Kuş; tüyleri, dişsiz gagaları, yumurtladıkları sert kabuklu yumurtalar yoluyla üreyen, yüksek metabolizma hızına sahip, dört odacıklı kalpleri ve hafif ama güçlü bir iskelet yapısına sahip, Aves sınıfını oluşturan sıcakkanlı omurgalı hayvanlar grubudur. Tüm dünyada yaygın olarak yaşayan kuşların boyutları arı sinek kuşunda 5 cm ila deve kuşunda 2,75 m arasında değişir. On bin kadar yaşayan kuş türü bulunur ve bunların yarısından fazlasını ötücü kuşlar oluşturur. Kuşların türlere göre farklılık gösteren kanatları vardır ve kanatsız olduğu bilinen tek grup kivi kuşu ve soyları tükenmiş olan moa ile fil kuşudur. Ön ayakların evrimleşerek kanatlara dönüşmesi kuşlara uçma yeteneği sağlamış ancak daha sonra yine evrimin devam etmesiyle penguenler, deve kuşları ve adalarda endemik olan bazı türler uçma yeteneğini kaybetmişlerdir. Kuşların sindirim ve solunum sistemleri de uçma yeteneğine uyum sağlamıştır. Özellikle deniz kuşları ve bazı su kuşları gibi kuşlar ayrıca evrimleşerek yüzme yeteneği de kazanmıştır.
Rahu, Hint mitolojisinde tutulmalara yol açan cindir.
Ejderha, yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu, derisi pullu, ağzından ateş saçan dev kertenkele ya da yılan biçimindeki efsanevi canavardır. Tarih öncesinin ejderhayı andıran dev sürüngenleri hakkında hiç bilgi yokken bile bu yaratıkların varlığına inanılırdı. Yunancadaki δράκων (drákōn) sözcüğü başlangıçta her türlü büyük yılan için kullanılırdı.
Çin mitolojisi, Çin halk ve kültürünün biriktirdiği mitolojik ve efsanevi söylence, inanç ve tarih anlayışın bütününü tanımlar. Oxford'un Asya Mitolojisi Sözlüğü Çin mitolojisini tanımlarken şu ifadeye yer verir:
Çin mitolojisi, ..., tarih, efsane ve mitin bir karışımıdır.
Garuda, Hindu ve Budist mitolojilerinde yer alan kuş ve insan melezi yaratık.
Tiwanaku Tiahuanaco veya Tiahuanacu, Bolivya'da Pre-İnka (İnka-öncesi) kültürüne ait önemli harabelerin bulunduğu küçük bir şehirdir. Tiahuanaco'nun nüfusu günümüzde 800 kişidir, şehir deniz seviyesinden 4.000 m yüksekte, Altiplano'nun verimsiz düzlüğünde bulunur. La Paz'dan 70 km batıda Peru sınır geçişi olan Desaguadero yolu üzerindedir. Harabeler 2000 yılından beri UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası'dır. Kelimenin Aymara dilinde anlamı "merkezdeki taş'"'tır.
Alpamış - Türk ve Altay mitolojilerinde söylencesel kahraman. "Alpamsı Han" olarak da bilnir.
Çin ejderhası, Çin mitolojisinde bulunan bir efsanevi yaratıktır. Ejderhaların kaplumbağa, balık ve hayali yaratıklar gibi birçok hayvana benzeyen formları bulunur ancak onlar daha çok dört ayaklı yılan gibi gösterilir. Çin ejderhaları geleneksel olarak, merhameti ve ihtişamın kudretini sembolize ederler ve özel olarak suyu, yağışı, fırtına ve seli yönetmek gücüne sahiptir. Ejderhalar ayrıca gücü, kuvveti ve buna layık olan insanların başarısını temsil ederler. Bununla birlikte Çin imparatoru imparatorluğun gücünü göstermek için ejderhayı simge olarak kullanıyordu ve Qing Hanedanı döneminde ulusal bayrağa eklenmiştir.
Lamassu, genellikle insan kafalı, boğa ya da aslan gövdeli ve kuş kanatlarına sahip Asur koruyucu tanrısıdır. Bazı yazılarda kadın bir ilahı temsil ettiği tasvir edilmiştir. Lamassu'nun eril karşılığı anlamına gelen şedu daha az kullanılan bir isimdir. Lamassu; burçları, ana yıldızları ve takımyıldızlarını temsil eder.
Muşuşu veya mušḫuššu , antik Mezopotamya mitolojisinde yer alan bir yaratıktır. Bir kartalın pençelerine benzeyen arka ayakları, kedi gibi ince ön bacakları, uzun boynu ve kuyruğu, boynuzlu bir kafası, yılan benzeri bir dili ve bir tepesi olan pullu bir ejderhadır. En bilinen Mušḫuššu, MÖ 6. yüzyıla ait Babil şehrinin yeniden inşa edilmiş İştar Kapısı'nda bulunmaktadır. “Mušḫuššu” biçimi, Sümercedeki 𒈲𒄭𒄊 MUŠ.ḪUS kelimesinin Akadcadaki yalın hâlidir.
Amaru şu anlamlara gelebilir:
Amaro şu anlamlara gelebilir:
- Amaro, İtalya'da bir şehir.
- Amaro (likör), İtalyan bitkisel likörü.
- Amaro (mitoloji), İnka ve diğer And mitolojisinin efsanevi bir yılanı
- San Amaro, Ourense eyaletine bağlı belediye
Efsanevi yaratık ya da mitolojik yaratık; kurgusal, hayali ve doğaüstü bir hayvandır. Bazen bir kırma, genellikle yarı insandır ve varlığı kanıtlanmamıştır, sadece kurgu ya da folklorda geçmektedir.
Livyatan, Tanah'da yer alan Eyüp Kitabı, Yeşaya Kitabı ve Amos Kitabı'nda ismi geçen deniz canavarıdır. Eyüp Kitabı'nda bahsedilen Livyatan, Antik Kenan mitolojisinde tanrı Baal Hadad tarafından mağlup edilmiş ilkel bir canavar olan Lotan'dan etkilenmiştir. Karşılaştırmalı mitolojiye göre Mezopotamya dininde canavara paralel olarak yer alan ve Marduk tarafından mağlup edilen Tiamat yer almıştır. Ayrıca Leviathan, İndra'nın Vritra'yı öldürmesi veya Thor'un Jörmungand'u yenmesi gibi anlatılardaki ejderha ve yılanlarla (serpent) karşılaştırılabilir.
Mezopotamya mitolojisinde, Lamaştu dişi demon, canavar, kötü niyetli tanrıça veya yarı tanrıçadır. Lamaştu, kadınları doğum yaparken tehdit ederdi ve bebeklerini emzirme sırasında kaçırmaya çalışırdı. Kaçırdığı çocukların kemiklerini kemirir ve kanını emerdi. Gökyüzü Tanrısı Anu'nun kızıdır.
Derman Çeşmesi; Türk seramik sanatçısı ve akademisyen Hamiye Çolakoğlu tarafından yapılmış bir çeşmedir. Günümüzde, kamuya açık alanlarda sergilenen çağdaş seramik eserleri arasında önemli bir yer tutmaktadır.
Tiamat antik Babil inanışına göre daha genç tanrılar üretmek için tatlı su tanrısı Apsû ile çiftleşen tuz denizinin ilkel tanrıçasıdır. İlkel yaratılıştaki kaosun sembolüdür. Kadın olarak anılır ve "parıldayan" olarak tanımlanır. Tiamat mitosunun, Tiamat'ın tuzlu ve tatlı su arasında kutsal evlilik yaptığı bir yaratıcı tanrıça olduğu ve birbirini izleyen nesiller boyunca kozmosu barışçıl bir şekilde yarattığı iki bölüm olduğu öne sürülür. İkinci Chaoskampf'ta Tiamat, ilkel kaosun canavarca bir düzenlemesi olarak kabul edilir. Bazı kaynaklar onu bir deniz yılanı veya ejderha resimleriyle tanımlar.
Dracohors, dinozorları ve silesauridleri içeren dinosauriform arkozorların bir dalıdır. Bilinen en eski dracohortiyen, Orta Triyas döneminin Anisiyen çağında yaklaşık 245 milyon yıl öncesine tarihlenen Asilisaurus'tur. Andrea Cau'ya (2018) göre, dracohortiyenlerin sinapomorfileri şunlardır:
II. Túpac Amaru İsyanı, Peru İspanyol Valiliği'ndeki Bourbon reformlarından yararlananlara karşı yerli kasikeler tarafından yönetilen, yerli ve mestizo köylülerin ayaklanmasıydı. Diğer nedenler arasında yaygın ekonomik gerileme ve yerli bir kasike ve isyanın orijinal lideri 2. Túpac Amaru'da vücut bulan İnka kimliğinin yeniden canlanması yer alır. 2. Túpac Amaru 1781'de yakalanıp idam edilirken, isyan başka liderler altında en az bir yıl daha devam etti. Gerçek İsmi José Gabriel Condorcanqui olan 2. Túpac Amaru, İsyan sırasında, büyük atası olan son İnka İmparatoru Túpac Amaru'ya ithafen bu ismi almıştır. İsyanın sonucunda Keçuvaca'nın konuşulması yasaklanmış ve Peru'nun bağımsızlığını kazanması'ndan sonra kısa bir canlanma yaşasa da zamanla dil eski prestijini kaybetmiştir.
José Gabriel Condorcanqui – II. Túpac Amaru olarak bilinen – Peru'da İspanyollara karşı büyük bir And isyanına önderlik eden yerli bir kasike idi. Kendini yeni bir İnka İmparatorluğu'nun Sapa İnkası olarak ilan etti. Daha sonra Peru'nun bağımsızlık mücadelesinde ve yerli hakları hareketinde efsanevi bir kişi ve İspanyol Amerika ve ötesindeki sayısız davaya ilham kaynağı oldu.