İçeriğe atla

Alptekin

Alptekin (ayrıca Aftekin olarak da bilinir), Büveyhîlerin emrinde Türk asıllı bir subaydır, 973'ten 975'e kadar Aşağı Mezopotamya'da Büveyhîlere karşı süren ve başarısızlıkla sonuçlanan isyanın içinde isyanın liderliğene kadar yükselmiştir. 300 takipçisi ile batıya kaçarak, Suriye'deki iktidar boşluğunu kullanarak Şam dahil birçok şehri ele geçirdi. Alptekin, ertesi üç yıl boyunca, Fâtımîlerin Şam'ı ele geçirme girişimlerine Halife Azîz tarafından yenilip esir alınana kadar direndi. Mısır'a götürüldü ve Fâtımî ordusuna dahil edildi ve bundan kısa bir süre sonra vezir Yâkup bin Killis tarafından zehirlendi.

Erken yaşam ve Büveyhîlere karşı isyanı

Irak'ın Büveyhî hükümdarı İzzüddevle'nin azatlı kölesiydi.[1] Bağdat'ı ve Irak'ın birçok yerini işgal etmeyi başaran Türk subayı Sebüktekin'in isyanına katıldığı 973 yılına kadar hakkında başka hiçbir şey bilinmemektedir. Sebüktekin komutasındaki Türk isyancılar, İzzüddevle'nin kendisini güçlendirdiği Vasıt'ı kuşattı. Sebüktekin kuşatma sırasında öldü ve Alptekin kısa süre sonra Türklerin yeni lideri seçildi. Bu arada İzzüddevle'nin kuzeni Adudüddevle komutasındaki bir Büveyhî ordusu Irak'a doğru ilerliyordu ve 975 yılında Diyala Nehri'ndeki isyancıları tamamen yenmeyi başardı.[2]

Suriye'yi istilası ve Fâtımîler ile savaşı

9. yüzyılda Suriye (Bilad'üş-Şam) ve vilayetleri

Büveyhîlere mağlup olduktan sonra, y. 300 takipçisiyle,[3] Alptekin Suriye'ye kaçtı ve burada Humus'u ele geçirmeyi başardı.[1] Alptekin daha sonra Karmatîler ile ittifak kurdu ve 975 kışında Akdeniz kıyılarını işgal ederek Fâtımî şehri Sayda'yı kuşattı. Kısa bir süre sonra şehri ele geçirmeyi başardı ve sonucunda 4.000 Fâtımî askeri katledildi.[1] Daha sonra Taberiye'yi ele geçirdi ve fazla direniş görmeden alacağı Şam'a doğru yürüdü. Fâtımî Halifesi Azîz, daha sonra, 976 Temmuz'unda kuşatma altına alınan Akdeniz kıyılarını yeniden ele geçirmeyi ve Şam'a kadar ulaşmayı başaran general Cevher komutasında bir ordu gönderdi.[4]

Karmatîler buna tepki olarak Alptekin'e yardım için bir ordu gönderdiler -bazı kaynaklara göre Alptekin'in kendisine yardım etmeleri için Karmatîlere başvurdu - Ocak 977'de Cevher'i kuşatmayı kaldırmaya zorladı.[5] Müttefikler Cevher'i Ramla'ya kadar takip ettiler, orada onlara Beni Tay Bedevileri de katıldı; Cevher, Yarkon Nehri'nde gerçekleşenbir meydan muharebesinde yenildi ve Ramla'yı terk etmek ve Aşkelon'a geri çekilmek zorunda kaldı. Karmatîler, 12 Mart 977 günü Ramla'ya girdiler.[6] Alptekin ve Karmatî birleşik ordusu daha sonra Fâtımî ordusunun kaçtığı Aşkelon'u kuşattı. Nisan 978'e kadar süren uzun bir kuşatmanın ardından, açlık çeken Fâtımî ordusu bir barış antlaşması yapmayı kabul etti: Şam'ın yanı sıra Alptekin Filistin'i alacaktı ve Fâtımî bölgesinin kuzey sınırı Gazze'de belirlendi.[6][7] Alptekin, anlaşmayı Fâtımîler için daha çekici kılmak için, Fâtımî halifesini hükümdarı olarak tanımayı kabul etti, ancak bu tamamen nominal bir jestti: Alptekin, kontrolü altındaki topraklardan toplanan tüm geliri elinde tutacaktı.[6][7]

978 yılında, toprakları Adudüddevle tarafından fethedilen İzzüddevle, iki erkek kardeşi ve diğer Deylemli takipçileriyle birlikte Şam'a kaçtı, orada Deylemlileri ordusuna katan Alptekin tarafından sıcak karşılandılar.[8] Bu arada, bizzat Azîz komutasındaki yeni bir Fâtımî ordusu Şam'a doğru ilerliyordu ve Ramla yakınlarında Türkler ile Fâtımîler arasında bir muharebe başladı; Alptekin, Fâtımîlein sol kanadına hücum ederek birçok kişiyi öldürdü. Ancak Fâtımîler, Alptekin'in ordusunun ortasına ve sağ kanadına karşı bir saldırı yaparak savaşın gidişatını değiştirerek y. 20,000 adamı öldürdü.[9][10]

Alptekin, savaş alanından neredeyse susuzluktan öleceği çöle kaçmayı başardı, ancak Beni Tay kabilesinin lideri ve eski arkadaşı Mufarrij ibn Daghfal ibn al-Jarrah tarafından bulundu. Alptekin, onurlu muamele göreceği Mufarrij'in evine getirildi. Ancak Mufarrij, burada ona ihanet etti ve 100.000 altın dinar karşılığında Azîz'e verdi.[9][11]

Alptekin daha sonra, Fâtımî başkenti Kahire'ye götürüldü, orada Azîz tarafından onurlandırıldı ve Türk takipçileri ile beraber dahil oldular. Ancak Alptekin daha sonra Azîz'in vezir Yâkup bin Killis tarafından zehirlendi.[12]

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c Gil 1997, s. 343.
  2. ^ Kennedy 2004, s. 224.
  3. ^ Kennedy 2004, s. 205.
  4. ^ Gil 1997, s. 348.
  5. ^ Gil 1997, ss. 348-349.
  6. ^ a b c Gil 1997, s. 349.
  7. ^ a b Kennedy 2004, s. 321.
  8. ^ Gil 1997, s. 350.
  9. ^ a b Gil 1997, s. 351.
  10. ^ Kennedy 2004, s. 322.
  11. ^ Canard 1965, ss. 482-483.
  12. ^ Gil 1997, s. 352.
Genel

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fâtımîler</span> Şii mezhebine bağlı İslam devleti

Fâtımîler ya da Fâtımî Devleti, Tunus'ta kurulduktan sonra merkezi Kahire'ye taşıyan ve Fas, Cezayir, Libya, Malta, Sicilya, Sardinya, Korsika, Tunus, Mısır, Filistin, Lübnan, Ürdün ve Suriye'de egemenliğini kuran Şii meşrebinin İsmailî mezhebine bağlı Arap devleti.

<span class="mw-page-title-main">Büveyhîler</span> İranda eski bir hanedan

Büveyhîler, İran ve Irak'ta hakimiyet sağlayan Deylemi kökenli İrani ve Şii karakterli bir hanedandır. Deylemlilerin kurduğu en güçlü hanedan olarak sayılır. İlk önce Kuzey İran'a sahip olmuş daha sonra güneye çekilmişlerdir. Sasanilerin yıkılışından sonra İran'ın çoğunu ele geçiren ilk bağımsız İrani devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Karmatîlik</span> İslâmın Şiîlik kolunun İsmâilîyye mezhebinin bir alt mezhebi

Karmatîlik, Şiîliğin İsmâilîyye mezhebinin Fâtımîler'in imâmlığını kabul etmeyen ve "Yediciler" olarak da bilinen koluna ait olan köktendinci (gulat) bir mezhep.

<span class="mw-page-title-main">Âdıd</span>

Âdıd veya El-Âdıd li-Din-Allâh Tam künyesi: Ebu MuHammed El-Âdıd li-Din-Allâh, Abdullah İbni Yusuf el-Ḥafıẓ.

<span class="mw-page-title-main">Azîz (Fâtımî halifesi)</span>

Aziz veya El-Aziz Billah tam adı Ebu Mansur Nizar El-Aziz Billah, 21 Aralık 975 - 14 Ekim 996 arasında beşinci Fatımi halifesi.

Atsız bin Uvak el-Harezmi, ayrıca al-Aksis, Atsız ibn Uvak, Atsız ibn Ok ve Atsız ibn Abak olarak da bilinir, 1071'de Kudüs'ü Fâtımî Halifeliği'nden ele geçirdikten sonra Filistin ve Güney Suriye'de Navakiye Türkmen Beyliği'ni kuran Harezmli Türk komutanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Orontes Muharebesi</span>

Orontes Muharebesi, 15 Eylül 994'te Mihail Burces komutasındaki Bizanslılar ile Hamdani müttefikleri karşısında Şam'ın Fâtımî veziri Türk general Mançutekin'in güçlerine karşı yapıldı. Savaş Fâtımî zaferiyle sonuçlandı.

<span class="mw-page-title-main">Epemiye Muharebesi</span> Arap-Bizans savaşlarında Fâtımîler zaferi

Epemiye Muharebesi Bizans İmparatorluğu ile Fâtımîler arasında 19 Temmuz 998'de gerçekleşen çatışmadır. Muharebe, kuzey Suriye'nin kontrolü üzerindeki iki güç ile Halep'in Hamdani emirliği arasındaki bir dizi askeri çatışmanın bir parçasıydı. Bizans bölge komutanı Damian Dalassenos, Jaysh ibn Samsama komutasındaki Fâtımî destek ordusunun Şam'dan gelmesine kadar Halep'i kuşatıyordu. Sonraki muharebede Bizanslılar başlangıçta galip geldi, ancak yalnız bir Kürt atlı, Bizans ordusunu paniğe sürükleyerek Dalassenos'u öldürmeyi başardı. Kaçan Bizanslılar daha sonra Fâtımî birlikleri tarafından büyük can kaybıyla takip edildi. Bu yenilgi, Bizans imparatoru II. Basileios'u bir sonraki yıl bölgede kişisel olarak sefer yapmaya zorladı ve 1001'de iki devlet arasında on yıllık bir ateşkes imzalandı.

Mançutekin Fâtımî Halifesi Azîz'in askeri bir kölesiydi (Gulam). Türk kökenlidir, Azîz yönetiminde önde gelen Fatımi generallerinden biri oldu, Suriye'de Hamdaniler ve Bizanslılara karşı savaşmıştır. Hâkim'in ilk yıllarında Berberilerin hakim olduğu rejime başkaldırdı, ancak yenildi ve esaret altında öldü.

Bakcur, önce Halep Hamdanilerine ve daha sonra Mısır Fâtımîlerine hizmet eden bir Çerkes asker kölesi idi. 975'te Halep'in kontrolünü ele geçirdi ve yasal Hamdani hükümdarı Sa'düd Devle'in geri geldiği 977 yılına kadar yönetti. 983 yılında Humus valiliğinde Fâtımîlerin yanına giderek Halep'e saldırdı Bizans birliklerinin müdahalesi ile mağlup oldu. Bakcur, 988 yılına kadar Fâtımîler adına Şam valisi oldu. 991'de Halep'i ele geçirmek için son bir girişimde bulundu ancak gene Bizans yardımı ile yine mağlup olan. Bakcur, Sa'düd Devle tarafından yakalandı ve idam edildi.

Ebü’l-Ferec Yakup bin Yusuf bin Killis, genel olarak bin Killis olarak bilinir, İhşîdîlerin yüksek rütbeli memurluğunu yaptıktan sonra 979'dan öldüğü 991 yılına kadar vezirlik yaptığı Fâtımîler hizmetine girdi.

<span class="mw-page-title-main">Ramla Muharebesi (1101)</span> Orta Doğuda muharebe

Birinci Ramla Muharebesi 7 Eylül 1101 tarihinde Haçlı Kudüs Krallığı ile Mısırlı Fâtımîler arasında gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Ramla Muharebesi (1102)</span> Orta Doğuda muharebe

İkinci Ramla Muharebesi 17 Mayıs 1102'de Haçlı Kudüs Krallığı ile Mısırlı Fâtımîler arasında gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Ramla Muharebesi (1105)</span> Orta Doğuda muharebe

Üçüncü Ramla Muharebesi 27 Ağustos 1105'te Haçlı Kudüs Krallığı ile Mısırlı Fâtımîler arasında gerçekleşti. Ramla kasabası, Ramla kasabası, Kudüs'ten Aşkelon'a giden yol üzerinde uzanıyordu, ikincisi Filistin'deki en büyük Fâtımî kalesiydi. Aşkelon'dan Fâtımî veziri El-Efdâl Şehinşâh, 1099'dan 1107'ye kadar yeni kurulan Haçlı krallığına neredeyse her yıl saldırılar düzenledi. İki ordunun Ramla'da karşılaşması üç kez oldu, üç savaştan üçüncüsü en kanlı olanıydı.

<span class="mw-page-title-main">Sayda Kuşatması</span> Norveçli Haçlı Seferinde 1110 muharebesi

Sayda Kuşatması Birinci Haçlı Seferi sonrasında bir olaydır. Kıyı kenti Sayda, Venedik doçesi Ordelafo Faliero'nun yardımıyla Kudüs Kralı I. Baudouin ve Norveç Kralı I. Sigurd kuvvetleri tarafından ele geçirildi.

<span class="mw-page-title-main">Müizzüddevle</span>

Ahmed ibn Buya, 945'ten sonra daha çok Müizzüddevle lakabıyla bilinir, 945'ten ölümüne kadar hüküm süren Irak'ın Büveyhî emirlerinin ilkiydi.

<span class="mw-page-title-main">İzzüddevle</span> Irak Büveyhî Emiri

Bahtiyar, daha çok İzzüddevle lakabıyla bilinir, Irak'ın Büveyhî emiriydi (967–978).

<span class="mw-page-title-main">Muayyadüddevle</span>

Abu Mansur Buya, daha çok Muayyadüddevle lakabıyla bilinir. Hemedan (976–983), Cibal (977–983), Taberistan (980–983) ve Gürgan'in (981–983) Büveyhî emiriydi. Rüknüddevle'nin üçüncü oğluydu.

Uddat al-Dawla Abu Taghlib Fadl Allah al-Ghadanfar al-Hamdani, daha yaygın olarak basitçe Ebu Tağlib olarak bilinir, Cezire'nin çoğunu kapsayan Musul Emirliği'nin üçüncü Hamdânî hükümdarıydı.

Ebu 'l-Ma'ali Şerif, daha çok onursal unvanı Sa'düd Devle, Suriye'nin kuzeyinin çoğunu kapsayan Halep Hamdânî Emirliği'nin ikinci hükümdarıydı. Emirliğin kurucusu Seyfü'd Devle'nin oğlu olan bu kişi, genç yaşta tahta çıktı ve Bizans İmparatoru II. Nikiforos'un iki yıl içinde ülkesinin batı kısımlarını fethederek Halep'i bir haraçgüzar devlete dönüştürdüğü büyük bir saldırının ortasındaydı. 977 yılına kadar çok sayıda isyan ve firarla karşılaşan Sa'd, babasının veziri Karkuya'nın elinde bulunan kendi başkentine bile giremedi. Büveyhîler ile yakın ilişkiler sürdürerek Cezire'nin bazı bölgelerinde otoritesini yeniden kurmayı başardı; ancak yönetimi, Mısır'daki Fâtımîler tarafından desteklenen valisi Bakcur'un isyanıyla kısa sürede tehdit altına girdi. Sa'd ise Bizans, Büveyhiler ve Fâtımîler arasındaki bağlılığında dalgalanmalar yaşamaya devam etse de, giderek daha fazla Bizans yardımına güvenmeye başladı.