İçeriğe atla

Alman ekonomik mucizesi

Volkswagen Beetle, savaş sonrası Batı Almanya'nın yeniden inşaasının bir simgesiydi. Fotoğraftaki araç, bu tipte üretilen bir milyonuncu arabayı kutlamak için üretilmişti.

Alman ekonomik mucizesi, Alman mucizesi veya Ren mucizesi (AlmancaWirtschaftswunder; "ekonomik mucize"), Batı Almanya'nın II. Dünya Savaşı sonrası ekonomik büyüme dönemiydi (Bu dönemde ordoliberalizm kaynaklı sosyal piyasa ekonomisi benimsenmişti). Bu terim aynı zamanda aynı dönemde Avusturya'daki büyüme dönemini de ifade eder. Bu ifade ilk kez The Times tarafından 1950'lerde kullanıldı.[1]

Reichsmark'ın 1948'de Alman markı ile değiştirilmesiyle (benzer durum Avusturya'da Şilin için geçerlidir), Batı Almanya şansölyesi Konrad Adenauer ve "Alman ekonomik mucizesinin babası" olarak bilinen ekonomi bakanı Ludwig Erhard liderliğindeki hükûmet tarafından sürdürülen düşük enflasyon ve hızlı endüstriyel büyüme dönemi başladı. Bu ekonomik büyüme dönemi, Batı Almanya'yı savaş zamanı yıkımından modern Avrupa'daki gelişmiş ülkelerin seviyesine yükseltti. Avusturya'da etkili çalışma yöntemleriyle benzer bir ekonomik kalkınma süreci yaşanmıştır.

Bu dönemde gerçekleşen ekonomik kalkınmalar sayesinde Batı Almanya ve Avusturya savaşın getirdiği yıkımdan kurtularak Avrupa'nın kalkınmış ülkeleri arasına girmiştir. 1957'de Avrupa Ortak Pazar kurulduğunda Batı Almanya'nın ekonomik büyümesi Birleşik Krallık ekonomisinde yaşanan zorluklara nazaran iyi durumdaydı.

Batı Almanya

Berlin'in doğusundaki Alman mülteciler, 1945

Batı Almanya'daki hızlı ekonomik toparlanmanın nedeni olarak ordoliberal büyüme modeli gösterilmektedir. 1946 yılında Batı Almanya'da kalifiye işgücü ve yüksek teknoloji vardı ama savaş nedeniyle sermaye birikimi büyük oranda kaybolmuştu. Geriye kalan zayıf sermaye Alman ekonomisinin toparlanması ve halkın ihtiyacı olan malların üretimi için yetersizdi, bu durum yüksek enflasyon ve mevzuat problemleriyle birleşince savaş sonrası ilk yıllarda olağan dışı bir ekonomik daralma görüldü.

Başlangıçtaki bu problemleri aşmak için 1948'de para reformu yapıldı ve ulusal para birimi olarak Reichsmark yerine Deutsche Mark'ın kabul edilmesiyle enflasyon kontrol altına alındı. Batı Alman ekonomisini güçlendirmek için yapılan bu hamle JCS 1067 planı gereği savaş sonrası ilk iki yıl yapılamamıştı. Çünkü plana göre ABD işgal kuvvetleri "Almanya'nın ekonomik rehabilitasyonu için atılacak bütün adımları engellemek için yetkilendirilmişti.

Bu sırada hükûmet, Erhard'ın tavsiyesiyle, orta gelirli üzerindeki vergi yükünü kaldırma yoluna gitti. O sıralarda ABD işgal kuvvetlerinde görevli olan (sonradan Başkan Kennedy'nin finans danışmanlığına kadar yükselecekti) genç ekonomist Walter Heller, 1949 yılında yazdığı makalede Alman ekonomisindeki baskıyı kaldırmak için mali reformda vergi indirimine gidilmesini önermişti. Özellikle bireysel gelirlerde vergi oranları önemli ölçüde düşürüldü. Reform öncesi 6.000 Alman Markı üzerinde olan bütün gelirlerden %95 vergi alınırken bu oran reformdan sonra sadece yıllık 250.000 Alman Markı'nın üzerinde olan gelirlere uygulanmaya başladı. 1950 yılında, 2.400 Mark civarı yıllık gelir olan Batı Alman vatandaşları için marjinal vergi oranı yüzde 85'ten yüzde 18'e düştü.

Saksonya eyaletinde bir Alman şehrinde savaşın verdiği hasar, 1945

Müttefik Kuvvetler'in Potsdam Konferansı'nda aldıkları Batı Alman kömür ve çelik endüstrisinin sınırlandırılması kararı 1950'de yürürlükten kaldırıldı. Bu tarihe kadar batı bölgesinde bulunan 706 üretim tesisinin ekipmanları sökülü kalmış ve çelik üretimi 700.000 tonla sınırlandırılmıştı.[2] Zengin kömür yataklarından dolayı endüstriyel önemi çok yüksek olan Saarland bölgesi 1957 yılında Almanya'ya iade edilmesine rağmen, Fransa'ya ekonomik bağlılığı 1959 yılına kadar sürdü ve 1981'e kadar Fransa bu bölgeden kömür çıkarmaya devam etti.[3]

Batı Almanya 1948'den hemen sonra sermaye birikimini tekrar oluşturdu ve çarpıcı oranlarda ekonomik büyüme oranları yakaladı. Düşük tüketime oranla çok yüksek sermaye yatırımları ve düşük ikame sermaye yatırımları sayesinde bu yükseliş 1950'li yıllarda da devam etti.[4] Buna bağlı olarak yaşam standartları da 1950'den 1960'a %73 oranında yükseldi. İngiliz gazeteci Terence Prittie Altmışlı yılların başında şöyle yazmıştı:  "Bugün Alman işçiler güzel ceketler giyip konforlu hayatlar sürüyorlar. Her ne kadar Fransızlar kadar iyi mutfakları olmasa da leziz ve doyurucu yemeklerle sağlıklı besleniyorlar. Eşlerinin ve çocuklarının üzerine güzel kıyafetler alabiliyorlar. Pek çoğunun evinde televizyon ve hafta sonu eğlencelerine, futbol maçlarına ayıracak paraları var. Arada sırada büyük ölçekli kutlamalara bile bütçeleri var."[5]

Savaş tazminatları

Fiziksel zorlukların yanında, Batı Almanya ekonomisinin toparlanmasının önündeki bir başka engel de çok değerli fikrî mülkiyet haklarına da el koyulmasıydı. Müttefik Kuvvetler, Almanlar'ın ülke içinde ve dışında sahip oldukları bütün patentleri, savaş tazminatı sayarak, kendi endüstrilerinin rekabet gücünü artırmak için kullanmışlardır.[6]

ABD, Almanlar'ın teslim olmasından hemen sonra başlattıkları ve iki yıl süren çok etkili bir programla, patentlerinin yanında Almanya'nın bütün bilimsel ve teknolojik bilgi birikimini kendi taraflarına aktarmışlardır. John Gimbel, "Science Technology and Reparations: Exploitation and Plunder in Postwar Germany" (Bilim, Teknoloji ve Savaş Tazminatı: Savaş Sonrası Almanya'nın Talan Edilmesi) kitabında ABD ve İNGİLTERE'nin savaş tazminatı olarak el koydukları fikrî mülkiyetin değerinin 10 milyar $ olduğunu yazmıştır.[7][8][9]

Gerçekte bu politika iki yıldan daha fazla sürmüştür. Almanya'da gerçekleştirilen endüstriyel araştırmaların sonuçları işgal kuvvetlerinin zoruyla korumasız bırakılmış ve deniz aşırı rakiplerin erişimine açılmıştır.

Marshall Planı

Batı Berlin'de Marshall Yardımları ile finanse edilen bir inşaatta çalışan işçiler, 1952

Bu arada, Almanya'nın en iyi araştırmacılarından ve mühendislerinden binlercesi Sovyetler Birliği ve ABD'de çalışıyorlardı. Bkz. Osoaviakhim Operasyonu, Paperclip Operasyonu.

Alman ekonomisinin baskılanmasının diğer Avrupa ülkelerinin ekonomilerini de negatif yönde etkilediği görülünce Marshall Planı sadece Batı Almanya'yı kapsayacak şekilde genişletildi; fakat bunun Alman Ekonomik Mucizesi'nin arkasındaki temel güç olduğu söylenemez.[10][11] Bununla birlikte, Almanya'nın genel ekonomik toparlanmasına büyük katkıda bulunduğu olasıdır. Ayrıca, işgal birliklerinde bulunan ve maaşlarındaki her bir doların karşılığı 4 Mark eden 150.000 ABD askerinin "gayri resmi katkıları" çoğu zaman göz ardı edilir. Yiyecek, içecek, lüks eşyalar, arabalar, bar eğlenceleri ve fahişeler için harcanan bu paralar neredeyse son kuruşuna kadar Batı Almanya ekonomisinin içinde kaldı.[12] Asker sayısı tatbikatlar sırasında 250.000'in üzerine çıkabiliyordu. Yine de, büyük bir kısmı borç olarak verilen bu 1,4 milyar dolarlık maddi yardımın miktarı, Almanların savaş tazminatı olarak geri ödemek zorunda oldukları miktar ve Müttefikler'in Almanya'dan işgal maliyeti olarak tahsil ettikleri yılda yaklaşık 2,4 milyar dolar ile karşısında gölgede kalmaktadır. 1953'te, Almanya'nın aldığı yardımın 1.1 milyar dolarlık kısmını geri ödemesi kararlaştırıldı. Son taksidi Haziran 1971'de ödendi.

1950-53 yılları arasında süren Kore Savaşı'nın neden olduğu küresel ölçekteki mal kıtlığı Batı Alman ürünleri üzerindeki de fakto boykotun kalkmasına neden oldu. O yıllarda Batı Almanya'da çok büyük bir kalifiye işgücü vardı ve bunun bir kısmı 16.5 milyon Almanı etkilemiş olan sürgün ve göçlerin sonucuydu. Savaş sırasında ve sonrasında süren bu durum, Batı Almanya'nın ihracatını, ithalatının iki katının üzerine çıkarmasını sağladı. Bu etkenlerin dışında, 1950'ler, 1960'lar ve 1970'lerin ilk yıllarındaki nüfusun uzun ve yoğun çalışma saatleriyle tam kapasite çalışması ve binlerce Gastarbeiter'ın (1950'lerin sonlarından itibaren gelen misafir işçiler) sağladığı fazladan işgücü sayesinde ekonomideki yukarı hareket devam etti.

1950'lerin sonlarına gelindiğinde, Batı Almanya dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine sahipti. Bu sırada Doğu Alman ekonomisi de güçlü bir büyüme göstermişti ama bürokratik sistem, çalışan genç nüfusun Batı Almanya'ya göç etmesi ve SSCB'nin çok uzun süreler savaş tazminatı almaya devam etmesi nedeniyle bu büyüme Batı Almanya'daki kadar olamadı. İşsizlik, 1961-1966 ve 1970-1971 yılları arasında %0,7–0,8'lik rekor düşük seviyelerdeydi.

Şansölye Adenauer'in kabinesinde 1949'dan 1963'e kadar Ekonomi Bakanı olarak görev yapan, daha sonra bizzat şansölyeliğe yükselen Ludwig Erhard, Alman Ekonomik Mucizesi'nin baş mimarı olarak görülmektedir.

Notlar

  1. ^ "Wirtschaftswunder, n". Oxford English Dictionary Online. Eylül 2009. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Nisan 2020. 
  2. ^ Gareau (1961). "Morgenthau's Plan for Industrial Disarmament in Germany". Western Political Quarterly. 14 (2). University of Utah. ss. 517-534. 
  3. ^ "Saar area". thefreedictionary.com. 15 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2020. 
  4. ^ "Department of Economic History" (PDF). lse.ac.uk. 11 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 24 Mayıs 2020. 
  5. ^ Life World Library: Germany by Terence Prittie and the editors of LIFE, 1963, pp. 71–72.
  6. ^ C. Lester Walker "Secrets By The Thousands" 6 Şubat 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Harper's Magazine. October 1946.
  7. ^ Norman M. Naimark, The Russians in Germany, p. 206. (Naimark refers to Gimbel's book.)
  8. ^ The $10 billion compares to the U.S. annual GDP of $258 billion in 1948.
  9. ^ The $10 billion compares to the total Marshall plan expenditure (1948–1952) of $13 billion, of which West Germany received $1.4 billion (partly as loans).
  10. ^ "Pas de Pagaille!" 12 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 28 July 1947.
  11. ^ ""Marshall Plan 1947–1997 A German View" by Susan Stern". 9 Temmuz 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mayıs 2007. 
  12. ^ "Deployment of Military Personnel by Country," U.S. Department of Defense, Washington Headquarters Services.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Doğu Almanya</span> 1949dan 1990a dek varlığını sürdürmüş sosyalist Alman devleti

Doğu Almanya veya resmî adıyla Demokratik Alman Cumhuriyeti, günümüzdeki Almanya'nın doğu kısmında bulunmuş, 1949 ile 1990 yılları arasında var olmuş sosyalist cumhuriyet. ADC; 1945'te II. Dünya Savaşı'nın Nazilerin yenilgisiyle son bulması ve Almanya'nın işgal bölgelerine ayrılmasının ardından 1949'da Almanya Sosyalist Birlik Partisi'nin Sovyet işgal bölgesindeki topraklarda sosyalist bir devlet kurmasıyla ortaya çıkmış ve 1989 sonbaharında gerçekleşen Barışçıl Devrim ile Batı Almanya'yla yeniden birleşmesine kadar varlığını sürdürmüştür. Devletin resmî ideolojisi, Marksizm-Leninizm idi. Hükûmetin anlatısı ise Doğu Almanya'yı "işçi ve köylülerin sosyalist devleti" ve "barış Almanyası" olarak tanımlıyor, ülkenin savaşın ve faşizmin kökünü kazıdığını öne sürüyordu; öyle ki, antifaşizm ülkede bir devlet doktriniydi. Diğer sosyalist Doğu Bloku ülkeleri gibi, Doğu Almanya ve hükûmeti de 40 yıl kadar süren varlığı boyunca Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler ve karşılıklı etki içerisindeydi ve Varşova Paktı'nın bir parçasıydı.

<span class="mw-page-title-main">Berlin Duvarı</span> 1961–1989 yılları arasında Doğu Almanya ile Batı Almanyayı ayıran bariyer

Berlin Duvarı, Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya'ya kaçmalarını önlemek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 13 Ağustos 1961 tarihinde Berlin'de yapımına başlanan 46 km uzunluğundaki duvar. Demokratik Almanya Cumhuriyeti açısından resmî adı Antifaschistischer Schutzwall şeklindeydi.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Buhran</span> dünya çapında ekonomik bunalım (1929–1939)

Büyük Buhran, Büyük Depresyon veya 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı, 1929'da başlayan ve 1930'lu yıllar boyunca devam eden ekonomik buhrana verilen isimdir. Buhran, Kuzey Amerika ve Avrupa'yı merkez almasına rağmen, dünyanın geri kalanında da yıkıcı etkiler yaratmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Batı Almanya</span> Almanya Federal Cumhuriyeti (1949–1990)

Batı Almanya, Federal Almanya ya da resmî adıyla Almanya Federal Cumhuriyeti, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Fransa kontrolü altındaki bölgede kurulmuş devlet. "Batı Almanya", 15. yüzyıldan beridir Almanya diye adlandırılan ülkenin, II. Dünya Savaşı'ndan sonra politik ve coğrafi olarak ikiye ayrılması sonucu oluşmuştur ve bu ad, 1949'dan 1990'a kadar ABD ve Birleşik Krallık'ın sebebiyet verdiği politik arenada kullanılan bir ad olarak kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ludwig Erhard</span> 2. Almanya şansölyesi

Ludwig Erhard, 1963-1966 yılları arasında görev yapmış Batı Almanya Şansölyesi, 1949-1963 yılları arasında Federal Ekonomi Bakanı. Erhard, sosyal piyasa ekonomisi düşüncesinin kurucularındandır ve ordoliberalizmin temsilcilerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Almanya Hristiyan Demokrat Birliği</span> Almanyada bir siyasi parti

Almanya Hristiyan Demokrat Birliği, Hristiyan demokrat ve liberal muhafazakâr görüşte, merkez sağ pozisyonda bir Alman siyasi partisidir. Genel başkanı Friedrich Merz'tir.

<span class="mw-page-title-main">Omar Bradley</span> Amerikalı general (1893 – 1981)

Omar Nelson Bradley, Amerikalı asker. II. Dünya Savaşı'nda Müttefiklerin Almanya karşısında zafer kazanmasını sağlayan 12. Ordu Grubu'nun komutanı. 1949-1953 arasında ABD Kurmay Başkanları Kurulunun ilk başkanlığını yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Almanya ekonomisi</span> Ulusal ekonomi

Almanya ekonomisi son derece gelişmiş bir sosyal piyasa ekonomisidir. Almanya, dolar kuru üzerinden yapılan hesaplamalara göre dünyanın üçüncü büyük ekonomisine sahiptir. Avrupa'daki en büyük ulusal ekonomiye sahip olan ülke, dünyadaki nominal GSYİH'ya göre dördüncü ve SAGP GSYİH açısından beşinci büyüklüğe sahiptir. 2017 yılında, ülke IMF'ye göre Euro bölgesi ekonomisinin %28'ini oluşturmaktaydı. Almanya ayrıca, Avrupa Birliği ve Euro Bölgesi'nin kurucu üyesidir.

Doğu Bloku ekonomileri, II. Dünya Savaşı'nın ardından Doğu Avrupa’da bulunan Kızıl Ordu birlikleri denetimindeki topraklarda Sovyetler Birliği iktidarının ve yerel komünist örgütlerin ekonomik ve toplumsal tercihleri doğrultusunda kurulan ve Doğu Bloku olarak adlandırılan ülkelerin ekonomik durumlarını anlatır.

<span class="mw-page-title-main">İşgal Almanyası</span> Almanyaʼnın II. Dünya Savaşı sonrası askeri işgali

İşgal Almanyası, Almanya'nın II. Dünya Savaşı sonrasında Müttefik Devletlerce kontrol edildiği döneme denir. Amerikan, İngiliz, Sovyet ve Fransız güçlerinden müteşekkil Müttefik Tetkik Yönetimi, 1945'ten 1949'a değin ülkeyi idare etti.

<span class="mw-page-title-main">Nazilerden arındırma</span> nazilerden arınma hareketi

Nazilerden arındırma veya denazifikasyon, II. Dünya Savaşı'nın ardından Müttefik Devletler tarafından Alman ve Avusturya toplumlarında uygulanan ve nasyonal sosyalizmin etkisini kültür, toplum, ekonomi, basın, hukuk ve siyaset alanlarından silmek için uygulanan politikaları anlatır. Politika kapsamında sorumlu örgüt liderleri görevden alınmış, ilgili kurumlar kapatılmıştır. Politika, savaşın hemen ardından toplanan Potsdam Konferansı'nda kararlaştırılmıştır. Politika kapsamındaki uygulamalar Soğuk Savaş'ın başlamasıyla beraber fiilen sona erdirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Japon ekonomik mucizesi</span>

Japon ekonomik mucizesi veya Japon mucizesi, Japonya'nın II. Dünya Savaşı sonrası dönemden Soğuk Savaş'ın sona ermesine kadar süren ekonomik büyüme dönemiydi.

Estonya, Avrupa Birliği üyesidir, Euro bölgesi ülkesidir ve IMF verilerine göre gelişmiş ülke sayılmaktadır. Estonya ekonomisi Finlandiya ve İsveç ekonomilerindeki gelişimlerden çok etkilenmiştir.

Yunan ekonomik mucizesi, Yunanistan'ın II. Dünya Savaşı sonrası ekonomik büyüme dönemiydi. Bu dönemde Yunanistan %7,7'lik bir büyüme ile Japonya'dan sonra en hızlı büyüyen ikinci ülkeydi.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Almanya ekonomisi</span>

Doğu Almanya, kapitalist devletlerin piyasa ekonomileri veya karma ekonomilerinin aksine, Sovyetler Birliği ve diğer Comecon üye devletlerindeki ekonomik sisteme benzer bir planlı ekonomiye sahipti. Devlet üretim hedefleri belirledi, fiyatları belirledi ve ayrıca bu kararları kapsamlı planlar halinde kodlayarak kaynakları tahsis etti. Üretim araçları neredeyse tamamen devlete aitti.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Röpke</span> Alman ekonomist

Wilhelm Röpke Sosyal piyasa ekonomisinin manevi babalarından biri olarak bilinen bir Alman ekonomist ve sosyal eleştirmendir. Önce Jena'da, sonra Graz, Marburg, İstanbul ve son olarak Cenevre'de Ekonomi Profesörü olan Röpke, savaşın harap ettiği Alman ekonomisinin II. Dünya Savaşı sonrası ekonomik yeniden uyanışını organize etmek için teoriler kurdu ve işbirliği yaptı, bazen sosyolojik neoliberalizm olarak adlandırılan bir program uyguladı.

<span class="mw-page-title-main">Morgenthau Planı</span>

Morgenthau Planı veya asıl adıyla Suggested Post-Surrender Program for Germany, II. Dünya Savaşı sonrasında Nazi Almanyası'nın ardından kurulacak olan Almanya'nın silah sanayiinin tamamen ortadan kaldırılmasını ve ilgili endüstriyel üretimin sınırlandırılmasını öneren tasarıdır. 1944 yılında dönemin Amerika Birleşik Devletleri hazine bakanı Henry Morgenthau Jr. tarafından önerilmiştir.

Uzun Buhran 1873 ekonomik kriziyle başlayan ve kimilerine göre 1879 kimlerine göre de 1896 yılına kadar etkileri süren dünya çapında ekonomik krizi anlatır. Amerikan İç Savaşı'nı izleyen dönemde İkinci Sanayi Devriminin de itkisiyle büyümekte olan ABD ve Avrupa ekonomilerinin o dönemde yaşadığı ilk ve en şiddetli krizdi. 1930'lu yılların başındaki Büyük Buhran'a kadar bu krize de Büyük Buhran denilmekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Weimar Cumhuriyeti'nde hiperenflasyon</span>

Hiperenflasyon, Weimar Cumhuriyeti'nin para birimi olan Alman Papiermark'ı 1921 ve 1923 yılları arasında, özellikle 1923'te etkiledi. Ülkede kayda değer bir iç siyasi istikrarsızlığa, Fransa ve Belçika tarafından Ruhr'un işgaline ve genel halk için sefalete neden oldu.