
Weimar Cumhuriyeti, Almanya'da, Philipp Scheidemann'ın 9 Kasım 1918 tarihinde cumhuriyetin kurulduğunu ilan etmesi ile başlayıp 30 Ocak 1933 tarihinde Adolf Hitler'in şansölye olmasına kadar süregelmiş döneme verilen isimdir. “Weimar Cumhuriyeti” adı tarih yazımı için kullanılan bir terimdir. Bu adın kaynağı, I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkılması sonucu lağvedilen Alman monarşisi yerine millî meclisin yeni anayasayı oluşturmak için 1919 yılında toplandığı Weimar kentidir. Parlamenter demokrasiye dayanan bir rejimin kurulmuş olduğu bu dönemde “Deutsches Reich” yani Alman İmparatorluğu adı muhafaza edildi. Almanya'da liberal demokrasi yerleştirmek için yapılan bu ilk girişim, yoğun sivil anlaşmazlıkların ve ekonomik sorunların olduğu bir dönem getirdi.

Versay Barış Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonunda İtilaf Devletleri ile Almanya arasında imzalanan barış antlaşmasıdır. 18 Ocak 1919'da başlayan Paris Barış Konferansı'nda müzakere edilmiş, 7 Mayıs 1919'da son metin Almanlara deklare edilmiş, 23 Haziran'da Alman Parlamentosu'nca kabul edilmiş ve 28 Haziran'da Paris'in Versay banliyösünde imzalanmıştır.

Almanya Hristiyan Demokrat Birliği, Hristiyan demokrat ve liberal muhafazakâr görüşte, merkez sağ pozisyonda bir Alman siyasi partisidir. Genel başkanı Friedrich Merz'tir.

Solculuk, genellikle bir bütün olarak toplumsal hiyerarşiye veya belirli toplumsal hiyerarşilere karşı çıkarak, toplumsal eşitlik ve eşitlikçiliği destekleyen ve bunu sağlamaya çalışan siyasi ideolojiler yelpazesidir. Sol siyaset tipik olarak, taraftarlarının toplumda diğerlerine göre dezavantajlı olarak algıladıkları kişiler için endişe duymanın yanı sıra, uygulandıkları toplumun doğasını değiştiren radikal yollarla azaltılması veya ortadan kaldırılması gereken haksız eşitsizlikler olduğuna dair bir inancı da içerir.
Merkez sağ, siyasi spektrumun sağında yer alırken merkeze daha yakındır. Merkez sağ partiler genellikle liberal demokrasiyi, kapitalizmi, piyasa ekonomisini, özel mülkiyet haklarını ve az ölçekte bir refah devletini destekler. Merkez sağ oluşumlar muhafazakârlığı ve ekonomik liberalizmi desteklerken sosyalizm ve komünizme karşı çıkarlar.
Japonya Liberal Demokrat Partisi, genellikle kısaltılarak LDP veya Jimintō (自民党) olarak söylenmektedir. Japonya'da siyaset yapan parti, merkez-sağ ve muhafazakâr bir yapısı bulunmakla beraber Japonya'daki en büyük partidir. LDP, 1993 ile 1994 arasında ve 2009'dan 2012'ye kadar bir süre dışında, 1955'teki kuruluşundan bu yana -1955 Sistemi denilen bir dönem- sürekli olarak iktidardaydı. 2012 seçimlerinde hükûmetin kontrolünü yeniden ele geçirdi. Alt evinde 291, üst evinde 121 sandalye tutuyor ve Komeito ile koalisyonda, iktidar koalisyonunun her iki evde de süper üstünlüğü var. Başbakan Shinzi Abe ve birçok mevcut ve eski LDP bakanı, aynı zamanda monarşist bir örgüt olan Nippon Kaigi'nin üyeleridir.

Alman Ulusal Halk Partisi, Almanya'nın Weimar Cumhuriyeti döneminde ulusal muhafazakâr ve milliyetçi bir siyasi parti. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin (NSDAP) yükselişinden önce Weimar Cumhuriyeti'nin en büyük milliyetçi partisiydi.

Fidesz – Macar Yurttaş Birliği, Macaristan'da muhafazakâr siyasi parti.
Liberal muhafazakârlık, özel mülkiyet, serbest ekonomi girişimciliği ile halkın geleneksel, kültürel ve ahlaki değerlerini yönetime dahil eden; anayasal ve temsili hükûmeti savunan muhafazakâr bir siyasi ideolojidir.

Demokratlar 66, 1966 yılında kurulan sosyal liberal ve ilerici Hollanda siyasi partisidir. D66 Liberal Enternasyonal ve Avrupa için Liberaller ve Demokratlar İttifakı üyesidir.
Merkezcilik, toplumsal eşitliğin yanı sıra belirli bir sosyal hiyerarşinin kabul edilmesini veya desteklenmesini içeren siyasi bir bakış açısı veya duruştur. Bununla birlikte, merkezcilik, önemli ölçüde sağ veya sol yanlısı politika değişikliklerine karşı çıkar.

Japonya Demokratik Partisi, Japonya'da merkezci bir siyasi partiydi. Eylül 1996 tarihinde Liberal Demokrat Parti ile Japonya Sosyalist Partisi kökenli merkez sağ ve merkez sol politikacılar tarafından kurulmuş olup Nisan 1998'de Yeni Gelecek Partisi'nin bir kısmı ile birleşmiştir. Partinin 1954 yılında kurulmuş Japonya Demokratik Partisi ile bir ilgisi bulunmamaktadır.
Yeşil Birliği, Finlandiya'da yeşil siyasi bir siyasi partidir. Parti, 28 Şubat 1987 tarihinde kurulmuş olup Ulusal Koalisyon Partisi, Sosyal Demokrat Partisi ve Merkez Parti ile birlikte Finlandiya'nın dört büyük partisinden biridir.

Adolf Hitler'in siyasi görüşleri tarihçilere ve biyografilere bir miktar zorluk çıkarmıştır. Antisemitizm, anti-komünizm, anti-parlamentarizm, Alman Lebensraum gibi bazı sabit temalar olmasına rağmen, yazıları ve yöntemleri, Ari ırkının üstünlüğüne ve aşırı bir Alman milliyetçiliğine olan inancı genellikle ihtiyaca ve o dönemin koşullarına göre uyarlanmıştır. Hitler, kişisel olarak "Yahudi Bolşevizmi"ne karşı savaştığını iddia etmiştir.

Adolf Hitler'in iktidara yükselişi, Almanya'da Eylül 1919'da Hitler'in daha sonra Deutsche Arbeiterpartei - DAP olarak bilinen siyasi partiye katılmasıyla başladı. İsim 1920'de Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei - NSDAP olarak değiştirildi. Anti-Marksistti ve Weimar Cumhuriyeti'nin savaş sonrası demokratik hükûmetine ve Versay Antlaşması'na karşıydı, aşırı milliyetçiliği (Pancermenizmi) ve aynı zamanda antisemitizmi savunuyordu. Hitler, Reichstag'ın o ay 1933 Yetki Kanununu kabul etmesinden sonra Mart 1933'te iktidara geldi ve genişletilmiş yetkiler aldı. Cumhurbaşkanı Paul von Hindenburg, bir dizi parlamento seçimleri ve ilgili arka oda entrikalarından sonra 30 Ocak 1933'te Hitler'i Şansölye olarak atadı. Yetki Kanunu - acımasızca ve otoriterce kullanıldığında - Hitler'in bundan sonra anayasal olarak yasal itiraz olmaksızın diktatörlük yetkisini kullanabileceği imkanına kavuştu.
Türkiye'ye liberalizm Osmanlı İmparatorluğu'nda Tanzimat döneminde gelmiştir.

Alman Merkez Partisi (Almanca: Deutsche Zentrumspartei ya da sadece

Adolf Hitler'in kişilik kültü, Nazi Almanyası'nın (1933–1945) öne çıkan bir özelliğiydi, ve 1920'lerde Nazi Partisi'nin ilk günlerinde başladı. Führerprinzip'e dayanarak, aralıksız Nazi propagandasının her zaman öne sürerek, liderin her zaman haklı olduğu ve Hitler'in Almanya'nın ekonomik sorunlarını çözmedeki bariz başarısıyla, İkinci Dünya Savaşı öncesinde dış politikadaki kan dökmeden elde ettiği zaferleriyle pekiştirildi ve savaşın başlarında Polonya ve Fransa'daki hızlı askeri başarıları, sonunda Alman halkının Nazi kontrolünün merkezi bir yönü haline geldi.
Arbeitertum, işçi sınıfı okuyucularını hedefleyen ve editörlüğünü Reinhold Muchow'un üstlendiği, iki haftada bir yayınlanan bir Alman gazetesiydi. Anti-Marksist ve anti-Kapitalist niyetlerle kuruldu. 1930'ların başında Nazi Partisi'nin sponsorluğunu üstlendi ve 1933'te Alman İşçi Cephesi'nin resmi yayını oldu. Bu nedenle, birçok parti liderinin katkılarıyla, işçi sınıfına Partinin çalışma meselelerindeki tutumunu açıklamak için kullanıldı. Der Angriff ve Der Erwerbslose, Nazi Partisi tarafından aynı amaçla kurulan diğer iki gazeteydi.
Hristiyan Sosyal Halk Hizmeti Weimar Cumhuriyeti'nde Protestan muhafazakâr bir siyasi partiydi.