İçeriğe atla

Ali İzzet Özkan

Âşık Ali İzzet Özkan
insan
cinsiyetierkek Değiştir
vatandaşlığıTürkiye Değiştir
doğum tarihi1902 Değiştir
doğum yeriŞarkışla Değiştir
ölüm tarihi1981 Değiştir
ölüm yeriAnkara Değiştir
ana diliTürkçe Değiştir
konuştuğu, yazdığı dillerTürkçe Değiştir
mesleğibesteci Değiştir

Ali İzzet Özkan, (1902; Emlek Hüyük köyü, Şarkışla, Sivas - 10 Ekim 1981), Türk âşık (saz şairi).

Belirli bir öğrenim görmedi. Çıraklık geleneğine göre Sivaslı Âşık Sabri'den ders almıştır. 1924 yılında Hacı Bektaş Dergâhı'na girerek burada "İzzetî" mahlasını almıştır.

Yaşamı

Henüz bir buçuk yaşındayken annesi Kamer öldüğünde, babası Musa başka birisiyle evlenir. Ali, herhangi bir eğitim görmese de, kendi çabalarıyla hem eski hem de yeni yazıyı öğrenir. 12-15 yaşlarında iken köyde bir kıza aşık olur. Bu aşkın da verdiği hevesle saz çalıp şiir okumaya başlar. 1917 ve 1927 yıllarında olmak üzere iki evlilik yapar. Yirmi iki yaşından itibaren Anadolu'da köyden köye gezerek geçimini kazanmaya başlamıştır. Otuz sekiz yaşında bazı şiirlerinin Ülkü dergisinde yayımlanmasının ardından şehirlerde de tanınmaya başlamıştır.[1] "Mecnunum Leylamı Gördüm", "Şu Sazıma Düzen Ver" ve "Mühür Gözlüm" gibi türkülerini okuduğu plaklarıyla asıl ününü sağlamıştır.

Hayatı boyunca üç kez tutuklanır. 1936 yılında Sivas Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanır. Üçbuçuk aylık tutukluluk sonrası serbest kalır. 1949'da Komünist propaganda yapmakla suçlanır ve tutuklanır, kısa bir süre yargılandıktan sonra yine aynı yıl içinde beraat eder. Ankara Dikmen'de yaşadığı gecekonduda 10 Ekim 1981'de vefat eder.[2]

Eserleri

Şiir Kitapları

  • 1951: Türkün Sazından
  • 1955: Âşık Ali İzzet Ağlıyor
  • 1956: Kitap Küçük Dert Büyük
  • 1958: Tellerde Muradın Alsın
  • 1963: Şiirler
  • 1966: Sürmeli
  • 1967: Mühür Gözlüm
  • 1974: Kırkanbar

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Başgöz, İlhan (1979). Âşık Ali İzzet Özkan Yaşamı-Sanatı-Şiirleri. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi-Türkiye İş Bankası Yayınları
  • Kalkan, Emir (2015). 20. Yüzyıl Türk Halk Şairleri. 2. Baskı. Ankara: Ötüken Yayınları
  • Kaya, Doğan (1994). Sivas'ta Âşıklık Geleneği ve Âşık Ruhsati. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları

Dipnotlar

  1. ^ Yesevi Üniversitesi, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Madde Yazarı: Dr. Bülent Akın, Madde Başlığı: İzzeti - Âşık (20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
  2. ^ Özmen, İsmail (1998). Alevi-Bektaşi Şiirleri Antolojisi. C.5. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.

Âşık halk edebiyatı, halk diliyle ve hece vezniyle meydana getirilen, saz eşliğinde söylenen şiirlerden oluşan geleneksel Türk edebiyatı dalıdır. âşıkların oluşturduğu eserlerin bütününe verilen isimdir.Halk edebiyatı içerisinde yer alır. Anonim ürünlerin dışında kalan şiirlerin oluşturduğu edebi ürünler toplamıdır. Kimi âşıkların başından geçen ve yaygınlaşıp ünlenen hikâyeler de âşık edebiyatı içinde incelenir.

Âşık Dertli, Türk halk ozanı. Bolu Çağa'nın Şahnalar köyünde doğdu. Asıl adı İbrahim ve mahlası Lütfi'dir. Geçimini aşık kahvelerinde saz çalıp şiir söyleyerek sağlamıştır. İstanbul, Konya ve Mısır'da bulunmuştur. Divan, halk ve tekke edebiyatlarındaki geniş kültürü sayesinde daha sağlığında yaygın bir şöhret kazanmış, divanı taş baskısıyla birçok defa basılmıştır. Fuzûlî, Âşık Ömer, Gevheri gibi şairlerin etkilerini taşıyan Dertli, çağının öbür saz şairleri gibi aruzla gazeller, divanlar, kalenderiler yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yunus Emre</span> Türk şair ve mutasavvıf (1240–1320)

Yunus Emre (1240-1320), Anadolu sahasında yetişmiş Türk şair ve mutasavvıf. 13. yüzyılın son yarısı ve 14. yüzyılın başlarında yaşamış Türkmen bir derviş olan Yunus Emre, Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsüdür. Tarihî şahsiyeti hakkındaki bilgiler yetersiz, hatta birbirini yalanlayıcı nitelikte olmakla birlikte biraz da menkıbelere karışmıştır. Yunus Emre hakkında biyografik bilgi veren velayetnameler ile manzum şiirler dışında temel kaynak bulunmamaktadır.

Âşık Feymani, ünlü Türk halk şairidir.

<span class="mw-page-title-main">Âşık Alesker</span>

Âşık Alesker, 19. yüzyıl Azerbaycan saz üstadlarının en önemli temsilcisi, Azerbaycan aşık edebiyatının klasiklerinden biridir.

Erzurumlu Emrah, Türk halk şairi. Anadolu'da üzerinde geçici olarak Sivas ve Kastamonu'da uzun süre kaldığı, Dertli'yi koruyan Alişan Bey'e sığındığı, bir ara Sinop ve İstanbul'a gittiği söylenir. Medrese öğrenimi gördüğü için klasik şiire yönelmiş, Fuzûlî, Baki, Nedim gibi usta bildiklerini örnek almış, Nakşibendilik'in Halidi koluna bağlı olduğu için tasavvuf öğelerini şiirine katmış, koşmalarında Karacaoğlan'ı, kimi zaman da Aşık Ömer ve Gevheri'yi izlemiştir. Aşık geleneğine bağlı kaldığı koşmalarında ustaca bir söyleyişe ulaştığı, yerli zevki dile getirdiği görülür.

<span class="mw-page-title-main">Davut Sulari</span>

Davut Sularî, gerçek adıyla Davut Ağbaba,, Türk halk müziği sanatçısı ve âşık.

<span class="mw-page-title-main">Türk edebiyatı</span> Türkçe yazılmış edebî eserler

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hüyükköy, Şarkışla</span>

Hüyükköy, Sivas ilinin Şarkışla ilçesine bağlı bir köydür.

<span class="mw-page-title-main">Kaleköy, Şarkışla</span>

Kaleköy, Sivas ilinin Şarkışla ilçesine bağlı bir köydür.

Derviş Ali, Sivas, Şarkışla, Emlek yöresi halk şairlerindendir. Derviş Ali'nin iki şiirinde 1856 ve 1860 tarihleri geçmektedir. Bu nedenle XIX. yüzyılda yaşadığı tahmin edilmektedir. Şiirlerinde, Yeniçeriliğin kaldırılışından sonra Anadolu ve Rumeli'deki Bektaşi tekkelerinin kapatılmasından duyduğu üzüntüyü ve birçok sosyal konuyu dile getirmiştir. Coşkulu sade bir söyleyişi vardır. İnançlarını ve sevgisini basite düşmeden yalın bir dille söylemiştir. Çağına göre duru bir dil kullanmıştır.

Âşık, Anadolu, Güney Kafkasya ve İran'da sürdürülen, genellikle bağlama veya başka bir telli müzik aleti eşliğinde söylenen sözlü halk müziği geleneğini icra eden kişidir. Aşıklık geleneği, Türk kökenli ve Türkler arasında yaygın olan Anadolu, Ortadoğu ve Orta Asya'ya özgü bir halk şairliği türüdür. Türkçe "Ozan" kavramı ile de ifade edilir.

Aşık Yoksul Derviş, Türk Bektaşi şair ve halk ozanıdır.

Âşık Veli,, halk ozanı.

Bayram Durbilmez, Türk akademisyen, şair, yazar ve Türkolog'dur.

A. Kadir Paksoy, Türk öğretmen, şair ve yazar.

Emlek yöresi, Sivas ili, Şarkışla ilçesinde bir bölge. Kendine özgü kültürel bir bütünlüğe sahip olup özellikle de halk ozanları ve aşıklık geleneği ile tanınmaktadır. Halk inanışları açısından oldukça zengindir. Halk ağzında yanlışlıkla Arapça kökenli "Emlak" sözcüğü ile karıştırılarak bu biçimi ile de kullanılır; ancak etimolojik köken olarak gerçekte hiçbir bağlantısı yoktur.

Sefai, Aşık Sefai ya da gerçek adıyla Ayhan Akyüz, Türk halk müziği sanatçısı ve ozan.