İçeriğe atla

Alfred Kantorowicz

Alfred Kantorowicz
Kantorowicz 1935 yılında
Doğum18 Haziran 1880(1880-06-18)
Poznan, Prusya, Alman İmparatorluğu
Ölüm6 Mart 1962
Bonn, Batı Almanya
MilliyetAlman
Mezun olduğu okul(lar)Münih Üniversitesi
Tanınma nedeniTürkiye’de modern diş hekimliğinin gelişiminde kilit rol oynadı
Kariyeri
Dalıdiş hekimi
Çalıştığı kurumlarBonn Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi

Alfred Kantorowicz (d. 18 Haziran 1880, Poznan - ö. 6 Mart 1962, Bonn) Alman hekim, diş hekimi ve ortodontistdir. 1918-1933 yılları arasında 15 yılını Bonn'da, 1933-1950 yılları arasında 17 yılını da İstanbul Üniversitesi'nde geçirmiştir. Diş hekimliğinin her alanında araştırmalar ve eğitmenlik yapmıştır.

İlk yılları

8 Haziran 1880 tarihinde Prusya’ya bağlı Poznan bölgesinde doğdu. 1884’te ailesiyle birlikte Berlin’e taşındı. 1900 yılında diş hekimi oldu ve altı ay diş hekimliği yaptıktan sonra 1901-1905 yılları arasında da tıp eğitimi aldı. Eğitimine dahiliye, enfeksiyon ve cerrahi alanlarında devam etti. Ancak 1909 yılında Münih Üniversitesi Diş Enstitüsünde tekrar diş hekimliğine dönüş yaptı. 1912 yılında çocukların diş sağlını, ilk okulda öğrenmesi gerektiğini ileri sürmüş ancak kabul görmemiştir.[1] 1914 yılında Birinci Dünya Savaşının başlamasıyla birlikte Kantorowicz gönüllü doktor olarak savaşa katıldı. 1917 yılında 2. Sınıf Demir Haç ile ödüllendirildi. Nisan 1918’de ise Bonn Üniversitesinde öğretim üyesi olarak diş hekimliği dersleri vermeye başladı.[2][3]

İkinci dünya savaşı ve sürgün

Savaşın sinyallerinin verildiği 30'lu yıllarda Almanya genelinde çocuklar için önleyici diş hekimliği programları ve seyyar klinikler geliştirmiştir. Mesleğinde yükselmeye devam ederek 1923 yılında Bonn Üniversitesi Diş, Ağız ve Çene ordinaryüs profesörlüğü mevkiine gelmiştir. Alanında önemli biri yere sahip olmuş olsa da Almanya’nın içinde bulunduğu durum bu başarıyı göz ardı etmiştir.[2] 7 Nisan 1933’te ari ırktan olmayanların kamu hizmetinde yer almamasını sağlayan “Ulusal Kamu Hizmeti Kanunu” çıkarıldı. Bu kanunla Yahudi bilim adamları Üniversitelerden uzaklaştırılmaya başladı. Alfred Kantorowicz hem Yahudi hem de Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesiydi. Kardeşi ile beraber derhal görevlerinden alındılar ve tutuklandılar.[2]

Kantorowicz 9 ay tutuklu kaldı. Bunun bir kısmı hapishanede bir kısmı ise toplama kampında geçmiştir. Bu sırada, Almanya'da görevlerinden ayrılan bilim adamları çeşitli ülkelerde üniversitelerde görev almaya başlamışlardı. Türkiye'de bu bilim adamlarına kapıyı açan ülkelerdendi. Millî Eğitim Bakanlığının daveti üzerine Türkiye'ye ilk olarak Nöropatoloji alanında çalışan Macar asıllı Yahudi bilim insanı Prof. Dr. Philipp Schwartz ve Cerrahi Prof. Dr. Rudolf Nissen gelmişti. Philipp Schwartz'ın girişimiyle 100'ün üzerinde (kaynaklarda 190 sayısı bulunuyor) bilim insanı Türkiye'ye gelmiş ancak Alfred Kantorowicz'in ülkemize gelişi daha sonra olmuştur.[2]

Türkiye yılları

Schwartz tarafından Mustafa Kemal Atatürk'e sunulan bilim insanı listesinde Kantorowicz'in isminin üstünün, kendisinin o sırada toplama kampında tutuluyor olması sebebiyle, çizili olduğu görülür.[2] Kantorowicz o dönemde tanınan, ünlü bir bilim insanıdır. Atatürk Kantorowicz'in Türkiye'ye gelmesini istemektedir ve bu amaçla Nazi Hükûmetine bir mektup yazar. Fakat bu mektuba iki ay cevap verilmez. Bunun üzerine Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras vasıtası ile Almanya'ya nota çekilir ve bu durumun Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'ne kasıtlı bir hareket olup olmadığı sorulur. Bu nota sonrasında, Alfred Kantorowicz 48 saat sonra Türkiye'ye gönderilir. Kantorowicz, Türkiye'de modern diş hekimliğinin gelişiminde kilit rol oynadı. 3 yıllık eğitimi 4 yıla çıkarıp, diş hekimliğini cerrahiden ayırdı ve diş hekimliğinin alt dallarını bu eğitim içinde ayrı kürsüler olarak birleştirdi. Bununla birlikte, Türkiye'de diğer Fakültelerin kurulumuna yardımcı olarak, yazdığı kitaplarla eğitime olan katkısını arttırdı.[2] Kantorowicz, bunların yanında estetik cerrahinin (yarık dudak ve damak dahil) olmak üzere tıp fakültesinden diş hekimliği müfredatına aktardı ve müfredat içine ortodontiyi'de dahil etti.[2]

Diş hekimi öğrencileri için eserler kaleme almış ve önceki eserlerinin çevirileri yapılmıştır. Bunlar sırasıyla şunlardır: Klinische Zahnheilkunde (1924; Klinik Diş Hekimliği), Diş Tababeti İçin Repetitorium (1938), Diş Tababeti Preklinik Protez Laboratorium Bilgisi (1940) ve Diş Tababeti Şirurjisi (1942/2 Cilt).[2]

İran Şahı Pehlevi, 1934 tarihinde Türkiye seyahatinde iken Atatürk'ün dişlerine büyük övgü ile bahseder. Atatürk bu sözünün üstüne ağzındaki dişlerini çıkartır. Şah bunu görünce şaşkınlığa uğrayıp aynı dişlerden kendisinin de istediğini söylemiştir. Bu dönem şahın, dişlerinden dolayı acı çektiği söylenirdi. Atatürk'ün dişlerini yapan kişi Kantorowicz'ti. Atatürk şaha aynı dişlerin yapılması konusunda yardım etmek istemiş ve Kantorowicz'ten yardım istemiştir. İran Şahı, Kantorowicz‘in yapmış olduğu yeni dişlerinin verdiği rahatlık ile Türkiye gezisinden oldukça mutlu ayrılmıştı. Vefat etmeden önce 1924 yılını ve Atatürk ile olan anısını hala hatırladığını dile getirmiştir.[2]

Türkiye'de emekli olma dönemi geldiğinde dekanlığa bir mektupta durumunu açıklamıştır. Mektupta geçirdiği yılları şöyle anlatmaktadır;

Artık bana kalan şey Üniversite amirlerine ve dolayısıyla Türkiye Hükümetine teşekkürlerimi sunmaktan ibarettir. Ben Türkiye’nin kendi başına bırakıldığı bir zamanda yapmış olduğu tarihi terakkiyi beraberce yaşama imkanına nail olduğumdan dolayı bahtiyarım. Türkiye Hükümeti bana çok şerefli ve beni tamamiyle tatmin edici bir vazife olarak Tıbbın bir kolunu yeniden ihya etmek ve beni Türk gençliğini yetiştirme vazifesini üzerine almış olan kimseler sırasına dizmek lütfünde bulundu. Türk Hükümeti bana karşı olan tekeffülünü büyük bir alicenaplık ve dikkatle iyfa etmiş olduğu gibi, bende his ettiğim teşekkürümü, vazifemi kusursuz iyfa etmek suretiyle isbat etmek istedim. Eğer bunda muvaffak olmuş isem kendimi çok bahtiyar his edeceğim.[3]

Özel yaşamı

Alfred Kantorowicz 28 Şubat 1912'de Annemarie Hedwig Steinlein ile evlendi ve dört çocuğu oldu.[2]

Alfred Kantorowicz Uludağ’ın kayak merkezi olarak kullanılmaya başlanmasının öncülerindendir. Yine kayak yapma amacıyla Uludağ’da bulunduğu bir sırada 13 yaşındaki oğlu Erich intihar ederek hayatına son vermiştir. Mezarı Şişli Feriköy Evanjelik Mezarlığındadır. 1946 yılında Türk vatandaşlığı için başvurmuş fakat bu başvuru kabul edilmemiştir.[2]

Son dönemi

1949 yılında emekli olana kadar Türkiye’de çalıştı.[3] 1950 yılında tekrar Bonn Üniversitesine geçmiştir. Türkiye’ye en son 1958 yılında gelmiş “Diş Çürüğü Proflaksisi” konulu seminerini vermiştir. 17 Şubat 1962'de Bonn Tıp Fakültesi tarafından kendisine eğitimde 50. yıl ödülü verilmiştir ancak kısa bir süre sonra, 6 Mart 1962'de 82 yaşında ölmüştür.[2]

Kaynakça

  1. ^ "Nazi Zulmünden Türkiye'ye Kaçan Bilim İnsanı: Alfred Kantorowicz". 14 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2021. 
  2. ^ a b c d e f g h i j k l "Türkiye'de Bir Alman; Diş Hekimi Alfred Kantorowicz". 18 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2021. 
  3. ^ a b c "Alfred Kantorowicz". 21 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İstanbul Üniversitesi</span> İstanbulda kurulu devlet üniversitesi

İstanbul Üniversitesi (İÜ), ana yerleşkesi İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan, Türkiye'nin en eski devlet üniversitesidir.

<span class="mw-page-title-main">Cerrahi</span> medikal uzmanlık

Cerrahi, ilaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır. Tıbbın en eski dallarından biridir. Cerrahide bilgi ve becerinin bir arada bulunmasından dolayı hem bilim hem sanat olarak kabul edilir. Genellikle lokal anestezi veya genel anestezi altında uygulanmaktadır. Ameliyatı alan kişi tipik olarak bir kişidir, ancak aynı zamanda insan olmayan bir hayvan da olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Atatürk Üniversitesi</span> Erzurumda kurulu devlet üniversitesi

Atatürk Üniversitesi, 1957 yılında Erzurum'da kurulmuş üniversitedir.

<span class="mw-page-title-main">Diş hekimi</span> ağız ve diş sağlığıyla ilgilenen hekim, diş doktoru

Diş hekimi, diş doktoru veya diş tabibi, diş hekimliği mesleğini icra eden, ağız, diş ve dudaklardan oluşan ağız boşluğu ve çevre dokularının hekimidir. İnsan sağlığına ilişkin olarak dişlerin, diş etlerinin ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan ağız ve çene dokularının sağlığının korunması, hastalıklarının ve düzensizliklerinin teşhisi ve tedavisi ve rehabilite edilmesi ile ilgili her türlü mesleki faaliyeti icra etmeye yetkilidir. Her yıl 22 Kasım günü ''Türk Diş Hekimleri Günü''; 6 Mart günü ''Dünya Diş Hekimleri Günü'' olarak kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">Diş hekimliği</span> ağız ve diş sağlığı alanında çalışmalar yapan tıp dalı

Diş hekimliği ağız boşluğunun dentisyonu ve oral mukozasının yanı sıra başta maksillofasiyal bölge olmak üzere çevresindeki ve ilişkili dokuların ve yapıların hastalıklarını, rahatsızlıklarını ve bozukluklarını çalışan, teşhis eden, önleyen ve tedavi eden tıp dalıdır. Halk arasında sadece dişlerle ilişkilendirilmesine rağmen diş hekimliğinin alanı dişlerle sınırlı olmayıp temporomandibular eklem ve diğer destekleyici kas, lenf, sinir, damar ve anatomik yapılar da dahil olmak üzere kraniyofasiyal kompleksin diğer elemanlarını da barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Diş hekimliği tarihi</span>

Diş hekimliği tarihi; diş hekimliğinin tarihsel gelişimini incelemektedir. Diş hekimliği tarihi ile ilgili en eski kayıtlara Mısır'da rastlanmaktadır.İmhotep bilinen ilk hekimdir. MÖ 2700 yıllarında Mısır'da yaşadığı kabul edilmektedir. İmhotep'in yaşadığı dönemde Mısır'da hekimler göz hekimi, barsak hekimi, diş hekimi… gibi branşlara ayrılmışlardır.

Şarlatanlık, tıp hekimliği, diş hekimliği, veteriner hekimlik veya eczacılık üzerine herhangi bir eğitim ve lisansı olmadığı hâlde bu meslekleri icra eden sahtekârlar için kullanılan bir hukuk terimidir. Bilir geçinen, kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimseler için kullanılan bir sıfattır.

Nasyonal sosyalizm döneminde tehdit altındaki yüzlerce kişi Nazi Almanyası'ndan Türkiye'ye sığınmacı olarak geldi. Naziler tarafından yurttaşlıktan atılanlar veya başka nedenlerle vatansız olanların pasaportlarına kısmen "heimatlos" damgası vuruldu. Bu da sığınmacı statüsüyle eş anlamlıydı ve Türkçeye "haymatlos" terimi olarak girdi.

<span class="mw-page-title-main">Veteriner hekim</span> hayvan hastalıklarını tedavi eden uzman, doktor

Veteriner hekim ya da eski adıyla baytar, veteriner tıp uygulamalarını uzmanlıkla yapan ve insan harici hayvanların üremelerinin engellenmesi veya arttırılmasına, beslenmelerine, hastalıklarına, rahatsızlıklarına ve yaralanmalarına uzmanlıkla müdahale eden, koruyucu hekimlik uygulamalarıyla hastalıkları ve bozuklukları daha oluşmadan önleyen, hayvan hastalıklarının ve parazitlerin kontrol altına alınması için araştırmalar ve uygulamalar yapan, yaptığı çalışmalarla insan sağlığına da hizmet eden bir tıp mensubu. Veteriner fakültesinden mezun olarak ve ülkelere göre değişen şartları yerine getirerek unvan alırlar.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan Tıp Üniversitesi</span> Azerbaycanda tıp eğitimi veren universite

Azerbaycan Tıp Üniversitesi, Azerbaycan'ın sağlık birimlerine doktor, eczacı, harp doktoru, fizyoterapist, aile hekimi ve diş hekimiyetiştiren iki devlet üniversitesinden biridir. 1930 yılında kurulmuştur. Rektörü Prof. Dr. Geray Geraybeyli'dir. Okul çoğunlukla üniversite sınavları ile Azerbaycanlı öğrenciler kabul etse de Türkiye, İran, Irak ve bazı Avrupa ülkelerinden de öğrenci kabul etmektedir.

Veteriner fakültesi: Veteriner hekimlerin mezun olduğu ve veteriner hekimlik eğitimi veren fakültedir. Farklı ülkelere göre farklı isimleri vardır ve ülkelere göre mezunlarının unvanları ve eğitim dereceleri de farklılık gösterebilmektedir. Eğitim süresi 5 veya 6 yıl olabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ayşe Mayda</span> Türkiyenin ilk kadın ortodontisti

Ayşe Mayda, Türkiye'nin ilk kadın ortodontistidir.

<span class="mw-page-title-main">Philipp Schwartz</span>

Philipp Schwartz, Macar akademisyen ve nöropatolog. Almanya, İsviçre, Türkiye, ABD'de çalışmış ve yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Lokman Hekim Üniversitesi</span> Ankarada kurulu vakıf üniversitesi

Lokman Hekim Üniversitesi (LHÜ), Sevgi Vakfı tarafından 2017 yılında Ankara'da kurulmuş vakıf üniversitesidir. Lokman Hekim Üniversitesi akademik faaliyetlerine 2018-2019 eğitim öğretim yılında başlamıştır. 2022-2023 Eğitim döneminde 4015 öğrencisi bulunmaktadır.

Tıpta Uzmanlık Eğitimi veya Tıp ihtisası, mezuniyet sonrası tıp eğitiminin bir aşamasıdır. Tıp eğitimini başarı ile tamamlayan hekimler Tıpta Uzmanlık Sınavına (TUS) girerek yapacakları tercih doğrultusunda sınav sonuç sıralamalarına göre bir eğitim programına yerleştirilirler ve eğitimleri sonrasında uzman hekim ünvanını alırlar. TUS yılda iki defa ve YDUS yılda en az bir defa olmak üzere ÖSYM tarafından sıralama esasına dayanan mesleki bilgi sınavı şeklinde yapılır

<span class="mw-page-title-main">Rudolf Nissen</span>

Rudolf Nissen, Alman cerrah. Berlin’de dünyada ilk kez pnömonektomi ameliyatını yapan, fundoplikasyon işlemini dünyada ilk kez İstanbul'da gerçekleştiren cerrah.

<span class="mw-page-title-main">Erich Frank</span> Alman hekim

Alfred Erich Frank. Alman hekim. Ordinaryus profesör olarak Türkiye'de iç hastalıkları alanında çalışmıştır.

Uzman hekim; herhangi bir tıp dalında normal tıp eğitiminin üzerine eğitim görme ve bu daldaki sınavları tamamlayanlara verilen ünvandır. Aynı şekilde diş hekimliğinde de uzman diş hekimi kavramı mevcuttur.

Ferdane Bozdoğan Erberk İlk Türk kadın diş hekimidir.

Werner Ludwig Lipschitz ya da Lipschitz-Lindley bir Alman farmakolog ve biyokimyacıydı. 1926'dan 1933'e kadar Frankfurt Üniversitesi'nde farmakoloji profesörü ve enstitü müdürü olarak çalıştı. Türkiye'ye göç ettikten sonra 1933-1938 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Biyokimya Enstitüsü müdürü olarak burada çalıştı. 1938'de ABD'ye gitti, burada ölümünden kısa bir süre öncesine kadar ilaç endüstrisinde farmakolog olarak çalıştı.