İçeriğe atla

Alfred Döblin

Alfred Döblin
Alfred Döblin, 1930
DoğumAlfred Bruno Döblin
10 Ağustos 1878(1878-08-10)
Stettin, Pomeranya (şimdiki Szczecin, Polonya)
Ölüm26 Haziran 1957 (78 yaşında)
Emmendingen, Batı Almanya
Takma adLinke Poot
MeslekYazar, Doktor
MilliyetAlman, Fransız
Dönem20. yüzyıl
TürRoman, Deneme

İmza
Alfred Döblin

Alfred Bruno Döblin (10 Ağustos 1878, Stettin - 26 Haziran 1957, Emmendingen) Alman romancı, deneme yazarı ve doktor. En tanınmış romanı Berlin Alexanderplatz (1929). Çeşitli edebi akımlarda ve stilde üretken olan Döblin, Alman edebiyatındaki modernizmin en önemli yazarlarından biridir.[1][2]

20. yüzyılın en önemli Alman yazarlarından biri olarak kabul edilen hem doktor hem de yazar kimliğiyle dikkat çeken Döblin, özellikle yüzyıl başlarındaki Berlin'in karmaşık ve hızlı değişen yapısını romanlarına ustalıkla yansıtmıştır.

Yaşamı

Alfred Döblin, 10 Ağustos 1878'de terzi Max Döblin ve eşi Sophie'nin dördüncü çocuğu olarak Stettin'de doğdu. 1888'de on yaşındayken babası, karısını ve çocuklarını terk edip kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla Amerika'ya gitti. Daha sonra annesiyle birlikte Berlin'e taşındı ve burada tıp fakültesinden mezun oldu. Döblin, psikiyatrist olarak çalışmalarına paralel olarak 1910'da Herwarth Walden'ın dışavurumcu dergisi Der Sturm (Fırtına) ile işbirliği yapmaya başladı, Berlin'in sanat ve edebiyat ortamıyla tanıştı ve böylece yazar ve doktor olarak ikili hayatına başladı.

28 Haziran 1912'de, kendisinden dört çocuğu olan Tıp öğrencisi Erna Reiss ile evlendi. Birinci Dünya Savaşı'nda askeri doktor olarak çalıştı. 1918'de Kasım Devrimi (Novemberrevolution) sırasında Almanya Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi (USPD)'ne yakın siyasi görüşleri vardı.

1912-1920 yılları arasında yayınladığı Die Ermordung einer Butterblume (Bir Düğün Çiçeği Cinayeti) adlı kısa öyküsü ve Die drei Sprünge des Wang-Lun (Wang-Lun'un Üç Sıçrayışı) (1915), Wadzeks Kampf mit der Dampfturbine (Wadzek'in Buhar Türbiniyle Mücadelesi) (1918) ve Wallenstein (1920) romanlarıyla, Ekspresyonist edebiyatın önde gelen temsilcilerinden biri olmuştur. 1924'te Fütürist romanı Berge Meere und Giganten (Dağlar, Denizler ve Devler) yayınlandı, 1928'de Prusya Sanat Akademisi (Preußische Akademie der Künste)'ne kabul edildi. 1929'da yayınlanan romanı Berlin Alexanderplatz (Berlin Alexander Meydanı) onun Weimar Cumhuriyeti'nde popüler bir yazar olmasını sağladı. Doktor olarak çalışan yazar, aynı zamanda Berlin'de edebi dışavurumculuğun önde gelen temsilcisi olarak da görülüyor, sol görüşlü sanatçılardan oluşan bir topluluk olan Gruppe 25'te yer alıyordu. Naziler tarafından Yahudi kökenleri nedeniyle Asphaltliterat (asfalt edebiyatçısı) olarak aşağılanan Döblin, Şubat 1933'te Reichstag yangını (Der Reichstagsbrand)'ndan bir gün sonra Zürih üzerinden Paris'e kaçtı ve 1936'da Fransız vatandaşı oldu.

Döblin, 1934-1937 yılları arasında sürgünde edebi olarak verimli çalışmalar yaptı. Babylonische Wanderung (Babil Göçü), Pardon wird nicht gegeben (Affedilmeyecek) adlı romanları ve Das Land ohne Tod (Ölümsüz Topraklar) adlı romanının ilk bölümü (1948'e kadar 3 cilt) çıktı. 1938'de  Devrimci roman November 1918 (Kasım 1918)'in ilk cildi yayınlandı.

1939'da savaş başlayınca Nazi rejimine karşı bildiriler yazdı, 1940'ta Almanya'nın Fransa'yı işgal etmesiyle tekrar kaçmak zorunda kaldı ve Portekiz üzerinden ABD'ye Los Angeles'a ulaştı. Alfred Döblin 1941'de din değiştirerek Yahudilikten Katolikliğe geçti. 1945'te savaşın hemen ardından Almanya'ya, Baden-Baden'e döndü ve burada Fransız işgal bölgesinde edebiyat müfettişi olarak çalıştı. Aynı zamanda aylık edebiyat dergisi Das Goldene Tor (Altın Kapı)'un editörüydü. Federal Cumhuriyet'teki siyasi restorasyondan hayal kırıklığına uğrayarak 1953'te Paris'e döndü. 1956'da Hamlet oder Die lange Nacht nimmt ein Ende (Hamlet ya da Uzun Gece Sona Eriyor) adlı romanı yayımlandı ve olumlu karşılandı. Döblin'in geri kalan yılları sağlık durumunun kötü olması nedeniyle (Parkinson hastalığı) çok sayıda klinik ve hastanede uzun süre kalmasıyla geçti. Alfred Döblin, 26 Haziran 1957'de Emmendingen'deki hastanede vefat etti ve 28 Haziran'da Housseras'ta oğlu Wolfgang'ın yanına gömüldü.

Edebi Yaşamı

Alfred Döblin çok yönlü bir sanatçıdır, sadece edebiyat alanında değil, aynı zamanda sinema senaryoları ve oyunlar da yazmıştır. Tek bir edebi akıma bağlı kalmayan Döblin, tarihi romanlardan bilimkurguya, denemelerden oyunlara kadar geniş bir yelpazede eserler vermiştir. Bu çeşitlilik, onun yaratıcılığının ve farklı konulara olan ilgisinin bir göstergesidir.

Alman edebiyatındaki modernizmin en önemli temsilcilerinden, öncülerinden biri olarak kabul edilir. Eserlerinde geleneksel anlatım biçimlerini kırarak, yeni ve deneysel teknikler kullanmıştır. Berlin Alexanderplatz romanı, geleneksel anlatım biçimlerinin dışında, iç monologlar, akış tekniği gibi modernist anlatım yöntemlerini kullanmasıyla dikkat çeker. Döblin kent romanının öncülerindendir. Yapıtlarında Berlin'i ve kent hayatının karmaşasını başarılı bir şekilde yansıtarak kent romanının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.

Döblin'in eserlerinde, toplumsal adaletsizliklere, yoksulluğa ve savaşın yıkıcı etkilerine sıklıkla yer verilir. Özellikle Berlin Alexanderplatz, Weimar Cumhuriyeti'nin çöküşü ve yükselen Nazizm'in toplum üzerindeki etkilerini ele alır.

Döblin, Yahudi kökenli bir yazardır. Yahudi kimliği belirleyici özelliklerinden biridir. Bu nedenle yapıtları Nazilerce aşağılanmış ve sonunda Nazi Almanyası'ndan kaçmak zorunda kalmış, savaşın bitimine kadar sürgünde yaşamıştır. Bu deneyim, eserlerinde derin izler bırakmıştır.

Döblin'in en tanınmış eseri olan Berlin Alexanderplatz (1929), Weimar Cumhuriyeti dönemi Berlin'inde yaşayan bir suçlunun hayatını anlatır. Roman, dönemin sosyal ve siyasi koşullarını, kent hayatının karmaşasını ve bireyin bu karmaşa içindeki mücadelesini etkileyici bir şekilde yansıtır. Döblin romanında iç monolog, akış tekniği gibi modern anlatım tekniklerini ustalıkla kullanarak okura farklı bir okuma deneyimi sunar. Alman edebiyatının bir klasiği olarak kabul edilen roman, Weimar Cumhuriyeti dönemi Berlin'inin çalkantılı atmosferini ve toplumun tüm kesimlerini canlı bir şekilde resmeder.

Tarihi bir roman olan Wallenstein (1920), Otuz Yıl Savaşı'nda önemli bir rol oynamış olan Albrecht von Wallenstein'ın hayatını konu alır. Shakespeare'in Hamlet oyununu yeniden yorumladığı eser olan Hamlet oder die Kunst des Sterbens (1956), Döblin'in son romanlarından biridir.

Döblin, modern kentin kalabalığı, yalnızlık, suç ve yozlaşma gibi konulara odaklanarak, 20. yüzyıl insanının karmaşık psikolojisini derinlemesine analiz etmiştir. Geleneksel roman anlayışını aşan deneysel anlatım teknikleri ve karmaşık karakter yapılarıyla edebiyatı yenilemiştir. Yapıtları tarihsel bir belge niteliğindedir. Döblin'in eserleri, Weimar Cumhuriyeti ve Nazi Almanyası gibi önemli tarihi dönemlerin toplumsal ve siyasi yapısı hakkında değerli bilgiler sunar. Eserlerinde sıklıkla toplumsal adaletsizlikleri, yoksulluğu ve bireylerin yaşadığı sıkıntıları ele alır.

Döblin'in eserleri, Weimar Cumhuriyeti ve Nazi dönemi Almanyası'nı anlamak için önemli bir kaynak niteliğindedir. Modernist edebiyatın karakteristik özelliklerini görmek için Döblin'in romanlarını okumak, iyi bir başlangıç noktası olabilir. Döblin'in eserlerinde ele aldığı yoksulluk, adaletsizlik, savaş gibi temalar, her dönem ve her toplum için geçerliliğini koruyan evrensel konulardır. Yapıtlarının günümüzde hala ilgi görmesinin nedenlerinden biri de budur. Alfred Döblin, 20. yüzyıl Alman edebiyatının önemli bir figürüdür. Eserleri, hem edebi açıdan zengin hem de toplumsal açıdan düşündürücüdür.

Döblin, 20. yüzyıl Alman edebiyatının yanı sıra dünya edebiyatını da derinden etkilemiştir. Eserlerinde sıklıkla modernizmin, ekspresyonizmin ve natüralizmin izlerine rastlanır. İç monolog, akış tekniği gibi yenilikçi anlatım biçimlerini kullanarak roman sanatına yeni bir boyut kazandırmıştır. Döblin'in eserleri, özellikle Franz Kafka, James Joyce ve William Faulkner gibi yazarlar üzerinde önemli bir etki yaratmıştır.

Eserleri

  • Die drei Sprünge des Wang-lun (Wang-lun'un Üç Sıçraması) (1916).
  • Wadzeks Kampf mit der Dampfturbine (Wadzek'in buhar türbini ile mücadelesi) (1918).
  • Der schwarze Vorhang (Siyah Perde) (1919)
  • Wallenstein (1920)
  • Berge, Meere und Giganten (Dağlar, Denizler ve Devler) (1924)
  • Berlin Alexanderplatz (Berlin Aleksander Meydanı) (1929)
  • Babylonische Wandrung oder Hochmut kommt vor dem Fall (Babil göçü veya gurur düşüşten önce gelir) (1934)
  • Pardon wird nicht gegeben (Acımak Yok) (1935)
  • Amazonas (Amazonlar) (1937/38).
  • November 1918. Eine deutsche Revolution. Erzählwerk in vier Bänden (Kasım 1918. Bir Alman Devrimi. Dört ciltlik anlatı çalışması) (1948/1949/1950)
  • Hamlet oder Die lange Nacht nimmt ein Ende (Hamlet veya Uzun Gece Sona Eriyor) (1956)

Kaynakça

  1. ^ Sander, Gabriele (2001). Alfred Döblin. Stuttgart: Reclam. ISBN 3-15-017632-8. OCLC 48966370. 
  2. ^ Alfred Döblin : paradigms of modernism. Steffan Davies, Ernest Schonfield. Berlin: W. de Gruyter. 2009. ISBN 978-3-11-021770-4. OCLC 550677895. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Johann Wolfgang von Goethe</span> 18. ve 19. yüzyılda yaşamış Alman yazar, siyasetçi, ressam ve doğabilimci

Johann Wolfgang Von Goethe, Alman hezarfen; edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğabilimcidir. 1776 yılından itibaren, Weimar dukalığının bakanı olarak çeşitli idari ve siyasi görevlerde bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Barok</span>

Barok, Avrupa'da yaygınlaşan sanatta bir anlatım biçimidir. Barok kelimesi, Portekizce düzensiz inci anlamına gelen barroco sözcüğünden türemiştir. Barok sözcüğü, birbirinden ayrı iki şeyi tanımlar; sanat tarihinde, Rönesans ile klasikçilik arasında kalan bir dönemi ve bütün çağlarda verilmiş bazı eserlerin tarzını, başlangıcı ve bitişi için kesin bir tarih verilememekle birlikte 14. ve 18. yüzyıllar arasında oluşup şeklini almış bir dönemdir. Mimarlık, müzik, resim ve heykelin etkileyici temalar altında birleştirilmesi amacını güder. Abartılı hareket duygusu ve net gözüken detayları ile dönemin müzik ve edebiyatında da kendini gösterir. Yoğun bir etki bırakan bu anlatım biçimi, kendi alanında fazla eser verildiğinden dolayı bir dönem adı olarak anılmaya başlanmıştır. 1699'da İtalya'da kilise etkisinde doğmuş ve tüm Avrupa'ya yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Heinrich Böll</span> Alman yazar

Heinrich Theodor Böll, Alman yazar, 1972 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi.

İngilizce edebiyat, İngilizce olarak icra edilen edebiyat türüdür. Bu alanda eser veren sanatçıların ille de İngiliz olması gerekmez. Polonyalı Joseph Conrad, İskoç Robert Burns, İrlandalı James Joyce, Galli Dylan Thomas, Amerikalı Edgar Allan Poe, Hint Salman Rushdie, Karayipli V.S Naipaul İngilizce olarak birçok edebi eser vermişlerdir. Diğer bir deyişle, İngilizce Edebiyat dünyada konuşulan İngilizcenin çeşitli varyasyonları ve lehçeleri gibidir. Akademik alanda, İngilizce Edebiyat, İngilizce üzerinde çalışan bazı bölümlere, ikincil ve üçüncül eğitim sistemlerine ad olabilmektedir. İngiliz Edebiyatı'ndaki çok sayıda yazar çeşitliliğine rağmen, William Shakespeare'in eserleri, İngilizce konuşan dünya genelinde en önemli noktada yer almaktadır.

Alman edebiyatı, Orta Avrupa'da yaşayan Almanca konuşan toplulukların edebi yaratısıdır. Almanya, Avusturya, İsviçre ve bunların yanındaki Alsas (Fransa), Bohemya (Çekya) ve Silezya (Polonya) gibi bölgelerdeki çalışmaları kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Weimar Cumhuriyeti</span> 1918/1919–1933 yıllarında Almanya

Weimar Cumhuriyeti, Almanya'da, Philipp Scheidemann'ın 9 Kasım 1918 tarihinde cumhuriyetin kurulduğunu ilan etmesi ile başlayıp 30 Ocak 1933 tarihinde Adolf Hitler'in şansölye olmasına kadar süregelmiş döneme verilen isimdir. “Weimar Cumhuriyeti” adı tarih yazımı için kullanılan bir terimdir. Bu adın kaynağı, I. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkılması sonucu lağvedilen Alman monarşisi yerine millî meclisin yeni anayasayı oluşturmak için 1919 yılında toplandığı Weimar kentidir. Parlamenter demokrasiye dayanan bir rejimin kurulmuş olduğu bu dönemde “Deutsches Reich” yani Alman İmparatorluğu adı muhafaza edildi. Almanya'da liberal demokrasi yerleştirmek için yapılan bu ilk girişim, yoğun sivil anlaşmazlıkların ve ekonomik sorunların olduğu bir dönem getirdi.

<span class="mw-page-title-main">Heinrich von Kleist</span>

Bernd Heinrich Wilhelm von Kleist, Alman şair, tiyatro oyunu, öykü, hikâye yazarı, yayıncı.

Jale Parla,, Türk edebiyat teorisyeni ve eleştirmenidir.

Britanya edebiyatı, Birleşik Krallık, Man Adası ve Kanal Adaları'nın edebiyatıdır. Bu edebiyat başlıca İngilizce yazılmış olmakla beraber Galce, İskoçça, İrlandaca ve diğer dillerin de edebiyatlarını da kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Robert Musil</span> Avusturyalı romancı, hikâyeci ve deneme yazarı (1880 - 1942)

Robert Musil, Avusturyalı romancı, hikâyeci ve deneme yazarı. 20. yüzyılın en önemli romancılarından ve roman türüne özgün katkıları kuşku götürmez yazarlarındandır. Başyapıtı Niteliksiz Adam yarım kalmasına rağmen James Joyce'un Ulysses ve Marcel Proust'un Kayıp Zamanın İzinde adlı dev eserleriyle birlikte modern romanın zirvesini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Erich Kästner</span> Alman yazar (1899-1974)

Emil Erich Kästner Alman yazar.

<span class="mw-page-title-main">Thomas Mann</span> Roman Yazarı

Paul Thomas Mann, Alman yazar ve 20'inci yüzyılın en önemli hikâye anlatıcılarından biriydi. 1929 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Gerhart Hauptmann</span> Alman yazar (1862-1946)

Gerhart Johann Robert Hauptmann,, Alman oyun yazarı ve yazar. Doğalcı bir yaklaşımla ele aldığı oyunlarıyla çağdaş Alman tiyatrosunu hazırlayan öncü yazarlardandır. Natüralizm akımının en önemli Alman temsilcisi olarak bilinir. Ancak çalışmalarında başka tarzlarla da bütünleşmiştir. Kendisinin muhtelif Avrupa ve ABD üniversitelerinde onursal doktora unvanları bulunuyor. Üç tane Grillparzer, bir tane Goethe ve 1912 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne lâyık görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Kurt Tucholsky</span> Alman yazar (1890-1935)

Kurt Tucholsky, Alman gazeteci ve yazardır. Kaspar Hauser, Peter Panter, Theobald Tiger ve Ignaz Wrobel adlı takma adlarla da yazılar yazmıştır. Tucholsky Weimar Cumhuriyeti'nin en önemli gazeteci-yazarlarındandır. Politik bir gazeteci ve haftalık dergi "Die Weltbühne"nin yayıncılarından birisi olarak Heinrich Heine geleneğinde toplumcu-gerçekçi, toplumu eleştiren bir yazar olduğunu kanıtlamıştır. Aynı zamanda bir taşlama (hiciv) ustası, kabare yazarı, şarkı sözü yazarı, romancı ve şairdir. Kendisini demokrat, barışsever ve antimilitarist olarak tanımlayan Tucholsky, öncelikle politika, ordu ve yargı içindeki antidemokratik eğilimlere ve özellikle nasyonal sosyalizmin tehditlerine karşı uyarılarda bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Heinrich Mann</span>

Luiz Heinrich Mann Alman yazardır. Eserlerinde toplumsal konuları ele almıştır. Özellikle 2. Wilhelm dönemindeki Alman toplumunun otoriter yapısını sert şekilde eleştirmesiyle tanınmıştır. Thomas Mann'ın ağabeyidir.

<span class="mw-page-title-main">Jurij Brezan</span>

Jurij Brězan Sorb yazar. Sorb dilinin yanı sıra Almanca da yazdığı roman, öykü ve çocuk kitapları toplam 25 dile çevrildi.

<span class="mw-page-title-main">Anna Seghers</span> Alman yazar

Anna Seghers, Alman yazar.

<span class="mw-page-title-main">Weimar Klasisizmi</span> Kültür ve Edebiyat Akımı

Weimar Klasisizmi, Avrupa'nın bir kültür ve edebiyat akımıdır. Taraftarları Romantizm, klasisizm ve Aydınlanma düşüncelerini sentezleyerek yeni bir hümanizm ortaya koymaya çalışmışlardır. Akım, 1772'den 1805'e kadar Johann Wolfgang Goethe, Johann Gottfried Herder, Friedrich Schiller ve Christoph Martin Wieland'ı kapsamış ve genellikle 1778-1805 yılları arasında Goethe ve Schiller üzerine yoğunlaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Franz Werfel</span> Avusturyalı romancı (1890 – 1945)

Franz Werfel Avusturyalı romancı, oyun yazarı ve şair.

Winfried Georg Sebald, Alman yazar ve edebiyatçı. W. G. Sebald ya da Max Sebald isimleriyle bilinir. Sebald, 57 yaşında hayata gözlerini yumduğunda Nobel Edebiyat Ödülü için düşünülen adaylardan bir tanesiydi. 2007 tarihli bir röportajda İsveç Akademisi'nin eski sekreteri Horace Engdahl, Sebald, Ryszard Kapuściński ve Jacques Derrida'nın yakın zamanda yaşamını yitirmiş olduğu için ödülü alamayan isimler olduklarını söylemişti.