İçeriğe atla

Alfred Adler

Alfred Adler
Doğum07 Şubat 1870(1870-02-07)
Rudolfsheim Viyana yakınları, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (şimdi Rudolfsheim-Fünfhaus, Viyana, Avusturya)
Ölüm28 Mayıs 1937 (67 yaşında)
Aberdeen, İskoçya
VatandaşlıkAvusturyalı
Kariyeri
DalıPsikoloji

Alfred Adler (d. 7 Şubat 1870, Viyana – ö. 28 Mayıs 1937, Aberdeen), bireysel psikoloji ekolünün kurucusu, Yahudi Avusturyalı psikiyatrist.[1][2] Derinlik psikolojisinin üç büyük kurucusundan biridir. (diğerleri: Freud, Jung.) Adler, bireyin yeniden uyum sürecinde sosyal unsurun önemini vurgulayan ve psikiyatriyi topluma taşıyan ilk kişi olmuştur.[3] 2002'de yayınlanan A Review of General Psychology araştırması, Adler'i 20. yüzyılın en seçkin 67. psikoloğu olarak sıraladı.[4]

Hayatı

Çocukluk ve gençliği

Alfred Adler, 7 Şubat 1870[5]'de, Avusturya, Viyana'nın batı ucundaki bir köyde, şehrin 15. bölgesi olan Rudolfsheim-Fünfhaus‘ın modern kısmı, Rudolfsheim, Mariahilfer caddesi 208 numarada[6] (Penzing) doğdu. Yahudi Pauline (Beer) ve Leopold Adler çiftinin yedi çocuğundan ikincisiydi. Leopold Adler Macaristan doğumlu bir tahıl tüccarı’ydı.[7][8][9] Alfred'in küçük erkek kardeşi, Alfred henüz üç yaşındayken yanındaki yatakta öldü[10] ve çocukluğu boyunca ağabeyiyle çekişti.[5] Bu rekabet, Adler'in annesinin erkek kardeşini ona tercih ettiğine inandığı için alevlendi. Babasıyla olan iyi ilişkisine rağmen, annesiyle olan ilişkisinde hala aşağılık duygularıyla boğuşuyordu.[5]

Alfred aktif, popüler bir çocuk ve aynı zamanda ağabeyi Sigmund'a karşı rekabetçi tavrıyla tanınan ortalama bir öğrenciydi. Önceleri, Alfred'i dört yaşına kadar yürümekten alıkoyan raşitizm hastası oldu. Dört yaşında zatürree oldu ve bir doktorun babasına "Oğlun kayıp" dediğini duydu. İki kez ezilmesi ve küçük erkek kardeşinin ölümüne tanık olmasının yanı sıra, bu hastalık ona ölüm korkusu aşıladı.[5] Bu zamanda doktor olmaya karar verdi.[11] Psikoloji, sosyoloji ve felsefe konularına çok meraklıydı.[12]Viyana Üniversitesi'nde okuduktan sonra göz doktorluğu ve daha sonra nöroloji ve psikiyatri alanlarında uzmanlaştı.[12] Viyana Üniversitesi Tıp Okulunda doktorluk eğitimi aldı ve 1895'te mezun oldu.

Kariyeri

Pratisyen hekim olarak çalıştığı ilk doktorluk yıllarından başlayarak hastayı çevresiyle ilişkileri içerisinde ele almak gerektiğini vurguladı ve bireyle ilgili sorunlara yönelik insancıl, bütünselci ve organik bir yaklaşım geliştirdi. Bedensel düzensizliklerle ilişkili olarak psikoloji ile ilgilenmeye başladı. 1902'de Sigmund Freud ile tanıştı, öğrencisi oldu ve birlikte Adler'in başkanlığında Viyana Psikanaliz Topluluğu'nu kurdular. Bir süre sonra Freud ile fikir ayrılıkları ortaya çıktı. Adler'in Organların Yetersizliği kitabından sonra tamamen uzlaşılmaz bir hale geldi ve 1911'de, Adler, izleyicileriyle beraber Freud'u açıkça eleştirerek bireysel psikolojiyi geliştirmeye başladı.

Hans Vaihinger'in ruhsal inşa fikirlerinden etkilendi ve erkek egemen toplumda doğal bir sonuç olarak "Erkeksi Başkaldırı" ile organik aşağılık ve telafi teorisini geliştirdi (bkz. Aşağılık kompleksi).[13] Adler, Freud'un teorileri ile karşı görüşe geldi, fikir ayrılığı 1911'deki Weimar Psikanaliz Kongresi'nde aleni oldu. Adler, Freud'un inandığı seks içgüdüsünün baskınlığı ve ego dürtüsünün libidinal(?) olup olmadığı ile çekişiyordu, Freud'un bilinçaltına atma üzerine fikirlerini de eleştirmişti. Adler bilinçaltına atma teorisinin, erkeksi başkaldırının aşırı telafisi ve aşağılık hislerinden türetilmiş sinirsel bir durum olan ego -savunma eğilimleri- konsepti ile değiştirilmesi gerektiğine inanıyordu, Oedipal Kompleksleri önemsizdi. Adler Viyana Topluluğundan ayrıldı ve 1912'de Bireysel Psikoloji Topluluğu adını alan, Özgür Analitik Araştırmalar Topluluğu'nu kurdu.

1912'de ana fikirlerini tanımladığı Über den Nervösen Charakter kitabını yazdı. Kişinin bilinçsiz öz ereğinin temel amaçlarının baskıladığı ayrı aşamaların aşağılık hislerini üstünlüğe (veya bilakis yeterliliğe) dönüştürdüğü ifade ederek insan kişiliğinin erek bilimsel açıklanabileceğini iddia etti. Adler'e göre öz erek arzularına, toplumsal ve etnik gereksinimler karşı koyar, düzeltici etkenler umursanmaz ve kişi aşırı telafi ederse aşağılık kompleksi oluşabilir, kişi benmerkezci, güç düşkünü ve saldırgan veya daha kötüsü olabilirdi. Üstünlük çabası ve anne baba baskısı önemli.

I. Dünya Savaşı ile çalışmaları durdu, bu sırada Avusturya Ordusunda doktorluk görevi yaptı. Savaş sonrası 1930'lara olan etkisi epey arttı, 1921'den itibaren bir takım çocuk rehberliği klinikleri kurdu ve Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde sık sık okutman, 1927'de Kolombiya Üniversitesi'nde misafir profesör oldu. Tedavi edici yöntemlerinde sosyal ilgiyi cesaretlendirip ve ödüllendirip fakat şımartma ve ihmalden kaçınarak sorunları çocukta önceden tutup, yetişkin ruha yoğunlaşmaktan kaçındı. Yetişkinlerde tedavi, suçlama veya üstünlük taslama tutumlarının tedavi edilen kimse tarafından dışarıda bırakılmasına dayanmaktaydı, kişisel davranışın farkına varılmasının artışı ile karşı koymanın azaldığını ve reddetmenin terse döndüğünü ifade etti. Yaygın tedavi araçları mizah kullanımı, tarihi anları ve mantığa aykırı emirleri içermekteydi. Adler'in popülaritesi görece optivizmi ve fikirlerinin Freud ve Jung'unkilerle karşılaştırıldığında anlaşılabilir olması ile ilişkiliydi. Adler sıklıkla, Kişinin davranış şablonu analizi toplumla, işi ve cinsiyeti ile ilişkilidir, savını vurgulamıştı.

1934'te Avusturya Hükûmeti, Yahudi olduğu için Adler'in kliniklerinin çoğunu kapattı. Adler 1935'te Long Island Tıp Kolej'ine Profesör olarak Avusturya'dan ayrıldı.

Ölümü

28 Mayıs 1937'de, İskoçya'nın Aberdeen Üniversitesi'ne yaptığı üç haftalık bir ziyaret sırasında aniden öldü. Sokakta yürürken yere yığıldığı ve kaldırımda hareketsiz yattığı görüldü. Adamın biri koşarak yakasını çözerken, Adler oğlunun adı olan "Kurt" diye mırıldandı ve öldü. Yapılan otopsi, ölümünün kalp kasındaki dejenerasyondan kaynaklandığını belirledi.[14] Cesedi Edinburgh'daki Warriston Crematorium'da yakıldı, ancak külleri asla geri alınmadı. 2007'de külleri Warriston Krematoryumu'ndaki bir tabutta yeniden bulundu ve 2011'de defnedilmek üzere Viyana'ya gönderildi.[15]

Kişilik Gelişiminde Anne ve Baba Etkisi

Adler, çocuğun ileriki yıllarında kişilik sorunu yaşamasına neden olacak iki tür anne baba davranışı belirlemiştir. Bunlardan birincisi çocuklarına özen gösteren ve aşırı koruma sağlayan, sonuç olarak çocukta şımarma tehlikesi yaratan anne baba davranışıdır. Adler'e göre böyle bir anne baba tutumu yanlıştır. Bunun yerine çocuklar hata yapsalar bile kendi sorunlarını çözmelerine ve bazı kararları kendilerinin almalarına izin vermek uzun vadede onların iyiliğine olacaktır.

Yapıtları

  • Organların Yetersizliği Üzerine İnceleme - 1911
  • Nevrotik Yapı Üzerine - 1912
  • Tedavi ve Eğitim - 1914
  • Bireysel Psikolojinin Uygulanması ve Kuramı - 1917
  • İnsanı Tanımak - 1927
  • Bireysel Psikoloji Tekniği - 1928'de birinci bölüm, 1930'de ikinci bölüm
  • Yaşamı Tanımak - 1929
  • Okulda Bireysel Psikoloji - 1929
  • Yaşamı Tanımak - 1930
  • Psikoterapi ve Eğitim - 1919-1929
  • Nevrozlar - 1929
  • Eşcinsellik Sorunu - 1930
  • Çocuk Eğitimi - 1930
  • Yaşamı Biçimlendirme - 1930
  • Psikoterapi ve Eğitim II - 1929 - 1932
  • Yaşamın Anlamı - 1933
  • Psikoterapi ve Eğitim III - 1933-1937

Kaynakça

  1. ^ Dinar, Hasia (2021). The Oxford handbook of the Jewish diaspora. New York: Oxford University Press. ISBN 978-0190240943. 
  2. ^ McWilliams, Nancy (2020). Psychoanalytic diagnosis: understanding personality structure in the clinical process (2. bas.). New York, NY: The Guilford Press. ISBN 978-1462543694. 
  3. ^ "my.access — University of Toronto Libraries Portal". Erişim tarihi: 2 Ekim 2014. 
  4. ^ Haggbloom, Steven J.; Warnick, Renee; Warnick, Jason E.; Jones, Vinessa K.; Yarbrough, Gary L.; Russell, Tenea M.; Borecky, Chris M.; McGahhey, Reagan; Powell, John L., III (2002). "The 100 most eminent psychologists of the 20th century". Review of General Psychology. 6 (2): 139-152. CiteSeerX 10.1.1.586.1913 $2. doi:10.1037/1089-2680.6.2.139. 3 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2022. 
  5. ^ a b c d Hergenhahn, B.R.; Olson, Matthew (2006). An Introduction to Theories of Personality. Pearson Prentice Hall. ss. 95-123. ISBN 013194228X. 
  6. ^ Prof. Dr. Klaus Lohrmann "Jüdisches Wien. Kultur-Karte" (2003), Mosse-Berlin Mitte gGmbH (Verlag Jüdische Presse)
  7. ^ "Alfred Adler Biography". Encyclopedia of World Biography. 7 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2010. 
  8. ^ Prochaska, James; Norcross, John (10 Mayıs 2013). Systems of psychotherapy: a transtheoretical analysis (Eighth bas.). Stamford, CT. ISBN 9781133314516. OCLC 851089001. 
  9. ^ Hoffman, Edward (20 Temmuz 1994). The Drive for Self: Alfred Adler and the Founding of Individual Psychology. ISBN 9780201632804. 
  10. ^ Orgler, Hertha (1939). Alfred Adler, the Man and His Work. Londra: C. W. Daniel. s. 67. 
  11. ^ Boeree, C. George (28 Mayıs 1937). "Personality Theories – Alfred Adler by Dr. C. George Boeree". Webspace.ship.edu. 19 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2014. 
  12. ^ a b Orgler, H. (1976). "Alfred Adler". International Journal of Social Psychiatry. 22 (1): 67-68. doi:10.1177/002076407602200110. PMID 783061. 
  13. ^ Snyder, C.R. (2016). The Oxford handbook of positive psychology (3. bas.). New York, N.Y.: Oxford University Press. ISBN 978-0199396511. 
  14. ^ Donaldson, Norman and Betty (1980). How Did They Die?. Greenwich House. ISBN 978-0-517-40302-0. 
  15. ^ "Lost ashes of Alfred Adler return to Vienna". BBC News. 18 Nisan 2011. 11 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ocak 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

Psikoterapi, bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adı. Psikoterapi her zaman sadece tek tek bireyleri konu almaz, zaman zaman incelenen tüm bir ailenin etkileşimsel meseleleri zaman zamansa incelenen bir çiftin birbiriyle olan ilişkisindeki bazı sorunların ruh sağlığı temelindeki kökleri olabilir. Ruh-zihin sağlığına dair sorunların psikolojik, sosyolojik veya somatik boyutları olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Sigmund Freud</span> Psikanaliz biliminin kurucusu olan nörolog

Sigmund Freud veya doğum adı ile Sigismund Schlomo Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturya doğumlu Yahudi nörolog. Psikanaliz, hasta ile psikanalist arasında gerçekleşen diyalog yoluyla psikopatolojik vakaları tedavi etmekte kullanılan klinik yöntemidir. Hastaların zihinsel süreçlerinin bilinç dışı unsurlarla olan bağlantılarını ortaya çıkarmaya çalışır. Freud'a göre, bilinç dışına itimler yaşantıların kendileri değil, anıları üzerinde gerçekleşirler. Ancak söz konusu istekler gerçeğe dönüştürüldüğünde, daha doğrusu doyurulduğunda karşılaşılacak üzüntü ve pişmanlık duygusundan kaçınılmaktadır.

Aşağılık kompleksi ya da Aşağılık karmaşası, bireysel psikoloji ekolünün kurucusu Alfred Adler tarafından ortaya atılan ve kişinin bazı yönlerden kendini diğerlerinden aşağı hissetmesine neden olan karmaşasına verilen addır.

Din psikolojisi, insana özgü olan dinsel yaşamın psikolojik açıdan çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalı. Diğer bir ifade ile din psikolojisi, dinin insan ruhundaki temel karakteristiklerini, davranışlara yansıyan etki durumlarını ele alır. Psikoloji duygu, düşünce ve davranışların bilimsel olarak araştırılmasını konu edinirken; din psikolojisi dinî duygu, düşünce ve davranışların araştırılmasını konu edinmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Carl Gustav Jung</span> İsviçreli psikiyatr, analitik psikolojinin kurucusu (1875–1961)

Carl Gustav Jung, İsviçreli psikiyatr. Analitik psikolojinin kurucusudur. Derinlik psikolojisinin Sigmund Freud ve Alfred Adler ile beraber üç büyük kurucusundan birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Psikanaliz</span> Freudun çalışmaları üzerine kurulmuş bir psikolojik kuramlar ve yöntemler ailesi

Psikanaliz, kısmen bilinçdışı zihinle ilgilenen ve birlikte zihinsel bozukluklar için bir tedavi yöntemi oluşturan bir dizi teori ve terapötik tekniktir. Bu disiplin 1890'ların başında, çalışmaları kısmen Josef Breuer ve diğerlerinin klinik çalışmalarından kaynaklanan Sigmund Freud tarafından kurulmuştur. Freud, 1939'daki ölümüne kadar psikanaliz teorisini ve pratiğini geliştirmiş ve rafine etmiştir. Bir ansiklopedi maddesinde, psikanalizin temel taşlarını "bilinçdışı zihinsel süreçler olduğu varsayımı, bastırma ve direnç teorisinin kabulü, cinselliğin ve Oedipus kompleksinin öneminin takdir edilmesi" olarak tanımlamıştır. Freud'un meslektaşları Alfred Adler ve Carl Gustav Jung, psikanalizin bireysel psikoloji (Adler) ve analitik psikoloji (Jung) olarak adlandırdıkları dallarını geliştirdiler, ancak Freud'un kendisi bunlara yönelik bir dizi eleştiri yazdı ve bunların psikanaliz biçimleri olduğunu kesinlikle reddetti. Psikanaliz daha sonra Erich Fromm, Karen Horney ve Harry Stack Sullivan gibi neo-Freudyen düşünürler tarafından farklı yönlerde geliştirilmiştir.

Bireysel psikoloji, Alfred Adler tarafından geliştirilen, psikanalizden ayrı olarak daha çok toplumsallık ve bütünlüğe önem veren psikolojik kuram.

Kişilik psikolojisi, bireylerin kendilerine özgü davranış, düşünce ve duygu biçimleriyle ilgilenir.

<span class="mw-page-title-main">Rollo May</span> Amerikalı ruh hekimi (1909 – 1994)

Rollo May, Amerikalı varoluşçu psikolog. Varoluşçu felsefenin yanı sıra humanist psikolojinin de önemli isimlerinden biri olarak bilinir. Türkçeye Kendini Arayan İnsan ve Yaratma Cesareti isimli kitapları çevrilmiştir. Rollo May, teolog Paul Tillich'in yakın arkadaşlarındandır. Yaratma Cesareti ismini Paul Tillich'in Varolma Cesareti isimli eserine referansla koymuştur.

<span class="mw-page-title-main">Klinik psikoloji</span> Ruhsal bozukluklara adanmış psikoloji dalı

Klinik psikoloji bireyin zihinsel, davranışsal ve duygusal bozukluklarını inceleyen psikoloji dalıdır. Psikoterapi yöntemlerini sıklıkla kullanan klinik psikoloji, araştırma, öğretim ve program geliştirme konularıyla da uğraşmaktadır. Klinik psikoloji bir uzmanlık alanı olarak, bireylerin yanı sıra ailelerin ve çok çeşitli toplulukların yaşam boyu karşılaştıkları sorunları gidermeye çalışır. Genel olarak çalışma alanı, sorunları test ve görüşme gibi tekniklerle değerlendirme, tanı koyma, çözüm için müdahale etme ve bilimsel araştırma alanlarını kapsar. Eğitim, öğretim ve danışma gibi müdahalelerin yanı sıra ciddi psikopatolojik durumların tedavisi ile de ilgilenir. Bu çalışmaları yürüten meslek mensupları psikiyatri mütehassısları ile klinik psikologlardır.

<span class="mw-page-title-main">Carl Rogers</span> Amerikalı psikolog (1902 – 1987)

Carl Ransom Rogers, psikolojide humanistik yaklaşımın kurucularından ve psikoterapi araştırmaları yapan psikologlar içinde en önemlilerinden birisi olarak görülen Amerikalı psikolog. Rogers, 20.yüzyılın en çok etkilenilen altı psikoloğundan biri ve Sigmund Freud'dan sonra en önemli klinik psikolog olarak gösterilmektedir.

Psikoloji, davranış ve zihinsel süreçlerin bilimidir. Öncelikli hedefi, hem genel prensipler oluşturarak hem de spesifik vakaları araştırarak bireyleri ve grupları anlamaktır.

Psikoloji temel bilimi, psikoloji alanında yapılan araştırmaların bazıları, uygulanan psikolojik disiplinlerde yapılan araştırmalardan daha "temel" dir ve doğrudan bir uygulaması yoktur. Psikoloji içerisindeki temel bilim yönelimini yansıttığı düşünülen alt disiplinler arasında biyolojik psikoloji, bilişsel psikoloji, nöropsikoloji vb. alt dallar sayılabilmektedir. Bu alt disiplinlerdeki araştırmalar, metodolojik titizlik ile karakterizedir. Psikolojinin temel bilim olarak kaygı, davranış, biliş ve duyguların altında yatan yasaları ve süreçleri anlamaktır. Temel bilim olarak psikoloji, uygulamalı psikoloji için bir temel sağlar. Uygulamalı psikoloji, aksine, temel psikolojik bilimlerin ortaya koyduğu psikolojik ilkelerin ve teorilerin uygulanmasını içerir; bu uygulamalar zihinsel ve fiziksel sağlık ayrıca eğitim gibi alanlarda sorunların üstesinden gelmeyi veya refahı artırmayı amaçlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Psikoloji tarihi</span>

Psikolojinin tarihi, çok eski uygarlıklara uzanmaktadır. Psikoloji "davranış ve zihinsel süreçlerin bilimsel olarak incelenmesi" olarak tanımlanmaktadır. İnsan zihnine ve davranışına felsefi ilgi, Mısır, İran, Yunanistan, Çin ve Hindistan'ın eski uygarlıklarına dayanmaktadır.

Bu liste dikkate değer psikologları ve psikoloji alanında önemli katkıda bulunan insanları gösterir. Liste söz konusu olan kişilerin soyadlarının alfabetik sıralanması sonucu oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Café Central</span> Viyanada café

Café Central, Viyana'nın Innere Stadt bölgesindeki Herrengasse'de bulunan geleneksel bir Viyana Kahvesidir. Kafenin bulunduğu bina mimarı Heinrich von Ferstel'in adından dolayı Palais Ferstel olarak anılmaktadır. Bina eskiden Banka ve Borsa Binası olarak biliniyordu.

Psikanalitik teori, psikopatolojiyi tedavi etmek için klinik bir yöntem olan psikanalizi yönlendiren kişilik organizasyonu teorisi ve kişilik gelişiminin dinamiğidir. İlk olarak 19. yüzyılın sonlarında Sigmund Freud tarafından ortaya konan psikanalitik teori, ortaya atılışından bu yana birçok iyileştirme geçirdi. Psikanalitik teori, yirminci yüzyılın son üçte birinde, 1960'lardan sonra psikolojik tedavilerle ilgili eleştirel söylem akışının bir parçası olarak tam olarak öne çıktı. Freud, beyin analizini ve fizyolojik çalışmalarını durdurmuş ve odağını zihni ve zihni oluşturan ilgili psikolojik özellikleri incelemeye, özgür birliktelik ve aktarım olgularını kullanarak tedaviye kaydırmıştı. Çalışması, yetişkinlerin zihinsel işleyişini etkileyebilecek çocukluk olaylarının tanınmasını vurguladı. Genetik ve daha sonra gelişimsel yönleri incelemesi psikanalitik teoriye özelliklerini kazandırdı. 1899'da Rüyaların Yorumu'nu yayınlamasıyla başlayan teorileri öne çıkmaya başladı.

<span class="mw-page-title-main">Psikoterapinin tarihi</span>

Modern, bilimsel psikoloji genellikle 1879'da Wilhelm Wundt tarafından ilk psikolojik kliniğin açılışına dayansa da, zihinsel sıkıntıyı değerlendirmek ve tedavi etmek için yöntemler yaratma girişimleri çok daha önce vardı. Kaydedilen en eski yaklaşımlar, dini, büyüsel ve/veya tıbbi bakış açılarının bir kombinasyonuydu. Bu tür psikolojik düşünürlerin ilk örnekleri arasında Patanjali, Padmasambhava, Rhazes, Avicenna ve Rumi bulunmaktadır.

Bu liste, farklı psikoterapi yöntemlerinin bir kısmıdır.