İçeriğe atla

Alerjik stomatit

Alerjik stomatit (kontakt stomatit; kontakt mukozit), olguları kontakt dermatitlere benzer mekanizmayla ortaya çıkan patolojilerdir: bir maddenin deriye ya da mukozaya temas ettiği yerde oluşan alerjik nitelikteki yangısal tepkilerdir (kontakt alerji).[1][2]

Bulgular

Kontakt dermatit

Alerjen içeren maddelerin, tükürük sıvısının sulandırıcı etkisi nedeniyle konsantrasyonlarının azalması ve kimyasal yapılarının değişmesi, mukozadaki zengin damar ağı tarafından kısa sürede emilerek ortamdan uzaklaştırılması gibi nedenler kontakt stomatitlerin oluşmasını önemli ölçüde engeller. Yüksek konsantrasyondaki alerjik maddenin uzun süren etkisi sonrasında gelişen tepkilerin ilk belirtisi ağızda yanma duyusu ve tükürük salgısı artışıdır (hipersalivasyon). Zamanla ağrı, dudaklarda kaşıntı ve tat alma yakınmaları eklenir. Klinik incelemelerde “ilaç stomatiti” olgularındaki tablolara benzer bulgularla karşılaşılır; hiperemik lezyonlar, hiperkeratoz, likenoid lezyonlar, veziküller ve erozyonlar başlıcalarıdır.[2][3][4]

Nikel (yüzük, küpe, vb), makyaj malzemeleri, antibiyotikli pomatlar, petrol ürünleri kontakt dermatitlere neden olan maddelerin başında gelir. Eritemli lezyonlar genellikle ödemle birliktedir ve akut alerjilerin sonrasında ortaya çıkar.[1]

Ağız mukozasındaki tepkiler akrilatlar (diş protez maddeleri), sakız, diş macunu, vb. maddelerin içerisinde bulunan kimyasallara karşı oluşur.[5] Ağızdaki yanma duyusu en önemli yakınmadır (ağız yanması sendromu). Akrilik protez alerjilerinde, protezin altında kalan ağız mukozasındaki kırmızılık ve ağrı bulgusuna ek olarak, dudak ve yanak çevresi derisinde kaşıntılı plaklar da görülebilir.[6][7]

Yanak mukozasında likenoid lezyon

Ağız mukozasının ağır metallere karşı verdiği en önemli tepki yüzeyde kalın bir keratin katmanının ortaya çıkmasıdır (hiperkeratoz); bu görünüm, lezyonlar lökoplakiyi andırır.

Likenoid alerjik reaksiyonların büyük bölümü amalgam dolgulara karşı oluşan tepkilere bağlıdır. Amalgam dolguya temas eden mukoza yüzeyinde likenoid lezyonlar oluşur. Dolgunun sökülmesiyle birlikte lezyonlar da silinir. Altın, bakır sülfat ve palladyum klorür benzer lezyonlara neden olabilir.[2][8]

Ürtiker niteliğindeki lezyonların en önemli nedeni ağız çalkalama sıvılarındaki kimyasal maddeler (chlorhexidine) ve diş hekiminin ya da KBB uzmanının kullandığı lastik eldivenlerdir. Kontakt stomatite kıyasla daha yaygın bir tepki görülür (anafilaksi); dil, dudak, yanak, dişetlerinde ödem (angioödem) oluşur, yaygın ödemlerde larinks obstrüksiyonuna bağlı asfiksi gelişebilir.[2]

Tedavi

Öncelikle etkeni belirlemek gerekir; hastaya, tepki uyaran maddeleri içeren diş macunu, ağız yıkama sıvıları, vb. maddelerin kullanmaması önerilir. Protez akrilatları, hastaya alerji testi yapılarak seçilmelidir. Terkedilmekte olan amalgam diş dolguları çok gerekmedikçe uygulanmamalıdır.[4][8]

Kaynakça

  1. ^ a b Barnhill R, Crowson AN, Magro C, Piepkorn M, Kutzner H, Desman G. Barnhill’s Dermatopathology, Fourth Edition 4th Edition, McGraw Hill Education, New York, 2020
  2. ^ a b c d Çöloğlu AS. Oral Patoloji (Ağız Patolojisi). Yeditepe Üniv.Yayınları, Mor Ajans, İstanbul, 2007
  3. ^ Regezzi JA, Sciubba JJ, Jordan RCK. Oral Pathology: Clinical Pathologic Correlations. 7th edition. Elsevier, Amsterdam-Berkeley-Houston, 2017
  4. ^ a b Jinbu Y, Demitsu T. Oral ulcerations due to drug medications.  Japanese Dental Science Review, 50(2):40-46, 2014
  5. ^ Lamey PJ, Lewis MA, Rees TD, et al. Sensitivity reaction to the cinnamonaldehyde component of toothpaste. Br Dent J. 168:115-118, 1990
  6. ^ Davis CC, Squier CA, Lilly GE. Irritant contact stomatitis: a review of the condition. J Periodontol. 69:620-631, 1998
  7. ^ Guerra L, Vincenzi C, Peluso AM. Role of contact sensitizers in the burning mouth syndrome. Am J Contact Dermatitis 3:154-157, 1993
  8. ^ a b Issa Y, Brunton PA, Glenny AM, Duxbury AJ (2004) Healing of oral lichenoid lesions after replacing amalgam restorations: A systematic review. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 98:553-565, 2004

İlgili Araştırma Makaleleri

Biyopsi, mikroskop altında incelenmek üzere canlıdan belirli bir doku parçasının çıkarılmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ödem</span>

Ödem, kan sıvısının damar dışına çıkması ve hücreler arasındaki sıvının artışı olgusudur. Ödemin yaygın biçimine anazarka (anasarca) denir. Ödem olgusunun temel ilkesi, kan sıvısı ile hücre dışı (ekstrasellüler) sıvı arasındaki dengenin yitirilmesidir. İnsan vücudunda ortalama 40 litre sıvı vardır. Bu sıvının yaklaşık ½ ‘si hücrelerin içindedir. Öteki yarısı ise kanı, lenf sıvısını ve hücreler arasındaki sıvıyı oluşturur. Kan ve lenf sıvılarının dengesini proteinler sağlar. Bunların dışındaki sıvı türlerinin dengesi elektrolitlere bağlıdır. Hücre içi sıvı dengesini potasyum, hücre dışı sıvı dengesini ise sodyum denetler.

<span class="mw-page-title-main">Zehirlenme</span> Kimyasal bir maddenin canlı üzerindeki patolojik etkisidir

Zehirlenme, kimyasal bir maddenin canlı organizma üzerindeki patolojik etkisidir. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar. Adli tıp uzmanları, zehirlenme olgularını 3 orijine ayırarak inceler:

  1. Kaza
  2. İntihar
  3. Cinayet

Stomatitis, ağzın ve dudakların inflamasyonudur. Aft olsun ya da olmasın, ağız veya dudak mukozalarını etkileyen herhangi bir inflamatuar durumu ifade eden genel bir terimdir. Kişinin yemesini, konuşmasını ve uyumasını zorlaştırır. Dil, diş etleri ve dudak da dâhil ağzın herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir.

Pamukçuk ya da oral kandidiyaz (oral candidiasis), Candida albicans mantarının ağız mukozasında yaptığı enfeksiyondur. "Pamukçuk" adı genelde bebeklerin ağzında görülen enfeksiyon için kullanılmakla beraber yetişkinlerin ağzında veya boğazında meydana gelen kandida enfeksiyonları için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Alerji</span> Çoğu insanın iyi tolere ettiği bir maddeye karşı bağışıklık sistemi tepkisi

Alerjik hastalıklar, bağışıklık sisteminin çevrede genellikle zararsız olan maddelere karşı geliştirdiği aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkan çeşitli patolojik durumlar olarak tanımlanır. Bu hastalıklar arasında alerjik rinit, gıda alerjileri, atopik dermatit, alerjik astım ve anafilaksi gibi durumlar yer almaktadır. Klinik belirtiler arasında konjonktivit, kaşıntılı bir döküntü, hapşırma, öksürük, burun akıntısı, nefes darlığı ve anjiyoödem (şişlik) gibi bulgular bulunabilir. Gıda intoleransı ve gıda zehirlenmesi gibi patolojik durumların farklı klinik varlıklar olduğunu unutmamak gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Diş hekimi</span> ağız ve diş sağlığıyla ilgilenen hekim, diş doktoru

Diş hekimi, diş doktoru veya diş tabibi, diş hekimliği mesleğini icra eden, ağız, diş ve dudaklardan oluşan ağız boşluğu ve çevre dokularının hekimidir. İnsan sağlığına ilişkin olarak dişlerin, diş etlerinin ve bunlarla doğrudan bağlantılı olan ağız ve çene dokularının sağlığının korunması, hastalıklarının ve düzensizliklerinin teşhisi ve tedavisi ve rehabilite edilmesi ile ilgili her türlü mesleki faaliyeti icra etmeye yetkilidir. Her yıl 22 Kasım günü ''Türk Diş Hekimleri Günü''; 6 Mart günü ''Dünya Diş Hekimleri Günü'' olarak kutlanır.

<span class="mw-page-title-main">Cüzzam</span> Mycobacteria leprae veya lepromatosisin neden olduğu kronik enfeksiyon

Cüzzam veya lepra, Hansen basili adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığı, çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyebilen, bulaşıcı bir hastalıktır. Ancak bulaşma ihtimali yok denecek kadar azdır, bu nedenle uzun yıllar bulaşıcı bir hastalık olarak kabul edilmemiş ancak halk arasında en az veba kadar bulaşmasından korkulan bir hastalık olmuştur. İnsandan insana bulaştığı düşüncesi temelde bir varsayımdır, zira henüz nasıl bulaştığı kanıtlanamamıştır. Hastalık eski dönemlerde miskin hastalığı olarak da adlandırılmıştır. Çağlar boyu çok korkulan bir hastalık olan cüzzam, birçok yazıya ve sinema yapıtına da konu olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">İnsan dişi</span> besinleri parçalamak için kullanılan insanların ağzındaki kalsifiye beyazımsı yapı

İnsan dişi, besinleri yutmaya ve sindirmeye hazırlık aşamasında keserek ve ezerek besinlerin mekanik olarak yıkımında görev yapar. İnsanlarda, her birinin belirli bir işlevinin olduğu kesici diş, köpek dişi, küçük azı dişi ve azı dişi olmak üzere dört tip diş vardır. Kesici dişler besini keser, köpek dişleri besini koparır ve küçük azı ve azı dişleri besini ezer. Dişlerin kökleri maksilla ya da mandibula içerisine yerleşmiş ve diş eti ile kaplanmıştır. Dişler yoğunluğu ve sertliği farklı çeşitli dokulardan yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Belsoğukluğu</span> Neisseria gonorrhoeae bakterisinin neden olduğu döl ve idrar yollarında görülen bulaşıcı hastalık

Belsoğukluğu (Gonore), Neisseria gonorrhoeae bakterisinin neden olduğu, özellikle döl ve idrar yollarını etkileyen, cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların ikinci en bulaşıcı olanıdır; ilk sırayı klamidya enfeksiyonu alır.

<span class="mw-page-title-main">Beyaz Lezyonlar</span>

Oral mukozanın beyaz lezyonları multifaktoriyel grup bozukluğu olup, rengi değişmiş epitelyel yüzeyden geçen ışığın dağılmasıyla oluşur. Oral beyaz lezyonların tanısı ve ayırıcı tanısı, tıbbi özgeçmiş, klinik incelemeler ve laboratuvar testlerine dayandırılarak yapılmalıdır.

Hipohidrotik ektodermal displazi sendromu , derideki yağ ve ter bezlerinin yokluğu sonucunda ortaya çıkan ”terleme azlığı/yokluğu (hipohidroz)” ile öne çıkan bir ektodermal displazi türüdür; 16 fenotipi vardır. Hipohidroz, çocuk hastalarda vücut ısısında yükselme (hipertermi) ataklarına neden olabilir; santral sinir sistemi etkilenmesine bağlı havale tablosu gelişebilir.

İlaç stomatitleri, günümüzde kullanımı giderek artan ilaçlar ve bitkisel kökenli destek maddelerinin yan etkileri sonucu ağız mukozasında beliren klinik tablolardır; “oral mukozit” tanımlaması da kullanılmaktadır. İlaçların içerdiği maddeler, tüm organizmada istenmeyen önemli reaksiyonlara neden olabilmektedir (adverse drug reactions). İstatistiksel veriler, hastane acil servislerine getirilen hastaların ortalama %3'ünde bu tür reaksiyonlara bağlı yakınmaları olduğunu göstermektedir. Yan etkisi olmayan ilaç yoktur, ancak bazı insanlar bazı ilaçlara karşı daha duyarlıdır. İlaç stomatitlerinin çok büyük bir bölümü, kullanılan ilacın kesilmesi ya da dozajının yenilenmesini gerektirir.

Üremik stomatit ya da Üremi stomatiti, kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda kandaki üre düzeyinin yükselmesi olgusuna üremi (azotemi) adı verilir. Tükürük salgısıyla ağız boşluğuna ulaşan üre, ortamdaki canlı etkenlerin ürettiği "urease" enzimiyle indirgenir, serbest amonyak açığa çıkar. Ağız kuruluğu ve yanma duyusu, dişeti kanamaları, tat bozuklukları ve ağrı yakınmaları olan hastaların nefesinde amonyak kokusu vardır. Bu bulgular diabetik nefropatide çok daha güçlüdür. Hemodiyalizle birlikte lezyonlar silinir.

<span class="mw-page-title-main">Goltz sendromu</span> Ektodermal Displazi

Goltz sendromu, X kromozomu aracılığıyla dominant (XLD) olarak aktarılan kalıtsal bir sendromdur; erkek fetüslerin çok büyük bölümü intrauterin evrede (rahimde) öldüğü için hastaların çoğu kız bebeklerdir.

Fiziksel nedenlere bağlı stomatitler ağız mukozasında ısı değişikliklerinin (termal) ya da elektrik akımının neden olduğu yanıklar ile mekanik travmaların yol açtığı yangılardır.

Ağız yoluyla alınan asit ve alkaliler ile bazı kimyasal maddelerin, mukozada nekroza dek varabilen etkileri saptanır. Maddenin etkisi konsantrasyonuna ve etki süresine bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tüberküloz stomatiti</span>

Tüberküloz stomatiti, Mycobacterium tuberculosis olarak tanımlanan bakterinin neden olduğu tüberküloz hastalığının ağız mukozasındaki lezyonlarıdır. Günümüzde anti-tüberküloz ilaçlara dirençli mikobakteri türlerinin ortaya çıkması, AIDS ve beslenme bozukluğu gibi vücut direncini kıran risk faktörlerinin etkisiyle yeni hasta sayısında artışlar görülmektedir.

Estetik diş hekimliği veya kozmetik diş hekimliği, estetik ve kozmetik yönümlü diş hekimliği dalıdır. Genellikle dişlerin ve diş etlerinin ve/veya ısırığın görünümünü iyileştiren herhangi bir diş tedavisine atıfta bulunmak için kullanılır. Diş temizliği, diş parlatma, diş beyazlatma, diş kaplama işlemleri, porselen diş, diş protezi, diş dolgusu, diş mücevheri, diş implantı ve braket ekleme estetik görevlerine dahildir. Öncelikle diş estetiğinde renk, pozisyon, şekil, boyut, uyum ve genel gülümseme görünümünde iyileştirmeye odaklanır. Pek çok diş hekimi, bu alandaki özel eğitim, uzmanlık ve deneyimlerine bakılmaksızın kendilerini "estetik diş hekimi" olarak adlandırır. Bu durum hastalar açısından yanıltıcı ve etik olmayan bir durum olarak nitelendirilmektedir. Amerikan Diş Hekimleri Birliği, estetik diş hekimliğini diş hekimliğinin resmi bir uzmanlık alanı olarak kabul etmemektedir. Ancak hala kendilerini estetik diş hekimi olarak tanıtan diş hekimleri mevcuttur.