İçeriğe atla

Alepotrypa mağarası

Koordinatlar: 36°38′17″N 22°22′51″E / 36.6380°K 22.3807°D / 36.6380; 22.3807
Alepotrypa mağarası
Diros mağaralarının ayırt edici dikit ve sarkıtları
Diros mağaralarının ayırt edici dikit ve sarkıtları
Harita
KonumuLaconia, Peloponnesus, Yunanistan
Koordinatlar36°38′17″N 22°22′51″E / 36.6380°K 22.3807°D / 36.6380; 22.3807
Giriş izniEvet, bilet alınmalı
Özellikleriyerleşim, defin, tören[1]
Mağara araştırması
  • 1970–2006[1]
  • 2011–günümüz[2]
    Arkeologlar
  • Giorgos Papathanassopoulos
  • Anastasia Papathanasiou
  • William Parkinson
  • Michael Galaty
Web sitesiThe Diros Project

Alepotrypa mağarası, Mora yarımadasının Manya bölgesinde bulunan bir arkeolojik sit alanıdır. Sit alanı, ilk çiftçilerin yaşadığı bir yer olmasının yanı sıra, mezar alanı ve ibadet alanı olarak da kullanılmıştır. Arkeolojik kanıtlar, mağara alanının Avrupa'da günümüze kadar bulunan en büyük Neolitik mezar alanlarından biri olduğunu ortaya koydu. Bölgede MÖ 4. binyıla tarihlenen bir mezardan iki yetişkin insan iskeleti ve en az 170 ayrı kişiye ait kalıntılar bulundu. Arkeologlar, MÖ 2. binyıla tarihlenen ve Alepotrypa'da yeniden gömüldüğü anlaşılan bir Miken mezarını ortaya çıkardılar. Yeniden defin işleminin nedeni ortaya çıkarılamadı. Doğrudan bir kanıt bulunmamakla birlikte, mezar alanının Alepotrypa'yı klasik mitolojide Hades'in Tainaron'a giriş yaptığı kapıya bağladığına inanılmaktadır.

Genel bakış

Alepotrypa mağarası (Yunanca: Αλεπότρυπα, birebir çeviri ile "Tilki Deliği" anlamına gelir. Αλεπότρυπα, bir tilkinin yaşadığı mağarayı tanımlamak için kullanılan çok yaygın bir kelimedir), Mora yarımadasının Manya bölgesinde bulunan Diros mağaralarından biridir.[3][4] Manya yarımadası çoğunlukla yarımadadaki hidrojeolojik koşulların bir sonucu olarak aşınan ve Alepotrypa gibi karstik mağaralar oluşturan kireçtaşı gibi Mezozoik karbonat kayalarından oluşur.[5] Mağara dikitlerinin incelenmesi mağaradaki insan faaliyetleri ve iklim farklılıkları hakkında bilgi sağlamıştır. Meighan Boyd, eser elementlerin varyasyonlarını inceleyerek mağarada hayvan gübresi yakmak gibi belirli insan aktivitelerine dair kanıtlar ortaya çıkarmıştır. Ayrıca birkaç kez kuraklık yaşandığına dair veri ortaya koymuş ve bunları tarihlendirmeyi başarmıştır.[6]

Alepotrypa mağarası, Mora Yarımadası'nın güney Laconia bölgesindeki bilinen en eski yerleşim yerlerinden biri olmasının yanı sıra,[7] aynı zamanda Avrupa'daki en büyük Neolitik mezarlık alanlarından biridir.[8] Mağaradaki mezarlar MÖ 6.000 ile 3200 yılları arasına tarihlenmektedir ve mezar alanında arkeologlar en az 170 farklı kişiye ait kemikler buldular. Alanda, MÖ 4. binyıla tarihlenen iki yetişkin insan iskeleti ve arkeologların MÖ 2. binyıla tarihlendirdiği bir Miken mezarı bulundu.[8]

Yerleşim, MÖ 3200 civarında, yıkıcı bir depremin mağaranın girişini engelleyen büyük hasara yol açmasından sonra terk edildi. Mağaranın girişinin kapanmış olması ve bölgede insan faaliyetinin olmaması nedeniyle mağaradaki buluntular iyi korunmuştur. Alan 1958-1970 yılları arasında özel inşaat çalışmaları nedeniyle yıkılma tehlikesi yaşadı, ancak Yunanistan Kültür Bakanlığı alanın "turistik işgaline" izin vermedi. Giorgos Papathanassopoulos liderliğindeki kazılar 1970 yılında başladı, ancak Yunanistan'daki siyasi karışıklıklar nedeniyle 1978'e kadar ertelendi. Alanda 1978 ve 2005 yılları arasında kazılar gerçekleştirildi, daha sonraki yıllarda finansman yetersizliği nedeniyle proje büyük ölçüde askıya alındı.[9] 2010 yılında, Alepotrypa kazı ekibi bulgularını yayına hazırlamaya başladığından, bölgesel bir araştırma yapmak üzere Diros Bölgesel Projesi kuruldu. Mağarada Geç Neolitik (LN) döneme tarihlendirilen buluntular bulunmuştur. Mağaranın çevresinde, araştırma ekibi 2013 itibarıyla yalnızca Son Neolitik'e (FN) tarihlenen buluntular bulmuştur.[10]

Arkeoloji

Neolitik çağda, mağaranın içi bir mezarlık alanı olarak kullanılırdı; çiftçiler mağaranın dışındaki büyük bir köyde yaşamaktaydı.[11][12] Arkeologlar, bölgede bulunan kanıtlara dayanarak, bu bölgede yaşayan ilk çiftçilerin çoğunlukla arpa ve buğday yediğini; kafataslarında bulunan ölümcül olmayan kafa yaralanmalarının şiddetli çatışmalara işaret edebileceğini öne sürmektedir.[3][8][11] Mağarada, birincil gömme, kremasyon ve ikincil gömmeye dair kanıtlar da ele geçirilmiştir ve mağaradan elde edilen kalıntılar, mağaranın aynı zamanda barınak ve depolama için de kullanıldığını ortaya koymaktadır.[9] Dikit tipi bir mermer idolün başı da dahil olmak üzere kült uygulamalarına dair kanıtlar da bulunmuştur.[13]

Kazılar sonucunda ortaya çıkarılan diğer buluntular arasında Geç Neolitik döneme tarihlenen taş, çanak çömlek ve kil kaplar, takılar ve silahlar yer almaktadır. Boyalı ve kazınmış çanak çömlek, deniz kabuğu boncuklar, taş baltalar ve tam bir çakmaktaşı ok ucu ile birlikte Melyan obsidiyen bıçakları ve pulcukları bulunmuştur.[14] Bölgede bulunan gümüş takılar, Tunç Çağı'nda ve Neolitik Avrupa'da gümüş oldukça nadir bulunduğu için bölgenin zengin olduğunu göstermektedir.[15][16] Alepotrypa bölgesinde, bilim insanlarının Son Neolitik döneme tarihlenebileceğine inandıkları nadir bir erken bakır balta da bulundu.[17] Paul Cartledge, "Peloponnese'de görünüşe göre Kalkolitik bir geçiş evresi yoktu" diye yazmıştır ve Alepotrypa mağarasında bulunan bakır aletlerin Erken Helladik çağa "uygun bir geçiş sağladığını" eklemiştir.[16]

Hades ile karşılaştırmalar

Mitolojik inançlara göre, yakınlardaki Tainaron bölgesinde Yunan ölüm tanrısı Hades'in yeraltı dünyasına bir giriş olduğu anlatılmaktadır ve Alepotrypa'da çalışan arkeologlar, Alepotrypa'daki mezar alanının kültürel hafızasının klasik dönemdeki Tainaron ile ilişkilendirilmiş olabileceğini düşünmektedir.[3][8] Arkeologlar, MÖ 1300'den kalma birMiken mezarının Geç Tunç Çağı'nda yeniden gömülmek üzere bölgeye taşınmış olabileceğini öne sürdüler.[8][18] Konu ile ilgili kazı ekibinin başı olan Giorgos Papathanassopoulos tarafından gerçekleştirilen bir açıklama, bu alanda yaşayan kişilerin, ölülerin kendileri birlikte yaşadığı bir yeraltı krallığının kültürel hafızasını yansıtmak istediğini öne sürmektedir.[19] Diros kazısının eş direktörü Anastasia Papathanasiou, "doğrudan bir kanıt yok, ancak bu olasılığı göz ardı edemeyiz" demiştir.[8]

Kaynakça

  1. ^ a b Papathanasiou, Anastasia; Parkinson, William A.; Galaty, Michael L.; Pullen, Daniel J.; Karkanas, Panagiotis (31 Ekim 2017). Neolithic Alepotrypa Cave in the Mani, Greece. Oxbow Books, Limited. ISBN 978-1-78570-648-6. 
  2. ^ "The Diros Project" (Text). The Field Museum. 1 Kasım 2011. 5 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2017. 
  3. ^ a b c "Ancient cave speaks of Hades myth". USATODAY.COM. 3 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2017. 
  4. ^ "The Caves of Dirou (Glyfada and Alepotrypa) in Mani". 12 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2017. 
  5. ^ Geology and Archaeology: Submerged Landscapes of the Continental Shelf. Geological Society of London. 5 Ocak 2016. ISBN 978-1-86239-691-3. 
  6. ^ "Stalagmites from Greek caves provide new climate information - Stockholm University". 11 Şubat 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2018. 
  7. ^ The Spartans. The Overlook Press. 26 Mayıs 2003. ISBN 978-1-59020-837-3. 
  8. ^ a b c d e f "Embracing Stone Age Couple Found in Greek Cave". National Geographic News. 20 Şubat 2015. 18 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Temmuz 2017. 
  9. ^ a b The Protection of Archaeological Heritage in Times of Economic Crisis. Cambridge Scholars Publishing. 12 Ocak 2015. ISBN 978-1-4438-7411-3. 
  10. ^ Communities in Transition: The Circum-Aegean Area During the 5th and 4th Millennia BC. 30 Kasım 2017. ISBN 978-1-78570-723-0. 
  11. ^ a b Papathanasiou (1 Mayıs 2000). "Bioarchaeological inferences from a Neolithic ossuary from Alepotrypa Cave, Diros, Greece". International Journal of Osteoarchaeology. 10 (3): 210-228. doi:10.1002/1099-1212(200005/06)10:3<210::AID-OA523>3.0.CO;2-2. ISSN 1099-1212. 
  12. ^ A Social Archaeology of Households in Neolithic Greece: An Anthropological Approach. Cambridge University Press. 14 Nisan 2008. ISBN 978-0-521-83689-0. 
  13. ^ Dietrich (1982). "Evidence of Minoan Religious Traditions and Their Survival in the Mycenaean and Greek World". Historia: Zeitschrift für Alte Geschichte. 31 (1): 1-12. ISSN 0018-2311. 
  14. ^ French (1989). "Archaeology in Greece 1989-90". Archaeological Reports (36): 3-82. doi:10.2307/581027. ISSN 0570-6084. 
  15. ^ Demoule (1993). "The Greek Neolithic: A New Review". Journal of World Prehistory. 7 (4): 355-416. doi:10.1007/BF00997801. ISSN 0892-7537. 29 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mart 2022. 
  16. ^ a b Sparta and Lakonia: A Regional History 1300-362 BC. Routledge. 15 Nisan 2013. ISBN 978-1-135-86455-2. 
  17. ^ Phelps (1979). "Five Copper Axes from Greece". The Annual of the British School at Athens. 74: 175-184. doi:10.1017/S0068245400019353. ISSN 0068-2454. 
  18. ^ The Oxford Handbook of the Bronze Age Aegean. Oxford University Press. 1 Ocak 2012. ISBN 978-0-19-024075-2. 
  19. ^ Lobell (2013). "From the Trenches". Archaeology. 66 (4): 9-21. ISSN 0003-8113. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Miken uygarlığı</span> Antik Yunanistanda Tunç Çağının son evresinde yaşanan dönem

Miken uygarlığı, MÖ yaklaşık 1600-1100 yılları arasında Antik Yunanistan'da Tunç Çağı'nın son evresinde hüküm sürmüş olan uygarlıktır. Saray devletleri, şehir örgütlenmesi, yazı sistemi ve sanat eserleriyle Yunanistan'daki ilk gelişmiş uygarlıktır. Dönem özelliklerinin en belirgin gözlemlendiği Miken sitesi uygarlığa adını vermiştir. Bazı araştırmacılar, Miken Yunanistan'ını Hitit metinlerinde adı geçen Ahhiyava Ülkesi ve Homeros'un bahsettiği Akaları ile bir kabul etmekte olsalar da bu görüş tartışmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Savaş arabası</span>

Savaş arabası, hızlı hareket gücü sağlamak için genellikle atların kullanıldığı, bir savaş arabacısı tarafından sürülen bir araba türüdür. Bilinen en eski savaş arabaları, günümüz Rusya'sının Çelyabinsk Oblastı'nda bulunan ve MÖ 1950-1880 yıllarına tarihlenen Sintaşta kültürüne ait mezarlarda bulunmuş ve Orta Anadolu'da Kültepe'de bulunan ve MÖ 1900 yıllarına tarihlenen silindir mühürlerde tasvir edilmiştir. Hafif, atlı savaş arabalarının yapımını mümkün kılan en önemli buluş dişli tekerlektir.

<span class="mw-page-title-main">Areni-1 Mağara Kompleksi</span>

Areni-1 Mağara Kompleksi, Ermenistan'ın güneyindeki Areni Köyü yakınlarında, Arpaçay boyunca sıralanmış, çok bileşenli bir site. ve Geç Kalkolitik/Erken Bronz Çağı ibadet ve yerleşim yeri. 2010 yılında bilinen en eski ayakkabının mağaralarda bulunduğu bildirildi. Ocak 2011'de, 6100 öncesine tarihlenen dünyadaki bilinen en eski şaraphane bulunmuştur. Ayrıca 2011 yılında, M.Ö. 3.900 yılına tarihlenen bir saman etek bulunmuştur. 2009'da bilinen en eski humanoid beyni keşfedildi.

<span class="mw-page-title-main">Tarih öncesi Gürcistan</span>

Tarihöncesi Gürcistan, bugünkü Gürcistan topraklarına ilk insanların yerleştiği dönem ile Asur, Urartu ve Klasik dönem yazarlarının bahsettiği proto-Gürcü kabilelerinin görülmeye başladığı dönem arasındaki zaman dilimine verilen addır.

Şulaveri-Şomu kültürü, günümüz Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan topraklarında ve Kuzey İran'ın bazı bölgelerinde bulunan Geç Neolitik / Eneolitik bir kültürdür. Bu kültürün en eski kalıntıları Gürcistan'da tespit edilmiştir ve M.Ö. 6. binyıl başlarına uzanmaktadır. Şulaveri-Şomu kültürü, bilinen en eski Neolitik kültürlerden biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Manya Burnu</span>

Manya Burnu veya Orta Çağ'daki adıyla Maina ya da Maïna, Yunanistan'ın güneyinde bulunan ve kendilerini antik Spartalıların torunları sayan Manyot'ların vatanı olan yarımadadır. Manya'nın başkentleri Gytheio ve Areopoli'dir. Manya, Mora Yarımadası'ndan güneye uzanan üç yarımadadan ortada bulunanıdır. Doğusunda Lakonya Körfezi, batısındaysa Messinya Körfezi bulunur. Manya Yarımdadası, Taygetos sıradağlarının sonunda yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Maykop kültürü</span> Batı Kafkasyaya hakim olmuş arkeolojik kültür

Maykop kültürü, Tunç Çağı'nda Batı Kafkasya bölgesinde hakim olmuş başlıca arkeolojik kültürlerinden biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Neolitik mimarisi</span>

Neolitik mimari, Neolitik dönem olan MÖ 10.000 ila 2.000 yılları arasında konut ve barınmayı kapsayan yapıları ifade etmektedir. Güneybatı Asya'da, Neolitik kültürler M.Ö 10.000'den kısa bir süre sonra, başlangıçta Levant'ta ve oradan doğu ve batıya doğru ortaya çıkmaktadır. MÖ 6.500'e kadar Güneydoğu Avrupa'da ilk kez ortaya çıkan tarım toplumları ile MÖ 8.000'de Güneydoğu Anadolu, Suriye ve Irak'ta ve MÖ 5.500 civarı orta Avrupa'da erken Neolitik yapılar ve yapılar bulunabilmektedir..

Apidima Mağarası, Güney Yunanistan'da, Mani Yarımadası'nın batı kıyısında yer alan ve dört küçük mağaradan oluşan bir komplekstir. Mağaranın sistematik olarak incelenmesi sonucunda Paleolitik çağa ait Neandertal ve Homo sapiens fosilleri ortaya çıkarıldı.

<span class="mw-page-title-main">Kozarnika</span>

Kozarnika veya Peshtera Kozarnika, kuzeybatı Bulgaristan'da Alt Paleolitike kadar erken bir tarihe tarihlenen, barınak olarak kullanılmış bir mağaradır. Cebelitarık rotasından önce, Balkanlar aracılığıyla Afrika'dan Avrupa'ya erken insan göçünün ilk rotalarından birisi üzerinde yer alır. Mağara muhtemelen insanlara ait sembolik davranışların en eski kanıtlarına ev sahipliği yapmaktadır ve en erken Avrupa Gravette çakmak taşı toplulukları Kozarnika'da bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Grapčeva mağarası</span>

Grapčeva mağarası, Neolitik ve Tunç Çağı arkeolojik sit alanıdır. Mağarada üç farklı tarih öncesi kültür keşfedildi: Nakovan, Cetina ve Hvar kültürü.

<span class="mw-page-title-main">Vela Spila</span>

Vela Spila mağarası, Hırvatistan'da, Korčula adasındaki Vela Luka kasabasının yukarısında, Pinski Rat tepesinde, yaklaşık 130 metre (430 ft) yükseklikte yer alan bir mağaradır. Mağara, 40 m (130 ft) uzunluğunda, 17 m (56 ft) yüksekliğinde ve yaklaşık 40 m (130 ft) genişliğinde eliptik şekilli bir mağaradan oluşmaktadır. Mağaranın çatısında, Almanya'daki Brillenhöhle'ye benzer şekilde, henüz belirlenemeyen bir zamanda çökmenin neden olduğu iki açıklık bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kůlna Mağarası</span>

Kůlna Mağarası Çek Cumhuriyeti'nde, Brno'nun 35 kilometre (22 mi) kuzeyinde yer alan bir mağaradır. Moravya Karstının bir parçasıdır. Kůlna Mağarası, Sloupsko-Šošůvské Mağaraları'nın bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">İlithiya Mağarası</span>

İlithiya Mağarası, ayrıca İlithiya'nın Mağarası da bilinir, Yunanistan'ın Girit adasında doğum tanrıçası Eileithyia'ya adanmış, Neolitik çağdan Roma dönemine kadar kullanılmış, Geç Minos döneminde tapınma için kullanılan kutsal bir mağaraydı. Mağara içindeki kaya oluşumlarının kadın figürlerine benzediği, en belirgin olarak merkezde ayakta duran bir kadın olarak görünen bir dikit olduğu öne sürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Franhti Mağarası</span>

Franchthi Mağarası veya Frankhthi Mağarası, Yunanistan'ın güneydoğusundaki Argolis'teki Kiladha köyünün karşısında, Argolic Körfezi'ndeki Kiladha Koyu'na bakan bir arkeolojik sit alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Theopetra Mağarası</span>

Theopetra Mağarası, Yunanistan'ın Teselya ilinde, Kalabaka'nın 3 kilometre (2 mi) güneyinde, bir kireçtaşı kaya oluşumunun kuzey-doğu tarafında yer alan bir mağaradır. Orta ve Üst Paleolitik, Mezolitik, Neolitik ve ötesindeki tüm dönemlere atfedilen insan kalıntıları ve Pleistosen ile Holosen arasında köprü oluşturması nedeniyle giderek daha önemli hale gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Chertovy Vorota Mağarası</span>

Chertovy Vorota Mağarası, Rusya'nın Primorsky Krayı'ndaki Dalnegorsk şehrine 12 kilometre (7 mi) uzaklıkta, Sihote-Alin dağlarında yer alan bir Neolitik arkeolojik sit alanıdır. Karstik mağara kireç taşı bir uçurumun üzerinde bulunur ve Rudnaya Nehri'nin bir kolu olan Krivaya Nehri'nin yaklaşık 35 m (115 ft) üzerinde yer almaktadır. Chertovy Vorota, arkeolojik kayıtlara geçmiş, günümüze ulaşan en eski tekstil örneklerinden bazıları için güvenli kanıtlar sağlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alikemek Tepesi</span>

Alikemek Tepesi, Azerbaycan'ın Celilabad rayonundaki Mugan ovasında yer alan ve Kalkolitik döneme, MÖ 5000 yılı civarına tarihlenen bir arkeolojik sit alanıdır. Erken seviyeler Shulaveri-Shomu kültürüne aitti. 1 hektardan fazla bir alanı kaplamaktadır.

Azerbaycan'daki Taş Devri, Paleolitik, Mezolitik ve Neolitik dönemlere ayrılmıştır. Karabağ, Kazah, Lerik, Kobustan ve Nahçıvan'da Taş Devri ile ilgili araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Kazah bölgesindeki Gyrag Kasaman köyü yakınlarında bulunan Şorsu vadisinde Taş Devri'ne ait taş malzemeler Mammadali Hüseynov tarafından bulunmuştur. Hüseynov'un araştırmalarına göre, insanlar ilk olarak 2 milyon yıl önce Azerbaycan topraklarına yerleşmişlerdir. Taş Devri'nde bölgede iki farklı insan türü yaşamaktaydı: Homo neanderthalensis ve Homo sapiens.

<span class="mw-page-title-main">Euripides Mağarası</span>

Euripides Mağarası, Yunanistan'ın Salamis Adası'nın güney kıyısındaki Peristeria bölgesinde, Saronik Körfezi'ne bakan bir yamaçta, yaklaşık 47 metre derinliğinde, on küçük odalı labirenti andıran dar bir mağaradır.