
Kosova, resmî adıyla Kosova Cumhuriyeti, Balkanlar'da bulunan ve dünyada sınırlı tanınırlığa sahip denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Kuzeyde ve doğuda Sırbistan, güneyde Kuzey Makedonya ve Arnavutluk, batıda ise Karadağ ile komşudur. 1999'da Birleşmiş Milletler kontrolü altına alınan Kosova, 2008'de Sırbistan'dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Mart 2020 itibarıyla 97 ülke tarafından tanınmaktadır. Kosova'nın bağımsızlığını tanımayan Sırbistan, bölgeyi kendisine bağlı Kosova ve Metohiya Özerk Bölgesi olarak kabul etmektedir.

Yugoslavya Krallığı, Güneydoğu ve Orta Avrupa'da 1918'den 1941'e kadar var olan bir devletti. 1918'den 1929'a kadar resmî olarak Sırplar, Hırvatlar ve Slovenler Krallığı olarak adlandırıldı, ancak kökenleri nedeniyle Yugoslavya terimi onun günlük konuşma dilindeki adıydı. Devletin resmi adı 3 Ekim 1929'da Kral I. Aleksandar tarafından Yugoslavya Krallığı olarak değiştirilmiştir.

Kosova Savaşı veya 1998-1999 Kosova Savaşı, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti ordusunun, bağımsızlık isteyen Kosova Kurtuluş Ordusu’na ve bu örgüt yanında yer alan milis güçlerine karşı yürüttüğü operasyon ve buna karşı NATO'nun başlattığı müdahaledir.

Büyük Arnavutluk, irredentist ve milliyetçi bir kavramdır, Arnavutların kendi ulusal vatanları olduklarının düşündükleri toprakları birleştirmeyi amaçlar. Arnavut nüfusunun bu bölgelerdeki günümüzdeki veya tarihsel varlığına ilişkin iddialara dayanmaktadır. Mevcut Arnavutluk'a ek olarak, terim komşu ülkelerdeki bölgelere ilişkin iddiaları içermektedir, alanlar arasında Kosova, Sırbistan'ın Preşova Vadisi, güney Karadağ'daki bölgeler, kuzeybatı Yunanistan, ve Kuzey Makedonya'nın bir batı kısmı yer alır.

Yugoslavya’nın dağılması, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin Josip Broz Tito'nun ölümünden sonra artan etnik çekişmeler, ekonomik bunalım ve Doğu Avrupa'daki değişiklikler nedeniyle 1980'lerin sonlarından 2000'li yıllara kadar yaklaşık 20 yıl süren kanlı bir süreç sonunda yedi ayrı egemen ülkeye bölünmesidir.

Adem Yaşari Zahir Pajaziti ile birlikte Kosova Kurtuluş Ordusu'nun (KKO) kurucularından biri olarak kabul edilir. Jashari, KKO'nun Drenica'daki operasyonlarından birinde komutan olarak yer almıştır.

Tito–Stalin ayrılığı Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ve SSCB liderleri arasında baş gösteren ve 1948 yılında Yugoslavya'nın Kominform'dan ihraç edilmesiyle sonuçlanan görüş ayrılığına ve uzlaşmazlık sürecine verilen isimdir. Bu aynı zamanda, Yugoslavya'da Informbiro dönemi adıyla anılacak, SSCB ile olan ilişkilerin iyice zayıfladığı, 1955 yılına kadar devam edecek bir dönemin başlangıcıydı.

Yugoslav Partizanları ya da Ulusal Kurtuluş Ordusu, resmi adıyla Ulusal Kurtuluş Ordusu ve Yugoslavya'nın Partizan Müfrezeleri, komünist olmayan otonomik bir yapıda olan Leh direniş hareketiyle karşılaştırılan Avrupa'nın en etkili Anti-Nazi direniş hareketiydi. Yugoslav Direnişi II. Dünya Savaşı sırasında Yugoslavya Komünist Partisi önderliğinde sürdürülmüştür.
Yugoslavya darbesi, 27 Mart 1941'de Yugoslavya Krallığı'nın başkenti Belgrad'da meydana gelen askerî darbe.
1981 Kosova protestoları, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'ne bağlı özerk cumhuriyet olan Kosova Özerk Sosyalist Bölgesi'nin başkenti Priştine'de 11 Mart 1981 tarihinde başlayan ve 3 Nisan 1981'e kadar devam eden protestolar dizisi. Mitroviça'da da olayların patlak vermesi üzerine Yugoslavya predizyumu, olağanüstü hâl ilan etmiş ve birçok kişi ölmüştür.

Paul Karađorđević, Yugoslavya Prensi Paul olarak da bilinir, Kral I. Petar'ın kardeşi Prens Arsen'in oğluydu. Kral II. Petar'ın reşit olmadığı sırada naiplik yaptı. Naipliğini yaptığı II. Petar, büyük kuzeni I. Aleksandar'ın en büyük oğluydu.

Hırvat milliyetçiliği, Hırvatların milliyetini savunan ve Hırvatların kültürel birliğini destekleyen milliyetçiliktir.

Türkiye-Yugoslavya ilişkileri, Türkiye ile Yugoslavya arasındaki tarihi dış ilişkilerdi.

Karadağ milliyetçiliği, Karadağlıların bir millet olduğunu iddia eden ve Karadağlıların kültürel birliğini teşvik eden milliyetçiliktir.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Sırbistan arasındaki ilişkiler ilk olarak 1882 yılında, yani Sırbistan'ın bir krallık olduğu dönemde, kuruldu. 1918 ile 2006 yılları arasında ABD, Yugoslavya Krallığı, Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ve ardıl devleti Sırbistan olan Yugoslavya Federal Cumhuriyeti ile ilişkiler sürdürdü.

Arnavutluk ve Sırbistan arasındaki ilişkiler, bir dizi tarihi ve siyasi olay nedeniyle karmaşık ve büyük ölçüde düşmanca olmuştur.

Rusya-Sırbistan ilişkileri, Rusya ve Sırbistan arasındaki ikili dış ilişkilere atıfta bulunur. Ülkeler, 1816'da Rusya İmparatorluğu ve Sırbistan Prensliği olarak resmi diplomatik ilişki kurdular. Rusya'nın Belgrad'da bir fahri konsolosluğu, Belgrad'da bir büyükelçiliği ve Sırbistan'ın Kosova ve Metohija eyaletinin Priştine şehrinde UNMIK ile temas kurmak için irtibat bürosu bulunmaktadır. Sırbistan'ın Moskova'da bir büyükelçiliği, St. Petersburg'da bir fahri konsolosluğu var ve Yekaterinburg'da bir başkonsolosluk açacağını duyurdu.

Yugoslav çalışmaları disiplinler arası bir bilim dalıdır. Yugoslav döneminin, özellikle tarihi ve aynı zamanda dilleri, edebiyatları ve felsefesi hakkındaki çalışmaları da kapsamaktadır. Tarihsel olarak Yugoslav Çalışmaları terim aynı zamanda Sırpça, Hırvatça, Makedonca, Boşnakça, Slovenya ve Karadağ çalışmaları için bir şemsiye terim olarak kullanılmıştır.
Đorđe Martinović, Mayıs 1985'te anüsüne bir şişe sokmanın yol açtığı yaralar nedeniyle tedavi gördüğü kötü şöhretli bir olayın merkezinde yer alan Kosovalı bir Sırp çiftçiydi. Martinović olayı, Sırp siyasetinde bir cause célèbre haline geldi. Olayın gerçekleri yıllar sonra bile anlaşmazlık içinde kalsa da Kosova'nın Sırp ve Arnavut nüfusu arasındaki etnik gerilimlerin kötüleşmesinde önemli bir rol oynadı.

Informbiro dönemi, Yugoslavya tarihinde, 1948'in ortalarında Tito-Stalin ayrılığının ardından, ülkenin 1955'te Belgrad deklarasyonunun imzalanmasıyla Sovyetler Birliği ile kısmi yakınlaşmasına kadar süren bir dönemdi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Josip Broz Tito liderliğindeki Yugoslavya, Doğu Bloku'nun çıkarlarıyla bağdaşmayan bir dış politika izledi. Sonunda bu, kamuoyunda çatışmaya yol açtı, ancak Yugoslav liderliği, önemli dış ve iç baskılara rağmen Sovyet taleplerine boyun eğmemeye karar verdi. Dönem, Yugoslavya'daki siyasi muhalefetin zulmüne tanık oldu ve binlerce kişinin hapsedilmesine, sürgüne gönderilmesine veya zorunlu çalışmaya gönderilmesine neden oldu. 1948 ile 1953 yılları arasında 100 Yugoslav vatandaşı ciddi şekilde yaralandı veya öldürüldü, bazı kaynaklar Goli otok esir kampında 400 kişinin hayatını kaybettiğini iddia ediyor. Tasfiyeler, Yugoslavya'nın güvenlik aygıtının ve ordusunun önemli sayıda üyesini içeriyordu.