İçeriğe atla

Aldatma (oyun)

Aldatma
İstanbul Şehir Tiyatroları oyun afişi
YazarHarold Pinter
KarakterlerEmma, Jerry, Robert, Garson
İlk gösterim15 Kasım 1978
İlk gösterildiği yerNational Theatre, Londra
Orijinal dilİngilizce
TürDram
Zaman ve mekân1977-1968 Londra, Viyana

Aldatma, Harold Pinter'in orijinal adı Betrayal olan tiyatro oyunu.

Harold Pinter'ın Aldatma'sı, insanların birbirlerini çeşitli biçimlerde aldatmalarının, bitmiş bir ilişki bağlamında, sondan başa doğru bölümlenmiş (episodik) öyküsüdür. Zaman açısından bakıldığında ise, zamanın ileriye doğru alışılmış akışının tersine çevrilmesidir.

1977'de yazılan oyun, ilk olarak 15 Kasım 1978'de National Theatre yapımı olarak, Peter Hal'ın rejisiyle Londra’da Lyttelton Sahnesi’nde sahnelenmiş; Türkçeye Haluk Bilginer tarafından çevrilmiş, Türkiye’de ise ilk kez 1990-1991 sezonunda Ahmet Levendoğlu’nun rejisiyle Tiyatro Stüdyosu yapımı olarak Taksim Sahnesi’nde sahnelenmiştir.

2007-2008 sezonunda Nilüfer Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenmiştir.

2016-2017 sezonunda ise İBB Şehir Tiyatroları'nda yine Ahmet Levendoğlu yönetimiyle sahnelenmeye başlanmıştır.[1][2][3]

Konusu

Oyunda Pinter olayı tersine kurgulamıştır ve arada ileri gidişlerle sondan başa doğru yönlendirir. Yavaş yavaş ortaya çıkar ki ikisi de evli olan ve ikisinin de çocuğu olan Emma ve Jerry, aralarındaki ilişkiyi bitirdikten yıllar sonra bir barda buluşurlar. Pek çok soru işareti taşıyan, seyircisini yadırgatan, var olan değer yargılarını sorgulayan bu ilişkinin kahramanlarından Jerry, Emma'nın kocası Robert'in eski bir dostu ve nikâh şahididir. Robert de bir soru işaretidir. Perde arkasında kalan hiç görünmeyen gizemli iki kişi daha vardır. Jerry'nin doktor karısı ile Jerry ve Robert'in romanlarını basıp para kazandıkları yazar. Bu İlişkiler yumağının çözümü seyirciye bırakılmıştır. Aldatma temasını birçok yönden ele alan oyun, Jerry-Emma ilişkisinin gelişimini anlatırken bu ilişkinin neden başladığını ve neden bittiğini hiç sorgulamaz; yalnızca “nasıl” başladığını, “ nasıl” geliştiğini ve “nasıl” bittiğini gösterir.[2]

Ayrıca Pinter, kadın, adam ve sevgilisi tarihsel üçgeni çerçevesinde gelişen karmaşık ilişkilerin birey-yaşam-toplum eksenine yansımasını kendisine özgü tiyatro dili ile işlemektedir. Aldatma teması üzerine kurulu gerçekçi bir öykünün gerçekçi ayrıntılarla işlendiği oyun kimilerince; belirsizliklere, dolambaçlı göndermelere dayanmışlığı ile tanınan Pinter tiyatrosundan bir uzaklaşma olarak değerlendirilmiştir.[2]

"Aldatma teması üzerine kurulu gerçekçi bir öykünün gerçekçi ayrıntılarla işlendiği oyun. Göreceli gerçekçiliği ile, kendinden önce gelen Pinter yapıtlarından da belirgin bir siyasal bilinçlilik içeren son dönem ürünlerinden de ayrılıyor. Bu nedenle Pinter tiyatrosu gelişiminde özgün bir yer tuttuğu söylenebilir. Doğal ki yine de, gizli katmanları, derinlikli anlamlarıyla Pinter damgasını taşıyor.”[4]

-Ahmet Levendoğlu -

Aldatma'da zamanın geriye akacak şekilde düzenlenmesi, geleneksel “neden-sonuç” sırasını bozmuş; olay dizisi, sonuçlar nedenleri değil, nedenler sonuçları izleyecek şekilde kurulmuştur. Ve gerçekte bu sıkı bir “sonuç-neden” dizgesi de değildir. Dramatik aksiyonla “neden-sonuç dizgesi” arasındaki yaşamsal bağ kırılmış gibi görünse de, sonuçta oyun “kapalı biçimdir”; irili ufaklı düğümler ve dolayısıyla “merak” unsurunu finale dek ayakta tutabilmesi, dış aksiyonun yani olay dizisinin dışsal gelişiminin geriye doğru ilerlemesine karşın, iç aksiyonun yani anlamsal aksiyonun aslında ileriye doğru gitmesine bağlanabilir.  Böylece merakı ve ilgiyi asıl ayakta tutan, çözümlemeci bir yöntemle oyunun sonuna dek adım adım oluşturulan “anlam” olmaktadır.[2]

Sahnelemeler

İBB Şehir Tiyatroları sahnelemesi (2016)[1]

Oyuncular

Teknik kadro

  • Yöneten : Ahmet Levendoğlu
  • Sahne tasarımı: Aysel Doğan
  • Kostüm tasarımı: Nihal Kaplangı
  • Işık tasarımı: Kemal Yiğitcan
  • Önceki Sahnelemeleri:

Nilüfer Sanat Tiyatrosu sahnelemesi (oyuncular); Emma: Neriman Uğur, Jerry : Barış Falay, Robert: Murat Karasu, Garson : Hakan Silahsızoğlu

Tiyatro Stüdyosu sahnelemesi (oyuncular); Emma: Zuhal Olcay, Jerry: Haluk Bilginer, Robert: Ahmet Levendoğlu

Eleştiri ve analizi

Tiyatro eleştirmeni Pınar Ender Çekirge, kurgunun zamanda şimdiden geriye doğru akışıyla adeta seyircinin belleğiyle oynandığını belirterek bu akışta detayların önemini belirtir. Örneğin Robert‘in ilk yıllarda saçındaki hafif açıklığın birkaç yıl önceye dönüldüğünde kapanmış görüldüğü tespitini yapar ve seyirciyi soru sormaya yönelten oyunu yine sorularla ifade eder; "Sahi ilk seyredilen mi en çok kalıyor akılda, yoksa şimdiki zamanda değil de eskilerde yaşanmış olanlar mı? Sonuçtan nedene bir akış olmasın sakın bu? Ya da ‘an’dan ‘geçmiş’e, gizli katmanlarıyla son dokuz yılın iç ödeşmesi? Belki hepsi. Belki de hiçbiri."[5]

Teknik olarak profesyonel reji, ışık, efekt, sahne, görsel efekt ve özellikle kostüm tasarımını etkileyici bulmuştur. Oyuncuların Pinter oyuncusu tarzında olduğunu ifade ederken, başarılı oyunculukları, çok özel sahne dilleri, sahne kullanımlarıyla o derin tereddütleri, içe çekilişleri, üç köşeli yalnızlıkları, hüzünleri, umursamazlıkları, kıskançlıkları, ince bir mizahın rüzgârıyla sahneye taşıdıklarını söyler.

Oyunda zamanın hafızayla olan ilişkisini, ihanete etik yaklaşmaktan öte estetik bakış ve kullanılan ironik tonlamanın hayli etkileyici olduğunu söylemiştir.

Oyunda izleyiciler olayları merak ederken, yazarın izleyenleri geçmişe doğru yolculuğa çıkarttığını belirterek, sahne tasarımının çok başarılı etkisinin de bu atmosferi oldukça gerçekçi kıldığını belirtmiştir.

Aldatma ya da ihanet deyince akıllara genellikle  “neden?” sorusunun gelmesine rağmen, oyunda aksine Pinter'ın izleyicileri “ne zaman?” sorusunun peşinde sürüklediğinin altını çizer.

“Oyunun zekice yapılan kurgusunda zamanın geriye akmasıyla birden gerçeklere farklı açıdan bakabildiğimizi fark ediyoruz.”  diyerek, yazarın hafızanın yol göstericiliğinde geçmişe bakmanın, olayları nasıl da farklı kavramaya neden olabildiğini düşündürdüğünü ifade etmiştir. Bu durumun ise son derece etkileyici olduğunu söyler.

Tam olarak yaşamı oynamanın, hayatı ve olayları sahnede estetize etmenin oyuncuların rolleriyle kurdukları güçlü duygusal bağla yaratıcı güçlerini ortaya koyarak ancak bu şekilde kusursuz bir performans sergilenebileceğini söyler.[5]

Oyuncu özelindeki yorumlarında ise gözlemlerini şöyle ifade eder;

  • Emma(Şebnem Köstem): "Her oyunda, yaşar kıldığı her karakterde yepyeni bir kadın yaratan, ruhuna büründüğü her kadını başarıyla canlandıran Şebnem Köstem sahnede var ettiği görsel etki ve üstün oyunculuk tekniğiyle Emma rolünde izleyicisini adeta büyülüyor ve bir kez daha ‘Diva’ mertebesine erişiyor.
  • Robert (Burak Davutoğlu): Kerbela, Derya Gülü, Mecbur Adam, Saygılı Yosma, Kırmızı Pazartesi, Titanik Orkestrası’nın ardından, bir kez daha Robert’a hayat verirken oyunculuğu ve üstün yorumlama gücüyle de ön plana çıkıyor.
  • Jerry (Gökçer Genç): Rolünün perspektifini, derinliğini izleyiciye tam olarak ulaştıran Gökçer Genç, ise Pinter’ın ‘bellek oyunları’nı Jerry karakteriyle kusursuzca yansıtabiliyor.
  • Garson (Direnç Dedeoğlu): Sesini, jestlerini ve yüz ifadesini çok doğru kullanarak, samimi, perfecto bir İtalyan garson tiplemesine imza atan Direnç Dedeoğlu övgüyü hak ediyor.

Ödüller

Ödül Kategori Ödül Sahibi
Ankara Sanat Kurumu Tiyatro Ödülü[6]En İyi Yönetmen Ahmet Levendoğlu
Ankara Sanat Kurumu Tiyatro Ödülü En İyi Çeviri Haluk Bilginer

Kaynakça

  1. ^ a b "ibb Şehir Tiyatroları internet sitesi". 23 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Eylül 2016. 
  2. ^ a b c d "e-dergi, Atatürk Ünv. Araştırma görevlisi Sema Göktaş çözümlemesi". 2 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Eylül 2016. 
  3. ^ Harold Pinter, "Aldatma" Çev: Haluk Bilginer, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1992 s.12 ISBN 9786055127558
  4. ^ Harold Pinter, "Aldatma" Çev: Haluk Bilginer, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1992 s.9 ISBN 9786055127558
  5. ^ a b Eleştirmen, Pınar Çekirge, Arsız Sanat 13 Aralık 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  6. ^ "Ödüller". 12 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2016. 

Dış bağlantılar

Şehir Tiyatroları web sitesinde Aldatma

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Epik tiyatro</span>

Epik tiyatro, siyasal amaçlı bir tiyatro düşüncesidir. Bertolt Brecht’in doğrudan Marksizm-Leninizm etkilenimiyle oluşturduğu ve seslendiği seyirci kitlesini de emekçi sınıf olarak belirlemiş bir kuramdır. Epik kelime anlamıyla halk arasında söylenen destansılık anlamıyla epik kelimesi kullanılmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Haluk Bilginer</span> Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu

Nihat Haluk Bilginer, Türk oyuncu ve yönetmendir.

Zuhal Olcay, Türk oyuncu ve şarkıcıdır.

<span class="mw-page-title-main">Harold Pinter</span> İngiliz oyun yazarı (1930-2008)

Harold Pinter, 2005 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi İngiliz oyun yazarı, senarist, şair, tiyatro yönetmeni, aktör. İngiliz Tiyatrosunun 20. yüzyılın ikinci yarısındaki temsilcisi olarak görülür.

<span class="mw-page-title-main">Yıldız Kenter</span> Türk oyuncu ve tiyatrocu (1928–2019)

Yıldız Kenter, tam adıyla Ayşe Yıldız Kenter Güngör, Türk oyuncudur. Aynı zamanda Devlet Sanatçısı ve UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi'dir.

Nafile Dünya, yazar Oktay Arayıcı’nın 1969 yılında yazdığı tiyatro oyunu. 1971'de Ankara Sanat Tiyatrosu'nda sahnelenmiş ve yasaklanmıştır. 2013 yılında, Duru Tiyatro tarafından yeniden sahnelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tiyatro</span> sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilenmesi amacıyla hazırlanmış gösteriler

Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.

Oyun Atölyesi Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay'ın kurduğu, İstanbul Moda'da bulunan özel tiyatro.

Tiyatro Stüdyosu 1990 yılında Sanatçı Ahmet Levendoğlu tarafından İstanbul'da kurulan özel bir tiyatrodur.

Ahmet Levendoğlu, Türk oyuncu, yönetmen, çevirmen ve yazardır.

Bilsak Tiyatro Atölyesi, 14 Mart 1984 tarihinde İstanbul'da kurulmuş özel tiyatro.

9. Afife Tiyatro Ödülleri ya da 9. Afife Jale Ödülleri, 2005 yılında, 14 dalda verilmiş olan tiyatro ödülleridir. Ödüller adlarını, ilk Türk kadın oyuncu Afife Jale'den almaktadır.

Damdaki Kemancı, müziklerini Jerry Bock'un bestelediği, şarkı sözlerini Sheldon Harnick'in yazdığı, konusu 1905 yılında Çarlık Rusyası'nda geçen ve ilk kez 1964 yılında Broadway'de sergilenen müzikal sahne eseridir.

Ben Elton'un orijinal adı Gasping olan tiyatro oyunu. Türkiye'de ilk defa Tiyatro Stüdyosu tarafından 1993/1994 sezonunda Derin Bir Soluk Al adı ile Uyarlama Oyun olarak sahnelenmiştir.

Spor tiyatrosu, Bertolt Brecht'in sanat yaşamının başlarında ortaya koyduğu bir tiyatro türüdür.
Brecht, Dışavurumcu tiyatronun duyubirliğine (einfühlung) dayanan sanat anlayışını eleştirirken, duyuların dar sınırları içinde kalan bir tiyatronun izleyiciyi uyuşturduğu vurgusunu yapar. Bu sınırın nasıl kırılabileceğini araştırır ve izleyiciyle sahne arasında düşünsel bir diyalog yakalamaya çalışır.
"Daha Çok İyi Spor" adlı yazısında benzetmeci tiyatronun büyüsüne kapılan seyirci ile boks maçına katılan seyirci arasında bir karşılaştırma yapar. İyi bir spor izleyicisini boks maçının kurallarını aklında tutarken bir yandan da maçı yapan taraflarla birlikte düşünen, yargılayan kişi olarak tanımlar. Tiyatro izleyicisinin de sahnede gördüklerinin bir sanat yapıtı olduğunun farkına varan, etkin bir davranışla o yapıtı oluşturan temel düşünceyi kavramasını, kısaca yapıtı anlamasını bekler. İşte bu ilişkiden spor tiyatrosu doğar.
Brecht, 1920'de yazdığı "Kentlerin Çalılığı" oyunuyla spor tiyatrosuna bir örnek verir. Oyunda, iki kişinin dövüşünü bir boks maçı gibi izleriz. Dövüşenlerin kim oldukları, neden dövüştükleri, mekan, zaman bilgileri seyirciye verilmez. Bir öyküyü oluşturan en kritik öğeler olmadığından seyirci oyunun konusuyla ilgilenmekten alıkonmuştur. Sahnede sadece bir eylem vardır; seyirciden beklenen bu eylemi nesnel ve düşünsel bir düzeyde izlemesi, algılamasıdır. Brecht, sosyal ve psikolojik nedenlerden soyutlanmış bir düşünceden yola çıkarak düşünceyi sahne üzerinde somutlaştırır. Sahne ile seyirci arasındaki düşünsel diyaloğu bu şekilde yaratmaya çalışır.

Şebnem Köstem, Türk tiyatro ve sinema sanatçısıdır.

Şölen, İngiliz yazar Moira Buffini'nin 2002'de yazdığı tek perdelik tiyatro oyunudur.

Dördüncü duvar, üç yanı kapalı geleneksel proscenium tiyatrolarda izleyicilerin sahneyi gördükleri düşsel "duvar". İlk kez Denis Diderot tarafından dile getirilmiş olan kavram, 19. yüzyıl tiyatrosunda öne çıkan gerçekçilik akımıyla gelişmiştir.

Uğur Balaban, Türk tiyatro ve dizi oyuncusu.

<i>Hayal-i Temsil</i>

Hayal-i Temsil, Ahmet Sami Özbudak'ın yazdığı, Türkiye'de tiyatro sahnelerinin ilk Müslüman kadın oyuncuları olan Afife Jale ile Bedia Muvahhit'in hayat öykülerini ve Türk tiyatrosunun tarihini anlatan iki perdelik oyun.