Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.
Ahlak ya da sağtöre, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı anlamına gelir. Terim genellikle kültürel, dinî, dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır. Ahlak, kelimesinin etimolojik kökeninin Arapça “hulk” ; ” sözcüğüne dayandığı bilinir.
William Klaas Frankena (1908-1994) Amerikalı ahlak felsefecisidir. Michigan Üniversitesi'nde felsefe profesörü ve bölüm başkanı olarak çalıştı.
Çoğu dinler etik unsûru, genelde iddia edilen doğaüstü vahiye veya irşada dayandırılır. Felsefenin önemli kollarından biri olan etik, doğru davranışın ne ve iyi hayâtın nasıl olması gerektiğini konu edinir. Genelde anlaşıldığı üzere iyiyle kötüyü ayırt etmekten daha geniş kapsamlıdır. Etiğin önemli konularından biri "iyi yaşam", yaşamaya değen, insanı tatmîn eden hayattır. Bu konu birçok filozofça ahlâkı yaşamaktan daha önemlidir.
Fernando Fernández-Savater Martín, İspanyol bir filozof, yazar ve denemeci olarak tanınır. Felsefe, siyaset, etik ve eğitim üzerine yaptığı çalışmalarla özellikle İspanyolca konuşulan dünyada büyük bir etki yaratmıştır. Savater, insan özgürlüğü, ahlak, din ve demokrasi gibi konularda geniş bir yelpazede fikirler ortaya koymuş ve toplumun bu kavramlarla olan ilişkisini sorgulayan eserler yazmıştır.
Nancy Snow, Amerikalı felsefe profesörü ve Oklahoma Üniversitesi'nde İnsan Olgunluğu Araştırma Enstitüsü başkanıdır. Oklahoma Üniversitesi'nden önce Marquette Üniversitesi'nde görev yaptı. Geniş bir yelpazede çalışmalar yürütse de en önemli çalışmalarını ahlak psikolojisi ve erdem etiği üzerine yaptı. Etki sahibi dergilerin yayın kurullarında görev yaptı, dört kitabın ve hakemli dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalenin yazarlığını ya da editörlüğünü üstlendi.
Virginia Potter, liderlik ahlakı, sosyal-politika ve feminizm üzerinde çalışmış filozoftur.
Tina Fernandes Botts, Kaliforniya Eyalet Üniversitesi, Fresno'da yardımcı doçenttir. Hukuksal yorumlama, kesişimsellik, feminist felsefe ve ırk felsefesi hakkındaki çalışmalarıyla bilinir. Amerikan Felsefe Topluluğu'nun Siyah Felsefeciler Statüsüne ilişkin Komite'nin eski başkanıdır (2013-2016).
Miranda Fricker, İngiliz akademisyen ve felsefecidir. Günümüzde New York Üniversitesi'nde ve Sheffield Üniversitesi'nde felsefe alanında araştırma profesörüdür.
Joan Callahan, Amerikalı feminist filozof. Kentucky Üniversitesi Felsefe Bölümü ile Kadın Araştırmaları Programı ve Cinsiyet Direktörü de dahil olmak üzere çeşitli bölümlerde hizmet etmiştir. Callahan'ın araştırmaları, feminist kuram, eleştirel ırk teorisi, etik, sosyal ve politik felsefe, hukuk felsefesi ve bu konuların kesişim noktalarına odaklanmıştır.
Ewa Ziarek New York Devlet Üniversitesi'nde Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünün Julian Park Profesörüdür. Ziarek'in diğer akademisyenlerin hayatları hakkında bilgi edinmeye karşı büyük bir ilgisi vardır ve geleneksel fikir birliği modeli yerine felsefedeki görüş ayrılığı modelinin son derece değerli sonuçlar doğurabileceğine inanır.
Bakım etiği, özen etiği ya da bakım/özen etiği kadınlara duyulan saygınlığı, kadın çalışmalarının ahlak felsefesi açısından önemini ve ahlak felsefesinin bazı temel problemlerine kadın bakış açısının verebileceği cevapları merkezi bir konuma yerleştirerek ahlak felsefesinde alternatif bir bakış açısı sunmayı başarmış önemli bir yaklaşımdır. Bu bakımdan bakım/özen etiği, geleneksel etik teorilerden oldukça uzak ve eleştirel bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Bakım/özen etiği, özellikle Batı düşünce tarihi içerisinde 1960'lara kadar dayanan feminist düşünce hareketlerinden kaynaklanarak geliştirilmiştir.
Erdem etiği, zihin, karakter ve dürüstlük duygusunu vurgulayan normatif etik teorilerdir. Erdem etiği ile ilgilenenler, eylemin sonuçlarına odaklanan erdemlerin ve diğer ilgili sorunların doğasını ve tanımını tartışırlar. Bunlar, erdemlerin nasıl elde edildiğini, çeşitli gerçek yaşam bağlamlarında nasıl uygulandıklarını ve evrensel bir insan doğasında mı yoksa çok sayıda kültürde mi kök salmış olduklarını içerir.
Henry Sidgwick İngiliz faydacı filozof ve ekonomist. 1883 yılından ölümüne kadar Cambridge Üniversitesi'ndeki Ahlaki Felsefe Profesörü olarak çalışmıştır ve en çok "The Methods of Ethics" adlı eseri ile tanınmıştır. Psişik Araştırmalar Derneği'nin kurucularından ve ilk başkanıydı ve Metafizik Derneği üyesiydi ve kadınların yükseköğrenimini destekledi. Ekonomi alanındaki çalışmaları da kalıcı bir etkiye sahipti.
John Leslie Mackie Avustralyalı bir filozoftur. Din felsefesine, metafizik ve dil felsefesine önemli katkılar sağladı ve belki de en çok meta-etik konusundaki görüşleriyle, özellikle de ahlaki şüpheciliği savunmasıyla tanınıyordur. Altı kitap yazmıştır. En çok bilinen Etik: Doğru ve Yanlış İcat Etmek (1977); kitap, cesurca "Nesnel değer yoktur" ifadesini kullanarak başlamaktadır. Kitap, etik keşfedilmek yerine icat edilmelidir tartışması üzerinedir.
Britanya felsefesi, Britanyalıların felsefi geleneğine atıfta bulunur. "Britanya felsefesinin yerel özellikleri şunlardır: sağduyu, karmaşıklıktan hoşlanmama, soyut yerine somut olanı güçlü bir tercih ve arada bir şiir incisinin gömülü olduğu belli bir garip yöntem dürüstlüğü".
Alice Crary, (d:1967) Amerikalı Filozof ve Graduate Fakültesi'nde Üniversite seçkini Profesördür.
Charles Russell Magel, Amerikalı filozof, hayvan hakları aktivisti ve bibliyograftır. Moorhead Eyalet Üniversitesinde Fahri Felsefe ve Etik profesörüydü.
Jeffrey Lee Stout, Princeton Üniversitesinde Fahri Din Profesörü olan Amerikalı bir din bilimi uzmanıdır. Din Bölümü üyesidir. Felsefe ve siyaset bölümleri, Din Araştırmaları Merkezi ve İnsani Değerler Merkeziyle de ilişkilidir. Çalışmaları, dini çoğulcu bir toplumda etik söylem olasılığına odaklanmaktadır. 2007 yılında Amerikan Din Akademisi başkanı olarak görev yaptı.
Altın orta, altın orta yol veya itidal; biri aşırılık, diğeri eksiklik olan iki uç arasında arzu edilen ve uygun olan orta yoldur. Aristoteles, altın ortanın erdem ve doğru eylem için rehberlik ettiğini belirtmiştir.