Bulut, serbest bir hava kütlesinde toplanmış, gözle görülebilir su damlacıkları, buz kristalleri veya her ikisinin karışımından oluşan yapıdır. Bulutlar yer seviyesinden yüksekte bulunur. Yer seviyesinde oluşan sığ bulut katmanları ise sis olarak adlandırılır.
Kilise, Hristiyanlıkta kendi din adamları, kendi binaları ve diğerlerinden ayrılan doktrinleri bulunan mezheplerden her birine verilen isim. Hristiyan mezhepleri Roma Katolik Kilisesi, Protestan kiliseler ve Ortodoks Kilisesi'dir.
Âyin ya da ritüel (Fransızca:rituel), genellikle önceden belirlenmiş kimi kurallara göre yapılan dinî tören. Ayinlerde çoğunlukla sembollerden ve tanrısal kavramlardan faydalanılır. Genellikle tapınaklarda, özel giysilerle ve bazı dinlerde özel makyajlarla yapılır. Yanlış bir kanı olarak genellikle Hristiyanlığa yüklenir. Türk Tasavvuf Teriminde kullanım alanı vardır. Örneğin: Mevlevî Âyin-i Şerîfi.
Rota, genellikle deniz ve hava taşıtları için kullanılan, taşıtın bir referans noktasına göre "izlemeye çalıştığı" düz hattı belirten bir kavram. Amerikan sistemini kullanan ülkelerde course, Britanya sistemini kullanan ülkelerde track olarak adlandırılır ve bu durum zaman zaman karışıklıklara yol açmaktadır. Uluslararası standardizasyonu sağlamak amacıyla ICAO da, track sözcüğünün kullanımını tavsiye etmektedir.
Psişik; telepati, geleceği görme gibi doğaüstü yeteneklere sahip kişi. Aynı zamanda "bunlarla ilgili" anlamında bir sıfattır. Yunanca "ruh" anlamına gelen "psişe" sözcüğünün sıfatıdır ve zamanla isim anlamında da kullanılmaya başlanmıştır. Metapsişik alanda "bedene bağlı ruha ilişkin" ya da "alışılmamış ruhsal fenomenlere ilişkin" anlamında kullanılır.
Kauçuk, bazı tropikal bitkilerin öz suyundan (lateks) ya da petrol ve doğalgazdan imal edilen esnek bir madde. Ağaçların öz suyundan üretilene doğal kauçuk, petrol ürünlerinden üretilene sentetik kauçuk denir. Her iki tür de çok yönlü maddelerdir. Kauçuktan yapılan eşyalar genellikle lastik olarak adlandırılır.
Tuvalet ya da hela, insan boşaltım sistemi artıkları olan dışkı ve idrarın boşaltılması ve uzaklaştırılması amacıyla tasarlanmış sabit düzenekler ile bunların yerleştirildiği kapalı mekândır. Tuvalet kelimesi hem atıkların boşaltıldığı tesisat, hem de bu tesisatın bulunduğu oda anlamında kullanılır. WC, hela, abdesthane, ayakyolu, kenef ve yüz numara olarak da bilinir. Modern tuvaletlerde insan ihtiyaçlarını gidermeye yarayacak ve atıkları kanalizasyon sistemine ulaştıracak, helataşı, klozet, bide ve pisuvar, otomatik koku makinesi, tuvalet kağıdı dispenseri, klozet kapağı, koku giderici klozet kapağı, elektronik bide gibi tesisatlar bulunur. Modern evlerde tuvalet odası genellikle küvet ya da duş gibi bir yıkanma tertibatı ile aynı odaya yerleştirilmiştir. Böyle odalara banyo denir. Çoğu evde bir banyonun yanı sıra bir de tuvalet bulunur. Bunlara ek olarak modern evlerde yetişkinlerin yattığı odaya açılan bir ebeveyn banyosu bulunması giderek yaygınlaşmaktadır. Bebeklere ihtiyaçlarını yapması için bebek bezi uygulanır, tuvalet eğitimi çocuklara küçük yaşlarından verilir.
Şerbet, şekerli, ballı, güllü, baharatlı veya meyve aromalı ferahlatıcı içecek veya tatlı yapımında kullanılan şekerli sıvı.
Milat, tarih hesaplamalarında İsa'nın doğduğu kabul edilen gün. İsa'nın doğum tarihine dair net bir bilgi olmamakla birlikte, miladi takvime göre oluşturulmuş zaman çizelgesinde başlangıç noktası yani 1 Ocak 1 tarihi olarak kabul edilir. Bu takvimde 0 yılı tanımlanmamıştır. Bu tarihten önceki tarihler milattan önce (MÖ), bu tarihten sonraki tarihler milattan sonra (MS) olarak tanımlanır. Ayrıca İsa'dan önce (İÖ) ve İsa'dan sonra (İS) terimleri de aynı anlamda kullanılır.
Tötonlar, MÖ 4. yüzyıldan itibaren Jütland'da yaşamış bir halk. Başta Strabo ve Marcus Velleius Paterculus olmak üzere çeşitli Yunan ve Romalı kaynaklara göre bir Cermen ırkıdır.
Haham veya rabbi, Yahudilikte din adamıdır. Haham sözcüğü, Sami bir dil olan İbranicede bilge adam anlamına gelir ve Yahudi yasalarını bilen, Tanah'ı iyice öğrenmiş kişileri tanımlamak için kullanılır.
Üniforma; meslekî, kurumsal ya da sanatsal nedenlerle giyilen tek tip kıyafet. Bazen forma olarak kısaltılır ve özellikle sporcu ve öğrenci üniformalarını tanımlamakta kullanılır.
Litürji, özellikle Hristiyanlıkta, halka açık dinî ibadetlerin (ayinlerin) nasıl yapılacağını belirleyen formlar bütünü. Bu formlara uygun olarak düzenlenmiş ayinlere de litürji denir. Litürji sözcüğü özel isim olarak özellikle Ortodoks Kilisesindeki Efkaristiya anlamında kullanılır.
Takometre, devir saati ya da RPM saati, motorlu cihazlarda motorun birim zamandaki devir sayısını gösteren motor saati. Genellikle 1 dakikadaki devir adedini gösteren analog bir saattir ancak dijital göstergeler de yaygınlaşmaktadır.
Gönye; dik üçgen şeklinde, özellikle mühendislik ve teknik çizimde yaygın olarak kullanılan bir araç. İki çizgi veya yüzeyin birbirine göre dik açı (90°) yapmasını sağlamakta veya dik açıları ölçmekte kullanılır. Kenarlarından biri veya birkaçı cetvel şeklinde ölçeklendirilmiş olabilir. Kullanım amacına göre ikizkenar üçgen, 3:4:5 üçgeni veya daha farklı boyutlarda olabilir.
Sivil, uluslararası hukukta herhangi bir ülkenin silahlı kuvvetlerine veya diğer silahlı gruplara mensup olmayan kişi. Siviller herhangi bir muharebede silahlı çatışmaya girmeyen kişilerdir ve hakları ve güvenlikleri kısmen çeşitli uluslararası antlaşmalarca güvence altına alınmıştır. Sivil sözcüğü zaman zaman çeşitli meslek gruplarınca, o meslek grubunda olmayan kimseleri tanımlamak amacıyla metaforik olarak da kullanılır.
Stratüs (St), stratüs ailesindeki ana bulut tipi. Tabanı 6.500 ft (2 km) altında bulunur ve alçak seviye bulutudur.
Modal auxiliary verb, modal verb veya kısaca modal, İngilizce dilbilgisinde cümlelere zaman, gereklilik, ihtimal ve yeterlilik gibi anlamlar katan yardımcı fiil. İngilizcedeki modal verb'ler can, could, may, might, must, shall, should, will ve would'dur. Modal'lar; be, do ve have'le birlikte auxiliary verb'leri meydana getirir.
Past participle, İngilizce dilbilgisinde fiillerin üçüncü hâli. Perfect zaman yapılarının, edilgen yapıların ve bazen de sıfatların kurulmasında kullanılır. Düzenli fiillerde fiilin ikinci hâli ile aynıdır ve fiil sonuna "-ed" eki eklenerek oluşturulur:
- I have visited my parents today.
- I was warned by the warden.
- limited seating (adjective)
Present participle, İngilizce dilbilgisinde bir fiilin "-ing" eki almış hâli. İngilizcede participle kavramı "fiilden oluşturulmuş sözcük" anlamına gelir ve birebir örtüşmemekle birlikle, Türkçedeki sıfat-fiillerle (ortaç) benzerlik gösterir.