Alaaddin'in Sihirli Lambası
Alaaddin, Orta Doğu kökenli bir halk masalı.
Masalın baş kahramanı iyi yürekli Alaaddin'in, içinde hapsedilmiş bir cin bulunan bir yağ lambası bulması ve hayatını değiştirmesini konu alır. Dünyada en çok bilinen ve anlatılan peri masallarındandır.
Adı Binbir Gece Masalları ile en fazla anılan masallardandır ancak orijinal Arapça metnin bir parçası değildir. Öyküyü 18. yüzyılda Fransız çevirmen Antoine Galland, Suriyeli Maruni bir anlatıcı olan Hanna Diyab'dan alarak Binbir Gece Masalları'na eklemiştir.
Galland'ın aktardığı öykü, Çin'de geçmektedir ancak bir Orta Doğu atmosferi görülür (ülkenin hükümdarı İmparator değil, Sultan diye adlandırılır; kahramanlar Müslüman'dır; bir Yahudi tüccardan bahsedilmektedir ama hiç Budist veya Konfüçyüsçü kimseden bahsedilmemektedir). Öykünün uyarlamalarının bir kısmında arka-plan Çin değil, herhangi bir Ortadoğu ülkesi olarak düzenlenmiştir.
Öykü
Birçok versiyonu bulunan öykünün Galland tarafından aktarılan versiyonun özeti şöyledir:[1]
Alaaddin, bir Çin şehrinde yaşayan Mustafa adlı terzinin serseri oğludur. Babası ona mesleğini öğretmek istese de onu eğitmeyi başaramaz, yoksul terzinin üzüntüsünden hastalanıp ölmesinden sonra Alaaddin, sorumsuzca sokaklarda oyun oynayarak günlerini geçirir. Bir gün sokakta Afrikalı bir sihirbaz onu fark eder ve kendisini ona ve annesine Terzi Mustafa'nın kardeşi, zengin bir tüccar olarak tanıtır.
Afrikalı Sihirbaz aslında kendisini dünyanın hükümdarlarından daha güçlü kılacak sihirli bir lambayı aramak için oralara gelmiş bir yabancıdır ama Çin'in ortalarında bir yerde yeraltında olduğunu bildiği sihirli lambayı almaya izni yoktur; onu birisinin alıp kendisine teslim etmesi gerekmektedir. Bu işi yerine getirebilecek, sonrasında ortadan yok edeceği ve kimsenin arayıp sormayacağı bir çocuk olarak gördüğü için Alaaddin'i seçer. Alaaddin, amcası zannettiği sihirbazla yola çıkıp yeraltındaki lambayı bulur ama sihirbaza vermez. Lambayı almaktan umudu kesen sihirbaz, onu lamba ile beraber yeraltındaki mahzende bırakıp gider. Alaadin, umutsuzlukla ellerini ovuşturunca daha önce sihirbazın kendisine vermiş olduğu yüzüğün içinden bir cin çıkar. Yüzüğe sahip herkesin emirlerini yerine getiren bu cine kendisini oradan çıkarması emrini vererek dışarı çıkar ve parmağında yüzük, elinde lamba ve yer altındaki sihirli bahçeden topladığı ancak değerini bilmediği mücevherlerle eve döner.
Ertesi gün yiyecek bir şeyler alabilmek için yeraltından getirdiği lambayı satmak ister. Annesi, lambayı parlatmak için ovalayınca içinden yüzüğün cininden de güçlü bir cin çıkar. Alaaddin, bu cin sayesinde zengin ve güçlü biri olur, tüm engelleri aşıp Sultan'ın kızı Prenses Bedrü'l Budur ile evlenir ve ona bir saray inşa eder. Ne var ki bir gün Afrikalı sihirbaz şehre geri gelir. Olanları öğrenince bir yolunu bulur ve Alaaddin'in av için kent dışında olduğu bir sırada eskici kılığında saraya girerek sihirli lambayı almayı başarır. Lambayı ele geçirince cinden sarayı içindekilerle birlikte Afrika'ya taşımasını ister. Alaaddin, sihirli yüzüğündeki cini yardıma çağırır ama onun gücü sarayı geri getirmek için yeterli değildir. Ondan, kendisini sarayın olduğu yere götürmesini ister. Orada, saraydaki prensesle birlikte Sihirbaz'ı zehirlemeyi başarır; sihirli lambayı alarak cinden sarayı eski yerine götürmesini ister.
Saray ve prensesle birlikte tekrar Çin'e dönüp eski mutluluklarına kavuşurlar ancak bir süre sonra Afrikalı Sihirbaz'ın çok uzak diyarlardaki kardeşi olanları öğrenip çıkagelir. Şehirde yaşayan Fatma adlı ermiş kadının kılığına girerek saraya girer, prensesin odasına kadar gelir. Sarayın ortasında bir anka kuşu yumurtası asması fikrini onun kafasına sokar. Prensesin bu isteğini lambanın cinine ileten Alaaddin, bu sefer reddedilir. Lambanın cini, bu isteğin ermiş Fatma kılığında saraya giren Afrikalı Sihirbaz'ın kardeşinden geldiğini söyleyince Alaaddin sihirbazı kandırıp onu da öldürür ve bu son tehlikeyi de savuşturduktan sonra mutlu yaşarlar.
Kaynakça
- ^ Galland, Antoine. "Binbir Gece Masalları". 23 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2020.