İçeriğe atla

Alüvyon

Alüvyon ya da lığ, akarsular tarafından taşınan kil, kum, çakıl taşı gibi kütle parçalarının, suyun akış hızının azalması sonucu elverişli yerlere birikmesiyle meydana gelen tortulardır. Alüvyonlar, geniş vadilerin birçoğunda tabanda geniş yer kaplar veya daha geniş yerlere yayılarak, alüvyon ovalarını teşkil ederler.

Türkiye'de Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz, Seyhan, Ceyhan ırmaklarının vadileri alüvyon ovalarıdır. Alüvyonlar aynı zamanda alüvyal set gölü denilen küçük göller de meydana getirirler. Bafa, Köyceğiz Gölü, Meriç vadisi gölleri gibi. Alüvyonların nehir deltasında meydana getirdikleri göllere ise Delta gölleri denir.

Alüvyonlar, eski ve yeni olmak üzere iki gruba ayrılırlar:

  • Eski alüvyonlar, nehrin suları kabardığı zaman su altında kalmayan, akarsu kenarında bulunan verimli arazideki alüvyonlardır. Buralar insanların yerleşmesine müsait yerlerdir.
  • Yeni alüvyonlar ise, henüz gelişmekte olup, zaman zaman su baskınlarına uğrayan yerlerdeki alüvyonlarıdır.

Alüvyon ve deprem

Depremlerde oluşan mal ve can kaybının önemli nedenlerinden birisi alüvyonlu taban arazidir. Depremlerde alüvyon kalınlığının az olduğu alanlarda bina hasarı az iken, alüvyonların kalın olduğu alanlarda yıkım daha fazladır. Alüvyon kalınlığı deprem etkisini artırıcı yönde etki eder. Bu alanlarda yapıların büyük çoğunluğu yıkılır. Deprem bölgelerinde alüvyon kalınlığı araştırılıp, yapılaşma buna göre yönetilmelidir.[1]

Kaynakça

  1. ^ ŞELENBAŞ, Seda. "KAYA VE ALÜVYON ORTAMLARDA İNŞAA EDİLMİŞ BİNALARIN YÜKSEKLİĞİ İLE YER ORTAMININ DEPREM ETKİSİNDE İLİŞKİSİ: KOCAELİ GEBZE ÖRNEĞİ". Uygulamalı Yerbilimleri Dergisi. 4 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2018. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Küçük Menderes</span> Türkiyede bir nehir

Küçük Menderes, Ege yöresinde Bozdağlar'dan doğan bir nehirdir.

<span class="mw-page-title-main">Bafa Gölü</span> Türkiyenin Aydın ve Muğla illerinde bir göl

Bafa Gölü, Ege Bölgesi'nin en büyük gölü.

<span class="mw-page-title-main">Manyas Kuşgölü</span> Türkiyede bir göl

Manyas Kuşgölü, tamamı idari olarak Balıkesir ilinin Bandırma ilçesi sınırlarında yer alan tektonik göl. Göl, Marmara Denizi'nin güneyinde, Uludağ ile Biga Yarımadası arasında uzanan bir çöküntü alanında yer almaktadır. Bu çöküntünün tabanını Kuş ve Uluabat (Apolyont) Gölleri ve bu göllerin çevresinde yer alan geniş ovalar, kenarlarını ise yüksek dağ ve yaylalar oluşturmaktadır. Doğu batı doğrultusunda uzanan gölün uzunluğu 20 km, genişliği ise 14 km'dir.

<span class="mw-page-title-main">Ova</span> düz coğrafi alan

Coğrafyada, ova genellikle alçak bölgelerde bulunan ama yanlış bilinenin aksine bazen yükseklerde de bulunabilen, akarsu alüvyonlarının oluşturduğu birikimli, düz bir arazi alanıdır. Ovalar vadiler boyunca veya dağların eteklerinde, kıyı ovaları ve yaylalar veya yayla ovaları olarak ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Birikinti ovası</span>

Birikinti ovası, genel olarak alüvyon materyalin birikmesiyle oluşur. Temel oluşturucu süreç akarsu aşındırması erozyon ve akarsu biriktirme süreçleridir. Ancak dalgalar ve buzulların aşındırma, biriktirme süreçleriylede oluşabilir. Örneğin: Kuzey Almanya ovası buzulların yığdırdığı lösler ile kaplı polderler ve geest adı verilen alçak platoda hafifçe engebelendirilmiş tekdüze büyük bir ovadır. Ülkenin hemen hemen en verimli toprakları bu bölgededir.

<span class="mw-page-title-main">Asi Nehri</span> Nehir

Asi Nehri, Lübnan'daki Bikâ Vadisi'nin doğu kısmından doğar ve Türkiye'nin Hatay ilinden Akdeniz'e dökülür. Asi Nehri'nin toplam uzunluğu 556 km olup, 366 km Suriye'de, 98 km Türkiye'de, 40 km Lübnan'dadır. 52 km'si Türkiye-Suriye sınırını oluşturur. Antakya ile Akdeniz'e doğal su yolu bağlanmış olan Asi Nehri'nin ortalama su debisi 30 m³/sn dir. Kış mevsimi ile ilkbaharda taşkınlar nedeniyle pek çok su baskını yaşanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Baraj</span> sulama ve elektrik üretimi amacıyla su biriktirmek için akarsu üzerine yapılan set

Baraj, eski zamanlardan beri insanlığın su ihtiyacını karşılamak ve tarımsal alanların sulanması amacıyla inşa edilen su yapılarıdır. Günümüzün modern barajları stratejik öneme sahiplerdir. Çünkü;

<span class="mw-page-title-main">Delta (coğrafya)</span> bir nehrin ağzında oluşan yerşekli

Delta ya da çatal ağız, bir ırmağın çatallanarak denize döküldüğü yerdir. Eski Yunan tüccarların Nil Nehri'nin denize ulaşan kısmında üçgen biçiminde kara parçaları olduğunu gördüler. Oluşan şekiller Yunan alfabesinin dördüncü harfi Δ (delta) ile aynı olduğu için tüccarlar buraya delta adını verdiler.

<span class="mw-page-title-main">Sakarya Ovası</span>

Adapazarı Ovası, Sakarya ilinin en büyük ovasıdır. Sakarya Irmağı'nın tektonik çöküntüyü alüvyonlarla doldurması ile oluşmuş tektonik bir ovadır. Adapazarı, Akyazı ve Hendek ilçelerinin bir kısmını kapsamaktadır. Bir diğer adı da Akova'dır. Aşağı Sakarya havzasında Sapanca Gölü ile Adapazarı'nın doğusunda yer alır. Doğuda Keremali Dağı'nın eteklerine dek uzanan Akova, Marmara Bölgesinin kuzeydoğusunda, Karadeniz Bölgesi sınırı içerisinde yer almaktadır. Coğrafi konumuyla Karadeniz Bölgesinin ve İç Anadolu Bölgesinin Marmara Bölgesine açılan kapısı durumunda bulunan ova, gelişmiş karayolu bağlantıları ve demiryolu ile önemli bir ulaşım ağı üzerindedir.

<span class="mw-page-title-main">Vadi</span> coğrafyada tepeler arasındaki alçak alan

Vadi ya da koyak, akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan ve birkaç kilometre ile binlerce kilometre arasında olabilen coğrafi alandır. Kısaca vadi, iki dağın arasında zamanla oluşan çukurluktur. Vadiler, akarsuların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepelerle çevrelenirler.

<span class="mw-page-title-main">Dalaman Ovası</span>

Dalaman Ovası, Dalaman Çayı'nın uzun yıllar boyunca biriktirdiği alüvyonların oluşturduğu çok geniş bir alana yayılan, Türkiye'nin en yüksek verim alınabilen tarım alanlarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Bartın Çayı</span> Karadenize dökülen akarsu

Bartın Çayı, Antik Partenios, MÖ yıllarda Parthenios adı ile anılan ve kente adını veren Bartın Irmağı'dır.Kastamonu ve Karabük'te bulunan Ilgaz Dağları'nda doğar, kuzeye doğru akar, şehir merkezinde Gazhane Burnu'nda birleşen Kocaçay ve Kocanazçay'ının oluşturduğu ırmak, 15 Km. akarak Boğaz mevkiinde Karadeniz'e ulaşır.

<span class="mw-page-title-main">Menderes</span> nehrin yatağındaki kıvrım

Menderes,, bir nehrin yatağında meydana gelen kıvrımlara verilen addır.

Teras , akarsu vadi yamaçlarında, deniz ve göl kıyılarında, eğim kırığının üzerindeki düz veya hafif eğimli alan. Değişik alanlarda ve değişik nedenlerle oluştuklarından sınıflandırma yapılmıştır. Terasa benzeyen fakat sadece üst üste sert ve yumuşak kayaların farklı aşınmasından oluşan şekle sözde taraçalar denir. Menderesli nehirlerin kenarlarında polijenik taraçalar) oluşur. Dalga aşındırmasıyla abrazyon taraçaları, vadi kenarlarında eski kum çakıl depolarına akarsu taraçaları, falezlerin üstünde çakıl kum depolanan yüzeylere deniz taraçaları denilir.

Yeşilırmak Deltası ya da Çarşamba Ovası, Samsun'da, Karadeniz'e dökülen Yeşilırmak'ın oluşturduğu delta. Çarşamba ve Terme ilçelerinin kurulu olduğu delta 90.000 km²'lik alanı ile Karadeniz'in en büyük deltasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Geyve Boğazı</span>

Geyve Boğazı, Sakarya Nehri'nin Samanlı Dağlarını parçalayarak oluşturduğu boğaz vadi. Boğaz Sakarya ili, Geyve ilçesi sınırlarında bulunur.

Küçük Menderes Ovası, Ege Bölgesi'nde, İzmir ili topraklarında, Aydın Dağları ve Bozdağlar arasında oluşmuş, içinden Küçük Menderes Nehri'nin aktığı tektonik ova.

Muş Ovası, Doğu Anadolu Bölgesinde Yukarı Murat-Van Bölümü içerisinde yer alan tektonik ova. 80 km uzunluk, 30 km genişliğindeki ova 1650 km²'dir. Ovayı güneyden Haçreş dağları, kuzeyden Şerafettin Dağları ve uzantıları çevirir. ova Türkiye'nin büyük ovalarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Dış kuvvetler</span>

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.

Çökme, zemin yüzeyinin çok az yatay hareketle veya hiç yatay hareketle aniden batması veya kademeli olarak aşağı doğru çökmesidir veya iç güçlerin etkisiyle, yer kabuğunun bir bölümünün asal durumunu yitirerek alçalması. Çökme kavramı sadece aşağı doğru hareketin büyüklüğü veya alanı ile ölçülemez. Doğa ve insan kaynaklı oluşabilir. Birincisi çeşitli karst fenomenleri, permafrostun çözülmesi, konsolidasyon, organik toprakların oksidasyonu, yavaş kabuk çözgüsü, normal faylanma, kaldera çökmesi veya katı bir kabuğun altından sıvı lavlarının çekilmesi içerir. İnsan faaliyetleri, yeraltı madenciliği veya yeraltı sıvılarının ekstraksiyonunu, örnek petrol, doğalgaz veya yeraltı suyu. Zemin çökmesi jeologlar, jeoteknik mühendisleri, sörveyörler, mühendisler, şehir planlamacıları, toprak sahipleri ve genel olarak halk için küresel bir endişe kaynağıdır.