İçeriğe atla

Alüminyum folyo

Alüminyum folyo

Alüminyum folyo, 0.2 milimetreden ince tabakalar hâline getirilmiş alüminyuma verilen addır, 6 mikrometreye kadar incelikteki tabakalar sıklıkla kullanılır.[1] Çoğunlukla yiyeceklerin, kozmetik ve kimyasal ürünlerin ambalajlanmasında kullanılır. Endüstrideki kullanımının yanında, yiyeceklerin saklanması için tüketicilere de satılır.

Bir rulo alüminyum folyo

Standart ev tipi folyo genellikle 0.016 mm ve ağır hizmet tipi ev folyosu ise 0.024 mm kalınlığındadır. Folyo esnektir ve kolayca bükülebilir veya nesnelerin etrafına sarılabilir.

İnce folyo kırılgandır ve bazen daha sağlam ve kullanışlı yapmak için plastik veya kağıt gibi diğer malzemelerle alüminyum folyo laminasyon yapılır.

Yıllık alüminyum folyo üretimi, 2003 yılında Avrupa'da yaklaşık 800,000 ton[1] ve ABD'de 600,000 ton idi.[2]

Alüminyum folyonun yaklaşık %75'i gıda, kozmetik ve kimyasal ürünlerin ambalajlaması için ve %25'i endüstriyel uygulamalar için kullanılır (örneğin, ısı yalıtımı, elektrik kabloları ve elektronik).[2] Alüminyum folyo kolayca geri dönüştürülebilir.

20. yüzyılın ortalarında alüminyum folyo kalay folyonun yerini aldı. Tıpkı çelik kutu’ya hala "teneke kutu" denmesi gibi alüminyum folyoya da Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri'nde gayri resmi olarak genellikle "kalay folyo" denir. Metalize filmler bazen alüminyum folyo ile karıştırılır ancak aslında bunlar ince bir alüminyum tabakasına sahip polimer ince film biriktirme filmlerdir.

Tarihçe

Alüminyum folyodan önce

İnce kalay tabakasından yapılan folyolar alüminyum muadillerinden önce ticari olarak varlardı. Kalay folyo ticari olarak on dokuzuncu yüzyılın sonlarından yirminci yüzyılın başlarına kadar pazarlandı. "Kalay folyo" terimi, İngilizcede alüminyum folyo için terim olarak varlığını sürdürmektedir. Kalay folyo, alüminyum folyodan daha az şekillendirilebilir ve sarıldığı gıdaya hafif bir kalay tadı verir. Gıda sarmak için teneke folyonun yerini alüminyum ve diğer malzemeler aldı.[3]

Fonograf silindirleri üzerindeki ilk ses kayıtları kalay folyo üzerine yapılmıştır.[4]

Buluş

1910'da Emmishofen, İsviçre'de ilk kez alüminyum folyo haddeleme tesisi Dr. Lauber, Neher & Cie. tarafından açıldığında kalayın yerini alüminyum almaya başladı. Alüminyum üreticileri J.G. Neher & Sons'un sahibi olduğu tesis, 1886'da enerjisi sürece güç sağlayan Ren Şelalesi'nin eteğinde İsviçre'de Schaffhausen'de kuruldu. Aralık 1907'de Neher'in oğulları Dr. Lauber ile birlikte sonsuz haddeleme işlemini buldular ve bu sayede alüminyum folyonun koruyucu bir bariyer olarak kullanılabileceğini keşfettiler.[5]

1911'de Bern merkezli Tobler, çikolatalarını alüminyum folyoya sarmaya başladı, buna benzersiz üçgen çikolata Toblerone dahildir.[6]

Amerika Birleşik Devletleri'nde folyonun ilk kullanımı 1913'te Life Savers, şekerlemeler ve sakız içindi.[7]

İmalat

13 µm alüminyum folyo rulo kalınlığını gösteren mikrometre

Sürekli döküm yöntemi çok daha az enerji yoğundur ve tercih edilen süreç haline gelmiştir.[8] 0.025 mm altındaki kalınlıklar için son geçiş için birlikte genellikle iki katman konur ve daha sonra bunlar ayrılarak bir parlak tarafı ve bir mat tarafı olan folyo elde edilir. Birbiriyle temas eden iki taraf mat, dış taraflar ise parlaktır; bu, yırtılmayı azaltmak, üretim oranlarını artırmak, kalınlığı kontrol etmek ve daha küçük çaplı bir silindir ihtiyacını ortadan kaldırmak için yapılır.[9]

Özellikler

Kabaran kauçuk şeridin arkasında alüminyum folyonun mikroskopik yakın çekimi.

Alüminyum folyonun bir parlak, bir de mat tarafı vardır. Parlak taraf, alüminyum haddelenirken son geçişte üretilir. Folyo mastarı ile ölçmek için yeterince ince boşluklu merdaneler üretmek zordur, bu nedenle, son geçişte aynı anda iki tabaka haddelenir ve merdanelere girişte mastarın kalınlığı iki katına çıkar. Levhalar daha sonra ayrıldığında, iç yüzey donuk ve dış yüzey parlaktır. Finişteki bu farklılık bir tarafı tercih etmenin yemek pişirirken bir etkisi olduğu algısına yol açmıştır. Birçoğu (yanlış bir şekilde) farklı özelliklerin parlak yüzey dışa bakacak şekilde sarıldığında ısıyı dışarıda tuttuğuna ve parlak yüzey içe bakacak şekilde ısıyı içeride tuttuğuna inansa da, gerçek fark ölçü aletleri olmadan fark edilemez. Artan yansıtıcılık, radyasyonun hem emilimini hem de emisyonunu azaltır. Folyonun yalnızca bir tarafında yapışmaz kaplama olabilir.[10] Parlak alüminyum folyonun yansıtıcılık değeri %88 iken mat kabartmalı folyo yaklaşık %80'dir.[7]

Kaynakça

  1. ^ a b "Facts about aluminium foil". 25 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mayıs 2020. 
  2. ^ a b "Foil & Packaging". 27 Aralık 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. The Aluminum Association (USA).
  3. ^ Berger, Kenneth R. (December 2002). "A Brief History of Packaging". University of Florida. 9 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2014. 
  4. ^ Cylinder Preservation and Digitization Project, UCSB (16 Kasım 2005). "Tinfoil Recordings" (web page). Cylinder Recordings: A Primer. University of California at Santa Barbara. 16 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2011. 
  5. ^ Mary Bellis (9 Nisan 2012). "Charles Martin Hall - The History of Aluminum". Inventors.about.com. 16 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Aralık 2012. 
  6. ^ "History". 12 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ a b Hanlon, J. (1992). 1st ed. Handbook of Package Engineering, Lancaster, Pennsylvania, and Technomic Publishing: 0-87762-924-2. Chapter 3 Films and Foils.
  8. ^ Robertson, G. (2006). 2nd ed. Food Packaging, Principles and Practise, Boca Raton, FL, Taylor & Francis Group: 0-8493-3775-5. Chapter 7 Metal Packaging Materials.
  9. ^ Degarmo, E. Paul; Black, J T.; Kohser, Ronald A. (2003). Materials and Processes in Manufacturing (9. bas.). Wiley. s. 386. ISBN 0-471-65653-4. 
  10. ^ "Frequently Asked Questions" (PDF). 21 Ekim 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ağustos 2014. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">DVD</span>

DVD, CD-ROM görünümünde elektronik kayıt ortamıdır. İngilizce Digital Versatile Disc sözcüklerinin akronimidir. CD'ye göre, çok daha yüksek kayıt kapasitesine sahiptir. DVD-Video, DVD-Audio, DVD-ROM, DVD-RAM, DVD-R ve DVD-RW gibi çeşitleri vardır. Gündelik yaşamda, teknik tanımı dikkate alınmadan ve sözcüğün açılımı düşünülmeden, yaygın olarak, DVD üzerine kaydedilmiş, film ya da video anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar monitörü</span> elektronik ekran

Monitör, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik ya da elektro-mekanik aygıtların genel adıdır. Monitör, başta televizyon ve bilgisayar olmak üzere birçok elektronik cihazın en önemli çıktı aygıtıdır. Monitör, plastik bir muhafaza içerisinde gerekli elektronik devreleri, güç transformatörünü ve resmi oluşturan birimleri içerir. Monitörle bilgisayar arasındaki iletişimi ekran kartı sağlar. Yani, monitörden çıkan veri kablosu bilgisayar kasasında ekran kartına bağlanır. Monitörlerin boyutları inç ölçü cinsiyle ifade edilir. Bu boyut monitör ekranının bir köşesinden karşı çaprazındaki diğer köşesine olan uzaklıktır.

<span class="mw-page-title-main">Levha tektoniği</span> Litosferin yapısını inceleyen jeoloji dalı

Levha tektoniği } Dünya'nın litosfer'inin yaklaşık 3,4 milyar yıl öncesinden beri yavaş hareket eden birçok büyük tektonik levha içerdiği düşünülen genel kabul görmüş bilimsel bir teoridir.

<span class="mw-page-title-main">Dünya'nın yerkabuğu</span> Dünyanın dış tabakası

Yer kabuğu, taş küre veya litosfer, Yerküre'nin en dış kısmında bulunan yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dünya</span> Güneş Sisteminde Güneşe en yakın üçüncü gezegen

Dünya veya Yerküre, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner.

<span class="mw-page-title-main">Cam</span>

Cam ya da sırça, saydam veya yarı saydam, genellikle sert, kırılgan olan ve sıvıların muhafazasına imkân veren, inorganik amorf yapıda katı bir malzeme. Antik çağlardan beri gerek inşaat malzemesi, gerekse süs eşyası olarak camdan faydalanılmaktadır. Günümüzde hâlen basit araç gereçlerden iletişime ve uzay teknolojilerine kadar çok yaygın bir kullanım alanı vardır. Örneğin pencere camları, cam ambalaj, ayna, lamba, sofra takımı ve optiklerde yaygın pratik, teknolojik ve dekoratif kullanıma sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Alüminyum</span> sembolü Al, atom numarası 13 olan element

Alüminyum, atom numarası 13 ve simgesi Al olan kimyasal element. Gümüş renkte, sünek bir metaldir. Doğada genellikle boksit cevheri halinde bulunur ve oksidasyona karşı üstün direnci ile tanınır. Bu direncin temelinde pasivasyon özelliği yatar.

<span class="mw-page-title-main">Ambalaj</span>

Ambalaj, ürünlerin, tüketiciye ulaştırılması aşamasında, taşınması, korunması, saklanması ve satışa sunulması için kullanılan herhangi bir malzemeden yapılmış ürünlerdir. Paketleme aynı zamanda paket tasarlama, değerlendirme ve üretme sürecini de ifade eder. Paketleme, malları nakliye, depolama, lojistik, satış ve son kullanım için hazırlamanın koordineli bir sistemi olarak tanımlanabilir. Ambalaj ürünü içerir, korur, muhafaza eder, taşır, bilgilendirir ve satar. En yaygın kullanılan ambalajlar paket, kutu, teneke, poşet, çuval, şişe, kap, torba, kasa, kavanoz ve diğerleridir. Ambalaj üretiminde plastik, cam, metal, ahşap, kağıt, karton, lif gibi malzemeler kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Basınçlı döküm</span> Erimiş metalin yüksek basınç altında kalıp boşluğuna zorlanmasıyla ifade edilen metal döküm işlemi

Basınçlı döküm, erimiş metalin yüksek basınç altında kalıp boşluğuna basınç altında basılmasıyla ifade edilen metal döküm işlemidir. Kalıp boşluğu, şekillendirilmiş ve enjeksiyon işleminde enjeksiyon kalıbına benzer çalışan iki sertleştirilmiş takım çeliğinden kalıp yarımı kullanılarak yapılır. Çoğu basınçlı döküm demir dışı metallerden, özellikle çinko, bakır, alüminyum, magnezyum, kurşun, kalay ve kalay esaslı alaşımlardan yapılır. Dökülen metalin türüne bağlı olarak sıcak veya soğuk kamaralı makineler kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Diş minesi</span>

Diş minesi vücudun en sert ve en yoğun mineralleşmiş maddesidir; dentin sement ve pulpa ile beraber dişi oluşturan dört ana dokudan biridir. Normal olarak dişin görünür dental kısmıdır ve ve mutlaka alttan dentin ile desteklenmelidir. Minenin yüzde doksanaltısı mineralden geri kalanı ise su ve organik maddeden oluşur. Minenin normal rengi açık sarıdan grimsi beyaza kadar çeşitlilik gösterir. Minenin altında dentin bulunmayan dişin uç kısımlarında renk bazen hafif bir mavi tona dönebilir. Mine yarısaydam olduğu için, dentinin rengi ve mine altındaki herhangi bir dolgu maddesi bir dişin fiziksel görünümünü güçlü bir şekilde etkiler. Mine dişin yüzeyinde farklı kalınlıklarda bulunur ve en kalın olarak tüberkül denilen tepe çıkıntılarında 2.5 mm; en ince olarak ise klinik açıdan mine-sement sınırında bulunur. Minenin temel minerali bir kristalize kalsiyum fosfat olan hidroksiapatittir. Minedeki minerallerin büyük çoğunluğu yalnızca gücü açısından değil kırılganlık açısından da değerlendirilmektedir. Diş minesi, Mohs sertlik skalası açısından 5 ile değerlendirildiğinden insan vücundaki en sert maddedir. Dentin, 3-4 sertlik derecesi ile, daha az mineralize ve daha az kırılgan olarak, mineyi desteklemektedir ve sağlamlık için gereklidir. Dentin ve kemiğin tersine, mine kollajen içermez. Bunun yerine amelogenin ve enomelin adında iki benzersiz protein içermektedir. Bu proteinlerin işlevleri tamamen anlaşılmamış olsa da bunların diğer işlevlerinin yanı sıra, bir iskelet desteği gibi işlev görerek minenin gelişimine yardım ettikleri düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yüzey montaj teknolojisi</span>

Yüzey montaj teknolojisi (YMT)(İngilizce SMT = surface-mount technology). YME, elektronik elemanların yüzeye monte edilebilir biçimde olanlarıdır. Bu teknikle yapılan üretim teknolojisine de yüzey montaj teknolojisi denir. İlk defa IBM tarafından 1960 yılında kullanılmış, 1980'lerden sonra yaygınlaşmaya başlamıştır. Çoğu kaynakta İngilizce anlamının baş harflerini temsilen SMD kısaltmasıyla anılan yüzey montaj elemanları (YME) kullanımından önce devre montajları, sadece bacaklı devre elemanları ile yapılabilmekteydi.

iPod Nano Appleın üretimi durdurulan taşınabilir medya oynatıcıları

iPod Nano, Apple tarafından üretilen ve pazarlanan taşınabilir medya oynatıcısıdır. 2005 yılında piyasaya sürülmüştür. iPod Shuffle ve iPod Classic'in bazı özelliklerine sahiptir. iPod Shuffle gibi flaş bellek kullanmaktadır ve iPod Classic gibi 2 inch QVGA ekran ve "Click Wheel"a sahiptir. Tanıtımı yapıldığından beri 4 kez geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Titanyum nitrür</span> güçlü ve aşınması zor bir şey bu yüzden çok üretilen bir şey ve azot bileşimidir

Titanyum nitrür, substratın yüzey özelliklerini iyileştirmek için genellikle titanyum alaşımları, çelik, karbür ve alüminyum bileşenler üzerinde fiziksel buhar biriktirme (PVD) kaplaması olarak kullanılan son derece sert bir seramik malzemedir.

<span class="mw-page-title-main">Bisküvi kutusu</span> bisküvileri paketleyip satmak için kullanılan kaplar

Bisküvi kutuları, bisküvileri ve bazı şekerlemeleri paketlemek ve satmak için kullanılan faydacı veya dekoratif kaplardır. Bu kutular 1831'de Huntley & Palmers firması tarafından icat edildi, genellikle Büyük Britanya, İrlanda ve İngiliz Milletler Topluluğu evlerde ve aynı zamanda kıta Avrupası ve Fransız Kanada'sında bulunurlar.

<span class="mw-page-title-main">Döküm</span>

Döküm, metal işçiliği ve mücevher yapımında, sıvı bir metalin amaçlanan şeklin negatif bir izlenimini içeren bir kalıba döküldüğü ve metalurji ve malzeme mühendisliğinin doğrudan iş kolu olan oldukça önemli bir prosestir. Metal, havşa adı verilen içi boş bir kanaldan kalıba dökülür. Daha sonra metal ve kalıp soğutulur ve metal kısım (döküm) çıkarılır. Döküm genellikle diğer yöntemlerle yapılması zor veya ekonomik olmayan karmaşık geometriler üretmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Elektrokaplama</span>

Elektrokaplama katı bir alt tabaka üzerinde o metalin katyonlarının doğrudan bir elektrik akımı vasıtasıyla indirgenmesi yoluyla metal kaplama yapan işlemlerin genel adıdır. Kaplanacak kısım elektrolitik hücrenin katodu görevi görür; elektrolit, kaplanacak metal tuzunun çözeltisidir; ve anot genellikle ya o metalin külçesi veya bazı etkisiz iletken malzemelerdir. Akım harici bir güç kaynağı tarafından sağlanır.

<span class="mw-page-title-main">Basınca duyarlı bant</span>

Basınca duyarlı bant çeşitli ülkelerde PSA bandı, yapışkan bant, kendinden yapışkanlı bant, yapışkan bant, Seloteyp veya sadece bant olarak da bilinir ve su gibi bir çözücüye veya aktivasyon için ısıya ihtiyaç duymadan basınç uygulamasıyla yapışan bir yapışkan bantdır. Evde, ofiste, endüstride ve kurumlarda çok çeşitli amaçlarla kullanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Toprak eşya</span>

Toprak eşya veya çanak-çömlek, kırmızı toprak kilden yapılır ve oldukça düşük sıcaklıklarda, tipik olarak 950 ile 1050 °C sıcaklıkları arasında pişirilir. Toprak eşyalar, camlaşma noktasına kadar pişirilmez.

<i>Tilia tuan</i> bitki türü

Tilia tuan, ebegümecigiller (Malvaceae) familyasından bir ıhlamur türü.

<span class="mw-page-title-main">Makaralarla şekillendirme</span> uzun bir sac şeridin istenen bir kesite sürekli bükülmesi

Roll forming, aynı zamanda makaralarla şekillendirme veya rollform şekillendirme denir ve (uzun sac şeridinin istenen kesite haddeleme ile sürekli bükülmesidir. Şerit, istenen enine kesit elde edilene kadar, her biri bükümün yalnızca artan kısmını gerçekleştiren ardışık stantlara yerleştirilmiş makara gruplarından geçer. Rollformla şekillendirme, uzun ve büyük miktarlarda sabit profilli parça üretimi için idealdir.