İçeriğe atla

Alçı taşı

Kontrol Edilmiş
"Kum gülü" de denilen bir tür alçıtaşı
Alçı taşı

Alçı taşı, kalsiyum sülfat dihidrattan oluşan yumuşak bir sülfat mineralidir ve kimyasal formül CaSO4 · 2H2O'dur.[1] Alçıtaşı ayrıca selenitin yarı saydam kristalleri olarak kristalleşir. Aynı zamanda bir evaporit minerali ve anhidritin hidrasyon ürünü olarak oluşur.[2] İçinde su bulunan kalsiyum sülfat minerali, tek veya ikiz sütunlar hâlinde billûrlanır. Alçı billurlarına kil ve marn içinde veya tuzlu ve alçılı dağların boşluklarında rastlanır.

Eski Mısır, Mezopotamya, Antik Roma, Bizans İmparatorluğu ve Orta Çağ İngiltere'sinin Nottingham alabasters dahil olmak üzere birçok kültür tarafından heykel için büyük ince taneli beyaz veya hafif renkli alçı kullanılmıştır.[2]

Anadolu'da kaya tuzu ile birlikte bilhassa yukarı Kızılırmak bölgesinde büyük kayalar hâlinde bulunur.

Alçı taşı iki şekilde işlenerek birbirinden farklı iki cins alçı elde edilir.

Birinci şekilde alçı taşı kırılır, değirmenlerde ufalanır, tuğla fırınlarında 120 dereceye kadar ısıtılarak içindeki suyun bir miktarı alınır ve tekrar değirmenden geçirilerek toz haline getirilir. Bilhassa kalıp, model, tavan süsleri yapılmasında kullanılan bu cins alçı, su ile karıştırılırsa en geç yarım saat içinde donar.

İkinci şekil alçı elde etmek, alçı taşının değirmende ufalanmasından sonra 450 dereceye kadar ısıtılarak içindeki suyun tamamen alınması ile olur. Bu cins alçılar, su ile karıştırıldığında birkaç hafta sonra donar ve çok dayanıklı bir kütle haline gelir.Mohs mineral sertlik ölçeği, çizilme sertliği karşılaştırmasına dayanarak sertlik değeri 2'yi alçı olarak tanımlar.[2]

Tarihçesi

Alçı sözcüğü, Yunanca γύψος (gypsos), "alçı" kelimesinden türetilmiştir.Paris'in Montmartre bölgesindeki taş ocakları, çeşitli amaçlar için uzun süredir yanmış alçıtaşı (kalsine alçı) kullandığı için, bu susuz alçı Paris'in sıvası olarak bilinir hale geldi.

Alçı, Eski İngilizcede kristal projeksiyonlarına atıfta bulunan spærstān, "mızrak taşı" olarak biliniyordu.

18. yüzyılın ortalarında Alman din adamları ve ziraatçi Johann Friderich Mayer, alçının gübre olarak kullanımını araştırdı ve duyurdu.

19. yüzyılda, kireç sülfat veya kireç sülfat olarak da biliniyordu.

Fiziki özellikleri

Alçı orta derecede suda çözünür (25 °C'de ~ 2.0-2.5 g / l) [7] ve diğer birçok tuzun aksine, retrograd çözünürlük sergiler, daha yüksek sıcaklıklarda daha az çözünür hale gelir. Alçı havada ısıtıldığında su kaybeder ve önce kalsiyum sülfat hemihidrata dönüşür, (bassanit, genellikle basitçe "alçı" olarak adlandırılır) ve daha fazla ısıtıldığında susuz kalsiyum sülfata (anhidrit). Anhidrite gelince, tuzlu su çözeltileri ve tuzlu sulardaki çözünürlüğü de güçlü bir şekilde NaCl (yaygın sofra tuzu) konsantrasyonuna bağlıdır.

Alçı kristallerinin anyon suyu ve hidrojen bağı içerdiği bulunmuştur.

Alçı türleri

Alçı, doğada düzleştirilmiş ve çoğunlukla ikiz kristaller ve selenit adı verilen şeffaf, parçalanabilir kütleler olarak ortaya çıkar. Selenit ayrıca ipeksi, lifli bir formda ortaya çıkabilir, bu durumda yaygın olarak "saten spar" olarak adlandırılır. Son olarak, granül veya oldukça kompakt da olabilir.

Alabaster olarak adlandırılan çok ince taneli beyaz veya açık renkli bir alçı çeşidi, çeşitli türlerin süs işleri için ödüllendirilir.

Kurak bölgelerde, alçıtaşı, genellikle opak, çöl gülü adı verilen gömülü kum taneleri ile çiçek benzeri bir formda ortaya çıkabilir.

Bulunuşu

Deniz suyundaki büyük çözünülürlüğü halit ve anhidrit minerallerine göre daha zayıf olan ve evaporasyonda ilk çökelen mineraldir. Karbonatlı kayalarda piritin oksidasyonundan türeyen sülfirik asitin bulunduğu yerlerde ve bazı volkanik alanlarda da oluşabilir.

Tarımda kullanımı

Kireçli topraklarda dahi kalsiyum elementinin bitkilerce kalsiyumun karbonat olarak bağlı tutulamsı sebebiyle alınmasında zorluklar olduğu bilinmektedir. Ayrıca topraklarımızda çok uzun zamandır gübre kullanımıyla biriken veya verilmekte olan çinko, demir, fosfor ve potasyum gibi elementler yüksek pH değerlerinde bitkilerce alımları zor olmaktadır. Bu nedenle kalsiyum sülfat bileşimine sahip olan jips, hem topraklarda pH dengesini sağlamakta, hem de bitkilerin iskelet yapılarında çok önemli olan kalsiyumu sağlamaktadır.

Özellikleri

  • Kimyasal bileşimi, CaSO4.2 H2O
  • Kristal sistemi, monoklinik
  • Kristal şekli çoğunlukla ince-kalın levhamsı kristalli; kısa-uzun prizmatik, iğnemsi, masif, tanesel, lifsi
  • İkizlenme, {100} yüzeyinde kırlangıç kuyruğu, {-101} yüzeyinde kelebek ikizleri çok tipiktir.
  • Sertliği 2'dir
  • Özgül ağırlık, 2,32
  • Dilinim, {010} mükemmel
  • Renk ve şeffaflık, renksiz-beyaz, sarımsı, yeşilimsi, kırmızımsı; şeffaf-yarı şeffaf
  • Çizgi rengi beyaz
  • Parlaklığı camsı
  • Ayırıcı özellikleri, düşük sertliği ve dilinimidir

Kullanım alanları

  • Ham jips, beyaz boya ve dolgu maddesi olarak kâğıt ve pamuklu tekstil maddelerine katılır.
  • Ham jips çimento sanayiinde prizlenmeyi geciktirir.
  • Nikel izabesinde eritmeyi kolaylaştırır.
  • Bira sanayiinde mayalandırma için kullanılır.
  • Alçı, tıpta cerrahide ve dişçilikte kullanılır.
  • Alçı vitrifiye malzemelerde, porselende ve kiremit üretiminde kalıp aşamasında kullanılır.
  • Kimya sanayiinde amonyum sülfat, kükürt, kükürt okside ve sülfat asidi elde etmek için kullanılır.
  • Mamul alçı inşaat ve prefabrik inşaat malzemelerinin başlıca girdisidir. Alçının inşaatta kullanım yeri çok çeşitlidir. Son yıllarda sıcak ve soğuk yalıtım maddesi, ses izolatörü ve rutubeti de ayarlayan bir düzenleyici olarak kullanılmaktadır.[3]

Kaynakça

  1. ^ "Alçıtaşı". 9 Aralık 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ a b c "alçıtaşı". 9 Aralık 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ "Jips". 18 Mart 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2009. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mineral</span> inorganik kristalleşmiş katı madde

Mineral, doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı bir maddedir. Buna göre minerallerin özellikleri şöyledir; doğal olarak oluşur, herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır, belirli bir kimyasal formülü vardır, katı hâlde olup nadiren sıvıdır ve inorganiktir.

<span class="mw-page-title-main">Kalsit</span>

Kalsit, kimyasal formülü CaCO3 olan kristalleşmiş kalsiyum karbonat. Saydam, beyaz, sarı, rustik yeşil ve mavimsi renkte olabilir. Sertliği 3, özgül ağırlığı 2.71'dir. Soğuk ve seyreltik hidroklorik asitte (tuz ruhu) şiddetli bir köpürme ile ayrışır. Çakı ile çizilir. CO2'li sularda çözünerek Ca(HCO3)2 yapar.

<span class="mw-page-title-main">Baryum</span> Atom sayısı 56, yoğunluğu 3,78 olan, doğada en çok baryum sülfat ve baryum karbonat olarak bulunan, havada çabuk oksitlenen, gümüş renginde, katı ve basit bir element (simgesi Ba)

Baryum (Yunanca'da βαρυς = ağır), sembolü Ba olan kimyasal bir elementtir. Ağır manasına gelen "barys" kelimesinden türemiştir. İngilizcede Barite ağırlık yoğunluk manasında kullanılmaktadır. Baryum elementinin atom numarası 56 olup Periyodik tablonun 6. sırasında ve 2. grubunda bulunur. 2. grupta bulunması özelliğinden dolayı Baryum bir toprak alkali metalidir. Baryum ilk defa 1774 yılında İsveçli kimyacı Carl Wilhelm Sheele tarafından tanımlanmıştır. Baryum element halinde beyaz-gri metalik rengindedir fakat yüksek reaktivitelikten dolayı element halinde bulunmaz. Baryum'un hemen hemen bütün bileşikleri ise zehirlidir. Metalik Ba yakıldığında elma yeşili bir renk verir. Metalik halde saklanması çok zordur. Aktif bir element olduğu için su, hava ve asitlerle kolayca reaksiyon verir. Toprak alkali grup içerisinde doğada en yaygın bulunan element Kalsiyum(Ca)dur. Bu sınıftaki metallerin özellikleri birbirine benzemesine karşın bilhassa Kalsiyum, Stronsiyum, Baryum diğerlerinden ayrılır. Bu üç element adi derecede suyu ayrıştırarak Hidrojen açığa çıkarır ve Hidroksit(OH) oluştururlar. Bu Hidroksitler de ısıtıldığında su kaybederek Oksit haline dönmektedirler. Karbonatları ısı karşısında kolay ayrışmasına karşın Baryum Karbonat (BaCO3) en zor ayrışanıdır. Sülfatları suda hemen hemen hiç erimez.

<span class="mw-page-title-main">Tuz</span>

Basit bir kimyasal bileşik olan sodyum klorür (NaCl), diğer adıyla yemek tuzu, yüzyıllardan beri insanlar için büyük bir önemi olan bir gıda maddesidir. Tuzun önemini artıran en büyük özelliği de tarih öncesi zamanlarda besin maddelerini uzun süre saklamak için tuzu koruyucu madde olarak kullanmalarından gelmektedir. Eski zamanlarda et ve balık gibi besinler tuzun içinde kurutulup saklanarak bunların bozulması engellenmiştir. Tuz insan dahil tüm canlıların besin kaynaklarındandır ve ticari bakımdan da önemli bir maddedir. Dünyanın her yerinde rastlanabilen sofra tuzu tarih boyunca önemli bir ihtiyaç ve ticaret maddesi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Sodyum karbonat</span> inorganik bileşik

Sodyum karbonat, (çamaşır sodası, kristal soda ve soda külü olarak da bilinir) Na2CO3 formülüne sahip değişik hidratları olan bir inorganik bileşiktir. Bütün formları beyaz, suda çözünür tuzlardır. Tüm formları güçlü bir alkali tada sahiptir ve suda orta derecede alkali çözeltiler verir. Tarihsel olarak sodyum bakımından zengin göl sularından veya sodyum bakımından zengin topraklarda yetişen bitkilerin küllerinden çıkarıldı. Bu sodyum açısından zengin bitkilerin külleri, potas üretmek için kullanılan odun küllerinden belirgin şekilde farklı olduğundan, "soda külü" olarak anıldı. Günümüzde ise, Solvay işlemi ile sodyum klorür ve kireç taşından büyük miktarlarda üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Anhidrit</span>

Anhidrit, susuz kalsiyum sülfat (CaSO4) yapısında, kayaç oluşturan önemli bir mineral. Kimyasal açıdan jips (alçıtaşı) ile arasındaki tek fark, kristalleşme suyunun olmamasıdır, nitekim nemli ortamlarda molekülüne su alarak jipse dönüşür. Anhidrit genellikle tuz birikintilerinde kayatuzu ve jipsle bir arada bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Bakır(II) sülfat</span>

Küprik sülfat ya da sadece bakır sülfat olarak da bilinen Bakır (II) sülfat, kimyasal formülü CuSO4 olan bir kimyasal bileşiktir. Bu tuzun hidrasyon derecelerine bağlı olarak bir dizi farklı bileşikleri mevcuttur. Susuz formu soluk yeşil ya da grimsi beyaz bir toz olmasına karşın en çok bilinen pentahidrat (CuSO4•5H2O) formu, parlak mavi renktedir. Çok az miktardaki CuSO4•5H2O çevreye çok zehirlidir, gözleri ve cildi tahriş eder ve yutulduğunda zararlı da olabilir. Oktahedral moleküler geometriye ve paramanyetik özelliğe sahip olan bakır (II) sülfat ekzotermik olarak suda çözünürek [Cu(H2O)6]2+ kompleksini oluşturur. Bakır (II) sülfat "mavi vitriyol", "göztaşı" ve "göktaşı" olarak da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kaya tuzu</span>

Kaya tuzu (Halit), halite ağırlıklı olarak deniz suyu veya tuzlu göl suyunun buharlaşmasından oluşan tortul kayaçlarda meydana gelir. sodyum klorürün mineral formudur. İzometrik kristalleri oluşturur. Mineral tipik olarak renksiz ya da sarıdır; ancak yabancı maddelerin miktarı ve türüne bağlı olarak açık mavi, koyu mavi ya da pembe de olabilir. Genellikle sülfat, halojen tuzu ya da boraks asidi tuzu gibi diğer evaporit minerallerle birlikte oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Amonyum sülfat</span> Kimyasal bileşik

Amonyum sülfat, (NH4)2SO4 formülüne ve çok sayıda ticari kullanıma sahip bir inorganik tuzdur. Toprak gübresi olarak yaygın bir şekilde kullanılır. %21 azot ve %24 kükürt içerir.

<span class="mw-page-title-main">Potasyum sülfat</span>

Potasyum sülfat, formülü K2SO4 olan, yanmaz, suda çözünebilen beyaz kristal yapıda bir potasyum tuzudur. Genellikle potasyum ve kükürt kaynağı olarak gübrelerde kullanılır.

Ortorombik kristal sistemi kristal kafes yapılarından biridir. Bu sistemde a, b ve c eksenleri farklı boylarda, bunlar arasındaki açılar da 90o'e eşittir a≠b≠c ve α=β=γ=90° olmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Evaporit</span>

Evaporit, sulu bir çözeltinin buharlaşmasıyla kristalleşme ve yoğunlaşma sürecinde sonuçlanır. Evaporit suda çözünen mineral sedimentin (mineralin) ismidir. İki çeşit tuz taşı birikintisi vardır:

  1. Okyanus birikintisi olarak da bilinen marine ve göller gibi suyun ana bloklarında bulunmaktadır.
  2. Evaporit tuz taşları çökelti kayaları olarak bulunur.
<span class="mw-page-title-main">Ayrışma (jeoloji)</span>

Ayrışma, çözünme veya günlenme, yerkabuğunu oluşturan kayaçların yüzey kısımlarında fiziksel ve kimyasal etkenlerle meydana gelen değişimlerdir. Bu etkenlerin yanında atmosferdeki gazlar, sıcaklık, su, organizmalar da ayrışmada etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Kristallerin Mağarası</span>

Kristal Mağarası veya Dev Kristaller Mağarası Meksika'nın Naica bölgesinin altındadır ve 300 metre yüksekliğindedir.

<span class="mw-page-title-main">Kalsiyum sülfat</span> kimyasal birleşik

Kristal suyu içeren kalsiyum sülfat (CaSO4.2H2O), alçı taşı (jips) olarak adlandırılır. Alçı taşı yaygın olarak mücevher yapımında ve dişçilikte kullanılır. Alçı taşı 128 °C'ta ısıtıldığında içerdiği suyun %75'ini kaybederek alçıya dönüşür. Alçı suyla karıştırılırsa suyu kendisine bağlayarak sertleşir. Bu özelliğinden dolayı alçı kalıpçılıkta, dekorasyon ve işlerinde kullanılır. Heykeltıraşlar heykel yaparken alçının içine su katarlar.

<span class="mw-page-title-main">Su yumuşatma</span> Sert sudan pozitif katyonların çıkarılması

Su yumuşatma, su arıtma zamanı kalsiyum, magnezyum ve diğer bazı metal katyonların sert su içerisinde uzaklaştırılmasıdır. Elde edilen yumuşak su, sabun kalsiyum iyonlarını paspaslamakla israf edilmediğinden, aynı temizlik çabası için daha az sabun gerektirir. Yumuşak su ayrıca borularda ve bağlantı parçalarında kireç birikmesini azaltarak veya ortadan kaldırarak sıhhi tesisatın ömrünü uzatır. Su yumuşatma, genellikle kireç yumuşatma veya iyon değiştirme reçineleri kullanılarak gerçekleştirilir, ancak su filtreleri sistemlerinde nanofiltrasyon veya ters osmoz membranları kullanılarak giderek daha fazla yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Demir(II) sülfat</span> kimyasal bileşik

Demir (II) sülfat veya demir sülfat FeSO4xH2O formülüne sahip bir dizi tuz anlamına gelir. Bu bileşikler en yaygın olarak heptahidrat (x = 7) olarak bulunursa da x için birkaç değer bilinmektedir. Hidratlı form tıp alanında demir eksikliğini tedavi etmek ve ayrıca endüstriyel uygulamalar için kullanılır. Antik çağlardan beri, Zaç-ı Kıbrıs ve yeşil vitriyol (vitriyol, sülfat için eski bir isimdir) olarak bilinen, mavi-yeşil heptahidrat (7 molekül su içeren hidrat) bu maddenin en yaygın şeklidir. Tüm demir (II) sülfatlar suda çözünerek oktahedral moleküler geometriye sahip ve paramanyetik olan aynı akua kompleksi [Fe(H2O)6]2+ verir.

Simya çalışmaları sayesinde daha sonra belirli kimyasal bileşikler veya bileşik karışımları olarak sınıflandırılan birçok kimyasal madde üretilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Su sertliği</span>

Suyun sertliği veya sert su, yüksek mineral içeriğine sahip sudur. Suyun sertliği, büyük ölçüde kalsiyum ve magnezyum karbonatlar, bikarbonatlar ve sülfatlardan oluşan kireç taşı veya alçıtaşı birikintilerinden su sızdığında oluşur.

<span class="mw-page-title-main">İncirli Mağarası</span>

İncirli Mağarası, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Gazimağusa ilçesine bağlı Çınarlı köyü sınırları içerisindedir.