İçeriğe atla

Akut HIV enfeksiyonu

Akut HIV enfeksiyonu ya da primer HIV enfeksiyonu, HIV enfeksiyonunun ikinci safhasıdır. Bu aşama, kuluçka devresinden sonra, gizlilik evresi ve AIDS oluşumu öncesindedir.

Belirtileri

Bu dönem süresince (HIV'nin vücuda girmesinden 2 ila 4 hafta sonra), kişide, grip veya mononükleoz-benzeri belirtiler ortaya çıkabilir: genellikle yüksek ateş, lenfadenopati (lenf bezlerinin şişmesi), farenjit, ciltte yaygın makulopapüler döküntü ve kırmızı lekeler, adale ağrısı, halsizlik.[1] Daha az rastlansa da, bu enfeksiyon başağrısı, mide bulantısı ve kusma, karaciğer büyümesi, kilo kaybı, pamukçuk ve nörolojik belirtiler gösterebilir. Enfekte olan kişilerde bu belirtilerin tümü, bir kısmı görülebilir veya hiçbiri ortaya çıkmayabilir. Akut HIV enfeksiyonu birkaç günden 10 haftaya kadar sürebilir. Genelde ise yaklaşık 14 gün sürer.[2]

Çok nadir olarak, 1989'dan bu yana yakşlaşık 10 hastada, akut HIV enfeksiyonuna kısmi yüz felcinin eşlik ettiği rapor edilmiştir.[3]

HIV'in vücuda girdiği düşünülen zamandan hemen sonra veya en erken 10. güne kadar geçen süre zarfında, yukarıda not edilen belirtilerin ortaya çıkmış olması, varsayıldığı üzere, HIV göstergesi olarak kabul edilmez.[4] Kesin tanı ancak kan testleri ile konabilir.

Ortaya çıkan bu belirtilerin bu hastalığa özgü olmaması nedeniyle, çoğunlukla bunlar HIV enfeksiyonu işaretleri olarak tanımlanmaz. Bu nedenleri, belirtilerden şikayet eden hastalara doktorlar tarafından geçici olarak yanlış bir tanı konması mümkün olabilir.

Akut HIV enfeksiyonu döneminde, HIV, diğer erken dönemlere göre çok daha bulaşıcıdır ve bu hastalıktan şüphe içinde olan insanlara HIV'in daha da yayılmasını önlemek maksadıyla HIV'in bulaşabileceği yollardan uzak durması önerilir.[5]

Fiziksel belirtilerin akut HIV enfeksiyonu için yaklaşık durumları[5]
duyarlılıközgüllük
Ateş88%50%
Halsizlik73%58%
Adale ağrısı60%74%
Kızarıklık58%79%
Baş ağrısı55%56%
Gece terlemesi50%68%
Boğaz ağrısı43%51%
Lenfadenopti38%71%
Eklem ağrısı28%87%
Burun akıntısı18%62%

Ayrıca bakınız

HIV süperenfeksiyonu

Kaynakça

  1. ^ wrongdiagnosis.com 13 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. skin rash causes
  2. ^ Kahn, J. O. and Walker, B. D. (1998). "Acute Human Immunodeficiency Virus type 1 infection". N. Engl. J. Med. 331 (1). ss. 33-39. doi:10.1056/NEJM199807023390107. PMID 9647878. 
  3. ^ http://www.journals.uchicago.edu/doi/abs/10.1086/511876[]
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2012. 
  5. ^ a b Daar ES; Little S; Pitt J; Santangelo, J; Ho, P; Harawa, N; Kerndt, P; Glorgi, JV; Bai, J (2001). "Diagnosis of primary HIV-1 infection. Los Angeles County Primary HIV Infection Recruitment Network". Ann. Intern. Med. 134 (1). ss. 25-9. PMID 11187417. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.

<span class="mw-page-title-main">HIV/AIDS</span> HIV virüsünün sebep olduğu bulaşıcı ölümcül hastalık

AIDS, ilk kez 1980'lerin başında Orta ve Güney Afrika'da gündeme gelen ve giderek ürkütücü boyutlara ulaşan, etkeni HIV (İngilizce: Human Immunodeficiency Virus / Türkçe: İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü) olan bir enfeksiyon hastalığıdır. HIV, bağışıklık sistemindeki akyuvarların (özellikle CD4+ lenfositler) yapısını bozarak ve sayısını azaltarak vücudun enfeksiyonlara karşı direncini ortadan kaldırır.

<span class="mw-page-title-main">Şizofreni</span> bir akıl hastalığı

Şizofreni, benzer belirtilere sahip birtakım ruhsal hastalıklardır.

<span class="mw-page-title-main">Frengi</span> bulaşıcı enfeksiyon

Frengi, spiroket bakterisi Treponema pallidum alttürünün sebep olduğu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Cinsel yolla bulaşmanın yanı sıra kan transfüzyonlarıyla da bulaşabildiği gösterilmiştir. Aynı zamanda anneden fetüse, hamilelik ya da doğum sırasında bulaşabilir. Treponema pallidum ile alakalı olarak insanlarda görülen diğer hastalıklar arasında veremdutu, pinta ve endemik frengi bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İdrar yolu enfeksiyonu</span> i̇drar yolunun bir kısmını etkileyen enfeksiyon

İdrar yolu enfeksiyonu (İYE), idrar yolunun bir bölümünü etkileyen bir enfeksiyondur. Alt idrar yollarını etkilediğinde mesane enfeksiyonu (sistit), üst idrar yollarını etkilediğinde ise böbrek enfeksiyonu (piyelonefrit) olarak bilinir. Alt idrar yolu enfeksiyonu belirtileri arasında idrar yaparken ağrı, sık idrara çıkma ve mesanenin boş olmasına rağmen idrar yapma ihtiyacı hissetme yer alır. Böbrek enfeksiyonu semptomları arasında genellikle alt İYE belirtilerine ek olarak ateş ve ağrı yer alır. Nadiren idrar kanlı görünebilir. Çok yaşlılarda ve çok gençlerde belirtiler belirsiz veya spesifik olmayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit C</span> Karaciğeri etkileyen enfeksiyon

Hepatit C özellikle karaciğeri etkileyen bir enfeksiyondur. Hastalığa, hepatit C virüsü (HCV) sebep olur. Hepatit C, genellikle herhangi bir belirtiye sahip değildir ancak kronik enfeksiyon, karaciğerde yara oluşumu ve uzun yıllar sonra siroza sebep olabilir. Aynı zamanda, bazı durumlarda, sirozlu hastalarda, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri ya da ölümcül kanamaya sebebiyet verebilecek, yemek borusu ve midedeki damarlarda aşırı şişmeye yol açabilir.

Çocukluk çağı alternan hemipleji, çocukluk çağı alternatifleşen- kısmi felci etiyolojisi bilinmeyen nadir bir nörolojik bozukluktur. Giderek çoğalan kanıtlar hastalığın öncelikli nedeni olarak ATP1A3 geninin değişinimini (mutasyonunu) göstermektedir. Atak olarak da ifade edilen, geçici ve bozukluktan muzdarip hemipleji nöbetleri ile bilinir. Hemipleji atakları vücudun bir ya da iki tarafında, hafif halsizlikten tamamen felce kadar, birçok şeye sebep olabilir. Süre olarak da değişken ve çeşitlidir. Ataklar vücudun bir tarafından diğerine, alternatif bir seyir izleyebilir. Tek atak esnasında, vücudun bir ya da iki tarafını etkilemek üzere değişebilir. Hastalık hemipleji ile birlikte birçok belirtiye sahiptir. Belirtilerin çoğu bebeklik döneminde ortaya çıkar. Bebek 18 aylıktan önce tipik belirtilere sahiptir. Genellikle hemipleji ve diğer ilgili belirtiler uyku ile kesilir, ancak uyanınca tekrarlanabilir. Bu nörolojik bozukluk yakın bir tarihte keşfedilmiştir. Karakteristik özellikleri 1971'de tanılanmıştır. 1 milyon insanda 1 birey olmak üzere çok nadir görülen bir hastalıktır. Hemipleji ile birlikte bozukluğun belirtileri çok geniş nörolojik ve gelişimsel zayıflıklar içerir. Bu hastalık kamuoyunda yeterince bilinmemektedir. Tüm dünyada 7.000 kişide bulunduğu tahmin edilirken, hastaların yalnızca %10'u STK ya da topluluklardan bilgi desteği almaktadır. Hastalık hakkındaki yayınların çoğu hastalık hakkındaki bilgi eksikliğini gidermeye yöneliktir.

Meningoensefalit Meninkslerin iltihabı veya enfeksiyonu olan menenjit ile beyin iltihabı veya enfeksiyonu olan ensefalitin aynı anda görüldüğü hastalığa verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Chagas hastalığı</span> insan hastalığı

Chagas hastalığı ya da Amerika tripanozomiyazı, Trypanosoma cruzi adlı protozoanın neden olduğu tropikal bir paraziter hastalıktır. Çoğunlukla öpücük böceği (Triyatomine) olarak bilinen böcekler aracılığıyla yayılır. Belirtiler, enfeksiyonun seyri sırasında değişkenlik gösterir. Hastalığın ilk aşamasında tipik olarak herhangi bir belirti görülmez ya da aşağıdaki hafif belirtiler görülür: ateş, lenf düğümlerinde şişme, baş ağrısı ya da ısırık yerine mahsus şişlik. Fertler 8–12 hafta sonra hastalığın kronik aşamasına girer ve hastaların %60-70'inde asla başka belirti görülmez. Hastaların kalan %30-40'lık kısmında, enfeksiyonun ilk defa bulaşmasından 10 ila 30 yıl sonra başka belirtiler gelişir. Bu belirtiler arasında hastaların %20 ila 30'unda görülen ve kalp yetmezliğine yol açan karıncık genişlemesi sayılabilir. Ayrıca, hastaların %10'luk kesiminde megaözefagus ya da megakolon görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit A</span> hepatit A virüsünün karaciğerde yol açtığı akut bulaşıcı hastalık

Hepatit A, hepatit A virüsünün (HAV) karaciğerde yol açtığı akut bir bulaşıcı hastalıktır. Çoğu vakada, özellikle küçüklerde çok az belirti verir ya da hiç vermez. Hastalığın bulaşması ile belirtilerin ortaya çıkması arasındaki süre iki ila altı haftadır. Hastalık belirti verdiğinde bu belirtiler tipik olarak sekiz hafta devam eder. Bu belirtiler arasında halsizlik, bulantı, kusma, ishal, sarılık, ateş ve karın ağrısı sayılabilir. Hastaların yaklaşık %10–15'inde hastalığın bulaşmasını izleyen altı ay içerisinde belirtilerin tekrarlandığı görülür. Akut karaciğer yetmezliği nadiren görülür ve daha çok yaşlılarda rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Subklinik enfeksiyon</span>

Belirti göstermeden veya belirgin işaretleri gözlemlenemeden seyreden enfeksiyonlara subklinik enfeksiyon denir. Subklinik enfeksiyon gösteren bir kişi mikrobun asemptomatik taşıyıcısıdır, parazitler ya da virüsler genellikle hastalıklara neden olurlar, bazı etkenler kendi konakçıları vasıtasıyla sessizce yayılım gösterirler, bu gibi enfeksiyonlar insanlarda ya da hayvanlarda meydana gelebilirler. Bir asemptomatik enfeksiyona yakalanmış kişi kendini hafif soğuk algınlığına yakalanmış gibi hissedebilir. bu tarz enfeksiyon etkenleri mikrobiyolojik kültüre alınarak veya DNA testi teknikleri ile tespit edilebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Kuluçka (epidemiyoloji)</span> enfeksiyon ile hastalık semptomlarının başlangıcı arasındaki süre

Kuluçka süresi, canlının patojenik organizmaya, kimyasal maddeye ya da radyasyona maruz kalma ile belirgin belirtilerin ve bulguların ortaya çıkması arasında geçen süre. Tipik olarak enfeksiyon hastalıklarında, konakta belirtilerin ortaya çıkabilmesi için enfeksiyöz organizmanın çoğalması dönemidir.

<span class="mw-page-title-main">Larenjit</span> Üst solunum yolu enfeksiyonu (Gırtlak iltihabı)

Larenjit, gırtlak iltihabıdır. Belirtiler genellikle kısık bir ses içerir ve ateş, öksürük, boynun önündeki ağrı ve yutma rahatsızlığını içerebilir. Tipik olarak, bunlar iki hafta sürer.

Tıbbi anlamda 'komplikasyon' terimi, bir rahatsızlığın, hastalığın veya tıbbi tedavi işleminin ön görülebilen istenmeyen etkileridir. Komplikasyonlar bir hastalığın gidişatını kötü yönde etkiler. Komplikasyonlar mevcut hastalığın ağırlaşması veya diğer organ sistemlerini etkileyen yeni şikayet ve bulguların ortaya çıkması olarak görülebilir. Altta yatan hastalıkla birlikte komplikasyonlar yeni hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olabilirler. Ayrıca uygulanan tedavilere de bağlı komplikasyonlar ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit B</span> İnsan viral enfeksiyonu

Hepatit B hastalığı (sarılık), karaciğeri etkileyen hepatit B virüsünün (HBV) neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır ve bir tür viral hepatittir. Hem akut hem de kronik enfeksiyona neden olabilir. Virüs bulaştıktan sonra hastalık bulgularını yaratması, sonrasında iyileşmesi ve virüse ait vücutta bir iz kalmaması akut enfeksiyon iken, virüsün karaciğer hücrelerine yerleşerek orada uzun süreli bulunması ve çoğalması ise kronik enfeksiyondur.

Melioidoz, Burkholderia pseudomallei adı verilen gram negatif bir bakterinin neden olduğu bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. B. pseudomallei'ye maruz kalan çoğu insan genellikle hiçbir semptom göstermez ancak semptom gösterenlerde ateş ve cilt değişiklikleri gibi hafif belirtilerden şiddetli zatürre, apseler ve septik şok gibi ölüme neden olabilecek belirtiler ve semptomlar görülebilir. Melioidoz hastalarının yaklaşık %10'u iki aydan uzun süren "kronik melioidoz" olarak adlandırılan semptomlar geliştirir.

<span class="mw-page-title-main">Viral uyku</span>

Viral uyku, patojenik bir virüsün, viral yaşam döngüsünün lizojenik kısmı olarak belirtilen, bir hücre içinde uykuda kalma yeteneğidir. Gizli bir viral enfeksiyon, kronik bir viral enfeksiyondan ayrılan bir tür kalıcı viral enfeksiyondur. Gecikme, belirli virüslerin yaşam döngülerinde, ilk enfeksiyondan sonra virüs parçacıklarının çoğalmasının durduğu aşamadır. Bununla birlikte, viral genom ortadan kaldırılmamıştır. Virüs, konakçının dışarıdan yeni bir virüs ile tekrar enfekte olmasına gerek duymadan yeniden aktifleşebilir ve büyük miktarlarda viral nesil üretmeye başlayabilir ve süresiz olarak konakçı içinde kalabilir.

Eozinofilik folikülit (EF), bilinmeyen bir neden dolayı ortaya çıkan bir kaşınan kızarıklıktır. Bu hastalık en çok HIV enfeksiyonu olan kişilerde görülür ancak HIV negatif kişilerde de ortaya çıkabilir, bu durumda eponim bir hastalık olan Ofuji hastalığı olarak bilinir. Eozinofilik folikülitte saç foliküllerinde kaşınan kırmızı şişlikler (papül) görülür, eozinofilik folikülit karnı ve bacakları etkilememekle birlikte üst vücudu tutar. Eozinofilik folikülit adı, hastalıkta görülen en belirgin bağışıklık sistemi hücreleri (eozinofil) ve saç folikülü tutulumunu ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Asemptomatik taşıyıcı</span>

Asemptomatik taşıyıcı, bir patojenle enfekte olmuş ancak hiçbir belirti veya semptom göstermeyen bir kişi veya organizmadır.

Terapötik aşı, bir hastalık veya enfeksiyon meydana geldikten sonra uygulanan bir aşıdır. Terapötik aşı, bir enfeksiyonla savaşmak için hastanın bağışıklık sistemini harekete geçirerek çalışır. Terapötik bir aşı, profilaktik bir aşıdan farklıdır; profilaktik aşılar bireylere enfeksiyon veya hastalıktan kaçınmak için bir önlem olarak uygulanırken, terapötik aşılar birey hastalık veya enfeksiyondan zaten etkilendikten sonra uygulanır. Terapötik aşı, vücudu gelecekteki hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı korumak için bağışıklık kazandırmak yerine vücuttaki mevcut bir enfeksiyonla savaşır.