İçeriğe atla

Aktarıcı (yayıncılık)

Aktarıcı, radyo ve televizyon yayıncılığında bir önceki istasyondan aldığı yayını değişik bir radyo frekansla yeniden yayınlayan yardımcı vericilere verilen addır. "Aktarıcı" terimi TRT kurumunda 1970'li yıllarda Fransızca transposer kelimesinin karşılığı olarak kullanılmaya başlamıştır. Buna karşılık halk arasında kullanılan yansıtıcı terimi yayıncılıkta kullanılmaz.

Yer vericileri

Günümüzde yayıncılık yer vericileri, uydu yayın sistemleri ve kabloTV yayın sistemleri yoluyla yapılır. Yer vericileri yoluyla yapılan yayıncılıkta çeşitli yayın frekansları (radyo frekans, RF) kullanılır. Genellikle, yayın frekansı düşük olan orta dalga veya uzun dalga radyo vericilerinde verici ile alıcının birbirlerini görmesi zorunlu değildir. Çünkü bu frekanslarda yayın sinyali engellerin arkasına geçebilir. Ancak yayın frekansı yükseldikçe, alıcı ve verici arasındaki engeller büyük bir sorun oluşturmaya başlar. Çok yüksek frekanslar (UHF, VHF) kullanan vericilerde alıcı ve verici arasında doğrudan görüş olması zorunludur. Ancak doğa koşullarında bunu sağlamak çok zordur. Verici istasyon ne kadar yüksek olursa olsun, kimi alıcılar bir tepenin ardında kalabilirler. Bu sorun gerek televizyon ve gerekse FM radyo vericilerinden yararlanma konusunda büyük sıkıntılara yol açar.

Aktarıcı

Verici ve alıcı arasındaki engellerin etkisini gidermek için aktarıcı adını alan nispeten düşük güçlü ve basit yardımcı vericiler kullanılır. Aktarıcılar bir vericinin kuramsal yayın alanında, fakat bir engel yüzünden vericiyi izleyemeyen alıcılar için monte edilmiş sistemlerdir. Tipik bir aktarıcının ilke şaması şekildeki gibidir.

Bir alıcı antenden alınan yayın sinyali girişteki elektronik filtre ve yükselteçlerden (amfi) geçtikten sonra miksere girer. Bu mikserde frekans ara frekans sinyali haline gelir. Yükseltilen ara frekans sinyali daha sonra ikinci bir mikser yardımıyla yeniden yayın sinyali haline gelir. Sinyal daha sonra bir çıkış yükselteci ve filtreden geçerek yayınlanır. (İlke şamada tek kat olarak gösterilen osilatörler bir kristalli osilatör ve çeşitli çarpıcı katlarından veya faz kontrol devrelerinden oluşabilir. Çıkış yükselteci de gerçekte yüksek güç için seri bağlanmış birkaç yükselteçten oluşabilir.)

Burada dikkat edilmesi gereken şey, giriş ve çıkıştaki yayın frekanslarının farklı olmasıdır. Şayet iki yayın frekansı aynı olacak olursa, çıkıştaki sinyal giriş filtresinden geçerek, giriş yükseltecine girer. Bu bir tür pozitif geri beslemedir. Uzaktaki vericinin sinyaline göre çok daha güçlü olan bu sinyal düşük sinyal alışı için geliştirilmiş giriş yükseltecini doyuma sokarak vericiyi sonsuz döngüye sokar (çınlama olayı). Bu sebepten filtreler iyi ayarlanmalı, ayrıca giriş ve çıkış yayın frekansları bu filtrelerin izolasyon sağladığı bölge göz önüne alınarak, farklı farklı seçilmelidir.

Verici ve aktarıcı farkı

Aktarıcı blok şaması

Aktarıcılar yardımcı verici olarak nitelendirilseler bile gerçekte farklı sistemlerdir. Verici ve aktarıcı arsasında başlıca farklar şu şekilde gösterilebilir.

  • Vericilerin girişleri radyolink veya uydu alıcılarına bağlıdır. Aktarıcılar ise herhangi bir radyo veya televizyon alıcısı gibi alıcı antene bağlıdır.
  • Vericilerde ses sinyali veya görüntü sinyali monitor edilebilir ve bu sinyaller üzerinde sınırlı da olsa bazı düzeltici ayarlar yapılabilir. Aktarıcılarda ise ses veya görüntü sinyali elde edilmediğinden, bu imkân yoktur.
  • Radyo vericilerinde ses için, televizyon vericilerinde ise ses ve görüntü için modülatörler kullanılır. Aktarıcılarda ise modülatör kullanılmaz. Çünkü aktarıcının her katında zaten modüle edilmiş taşıyıcı vardır.
  • Vericilerin giriş katlarındaki sinyal ses veya görüntü sinyalidir. Bu sebepten, verici girişinde hiç mikser kullanılmaz. Süperheterodin tipi vericilerde mikser sadece çıkış katlarında kullanılır. Oysa aktarıcılarda mikser hem giriş hem çıkış katlarında kullanılır.

Ayrıca genellikle aktarıcılar yayın aldıkları vericilerden daha düşük güçte olurlar. Mesela, Çamlıca tepesinden yayın yapan TRT1 vericisi 150 KW gücünde, buna karşılık Sarıyer'e yayın yapan aktarıcı 100W gücündedir.

Buna karşılık, bazı bakımlardan verici ve aktarıcılar birbirlerine benzerler. Özetle aynı güçteki verici ve aktarıcıda çıkış katları genellikle aynıdır. Hatta verici çıkış katını aktarıcı çıkış katı olarak kullanmak mümkündür.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Televizyon</span> bir vericiden elektromanyetik dalga hâlinde yayınlanan görüntü ve seslerin, ekranlı ve hoparlörlü elektronik alıcılar sayesinde yeniden görüntü ve sese çevrilmesini sağlayan haberleşme aygıtı

Televizyon veya kısaca TV, bir vericiden elektromanyetik dalga hâlinde yayımlanan görüntü ve seslerin, ekranlı ve hoparlörlü elektronik alıcılar sayesinde yeniden görüntü ve sese çevrilmesini sağlayan haberleşme sistemidir. Aynı zamanda kitle iletişim aracı da olan televizyon, yayımlanan görüntü ve sesleri alıcıya ulaştıran elektronik cihazdır.

<span class="mw-page-title-main">Genlik modülasyonu</span>

Genlik modülasyonu İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. Uluslararası literatürde AM kısaltmasıyla gösterilir. Dilimizde ise, zaman zaman GM kısaltması kullanılmaktadır. Bu modülasyon türü 1906 yılında ilk defa Kanadalı mühendis Reginald Fessenden tarafından (1866-1932) geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Modülasyon</span>

Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.

<span class="mw-page-title-main">Analog televizyon vericisi</span>

Televizyon vericileri televizyon yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan en önemli teknik araçlardır. kablo ve uydu gibi alternatif yayın araçlarıyla karıştırmamak için TV vericileri bazen "yer vericileri" olarak da isimlendirilir.

Stereofoni ya da kısaca stereo her türlü müzik sisteminde canlılık etkisini artırmak amacıyla çift ses iletimini sağlayan teknik düzenlemelere verilen isimdir. İletilen bu iki sese geleneksel olarak sağ (R) ve sol kanal adları verilir. Televizyon yayıncılığında stereofonik ses için Zweikanalton, MTS, Sound in syncs, NICAM gibi çeşitli sistemler vardır. Türkiye'de analog televizyon yayıncılığında Zweikanalton sitemi kullanıldığından, burada bu sistem söz konusu edilecektir.

<span class="mw-page-title-main">Frekans modülasyonu</span> frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türü

Frekans modülasyonu, İletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir modülasyon türüdür. FM kısaltmasıyla gösterilir. Bu modülasyon türü 1933 yılında Amerikalı mühendis Edwin Howard Armstrong (1890-1954) tarafından geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ara frekans</span>

Ara frekans telekomünikasyonda verici ve alıcı cihazlarında kullanılan bir sinyaldir. Bu sinyalin kullanıldığı cihazlar teknolojide süperheterodin (superheterodyne) olarak tanımlanırlar.

Mikser Elektronikte, özellikle yayıncılıkta kullanılan ve sinyal frekansını değiştiren bir devredir.

Radyo frekansı yayıncılıkta bir bilgi sinyali ile modüle edilmiş olan taşıyıcı sinyal anlamına gelir. Ancak, bu isim zamanla modüle edilsin, edilmesin, yüksek frekans anlamına da kullanılmaya başlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Radyolink</span>

Radyolink iki nokta arasında elektromanyetik dalgalarla iletişim için kurulan düzenektir. Bu düzenekle sadece iki nokta arasında iletişim sağlanır. Yani radyo ve televizyon vericilerinin aksine yapılan yayın dar bir koridor içinde yönlendirilmiş yayındır ve bu dar koridor dışında izlenemez. Düzenek genellikle telefon santralleri arasında veya radyo televizyon stüdyoları ile radyo televizyon vericileri arasında kurulur.

Enterferans ya da girişim, istatistikten genetiğe kadar çeşitli alanlarda kullanılan bir terimdir. Terimin en yaygın kullanılışı ise iletişim teknolojisindedir. İletişimde enterferans iletilmek istenen bilginin yanı sıra farklı bilgilerin de alıcıya ulaşması halidir.

<span class="mw-page-title-main">Burst</span>

Burst İngilizcede patlama anlamına gelen bir kelime olup analog televizyon yayıncılığında renk pilot sinyalini tanımlamak için kullanılır.

Frekans sapması Frekans modülasyonu tekniği ile yapılan iletişimde taşıyıcı frekansının girişteki bilgiye bağlı olarak değişmesidir. Girişte hiçbir sinyal olmadığı durumda taşıyıcı frekansa merkez frekans denilir. Girişteki sinyale bağlı olarak bu frekans ta değişir. Ancak taşıyıcı genliği sabittir. Bu sayede genliğe binen parazit alıcı tarafından algılanmaz.

<span class="mw-page-title-main">Geçirim bandı</span>

Geçirim bandı elektronikte bir cihazın frekans spektrumunda kullandığı frekans bölgesidir. Bu bölge genellikle elektronik filtrelerle belirlenir. Geçirim bandını birimleri hertz (Hz) ya da üst katlarıdır. Geçirim bandı kavramı optikte de kullanılır. Ancak optikte geleneksel olarak dalga boyu birimleri kullanıldığı için optik geçirim bandı birimleri de saniyenin askatları veya ångström birimidir.

Nyquist filtresi televizyon yayıncılığında, alıcılarda kullanılan bir elektronik filtre türüdür. Filtre adını İsveçli mühendis Harry Nyquist'ten (1889-1976) almıştır

Orta Dalga, telekomünikasyonda kullanılan bir frekans bandının adıdır. Bu bant radyo yayıncılığına tahsis edilmiştir.

Modülasyon trasformatörü genlik modülasyonu yaparak çalışan radyo vericilerinde kullanılan bir modülatör tipidir.

<span class="mw-page-title-main">Radyo vericisi</span>

Radyo vericileri radyo yayını yapan, yani stüdyolarda oluşturulan haber ve programların konutlardaki alıcılara ulaştırılmasını sağlayan teknik araçlardır. Programlar kent merkezlerindeki stüdyolarda hazırlanır. Stüdyolarda sesler ses sinyaline (AF) çevrilir. Ses sinyali kablo, radyolink veya uydu yardımıyla verici istasyonlara gelir. Yayın verici istasyondan yapılır.

İstenmeyen yayın telekomünikasyonda yayıncının yaptığı bant dışı yayındır. Bu yayın iki sebepten ortaya çıkar:

1. Taşıyıcı harmonikleri
2. Bant içinde birden fazla taşıyıcısı olan yayınlarda taşıyıcılar arası çapraz modülasyon