
Bilge Kağan Resmi unvan: "Tengriteg Тengride bolmuş Türk Bilge Kağan" :Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı İkinci Göktürk Kağanlığı'nın kağanlarındandır. Türk tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak değerlendirilir.

Tang Hanedanı, Sui Hanedanı'nın ardından Çin'e hüküm sürmüş hanedandır. 618'de Li Shimin, Sui Hanedanı'nı devirerek Tang Hanedanı'nı kurdu. Li Shimin daha çok Tang Hanedanı'nın kurucusu İmparator Taizong olarak bilinir. Çin imparatorlarının en ünlülerinden biridir. Tang Hanedanı döneminde Çin'in komşularının üzerinde çok büyük etkisi vardı ve birçok komşu krallıkları vergiye bağlamıştı. Bununla birlikte Göktürk Kağanlığı 659 yılında, İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı ise 744 yılında Tang Hanedanı'nın egemenliği altına girmiştir. Yaklaşık 300 yıl yönetimde kalan Tang Hanedanı zamanında Han Hanedanı'ndan bile daha parlak bir dönem yaşandı. Bu dönemde imparatorluk toprakları genişletildi; değişik ırk, kültür ve dinlerden halklarla ilişkiler kuruldu ve sonradan Batılı toplumları şaşkınlığa uğratacak bir yönetim sistemi kuruldu. Bazı kaynaklarda Tang Hanedanı'nın Çinleşmiş Türk-Tabgaç kökenli olduğu geçmektedir.

Karluklar, 766-1215 yılları arasında, Orta Asya'da varlığını sürdüren Türk boylarıdır. "Karluk" adı Arap kaynaklarında "حارلوق Harluk", Farsça eserlerde "حاللوه Halluh", Çin yıllıklarında ise "Géluólù" biçimlerinde kullanılmıştır. Kadim Türk çağlarında Karluklara "Üç Oğuz" yani "Üçboy" da denilmiştir. Türkçe anlamı "karlık" olan Karlukların Türk soyundan geldiği ve bir Gök-Türk boyu olduğu Çin kaynağında (T'ang-shu) belirtilmiş ve oturduğu saha olarak Altaylar'ın batısındaki Kara-İrtiş ve Tarbagatay havalisi gösterilmiştir. Karluklar burada üç kabileden kurulu bir birlik halinde bulunuyorlardı. Daha İstemi zamanında Türk hakimiyetinin Hazar'ın kuzeyi ve Maveraünnehir'e doğru genişlemesinde şüphesiz büyük rolleri vardır. 630-680 yılları arasında, diğer Türk boyları gibi kendi başlarına buyruk olarak zaman zaman Çin'e karşı geldikleri görülmektedir.
Talas Muharebesi, 751 yılında bugünkü Kırgızistan sınırları içindeki Talas Nehri civarında, Abbâsîler ile Çinliler arasında yapılan ve 5 gün süren muharebe. Çin ordusunun yenilgisi ile sonuçlanan muharebe gerek Çin, gerekse Türk ve İslam tarihi açısından önemlidir. Muharebenin başında Tang Hanedanına bağlı paralı askerler olan Karlukların muharebe esnasında taraf değiştirmeleri belirleyici olmuştur. Muharebenin ardından Tang Hanedanının batıya doğru ilerleyişi durdurulsa da Abbasiler Çang'an'a derhal bir elçi heyeti göndererek diplomatik ilişkilerin barış içinde sürdürülmesine gayret etmiştir. Bölgeye dair Çin ilgisi devam etmiş, Abbasiler de bölgeye hakim olamamıştır. Bu ortam o bölgede Gaznelilerin doğuşuna olanak sağlamıştır.

Huiler,, Çin Halk Cumhuriyeti'nin 56 resmî etnik grubundan biri olan bir etno-dinî topluluktur. Huiler, dil ve fiziksel yapı açısından Han ulusu ile aynı olup İslam dinine bağlıdırlar. Dilleri Çince olan Huilerin dinî kelime hazinelerinde geniş kapsamlı Arapça, Farsça ve Türkçe kökenli kelimeler de mevcuttur.

Konstantinopolis'in Birinci Arap Kuşatması 674 ila 678 yılları arasındaki Bizans-Arap Savaşları'nın büyük bir çatışması olup, Konstantinopolis'in savunmasının sınandığı sayısız kuşatmalardan biriydi. Savaş, Bizans İmparatorluğu ile Emeviler arasında cereyan etti. Muaviye, Emevi hükümdarı olarak ortaya çıkmıştı ve Şam'ı başkent yaparak; stratejik hedef olarak Bizans İmparatorluğu'nun ortadan kaldırılmasını açıkça ilan etmişti. Bu nedenle 668'de Muaviye, oğlu Yezid komutasında bir Arap ordusunu Bizans İmparatorluğu'na sefere göndermişti. Yezid ve ordusu, bütün Anadolu'yu katederek Kalkedon'a (Kadıköy) kadar ilerlemişti. Anadolu'da önemli bir Bizans kalesi olan Amorium şehri, bu sefer sonunda Araplar'ın eline geçmişti. Fakat Kalkedon'da, Konstantinopolis'in karadan ele geçirmenin imkansız olduğu anlaşıldı.

Konstantinopolis'in İkinci Arap Kuşatması (717-718), Arapların Bizans İmparatorluğu'nun başşehri olan Konstantinopolis'u almak için karadan ve denizden girişimde bulundukları bir kuşatmaydı. Arap kara kuvvetleri Mesleme bin Abdülmelik tarafından yönetiliyordu, Konstantinopolis'in dayanıklı ve görünen surları ve Bulgar atakları karşısında yenildiler. Deniz filoları Rum Ateşi tarafından tahrip edildi ve arta kalanları daha sonra yurtlarına geri dönüşlerinde fırtınada battı. Kuşatma sık sık geniş çaplı çalışılmış bir savaş olan Puvatya Muharebesi ile kıyaslansa da o savaş Müslümanların doğudan Avrupa içinde genişlemelerini yaklaşık 700 yıl durdurmuştur.

Süleyman bin Abdülmelik, yedinci Emeviler devleti halifesidir. Kardeşi I. Velîd yerine halife olmuş ve sonra 715 ile 717de döneminde iki yıl beş ay süren halifelik yapmıştır. Yerine halife olarak kuzeni Ömer bin Abdülaziz gelmiştir.
Afyon (Akroinon) Savaşı, Akroinon'da Anadolu platosunun batı ucunda, 740 yılında Emevi Arap ordusu ve Bizans İmparatorluğu güçleri arasında yapıldı. Arapların başında Abdullah El-Battal ve El-Malik Bin Su'aib, Bizansların başında İmparator III. Leon ve onun oğlu, gelecekteki V. Konstantinos vardı. Savaş Bizansların kesin galibiyeti ile sonuçlandı ve Arapların Anadolu'daki ilerleyişi durmuş oldu.

Müslümanların Maveraünnehir'i fethi ya da Arapların Maveraünnehir'i fethi, günümüzde Özbekistan'ı, Tacikistan'ı, Kazakistan'ı ve Kırgızistan'ı kapsayan Orta Asya'nın tümünün ya da bazı bölgelerinin 7. ve 8. yüzyıllarda On İki İmamların dördüncüsü olan İmam Zeynel Abidin ve taraftarları olan Müslümanlar tarafından fethedilmesidir.

Osmanlı Arabistanı, Arap Yarımadası'nın 1517-1918 yılları arasında Osmanlılar tarafından yönetildiği dönemdir. Osmanlı'nın bu bölgedeki kontrol gücü, 4 asır boyunca devlet otoritesinin gücüyle orantılı olarak değişmiştir.
Bayırku seferi, Kapgan Kağan'ın Dokuz Oğuzlardan Bayırkular üzerine düzenlediği ve zaferle sonuçlandırdığı son seferidir.
Tang'ın Karaşehir seferi ya da Çin kaynaklarında bilinen adıyla Yanki, Batı Göktürk Kağanlığı'nın bir derebeyi olan ve Tarım Havzası'ndaki Sincan'da konumlanmış olan Karaşehir Budist Krallığı'na karşı Tang hanedanı Li Şimin'in düzenlediği askerî seferdir. İlk sefer, 644'te Tang ordu komutanı ve Anksi Protekratlığı'nın muhafızı Guo Şiaoke tarafından düzenlenmiş, bu muharebede Batı Göktürkleri ile ittifak hâlinde olan bu vaha devletçiği Tang ordusuna mağlup olmuştur. Bunun sonucunda, Karaşehir Tang Hanedanlığı himayesine girmiştir. İkinci sefer ise, 648'de Tang generali Ashina She'er tarafından komşu krallık olan Kuçar'ya düzenlenen harekâtın bir parçası olarak gerçekleştirilmiştir.
Tang'ın Karahoca seferi ya da Çin kaynaklarında bilinen adıyla Gaochang, 640'ta Tang Hanedanlığı imparatoru Li Şimin'in emriyle Tarım Havzası'ndaki Karahoca vaha devletçiğine düzenlenen askerî harekâttır. Sincan bölgesindeki Turfan üzerinde kurulu bir vaha devletçiği olan Karahoca, Batı Göktürk Kağanlığı ile kurduğu ittifak uyarınca Göktürk askerleri tarafından korunmaktaydı. Ancak, Tang güçlerinin devletçiğe ulaşmasıyla Göktürk askerleri geri çekildi ve Karahoca'nın kralı Tang'a teslim oldu. Böylece, Karahoca Tang Hanedanlığı'nın himayesi altına girdi.
Tang'ın Batı Göktürk Kağanlığı'nı ele geçirmesi veya Çincede bilinen adıyla Batı Tujue'nin fethi, Tang Hanedanlığı generallerinden Su Dingfang komutasındaki Çin ordusunun Batı Göktürk Kağanı İl-Kullıg İşbara Kağan üzerine yürüdüğü askerî sefere verilen addır. Tang'ın Batı Türklerine seferleri, Batı Türklerinin Tarım Havzası'ndaki müttefiki olan Karahoca'nın 640'ta Tang ordusu tarafından işgaliyle başlamıştır. Tang Hanedanlığı himayesini kabul eden birçok vaha devletçiği, Tang'ın askerî emellerinden kuşkuya düşerek, 7. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren Tang yerine Batı Göktürk Kağanlığı'na bağlılığını bildirmiştir. Karahoca'dan sonra Orta Asya'daki yayılmacı siyasetini sürdüren Tang Çini, 644'te Karaşehir Seferi ile Karaşehir Krallığı'na, 648'de ise Kuçar Seferi ile Kuçar Krallığı'nı topraklarına katmıştır. Su Dingfang komutasında Batı Göktürklerin üzerine gönderilen ana ordu; Dingfang tarafından Türk kökenli komutanlar Böri Şad ve Bağa Şad yönetiminde iki kol orduya ayrılmıştır. Ayrıca, Tang ordusu; Sir-Tarduşlara karşı Uygurların başlattığı isyana Tang'ın destek vermesinin ardından kendisiyle müttefik olan Uygurların atlı birliklerini de takviye olarak Büyük Tang Ordusu'na kabul etmiştir. Tang ordusu ile İşbara Kullug arasında yapılan İrtiş Nehri Savaşı'nı kaybeden Batı Göktürkler; bölgedeki egemenliklerini de kaybetmişlerdir.

Tang'ın Kuçar seferi, Tang Hanedanı emrindeki Türk asıllı bir komutan olan Aşina Şer tarafından Tarım Havzası'ndaki Kuçar vaha devletçiğine düzenlenen askerî seferdir. Kuçar'ın Tang'a bağlılığını bildirmeyerek Batı Göktürk Kağanlığı ile yakınlaşması, bu seferin en önemli nedenidir. Sefer, 648'de başlamış ve 19 Ocak 649'da sona ermiştir. Aksu'daki 40 gün süren bir kuşatmanın ardından Kuçar kuvvetleri yenilgiyi kabul ederek, teslim olmuştur. Kuçar askerleri, Batı Göktürk Kağanlığı'nın desteğiyle krallığı yeniden kurmayı denediyse de, bu yeni isyan hareketi de Tang ordusu tarafından bastırılmıştır.
Dünya siyasi tarihinde, insanların bir araya getirdiği çeşitli siyasi oluşumlar ve bu oluşumlar sonucunda oluşan sınırlar incelenir. Tarih boyunca insanlar, basit özyönetimsel ve monarşik sistemlerden günümüzdeki karmaşık demokratik ve totaliter sistemlere varan bir skalada yönetim şekilleri ürettiler. Buna paralel olarak sınırlar da, eskiden var olan, belirsizliklerden muzdarip hallerinden, günümüzdeki kesin ulusal hatlara evrilmiştir.

Kardiya Muharebesi, yaklaşık 872/3'te Bizans İmparatorluğu ile Girit Sarazenleri arasında Saros Körfezi'nde Kardiya sahili açıklarında gerçekleşen deniz muharebesidir. Muharebe, büyük bir Bizans zaferi ile sonuçlanmıştır.
Suluk Çor 8. Yüzyılda yaşamış bir Türgiş Kağanıdır. Emevi saldırılarına karşı yaptığı başarılı savaşlarla bilinir. 6 Emevi valisinin başarısızlığa uğrayıp değişmesine neden olduğu için Emeviler tarafından Ebu Muzahim adıyla anılmıştır.
Qinghe Cui klanı (清河崔氏) yüksek rütbeli devlet memurları ve Konfüçyüsçü âlimlerden oluşan seçkin bir Çin ailesiydi. Klanın atalarının evi, bugünkü Shandong ve Hebei eyaletlerinin bir kısmını kapsayan Qinghe Kumandanlığı'ndaydı (清河郡).