Soyut dışavurumculuk (soyut ekspresyonizm) veya eleştirmen Clement Greenberg'in tabiriyle resimsel soyutlama, 1940'ların ortalarında New York'ta ortaya çıkan, ressamların gerçek nesnelerin temsiline yer vermeden kendilerini sadece renk ve şekillerle ifade ettikleri bir tür soyut sanattır. İlk Amerikan sanat akımı olarak kabul edilip, sanat dünyasının merkezinin Paris'ten New York'a kaymasında etkili olmuştur.
David Hilbert, ünlü Alman matematikçi. Geometriyi bir dizi aksiyoma indirgeyen ve matematiğin biçimsel temellerinin oluşturulmasına önemli katkıda bulunan Alman matematikçi David Hilbert integralli denklemlere ilişkin çalışmalarıyla fonksiyonel analizin 20. yüzyıldaki gelişmesine öncülük etmiştir.
Mel Columcille Gerard Gibson, Avustralya asıllı Amerikalı oyuncu, film yönetmeni ve yapımcıdır. Aksiyon kahramanı rolleriyle, özellikle de kıyamet sonrası aksiyon serisi Mad Max'in ilk üç filmindeki Max Rockatansky ve dost polis aksiyon-komedi film serisi Lethal Weapon'daki Martin Riggs rolleriyle tanınır.
Dublör, film çekilirken özellikle tehlikeli sahnelerde bir oyuncunun yerine oynayabilecek başka oyunculara denir. Dublörlüğe ilk kez 1903 yılında ilgi ve istek duyuldu. Bunun nedeni, sessiz filmlerde de zaman zaman tehlikeli sahnelerin bulunması ve heyecanlı anların artmaya başlamasıydı.. Ancak bu isteğin gerçekleşmesi 1908 yılında "The Count of Monte Christo" filminde gerçekleşti ve bu filmde ilk kez bir dublör görev aldı. Bu filmde ve geçmişte yapılan ilk tehlikeli hareket, yüksek bir kayalıktan şelalenin içine atlamak oldu. Bu hareketi gerçekleştiren kişi bir akrobat ve sirk artistiydi; bu atlayış için de tam 5 $ ücret aldı. Aslında aldı demek yanlış olur, çünkü söz konusu paranın çok düşük olması bir yana, yaptığı tehlikeli atlayış onun ilk ve son işi oldu. Böylece yapılan ilk dublörlük ile birlikte bu mesleğin ne kadar tehlikeli olduğu ortaya çıktı.
İsyan şu anlamlara gelebilir:
Sinir hücresi ya da nöron sinir sisteminin temel fonksiyonel birimidir. Başlıca işlevi bilgi transferini gerçekleştirmektir. İnsan sinir sisteminde yaklaşık olarak 100 milyar nöron olduğu tahmin edilmektedir. Normal bir sinir hücresi 50.000'den 250.000'e kadar başka nöronlarla bağlantılıdır. Yaptıkları özelleşmiş işlere bağlı olarak farklı şekillerde ve çeşitlerde olabilirler. Nöronların büyük çoğunluğu dört farklı yapıya sahiptir: Soma, dendritler, akson ve terminal butonlar. Soma bölgesinde çekirdek (nucleus) ve hücrenin yaşamsal işlevlerini sağlayan mekanizma bulunur. Dendiritler ise isimlerini Yunanca bir sözcük olan dendrondan almışlardır. Bu şekilde isimlendirilmelerinin sebebi şekillerinin bir ağaca benzemesidir. Dendiritler nöral iletişimin önemli alıcılarıdır. Bir nörondan diğerine geçen mesajlar, mesajı yollayan hücrenin terminal butonlarıyla mesajı alan hücrenin dendirit membranı ya da soma bölümü arasındaki birleşme yerleri olan sinapslar aracılığıyla iletilir/transfer edilir. Sinapslar işlevlerinden yola çıkılarak isimlerini Yunancada "bir araya gelmek" anlamındaki sunaptein sözcüğünden almışlardır. Sinapstaki iletişim terminal butondan öteki hücrenin membranına kadar olmak üzere tek yönlü bir şekilde gerçekleşir. Nöronun bir diğer bölümü olan akson, çoğu kez miyelin kılıfı ile kaplı uzun ve ince bir tüp şeklindedir. Aksonun temel işlevi bilgiyi hücre gövdesinden terminal butonlara taşımaktır. Aksonun taşıdığı bu temel mesaj aksiyon potansiyeli olarak adlandırılır. Aksiyon potansiyeli, kısa bir nabız atışına benzeyen elektriksel/kimyasal bir olaydır. Bütün aksonlardaki aksiyon potansiyeli her zaman aynı ölçüde ve hızdadır. Aksiyon potansiyeli aksonun dallarına ulaştığında bölünmesine rağmen ölçüsünü kaybetmez. Başka bir deyişle her akson dalı tam gücüyle bir aksiyon potansiyeli alır. Nöronlar aksonların ve dendiritlerin somadan çıkışlarına göre üçe ayrılır. Bunlardan multipolar nöron merkezi sinir sisteminde en çok bulunan bilindik nöron tipidir. Bu tip nöronlar sadece bir akson çıkışına sahipken çok sayıda dendirite sahiptir. Bipolar nöronlar bir akson ve bir dendirit ağacına sahiptir. Duyusal nöronlar genellikle bipolar nöronlardır. Bipolar nöronların dendiritleri duyusal verileri merkezi sinir sistemine iletirler. Diğer tip sinir hücreleri ise unipolar nöronlardır. Bu nöronların hücre gövdesinden çıkan ve kısa mesafede ayrılan tek bir sapı vardır. Unipolar nöronlar da bipolar nöronların yaptığı gibi duyusal verileri merkezi sinir sistemine taşımakla görevlidir. Terminal butonlar aksonların ince dallarının ucunda bulunan küçük yumrulardır. Terminal butonlar bir aksiyon potansiyeli onlara ulaştığında, nörotransmitter adı verilen kimyasalları salıverir. Nörotransmitterler alıcı hücreyi uyarır (excitation) veya engeller (inhibition). Bu şekilde diğer hücrenin aksonunda bir aksiyon potansiyeli oluşup oluşmayacağını belirler.
Dizi ya da dizi film, televizyonda belirli bir periyoda göre, haftada bir ve bazen günde bir parçalar hâlinde yayımlanan TV filmlerine verilen addır. Haftanın her günü yayınlanan dizilere günlük dizi denir. Haftada 1 gün yayınlanan dizilere ise haftalık dizi denir. Dizinin bir kerede yayınlanan kısmına bölüm adı verilir.
Aksiyon oyunu, el göz koordinasyonu ve tepki süresi gibi fiziksel zorlukları önplana çıkaran bir video oyun türüdür. Türün en bilinen alt türleri dövüş, nişan ve platform oyunlarıdır. Aynı zamanda çeşitli çevrelerde gerçek zamanlı strateji oyunları da aksiyon türüne dahil edilir.
Aksiyon-macera video oyunları, çeşitli aksiyon öğeleriyle, macera türünü birleştiren bir oyun türüdür. Muhtemelen en geniş kapsamlı ve en çeşitli türdür. Daha dar kapsamlı türlerin altında sınıflandırılabilen birçok oyunu barındırabilir. Bu türün ilk örneği 1979 yılında Atari-2600 için hazırlanan Advanture isimli oyundur. Macera oyun türünün değerini yitirmesiyle, aksiyon-macera türü, çok daha fazla ilgi gördü. Bunlara örnek olarak Grand Theft Auto serisi örnek gösterilebilir.
Video oyunu türleri belirlenirken sınıflandırmada video oyunlarının mekanikleri, tasarım aşamasında, tasarımcının verdiği kritik kararlar yani daha basit bir şekilde oynanış tarzları esas alınır. Lakin bu sınıflandırma her zaman tutarlı veya sistematik bir yol izleyememiştir. Bunun nedeni kriterlerin, ayrımı yapan kişi ya da kuruma göre farklılık göstermesidir. Tümüyle akademik çalışmaların yürütülmemesinden ötürü kimi zaman keyfi isimlendirmeler de söz konusudur. Buna rağmen dünya genelinde benimsenmiş tür kalıpları da mevcuttur.
Bu kronolojik olarak on seneye ayrılmış aksiyon filmleri listesidir.
Beyazperde.com, 1998 yılında Young New Media bünyesinde yayın hayatına başlayan; Temmuz 2006 yılında Mynet tarafından, Mayıs 2010'da AlloCiné grubu, 2013'te FIMALAC Holding'e bağlı Webedia tarafından satın alınan sinema web sitesi. Türkiye'de en çok ziyaret edilen sinema sitelerinden biridir.
Hasidik Yahudilik veya bazen Hasidizm, on sekizinci yüzyılın sonlarına doğru, günümüzdeki Batı Ukrayna topraklarında Baal Şem Tov tarafından kurulan ve hızla yayılan bir Yahudi dinî gruptur. Günümüzde, bağlı kuruluşların çoğu İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri'ndedir. Günümüz Hasidizmi, ultra-Ortodoks ("Haredi") Yahudiliğinin bir alt grubudur ve dini ve sosyal muhafazakarlığı ve sosyal inzivasıyla dikkat çekmektedir.
Herbert Spencer Gasser Amerikalı fizyolog. Platteville, Wisconsin'de doğdu. Sinir liflerinde ki aksiyon potansiyelleri ile ilgili çalışmalarından dolayı 1944 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü St.Louis'deki Washington Üniversitesi'nde çalışırken kazandı. Ödülü Joseph Erlanger ile paylaştı. 1915 yılında Baltimore'daki Johns Hopkins Üniversitesi'nden doktora derecesi aldı. Daha sonra Rockefeller Tıbbi Araştırma Enstitüsü'nde fizyoloji profesörü olarak çalışmalarını sürdürdü.
Paralel veya koşut, uzunluğu boyunca birbirinden eşit uzaklıkta bulunan doğru ya da düzlemlerin birbirlerine göre durumlarını tanımlamakta kullanılan bir sıfat. Parallellik Öklid evreninde mümkündür ve Öklid'in paralel aksiyomunun temelini oluşturur.
Elektrofizyolojide, aksiyon potansiyel, bir hücrenin elektriksel zar potansiyelinin kısa bir süre içinde aniden yükselmesi ve azalmasıdır. Aksiyon potansiyeli, zar potansiyeli olarak adlandırılan hayvan hücrelerinde birkaç türde meydana gelir. Bunlar, sinir hücreleri (nöron), kas hücreleri ve endokrin hücreler ve bazı bitki hücreleridir. Sinir hücrelerinde, hücreler arasındaki iletişimde başrol oynar. Diğer tür hücrelerde ana işlevi hücreler arası süreçleri etkinleştirmektir. Örneğin kas hücrelerinde bir aksiyon potansiyel, kasılmaya yol açan olaylar zincirinin ilk halkasıdır. Pankreastaki beta hücrelerinde, insülinin salınmasını sağlar. Sinir hücrelerindeki aksiyon potansiyeli ve aksiyon potansiyelinin geçici sıklığı "çivi treni" olarak adlandırılan bir sinir hücresi tarafından oluşturulur. Aksiyon potansiyelini yayan sinir hücresine "ateş" denir.
Aksiyon filmi, bir veya daha fazla kahramanın ön plânda olduğu, genellikle ayrıntılı dövüş sahneleri, şiddet ve çılgın kovalamaca sahneleri içeren bir film türü. Bu tarz filmlerde genellikle eylemler hep kahraman için zaferle sona ermektedir. Aksiyon filmlerinde genellikle, yaşamını tehdit eden durumlar karşısında becerikli, kötü bir adam veya ajan gibi karakterler tercih edilmektedir.
Bulmaca oyunu, bulmaca çözme üzerine kurulu video oyunu türüdür. Farklı bulmaca çeşitleri ile oyuncunun mantık, örüntü tanıma, sıralama ve kelime tamamlama gibi problem çözme kabiliyetleri sınanır. Oyuncunun bir bulmacayı çözmek için sınırsız zamanı olabileceği gibi basit bulmacaları zaman kısıtıyla çözmesi gerekebilir.
Aksiyon-rol yapma oyunu, bir rol yapma video oyunu alt türüdür. Oyuncunun güç ve yetenekleri belirlemek için karakterin istatistiklerine odaklanmaya devam edilirken, sıra veya menü tabanlı oynanışın aksine oyuncunun karakterler üzerinde doğrudan kontrole sahip olduğu gerçek zamanlı kontrol mekanizması kullanılır. Bu oyunlar genellikle hack ve slash veya shooter oyunlarına benzer aksiyon oyunu savaş sistemlerini kullanır.
Okja 2017 ABD-Güney Kore ortak yapımı aksiyon-macera filmidir. Bong Joon-ho'nun yönettiği yapım, Okja adlı bir domuz ile onu et endüstrisinin kurbanı olmaktan kurtarmaya çalışan bir kızın başından geçenleri konu almaktadır.