İçeriğe atla

Aksiyoloji

Aksiyoloji (Yunanca ἀξίᾱ, axiā, "değer"; ve -λογία, -logia, "bilim"), etik ve estetik olmak üzere ikiye ayrılır. Etik, insanların ahlaki değerlerini sorgular; estetik ise neyin güzel olduğuyla ilgilenir. Neyin etik, neyin estetik olduğunu açıklamak oldukça güçtür, buradan hareketle aksiyoloji, bireylerin davranışlarına temel teşkil eden değerleri araştırmaktadır.

Felsefe klasikleşmiş bir ayrımla ontoloji (varlık felsefesi), epistemoloji (bilgi felsefesi) ve aksiyoloji (değerler felsefesi) başlıkları altında üç bölümde incelenir.

Bir değer araştırması olarak aksiyoloji olanla olması gereken arasındaki ilişkiye cevap arar. Değerin doğası, ölçüsü ve metafiziksel statüsüne ilişkin araştırmalar yapar.

Yaygın olarak aksiyoloji; etik ve estetik olmak üzere ikiye ayrılır.

Estetik, kelimesi Yunanca “aisthesis“ veya “aishanesthai“ kelimelerinden gelir. Duyum, duyular, algı, duygu ile algılamak gibi anlamlar taşır. Bu kelimelerden çıkarılabilecek olan, estetiğin duygusallığın sağladığı bilgilerin bilimi olmasıdır. Estetiğin kurucusu Alexander G.Baumgarten'dir (1714-1762). Ona göre estetik duyu ve duygulara bağlı bilgilerin doğruluğunu inceleyecekti. Yani estetik mantığın ikiz kardeşi veya duyulara dayalı bilgilerin mantığı olarak konmuştu.

Estetik duyusal alanın bütün genişliğini değil, özellikle güzel olan kısmını inceler. Bu nedenle bir ara estetik kelimesi yerine güzellik bilimi veya felsefesi kavramları da önerilmiştir. (J.G. Herder ve G.W.F. Hegel tarafından.) Etik ise davranışları yönlendiren davranış standartlarını (veya sosyal normları) belirlemektedir. Etikçiler (veya ahlak felsefecileri) davranış standartlarını incelemektedir. Bir inceleme alanı olarak etik, temel işlevi tamamlayıcı ve açıklayıcı olmayan, daha çok sıkı kurallara ve değerlendirmeye dayalı normatif bir disiplindir.

Davranış standartları hakkında düşünürken etik ve ahlak arasında bir ayrım yapmak gerekir. Ahlak, Latince mores kelimesinden gelir. Mores; uzlaşılar, pratikler, davranış kodları. Kısaca kişinin içine doğduğu kültür ve toplumda halihazırda mevcut bulunan, çoğunlukla bilinçli bir seçim ve değerlendirme olmaksızın alışkanlıkla edinilmiş, doğru ve yanlışa ilişkin ölçütlerdir. Yani ahlak, bir toplumun en genel standartlarını içerir. Bu standartlar bireylerin mesleki veya kurumsal rollerinden bağımsız olarak toplumun tümü için geçerlidir.

Etik ise ethics karşılığıdır ve daha çok mevcut ahlak üstüne betimleyici ve/veya eleştirel bir düşünce ve bundan hareketle bireysel ahlaki tavır geliştirmeyi ifade ediyor. Yani etik, genel davranış standartları değil toplumdaki belirli bir mesleğin, işin, kurumun veya grubun standartlarıdır. Üç tür etikten söz edilmektedir:

Betimleyici: Ahlak ve ahlaklar üstüne düşünme,

Normatif: Davranışlarımıza rehberlik edecek ahlaki normları bulma,

Çözümleyici (meta-etik): Doğru ve yanlışa ilişkin önermelerin analitik çözümlemesidir.

Tüm bu etik ve estetik çalışmalarının aksiyoloji adıyla anılmasını sağlayan Karl Robert Eduard von Hartmann'dır. Philosophie des Schönen (1887: “Güzellik Felsefesi“) adlı çalışmasıyla terimi ilk kez kullanmıştır.[1][2][3][4][5]

Kaynakça

  1. ^ AKTAN, Coşkun Can. "Ahlak ve Ahlak Felsefesine Giriş". 1 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2019. 
  2. ^ ERGÜN, Mustafa. "Estetik(Sanat Felsefesi)" (PDF). 16 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Mayıs 2019. 
  3. ^ KARAKOÇ, Yusuf. "Hukuk-Etik İlişkisi" (PDF). 8 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Mayıs 2019. 
  4. ^ IŞIKTAÇ, Yasemin. HUKUK FELSEFESİ. 
  5. ^ TOPUZKANAMIŞ, Engin. "Hukuk,Ahlak ve Meslek Etiği Üzerine" (PDF). 8 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Mayıs 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Émile Durkheim</span> Fransız toplum bilimci (1858 – 1917)

Émile Durkheim, Fransız sosyolog, sosyolojinin kurucularından sayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hukuk felsefesi</span> felsefe alanı

Hukuk felsefesi, hukukun doğasını ve hukukun diğer norm sistemleriyle, özellikle etik ve siyaset felsefesiyle ilişkisini inceleyen bir felsefe dalıdır. Felsefenin temel dallarından biri olan aksiyoloji içindeki etik başlığına bağlanır. Hukuk felsefesi ve içtihat sıklıkla birbirinin yerine kullanılır, ancak içtihat ekonomiye veya sosyolojiye uyan muhakeme biçimlerini kapsamaktadır.

Ahlak ya da sağtöre, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı anlamına gelir. Terim genellikle kültürel, dinî, dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır. Ahlak, kelimesinin etimolojik kökeninin Arapça “hulk” ; ” sözcüğüne dayandığı bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Batı felsefesi</span>

Batı felsefesi, Antik Yunan'dan başlayıp günümüze kadar gelen Batılı felsefe tarihi anlayışı. Özellikle Avrupa'nın ve batı olarak adlandırılan dünyanın 19. yüzyıl'da felsefe tarihini yazarken kategorize ettikleri düşünce geleneği Batı felsefesi olarak adlandrılır. Platon'dan başlayıp modern zamanlara uzanan belirli bir felsefe yapma tarzı batı felsefesinin ayırıcı özelliği, daha ayrıcalıklı özelliği olarak anlaşılır. Bu eğilim genel bir yaklaşımla "Doğu'da felsefe yoktur" savını ileri sürer. Antik Mısır, Mezopotamya, İran, Çin ve Hint kültürleri tarih olarak çok daha eski olmalarına ve buralarda yaşayan insanların belirli düşünce geleneklerine sahip olmalarına rağmen, Batı felsefesi Antik Yunan dönemiyle birlikte başlatılır ve bunlar dışta bırakılır. Doğu felsefesi, Hint ve Çin felsefeleri dahil olmak üzere çok önceleri başlamıştır, bu gelenekler etkileşimlerle sürekli varlıklarını devam ettirmişlerdir, ancak Batı felsefesi bu gelenekleri felsefe-dışı sayma yönelimindedir. Felsefe tarihi kitapları, genel bir eğilim olarak, MÖ 500'lerden başlayarak bugüne kadar, batı olarak addedilen bölgelerde ve batılı düşürlerce ortaya konulan felsefe yapma geleneği Batı felsefesi olarak görülür.

<span class="mw-page-title-main">Tıp etiği</span> Hekimlik uygulamalarına ilişkin ahlaki ilkeler sistemi

Tıp etiği, tıbbın ve sağlık alanındaki bilimsel ve pratik çalışmaların etik yönden değerlendirilmesi ve ahlaki ikilemlere bir çözüm bulunmasını hedefleyen disiplindir. Genel konusu insan yaşamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mühendislik etiği</span> Meslek etiği kavramının mühendislik yorumu

Mühendislik etiği, mühendislerin mühendislik uygulamaları için geçerli olan ve mesleğe, topluma, işe, işverene, meslektaşlarına karşı uymaları gereken etik davranışlar bütünüdür. Bilimsel bir disiplin olarak bilim felsefesi, mühendislik felsefesi ve teknoloji etiği gibi konularla yakından ilgilidir. Mühendislik etiğinin tek bir uygulaması ve standardı yoktur, dallara göre değişen anlamı ve uygulaması vardır.

<span class="mw-page-title-main">Akademik disiplinler listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Akademik disiplinlere genel bir bakış ve güncel bir rehber olarak aşağıda ana hatlar verilmiştir:

<span class="mw-page-title-main">H. L. A. Hart</span>

Herbert Lionel Adolphus Hart İngiliz filozof ve Hukuk Felsefesi profesörü.

<span class="mw-page-title-main">Euthyphron ikilemi</span> Platonun yarattığı, ahlakın kökeni üzerine etik problem

Euthyphron ikilemi ya da İlahi buyruk teorisi ilk kez Platon'un Euthyphron ile diyaloğunda ortaya atılmış olan felsefi ve teolojik problem. Kısaca "ahlaki davranışlar tanrı tarafından emredildiği için mi ahlakidir, yoksa ahlaki olduğu için mi tanrı tarafından emredilmiştir" şeklinde bir sorudan ibarettir ve 2400 yıldır din felsefesinin temel sorularından biri olmuştur. İkilem tek tanrılı dinlerdeki teolojik tartışmalarda küçük bir farklılıkla yeniden kurulmuştur. İkilemde ya birinci ya ikinci seçenek tercih edilmek zorunda kalınmış, Hristiyanlıkta Ockham ile Augustinus, İslamiyette de Eş'ariyye ve Mutezile akımları iki farklı ucu desteklemiştir. Din felsefesindeki bu tartışma bugün de canlılığını korumaktadır.

Lâik ahlâk dinsel gelenek ve öğretiler dışında ahlâkla ilgilenen felsefe alanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ronald Dworkin</span> Amerikalı filozof ve hukukçu (1931 – 2013)

Ronald Myles Dworkin, FBA, hukuk ve siyaset felsefesine etkili katkılarda bulunan Amerikalı filozof ve anayasa hukukçusudur.

<span class="mw-page-title-main">Norm (sosyoloji)</span> insanların nasıl davranmaları gerektiğini belirleyen inançlar

Norm, grup üyelerinin belirli bir bağlamda nasıl davranmaları gerektiğini belirleyen kurallar veya ilkeler bütünü. Toplumbilimciler normları yazılı olmayan ve toplumun davranışlarına hükmeden anlayış olarak tanımlarken, ruhbilimciler ise daha genel bir tanımı benimserler. Sosyoloji'de normlar yazılı ve yazısız olmak üzere ikiye ayrılır. Yazılı normlar resmi normlar olarak da bilinirler. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve kararname gibi şeyler yazılı normlarının kapsamına girer. Yazılı normlar daha çok kamu kurumları ve özel sektörde kullanılır. Yazılı normların yaptırım gücü yüksektir. Yazısız normlar ise resmi olmayan normlardır. Toplum içerisindeki genelgeçer kurallar bütünü olarak da bilinir. Yazısız normların başlıca çeşitleri: töre, örf, adet, gelenek, görenek ve ahlaktır. Yazısız normlara uymayanlar toplum tarafından dışlanma gibi yaptırımlarla karşılaşabilirler. Yazısız normlar, yazılı normların olmadığı yerlerde onun yerine kullanılabilir. Normlardaki temel amaç sosyal kontroldür.

Metaetik, etik anabilim dalının etik özelliklerinin, anlatım ve bildirimlerinin, tutumlarının ve yargılarının doğasını anlamak, arayıp bulmak ve ortaya çıkarmak maksadıyla uğraşan koludur.

Anomi, suç ve suçluluk konularında araştırmalar üzerine kurulmuş bir teori olup toplumun bireylerinin az kültürel ve ahlaki rehberlik almasını tarif eder. Toplumun bireyle olan sosyal bağının kopması tanımıdır. Örnek olarak haksız yönetim sonucunda sosyal kimliğin bireysel düzeye inerek ufak parçalara indirgenmesi ve bireyin toplum değerlerine karşı gelmesi verilebilir.

Ethos bir toplum ya da bir kişinin geleneksel anlamdaki eğilimi ve duruşu. Ahlaki değerlerin bilinciyle şekillenen tutum. Burada toplum ile kastedilen belirli meslek dalları gibi vs. daha küçük grupları da sembolize edebilir. Kavram tanımlanırken anlamsal olarak ahlak, sorumluluk bilinci, gelenek, etik gibi kavramlarla büyük örtüşme gözlemlenebilir.

Erdem etiği, zihin, karakter ve dürüstlük duygusunu vurgulayan normatif etik teorilerdir. Erdem etiği ile ilgilenenler, eylemin sonuçlarına odaklanan erdemlerin ve diğer ilgili sorunların doğasını ve tanımını tartışırlar. Bunlar, erdemlerin nasıl elde edildiğini, çeşitli gerçek yaşam bağlamlarında nasıl uygulandıklarını ve evrensel bir insan doğasında mı yoksa çok sayıda kültürde mi kök salmış olduklarını içerir.

<span class="mw-page-title-main">John Leslie Mackie</span> Avustralyalı filozof (1917 – 1981)

John Leslie Mackie Avustralyalı bir filozoftur. Din felsefesine, metafizik ve dil felsefesine önemli katkılar sağladı ve belki de en çok meta-etik konusundaki görüşleriyle, özellikle de ahlaki şüpheciliği savunmasıyla tanınıyordur. Altı kitap yazmıştır. En çok bilinen Etik: Doğru ve Yanlış İcat Etmek (1977); kitap, cesurca "Nesnel değer yoktur" ifadesini kullanarak başlamaktadır. Kitap, etik keşfedilmek yerine icat edilmelidir tartışması üzerinedir.

İş etiği, bir iş ortamında ortaya çıkabilecek etik ilkeleri ve ahlaki veya etik sorunları inceleyen uygulamalı etik veya mesleki etik şeklidir. İş davranışının tüm yönleri için geçerlidir ve bireylerin ve tüm kuruluşların davranışlarıyla ilgilidir. Bu etik, bireylerden, örgütsel ifadelerden veya yasal sistemden meydana gelir. Bu kaideler, normlar, değerler, etik ve etik dışı uygulamalar bir işletmeyi yönlendiren ilkelerdir. İşletmelerin paydaşlarıyla daha iyi bir bağlantı kurmasına yardımcı olur.

Göreceli ahlak ya da ahlaki görecelik ya da ahlaki çoğulculuk ahlaki önermelerin farklı kültür, toplum, zaman ve kişilere göre değişebileceğini savunan meta-etik görüşüdür. Bu sebeple davranışa ahlaki standartların koyulmaması önerilmektedir. Göreceliliğe göre toplumsal düzende birden çok ahlaki norm ve ilkeler yer almaktadır. Meta-etik ahlaki görecilik, bu anlaşmazlıklarda kimsenin nesnel olarak doğru ya da yanlış olmadığını savunur.