Hoyrat, halk edebiyatında maninin bir türüdür. “Kesik Mani, Cinaslı mani” adlarıyla geleneksel halk edebiyatımızda yer almaktadır. Bu tür manilere, Azerbaycan Türkleri, “Bayatî”, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Irak Türkleri “Hoyrat” demektedir.

Ejderha, yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu, derisi pullu, ağzından ateş saçan dev kertenkele ya da yılan biçimindeki efsanevi canavardır. Tarih öncesinin ejderhayı andıran dev sürüngenleri hakkında hiç bilgi yokken bile bu yaratıkların varlığına inanılırdı. Yunancadaki δράκων (drákōn) sözcüğü başlangıçta her türlü büyük yılan için kullanılırdı.
Hortlak veya Hortdan, Türk halk kültüründe mezardan çıkarak insanları korkuttuğuna inanılan yaratık.
Yek, Türk ve Altay halk inancında İblis. Yeg veya Yiğ olarak da bilinir. İnsanoğlunu yoldan çıkaran ve kötülüğün simgesi olan varlık. Tanrı'ya isyan etmiştir. Kısa boylu ve güçlü bir varlıktır. Alemin karanlık güçlerini temsil eder. Yerin altında yaşar. Yaka adlı kötü ruh ile de bağlantılıdır. Çak denilen yine Şeytan anlamını içeren sözcük ile de ilişkili görünmektedir. ayrıca bu sözcükle bağlantılı hastalık adları vardır. Yiğ verem, Yiğnik ise dizanteri demektir. Bulgar kültüründe Yaga adlı bir cadı figürü vardır. 'Kötü ruh, şeytanın yarattığı hastalık, zarar verme' gibi anlamları da vardır. Başka sözlüklerde 'ig' ve 'iklig' biçiminde geçen ve hastalık anlamı da bulunur. Maniheizm'de yine şeytan anlamında kullanılmıştır.

Abzar İyesi - Türk mitolojisinde avlunun koruyucu ruhudur. Abazar İyesi olarak da ifade edilir.

Aksakallı, Türk halk kültüründe ihtiyar adam. Değişik Türk dillerinde Akhagallı, Ağsagallı, Aksahaltı olarak söylenir. “Göksakallı” tabiri de kullanılır. Yaşlı adam, dede. Bir yörenin tanınmış en yaşlı erkeği. İyi niteliklere sahiptir. Ayrıca anlatılarda iyicil özellikler taşıyan yaşlılar ve dedeler için kullanılır. İnsanların zor anlarında yardımlarına koşar. Bu nedenle İslamiyet sonrası bazı söylencelerde Hızır Peygamber ile özdeşleşmiştir. Ulu Kayın ağacından inip çocuklara yardım eder ve ad verir. Göksakallı ihtiyar birdenbire belirir ve birdenbire kaybolur. Ak veya gökçe giysilidir. Ak-boz atlıdır. Çevgen denilen hayvan başlı bir asa taşır. Çevgen aynı zamanda kutlu oyun olan ciritin diğer adıdır. Yaşından beklenmeyecek kadar güçlüdür. Tasvir edilirken “altın sakallı” mecazı kullanılır. Verdiği elmayı kendileri yiyen kısır karı kocanın çocukları, elmanın kabuğunu yedirdikleri atlarının da yavruları olur. Bazen Aksakallı tabiri Eren ile eş anlamlı kullanılır. Sogotoh destanında Sabıya Bay Toyun ve Sabıya Bay Hotun adlı bir ihtiyar karıkocanın adı geçer. Bunların ömürlerinin sonunda duaları kabul edilerek bir erkek çocukları olur. Kadınlar için Aksaçlı tabiri kullanılır.
Albıs - Türk ve Altay halk inancında ve kültüründe Cadı anlamına gelir. Albız, Albas, Alpas ve Moğolcada Almas, Anadoluda "Alkarısı" olarak da bilinir. Albastı’ya neden olan kızıl renkli kötü varlık.
And veya ant, Türk ve Moğol halk kültüründe ve inancında yemin demektir. Moğolcada Anda veya Andgay denir.
Bergü - Türk halk inanışında Vahiy veya İlham anlamına gelir. Esin almak demektir. Bergi veya Vergi de denir.

Su İyesi - Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde suyun koruyucu ruhu. Değişik Türk dillerinde Suv İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da bilinir. Moğollar Usan (Uhan) Ezen olarak adlandırırlar.
Kübey Hanım - Türk ve Altay mitolojisinde Doğum Tanrıçası. Kubay Ana olarak da bilinir. Doğum yapan kadınları korur. Dişiliğin simgeselleştiği tanrıçadır. Süt gölünden yanındaki tulumlarla getirdiği sütü doğacak çocuğun ağzına damlatır. Böylece daha fazla süt isteyen çocuk dışarıya çıkmak ister. Çocuğa ruh verir. Yaşam ağacı Ulukayın'ın içinde yaşar. Bu ağacın kökünden Bengisu akar. Yarı beline kadar çıplaktır. Ayakları ve bacakları ağaç kökünü andırır. Göğsünden sağaltıcı özelliği olan bir süt verir. Orta yaşlı bir görünümü vardır. Bedeni şişman değildir. Ciddi bakışlıdır. Uzun saçları vardır. Çocukların ve kadınların koruyucusudur. Yaşam ağacı ve Kübey ışık saçarlar. Hamile kadın doğum yaparken gökten inip onun yanında durur. Fakat kadın onu göremez. Kadının ağrılarını hafifletir. Çocuk doğduktan üç gün sonra gider. Yeryüzünde saf ve temiz olan şeyleri korur. Temizlik Tanrıçası olarak da görülür.

Irmak İyesi – Türk ve Altay inancında ırmağın koruyucu ruhu. Irmag (Yırmag) İyesi olarak da söylenir. Moğollar Mür (Mör) Ezen veya Müren (Mören) Ezen derler. Azeri dilinde Çay iyesi olarak da bilinir.

Ergene İyesi – Türk ve Altay halk inancında maden ocağının koruyucu ruhudur. Urka İyesi olarak da bilinir. Tatarlarda Şahta İyesi adıyla tanınır. Her maden ocağı için farklı bir İye vardır. Bu iye, insan gözüne gözükmez, fakat ıslık çalar, kedi gibi miyavlaması ve bebek ağlaması, köpek uluması gibi sesler çıkarır. Bir hayvana dönüşebilir. Çalışan işçilere yardım eder, mesela maden ocağı çökeceği zaman işçilere “Gidin” diye seslenerek onları kazadan korur, Ayrıca onları cevher damarlarına götürür. Kötü olan veya ona hakaret edenler için ise ölümcüldür. Onları karanlık çukurlara iterler veya tünelin çökmesini sağlarlar. Taş atmak, ıslık çalmak Ergene iyesine hakaret niteliğindedir. Türk işçilerin Ukrayna, Rusya gibi ülkelerde maden işçiliğine gittiklerinde dahi buralarda bu İyeye dua ederek yardım diledikleri anlatılır.
Kam, Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe büyücü din büyüğü, Şaman. "Gam" veya "Ham" olarak da söylenir. Topluluklarda doğaüstü güçlerle iletişime geçtiğine inanılan din büyüğü.
Bayçar - Türk, Altay ve özellikle Balkar halk kültüründe kurban. Türkçedeki "kurban" sözcüğünün içerdiği anlamdan daha geniş kapsamlıdır. İlahi bir amaçla kesilen veya doğaya salınan hayvan ya da doğaya saçılan yiyecek, içecekler ile tahılları da içerir.

Ev İyesi – Türk halk kültüründe evin koruyucu ruhu. Üy İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da tanınır. Moğollar Ger (Ker) Ezen derler.
Ocak İyesi – Türk, Tatar ve Altay halk inancında Ocak Ruhu. Oçak İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da bilinir. Moğollar Gulamta Ezen olarak anarlar.
Pusat, Türk ve Altay halk kültüründe ve mitolojisinde silah anlamına gelir. Günümüzde "at, avrat, silah" olarak söylenen atasözünün orijinal biçimi "at, avrat, pusat" şeklindedir ve bu atasözünde silaha verilen önem vurgulanır. Başka bir anlayışa göre de Türk kültüründe erkeğin bıyığına, kadının saçına, atın kuyruğuna izinsiz dokunulmaz, bunların zorla kesilmesi büyük hakaret sayılır ve bu hakaret ancak pusatla ortadan kaldırılır.
Karabasan – Türk halk kültüründe Kâbus ve buna neden olan varlık. Karabasma (Garabasma) da denir.
Körmöz, Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde melek ve hayalet anlamına gelen sözcük. Körmös, Kürmös veya Körümes de denir.