İçeriğe atla

Akciğer

Akciğerler, soluk borusu ve bronşlar. Resimde organlar konumlarının anlaşılabilmesi için açılmış halde gösterilmektedir.
Akciğerinde dahil olduğu üst solunum yolları

Hava soluyan omurgalılardaki temel solunum organıdır. Soluk alındığında burun ve ağızdan giren hava nefes borusu ve sonrasında bronşlardan geçerek akciğerlere ulaşır. Toplardamarlarla gelen karbondioksitce fazla olan (kirli) kan burada yenilenir. Ayrıca sesin oluşumunda da görevlidir.

Yeni doğanda akciğer, ilk başta parlak pembe renktedir. Zamanla grileşmeye ve yaş geçtikçe koyulaşarak en sonunda neredeyse siyah rengine bürünür. Bu koyulaşmaya solunumla alınan havadaki toz ve öteki maddeler neden olmaktadır. Ayrıca sigara içenlerin akciğerleri içmeyenlere göre daha siyahtır.

Akciğer ile ilgili tıbbi terimler genellikle pulmo- ile başlar. Bu, Latincede "akciğerlerin" anlamına gelen pulmonarius sözcüğünden gelmektedir ki bu sözcük de Yunancada "akciğer" anlamına gelen pleumon ile akrabadır.

Anatomi

Göğüs boşluğunda bulunmakta olup, göğüs kafesi sayesinde korunan akciğerler, koruyucu bir zar olan plevra ile sarılmışlardır. Diyafram kasından birinci kaburganın üstüne, köprücük kemiğinin biraz üzerine kadar yer alır. Yaklaşık olarak koni şekline sahip olan akciğerlerin basis pulmonis adı verilen içbükey alt yüzeyi diyaframın üstüne yerleşiktir; köprücük kemiğinin üstüne kadar uzanan üst yüzeyineyse apex pulmonis adı verilir.[1][2]

Akciğerlerin esnek ve süngerimsi bir yapıları vardır. Biri sağ ve diğeri solda olmak üzere 2 adettir. Sağ akciğer 3 lobdan (parçadan), sol akciğer ise 2 lobdan oluşmuştur. Sol akciğerin bir parçası yerine kalp bulunmaktadır. Bu nedenle sağ akciğer sol akciğerden daha büyük, sağ akciğerin ağırlığı yaklaşık 700 gr. ağırlığındayken, sol akciğer 600 gr. ağırlığındadır.[3]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Drake, Richard L.; Vogl, A. Wayne; Mitchell, Adam M.W. (2010). Gray's Anatomy for Students, Second Edition. s. 163. 
  2. ^ Kılıç, Cenk. "Akciğer Anatomisi" (PDF). Journal of Clinical and Analytical Medicine. 16 Haziran 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2017. 
  3. ^ "Akciğerler". 4 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2020. 


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Omurilik</span> Merkezî sinir sisteminin bir parçası

Omurilik, omurga denilen kemik bir yapının içinde boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan ve ortasında yine boydan boya bir kanal içeren merkezî sinir sisteminin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Karaciğer</span>

Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">Burun</span> koku alma organı

Burun, anatomik olarak hayvan ve insan yüzü üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organıdır. İnsan burnu ve hayvan burnu arasında birçok anatomik farklar bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Yemek borusu</span> omurgalılarda bir organ

Yemek borusu, yenilen yiyeceklerin ağız ve yutaktan sonraki geçiş bölgesidir.

<span class="mw-page-title-main">Fibula</span>

Fibula veya baldır kemiği kaval kemiğinin (tibia) lateral tarafında bulunan ve tibiaya hem aşağıdan hem de yukarıdan bağlanan kemiktir. Fibula, tibiadan boyca küçüktür ve tüm uzun kemiklerin çoğundan daha incedir. Üst kısmı büyüktür, tibianın kafasının arka kısmı diz ekleminin altına yerleşir ve bu eklemin oluşumunun dışındadır. Alt kısmı biraz öne eğilir, böylece üst ucuna göre daha önde durur; tibianın altında çıkıntı yapar ve ayak bileği ekleminin lateral kısmını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Kalp</span> vücuttaki kanın dolaşmasını sağlayan kendiliğinden kasılma özelliğine sahip organ

Kalp ya da yürek, pek çok hayvanda bulunan kaslı bir organdır. Bu organ dolaşım sisteminin kan damarları yoluyla kan pompalar. Pompalanan kan besin ve oksijeni vücudun gerekli yerlerine taşırken, karbondioksit gibi metabolik atıkları da akciğerlere taşır. İnsanlarda kalp yaklaşık olarak kapalı bir yumruk boyutundadır ve akciğerler arasında, göğüsün orta bölmesinin içindedir. Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma eylemleri sonucunda oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar. Kalp, dolaşım sistemi içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 atım arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9.000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin, kalbinin yaklaşık kendi yumruğu büyüklüğünde olduğu sanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kaburga</span> göğüs kafesini çevreleyen uzun eğri kemikler

Kaburga, göğüs kemiği ve omurlarla birleşerek göğüs kafesini yapan, sağ ve solda 12 tane olmak üzere toplam 24 tane olan yassı kemiklerin her biri. Göğsü çevreleyen göğüs kafesinin paralel kemiklerini oluștururlar.

<span class="mw-page-title-main">Femur</span> Uyluk kemiği

Femur veya uyluk kemiği, memelilerin vücutlarındaki en uzun, en hacimli ve en güçlü kemiktir. Kalçanın ve dizin bir bölümünü oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Soluk borusu</span>

Soluk borusu vücutta solunan havanın geçtiği, boru şeklinde bir organdır. Omurgalılarda trakea havanın boğazdan akciğerlere geçişini sağlarken, omurgasızlarda dışarıdaki havayı doğrudan iç dokulara ulaştırır.

Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Bazı organlar kendilerini farklı yollarda yenileyebilir. Birlikte çalışan organlar sistemleri oluşturur. Organ Latince organum sözcüğünden türemiştir. Organın Türkçe eş anlamlısı olarak örgen ve kılgan sözcükleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Lenf damarı</span>

Lenf damarları, lenf adı verilen sıvı, kılcal damarlarla hücreler arasında bağlantı kurar. Sürekli hareket halinde olan lenften hücreler gerekli maddeleri alırlar ve artık maddeleri lenfe bırakırlar. Sonra lenf, giderek birleşip kalınlaşan özel kanallarla toplanır. Lenfi alan ince lenf damarları birleşerek göğüs ve karın boşluğunda yer alan göğüs lenf kanalını oluşturur. Göğüs lenf kanalı, omurga boyunca gider ve içindeki lenfi sol köprücük kemiği altı toplar damarına döker. Baş ve boynun sağ tarafı ile sağ kol ve göğsün yukarı bölümlerinden lenfi toplayan ikinci bir kısa lenf damarı olan büyük lenf kanalı daha vardır. Bu damar da lenfi sağ köprücük altı toplardamarına döker. Lenf için ikinci bir kaynak da, bağırsaklarda sindirimden oluşan sıvıdır.

<span class="mw-page-title-main">Solunum sistemi</span> Hayvanlarda ve bitkilerde gaz alışverişini sağlayan biyolojik sistem

Solunum sistemi, kandaki karbondioksit (CO2) gazının oksijen gazı (O2) ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir.

Kalp masajı, resusitasyon, kardiyopulmoner resusitasyon, kalp-akciğer canlandırması veya kısa adıyla CPR (İng: Cardiopulmonary resuscitation), kalbi duran bir kişide kan dolaşımını ve solunum sistemini tekrar çalışır hâle getirmek amacıyla uygulanan acil yöntemler bütünüdür. Yöntemin bir ilk yardım yöntemi olması sebebiyle öncelikli amaç, hastaya yeterli sağlık hizmeti ulaşıncaya kadar ya da nefes ve nabız geri gelene kadar, kişinin dolaşım ve solunumunun devam ettirilmesi, dolayısıyla organların oksijensiz kalmasının geciktirilmesidir.

Diyafram, göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran kasa verilen isimdir.

Ses aygıtı veya vokal organlar, konuşmayı ve sesin oluşmasını sağlayan organların tümüne verilen addır. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diyaframdan dudaklara kadar olan kısıma ise ses yolu denir.

<span class="mw-page-title-main">Göğüs</span> insan ve çeşitli diğer hayvanların anatomisinin bir parçası

Göğüs ya da toraks, insan ve çeşitli diğer hayvanların anatomik bir parçasıdır. Hayvan ve insanlarda vücudun bir parçası, baş ve abdomen arasında yer alır. Memelilerde sternum, torakal vertebralar ve kaburgalar ile çevrilen ve göğüs boşluğu olarak adlandırılan vücut bölümüdür. Boyundan diyaframa kadar uzanır. Kalp, aortun bir bölümü, timus ve akciğerler torasik kavitede yer alır. Torakal kavitede yer alan iç organlar sternum ve kaburgaların oluşturduğu kafeins koruması altındadır.

<span class="mw-page-title-main">Aşık kemiği</span> Kemik

Aşık kemiği, talus ya da astragalus, ayak bileğinin alt kısmını oluşturan talus kemiklerinden birisidir. Tibia ve fibulanın uzantısı olan medial ve lateral malleolüs ile, tarsus kemikleri içerisinde, altta calcaneus ile ve önde naviküler kemik ile eklem yapar. Bu eklemler aracılığı ile, vücudun tüm ağırlığını ayağa aktarır.

<span class="mw-page-title-main">Köprücük kemiği</span> İnsanlara has kemik türü

'Köprücük kemiği' veya klavikula, yaklaşık 6 inç (15 cm) uzunluğunda ince, S şeklinde uzun bir kemiktir. omuz kemiği ve sternum arasında bir payanda görevi görür. Biri solda ve diğeri sağda olmak üzere iki köprücük kemiği vardır. Klavikula vücutta yatay olarak uzanan tek uzun kemiktir. Kürek kemiği ile birlikte omuz kuşağını oluşturur. Elle hissedilebilen bir kemiktir ve bu bölgede daha az yağ bulunan kişilerde kemiğin yeri açıkça görülebilir. ismini Latince clavicula 'küçük anahtar' kelimesinden alır çünkü kemik omuz çekildiğinde bir anahtar gibi kendi ekseni boyunca döner. Köprücük kemiği en sık kırılan kemiktir. Uzanmış kolların üzerine düşme kuvveti veya doğrudan bir darbe sonucu omuza gelen darbelerle kolayca kırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kürek kemiği</span> kemik

Kürek kemiği ya da omuz kemiği, göğüs kafesinin arka kısmında bulunan, kolun gövdeye bitiştiği humerus kemiği ile omuz üstü köprücük kemiğini birleştiren yassı, geniş bir kemiktir. Üçgen şekli bir küreği andırdığı için bu adı almıştır. Kürek kemikleri yassı kemiklere girer.

<span class="mw-page-title-main">Heimlich manevrası</span> solunum yoluna bir cisim kaçması sonucunda boğulmaya karşı yapılan ilk yardım uygulaması

Heimlich manevrası veya karın itmeleri, Yabancı bir cisim üst solunum yoluna gitmesi veya boğması sırasında müdahale etmek için kullanılan bir ilk yardım prosedürüdür. Adını tekniğin ilk kullanan kişisi Henry Heimlich'den almaktadır. Müdahale sırasında karına baskı uygulamak üzere kurtarıcı kazazedenin arkasında durur ve iki eli ile diyaframın alt kısmına baskı uygular.