İçeriğe atla

Akalkuli

Akalkuli, insanların toplama, çıkarma, çarpma ve hatta iki sayıdan hangisinin daha büyük olduğunu basitçe belirtme gibi basit matematiksel görevleri yerine getirmekte zorlandıkları sonradan kazanılmış bir bozukluktur. Akalkuli, diskalkuliden, akalkulinin inme gibi nörolojik yaralanmalar nedeniyle yaşamın sonlarında edinilmesiyle ayrılırken, diskalkuli ilk olarak matematiksel bilginin edinilmesi sırasında gözlemlenen spesifik bir gelişimsel bozukluktur. Adı, 'değil' anlamına gelen Yunanca a- ve 'saymak' anlamına gelen Latince calculare'den gelir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Matematik</span> nicelik, yapı, uzay ve değişim gibi konularla ilgilenen bilim dalı

Matematik ; sayılar, felsefe, uzay ve fizik gibi konularla ilgilenir. Matematikçiler ve filozoflar arasında matematiğin kesin kapsamı ve tanımı konusunda görüş ayrılığı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Matematik felsefesi</span>

Matematik felsefesi, matematiğin varlıksal, bilgisel ve yöntemsel sorunlarını inceleyen, matematiğin temelleriyle ilgili ana kavramları irdeleyen bir felsefe dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Topoloji</span>

Topoloji, matematiğin ana dallarından biridir. Yunancada yer, yüzey veya uzay anlamına gelen topos ve bilim anlamına gelen logos sözcüklerinden türetilmiştir. Topoloji biliminin kuruluş aşamalarında yani 19. yüzyılın ortalarında, bu sözcük yerine aynı dalı ifade eden Latince analysis situs ür.

<span class="mw-page-title-main">Kriptoloji</span>

Kriptoloji, şifre bilimidir. Haberleşme ve iletişim alanında iletilerin, mesajların, yazıların güvenli şekilde alıcısına ulaşması için çalışmalar yapan, yöntemler geliştiren bilim dalıdır. Önemli haberleşme verilerinin başkaları tarafından deşifre edilmemesi için özel matematiksel yöntemler kullanılarak güvenli şekilde iletişim sağlanması için kriptolojiye başvurulur. Bu sayede haberleşme daha güvenli hale getirilir. Şifrelenmiş bir metnin deşifre edilmesi ülkeler arası büyük bir krize neden olabilir ve bu durum iki ülke arasında savaş başlamasına sebep olabilir veya savaş halindeki iki ülkenin savaşı bitirmesini de sağlayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Pantotenik asit</span>

Pantotenik asit (vitamin B5), hem hayvansal hem de bitkisel kaynaklarda bulunabildiğinden dolayı Grekçede "her yerden" anlamına gelen "πάντοθεν" sözcüğünden kökenini almıştır. Vücutta depolanamayan ve suda eriyen bir vitamindir. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizması için gereklidir. Bu vitamin, insan bağırsak florası tarafından sentez edildiği için eksikliğine pek sık rastlanmaz. Ancak eksikliğinde deride yaralar, saç dökülmesi, sinir sistemi bozuklukları gibi belirtiler görülebilir. Savaş esirlerinde gözlenen Burning Foot sendromu, pantotenik asit eksikliğine bağlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Müzik</span> sanatın ses kullanılan şekli

Müzik, insanın doğaya eklediği uyumlu seslerdir. Ses, bir doğa olayıdır. Müzik, bu doğal ve etkin olaydan bilinçli bir çalışma ve emek ile bir sanat yapıtı yaratmak, sesi bilimsel ve estetik bir temele oturtmaktır. Bütün müzik türleri için ana öğeler ritim, tonalite, dinamik ve ses rengi olarak belirtilir. Bu önemli elemanlardan anlaşılacağı gibi müzik yalnız insanın içinden yansıyan duygularla değil, bilgi ve anlayışla yaratılabilir. Müziğin bilgisine bakış, bir sanat olayını anlamamızı da sağlar. Ritim, tonalite, dinamik ve ses renginden hiçbiri, müzikte tek başına yer almaz ancak birlikte müziksel bir bütünlük yaratırlar. Değişik müzik türlerinde farklı oranlarda ağırlık taşıyabilirler. Müzik teorisi, müzik sanatını gerçekleştiren belirli kavram ve sistemlerin bir araya gelmesinden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Hastalık</span> organizmaları olumsuz etkileyen anormal durum

Hastalık, bir organizmanın tamamının veya bir kısmının yapısını veya işlevini olumsuz yönde etkileyen ve hemen herhangi bir dış yaralanmaya bağlı olmayan belirli bir anormal durumdur. Hastalıklar genellikle belirli belirti ve semptomlarla ilişkili tıbbi durumlar olarak bilinir. Bir hastalığa patojenler gibi dış faktörler veya iç işlev bozuklukları neden olabilir. Örneğin, bağışıklık sisteminin dahili işlev bozuklukları, çeşitli bağışıklık yetmezliği, aşırı duyarlılık, alerjiler ve otoimmün bozukluklar dahil olmak üzere çeşitli farklı hastalıklara neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Felç</span> hareket fonksiyonunun kaybı

Felç, paralizi veya pleji, sinirlerin ya da kasların bozukluğundan ileri gelen hareketsizlik ya da hareket azalması. Felcin aşırı durumunda hasta, vücudunun bir yarısını ya da tamamını oynatamadığı gibi, tam bir bilinçsizlik de gösterir; yanı sıra duyu eksikliği de vardır. Ağır olgularda hasta en çok 48 saat yaşar. Bir süre bilinçsiz ve hareketsiz kaldıktan sonra yavaş yavaş iyileşen olgular da vardır.

İstismar, Türkçeye Arapçadan geçen ve sözlük anlamı olarak iyi niyeti kötüye kullanma, sömürme anlamına gelen bir sözcüktür.

<span class="mw-page-title-main">Öfori</span> Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu

Öfori, zevk veya heyecan ve yoğun refah ve mutluluk duygularının deneyimi veya etkisidir. Aerobik egzersiz, kahkaha, müzik dinlemek veya yapmak ve dans etmek gibi bazı doğal ödüller ve sosyal aktiviteler öfori durumuna neden olabilir. Öfori aynı zamanda mani gibi bazı nörolojik veya nöropsikiyatrik bozuklukların bir belirtisidir. Romantik aşk ve insan cinsel tepki döngüsünün bileşenleri de öforinin indüksiyonu ile ilişkilidir. Birçoğu bağımlılık yapan bazı ilaçlar, rekreasyonel kullanımlarını en azından kısmen motive eden öforiye neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Engellilik</span> bozukluklar, aktivite kısıtlamaları ve katılım kısıtlamaları

Engelli, yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan kişidir. Engeller doğuştan gelebilir veya sonradan geçirilen hastalıklar sonucu ortaya çıkabilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması'na göre engelli olma hâli için yeti yitimi terimi kullanılır. Engelliler; vücudun duyusal, işlevsel, zihinsel ve ruhsal farklılıkları öne sürülerek; toplumsal veya yönetimsel tutum ve tercihler sonucu, yaşamın birçok alanında kısıtlama ve engellerle karşılaşabilirler. Birçok toplumlarda en yaygın ayrımcılık türlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Sarhoşluk</span> fazla miktarda alkollü içecek tüketiminden kaynaklanan durum

Sarhoşluk, fazla miktarda alkollü içecek tüketiminden kaynaklanan durum. Saldırganlık, mutluluk duygusu, duyularda, hareketlerde, konuşmada bozukluklar sarhoşluk durumuna eşlik edebilir.

<span class="mw-page-title-main">Almagest</span>

Almagest, Batlamyus'un eserlerinden en tanınmışıdır. Orijinal adı He Mathematike Syntaxis'tir. Yunanca matematiksel oluşum anlamına gelir. Kitap, aslında bir astronomi eseridir, ama astronomi o dönemlerde matematiğin dalı olduğundan, eser matematik klasiği olarak anılır. Batlamyus'un astronomisi, kendi gözlemleriyle birlikte Yunan ve Mezopotamyalı meslektaşlarının gözlemlerine dayanmaktaydı. Çevresindeki bilgileri sentezleyerek birçok alanda eser verdi.

Psikometri, davranışların ölçülmesi ve değerlendirilmesi, istatistik yöntemlerinin psikolojiye uygulanması, davranışın açıklanması ve yorumlanmasında yararlanılabilecek matematiksel modellerin geliştirilmesi ile ilgili bir bilim dalı. Bir diğer adı psikometrik psikolojidir.

Diferansiyel faz renkli televizyon yayıncılığında renklerin doğru okunması için ölçülmesi ve düzeltilmesi gereken bir değerdir.

<span class="mw-page-title-main">Mentalizm</span>

Mentalizm, bir kişide var olan veya olduğu düşünülen zihinsel durum ve özelliğe karşı takınılan ayrımcılık ve yapılan baskıdır. Ayrımcılık ruhsal bozukluk ve bilişsel bozukluğa dair basmakalıp anlatılara dayanmaktadır. Ayrımcılığın hedefinde otizm, öğrenme güçlüğü, DEHB, bipolar bozukluk, şizofreni gibi kişilik bozukluklarının yanında kekemelik, tikler ve mental retardasyon olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Öğrenme güçlüğü</span> Öğrenme problemi

Öğrenme güçlüğü, öğrenme bozukluğu veya özel öğrenme güçlüğü, okuma, yazma, dinleme, konuşma, ilişkilendirme veya matematik alanlarından birinde veya daha fazlasında ortaya çıkan öğrenme problemlerine verilen nörolojik bir bozukluktur. İnsanların ne gördüğü ve ne işittiğini yorumlama yeteneğini hem de beynin farklı bölümlerinden gelen bilgiyi ilişkilendirme yeteneğini etkileyen bir grup sınırlılıktır. Bu sınırlılıklar sözlü ve yazılı dilde güçlükler, koordinasyon, kendini kontrol etme ya da dikkat gibi birçok şekilde ortaya çıkabilir. Öğrenme güçlüğü olan bireylerin zeka skalası normal veya normal üstüdür; normalin altında olan bireyler öğrenme güçlüğü sınıfından ayrılarak zihinsel yetersizlik sınıfına dahil olurlar. Öğrenme güçlüğü tek bir bozukluk olmayıp bir grup bozukluğu ifade eder ve ortak bir tanımı yoktur. Birçok disiplinlerce farklı tanımlamalar yapılmıştır.

Diskalkuli sayı algısı bozukluğundan dolayı bireyin aritmetik işlemlerde, dört işlem problemlerinde, ölçmede ve diğer matematik alanlarında beklenenin altında performans göstermesidir. Diskalkuli Öğrenme güçlüğü'nün altında ele alınmakta olup normal ve normal üstü zeka seviyesindeki bireylerin yetersiz matematik performansını ifade eder. Zihin Yetersizliğine sahip bireylerdeki düşük matematik performansı diskalkuli olarak ifade edilmez.

Agrafi, ya bir tür motor işlev bozukluğu ya da heceleme yetersizliği nedeniyle yazma yoluyla iletişim kurma yeteneğinde kayba neden olan, edinilmiş bir nörolojik bozukluktur. Yazma yeteneğinin kaybı, diğer dil veya nörolojik bozukluklarla ortaya çıkabilir; agrafi ile yaygın olarak görülen bozukluklar aleksi, afazi, dizartri, agnozi, akalkuli ve apraksidir. Agrafisi olan bireylerin incelenmesi, hem dille ilgili hem de motorik yazmayla ilgili yollar hakkında daha fazla bilgi sağlayabilir. Agrafi doğrudan tedavi edilemez, ancak bireyler önceki yazma becerilerinin bir kısmını yeniden kazanmaya ve iyileştirmeye yardımcı olacak teknikleri öğrenebilirler. Bu teknikler agrafi türüne bağlı olarak farklılık gösterir.

Gerstmann sendromu, genellikle angular girusta veya yakınında temporal ve parietal lobların birleşim yerinin yakınında bir lezyonun varlığını düşündüren bir dizi semptomla karakterize nöropsikolojik bir hastalıktır. Gerstmann sendromu tipik olarak baskın hemisferin alt parietal lobülündeki hasar ile ilişkilidir. Sağ hemisfer hasarı da sendromun bileşenleri ile ilişkilendirilmiş olsa da, klasik olarak bir sol hemisfer bozukluğu olarak kabul edilir.