Bu madde tifo hastalığı hakkındadır. İlişkisiz bir hastalık olan tifüs ile karıştırılmamalıdır.
Reflü, halk arasında mide reflüsü olarak bilinen gastro özofageal reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Kronik faranjit ve tipik boğaz rahatsızlığına neden olabilir. Reflü, asitli mide içeriğinin yemek borusuna gelmesi ve uzun süre temas etmesiyle yemek borusunun asitten kendini koruma özelliğinin yok olmasından kaynaklanır. Erişkinlerin yaklaşık %20'sinde reflü görülmektedir.
Glokom, göziçi sıvısının iyi boşalmaması yüzünden göz tansiyonunun artması.
Mide; kaslardan oluşan, genişleyebilen bir sindirim sistemi organıdır. Mide sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Mide anlamında Türkçede aşkazan sözcüğü de mevcuttur. Yemek borusu ile ince bağırsak arasında bulunur. Omurgalılar, derisidikenliler, haşaratlar ve yumuşakçalarda bulunur. Sindirimin ikinci fazında görev yapar. Yiyeceklerin geçici olarak büyük miktarda depolandığı organdır. Rahatlıkla 1.5 litre sıvıyı içinde tutabildiği gibi, maksimum 4 litre sıvı tutma kapasitesi vardır.
Yemek borusu, yenilen yiyeceklerin ağız ve yutaktan sonraki geçiş bölgesidir.
Boğaz, kafatası alt kısmından başlayıp alt gırtlak kıkırdağı hizasında yemek borusu ile birleşen, duvarlarını kasların teşkil ettiği sindirim sisteminin ağızdan sonraki ikinci ünitesi.
Ülser, deri ve mukozaların nekrozlu yangısıdır. Dr. Barry Marshall ve Dr. Robin Warren peptik ülserlerin oluşmasında Helicobacter pylori adı verilen bir bakterinin etkili olduğunu saptamışlar ve bu buluşları nedeniyle 2005 yılı Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü almaya hak kazanmışlardır. Peptik ülser hastalığı ve Helicobacter pylori'nin zaman çizelgesi oldukça ilginç bir süreci göstermektedir.
İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.
Mezotelyoma, temel olarak halk arasında ak toprak, çorak toprak, gök toprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı gibi isimlerle bilinen asbestin yol açtığı akciğer zarı ve karın zarı kanserine verilen addır.
Plörezi veya Plöral efüzyon, akciğerleri çepeçevre saran zarların arasında sıvı toplanmasıyla sonuçlanan hastalıkların genel ismidir. Halk arasında zatülcenp adıyla bilinir. Her yaştan insanda görülebilir. Tüberkülozdan kansere, kalp yetersizliğinden romatizmal hastalıklara kadar 50'den fazla nedeni vardır. ABD'de yılda 1 milyon kişide plörezi tanısı konduğu istatistiklerle saptanmıştır. Türkiye'de de çok görülen akciğer hastalıklarından biri olan plörezinin nedenleri içinde gençlerde tüberküloz, yaşlılarda ise kanser ve kalp yetersizliği ilk sıralarda gelir. Zatürenin neden olduğu plörezilere ise her yaşta rastlanabilir.
Serebral palsi (SP), gelişmekte olan beyinde intrauterin dönemde veya yaşamın ilk aylarında oluşan lezyon ya da zedelenme sonucu gelişen, ilerleyici olmayan ancak yaşla birlikte değişebilen, hareketi kısıtlayıcı kalıcı motor fonksiyon kaybı, postür ve hareket bozukluğudur. Bu hastalarda epilepsi, zeka geriliği, davranış bozukluğu, yutma sorunları, kas-iskelet bozuklukları gibi ikincil tıbbi sorunlar görülebilir.
"Endoskopi", Gastrointestinal endoskopi adıyla da bilinen yemek borusu, mide, oniki parmak bağırsağı ve kalın bağırsağın incelendiği tetkik yöntemlerinin genel adı. Ayrıca böbrek taşı düşürenler için de geçerli bir teşhis yöntemidir, sadece mideyle sınırlı değildir. Endoskopi prosedüründe içi boş bir organın veya vücut boşluğunun içini incelemek için bir endoskop kullanılır. Diğer birçok tıbbi görüntüleme tekniğinden farklı olarak endoskoplar doğrudan organın içine yerleştirilir.
Morfin, çok etkili bir opiat ağrı kesici ilaç etken maddesidir, opioidlerin tipik aktif maddesidir ve bu grubun prototipidir. Ham afyonda %10-12 oranında mevcuttur. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.
Mide kanseri ve gastrik kanser, sindirim sistemi organlarından midenin herhangi bir parçasından gelişebilen bir kanser türü. Başta yemek borusu ve ince bağırsak olmak üzere başka organlara da metastaz yapabilir. Mortalite oranlarına göre kadınlarda 3., erkeklerde 2. kanser türüdür. Tüm dünyada her yıl yaklaşık 900.000 insan mide kanseri nedeniyle ölmektedir
İntravenöz tedavi veya Damar içi tedavi, herhangi bir sıvı, ilaç veya besin kaynağının doğrudan kişinin damarına uygulayan tıbbi bir tekniktir. Damar içi tedavi özellikle rehidrasyon veya bireyin akli denge kaybı gibi herhangi bir sebepten ötürü, ağızdan sıvı veya yiyecek alamaması durumunda sıkça kullanılan bir yöntemdir. Ayrıyeten elektrolit dengesizliğini düzeltmek veya ilaç, kan bağışı ve elektrolit gibi tedavileri uygulamak için de kullanılabilir.
Gastrik dilatasyon volvulus ya da GDV. Genellikle iri ve derin göğüslü köpek ırklarında görülen, belirgin derecede midenin gazla gerginliği ve değişik derecelerde mide rotasyonuyla karakterize, acil medikal ve cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyan, hayati öneme sahip, öldürücü, akut bir beslenme sendromudur. Bununla birlikte GDV'nin küçük köpek ırklarında olduğu kadar kedilerde de görülmesi söz konusudur. Bu sendrom geviş getiren hayvanlardaki timpani ve abomasum torsiyonu'nun bir benzeridir.
Yemek borusu kanseri, boğaz ile mide arasında uzanan ve özafagus olarak da bilinen yemek borusundan kaynaklanan bir kanser türüdür. Sık görülen belirtiler arasında yutma güçlüğü ve kilo verme sayılabilir. Diğer belirtilere örnek olarak yutma sırasında ağrı, ses kısıklığı, köprücük kemiği etrafındaki lenf bezlerinin şişerek büyümesi, kuru öksürük ve muhtemelen kanlı öksürük ya da kan kusma (hematemez) verilebilir.
Çiğneme ya da mastikasyon, besinlerin dişler tarafından ezilip öğütülmesi sürecidir. Sindirimin ilk aşamasıdır ve enzimler tarafından daha etkili bir şekilde parçalanması için besinlerin yüzey alanını arttırır. Çiğneme süreci sırasında, besin öğütülmek üzere yanak ve dil ile dişler arasında konumlandırılır. Çiğneme kasları çeneleri açıp kapayarak, aralıklarla dişleri birbirlerine temas ettirir. Çiğneme devam ettikçe, besin daha yumuşak ve daha sıcak olur ve tükürükteki enzimler besindeki karbonhidratları yıkmaya başlar. Çiğneme sonrası, besin - artık bolus yani lokma haline gelmiştir - yutulur. Özefagustan girer ve peristaltik hareketlerle sindirimin sonraki aşamasının meydana geldiği mideye iner.
Pankretit, pankreastaki yangı, enflamasyon hali. Türleri; Akut Pankreatit ve Kronik Pankreatit. Belirtileri arasında, üst abdominal ağrı, bulantı ve kusma. Çoğunlukla ağrı, karnın üst sırta doğru olan kesiminde ve şiddetlidir. Akut pankreatit'te, ateş görülebilir ve semptomların geçmesinin birkaç günü bulması tipiktir. Kronik Pankreatit'te, kilo kaybı, yağlı dışkı, ishal görülebilir. Kanama, enfeksiyon, diyabet ve diğer organlarla komplikasyonlar görülebilir.
İç anal sfinkter veya anal kanalın yaklaşık 2,5-4,0 cm'lik bir bölümünü çevreleyen bir düz kas halkasıdır. Yaklaşık 5 mm kalınlığındadır ve rektumun düz dairesel kas liflerinin bir araya gelmesiyle oluşur.