
LED, yarı-iletken, diyot temelli, ışık yayan bir elektronik devre elemanıdır. 1920'lerde Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nde icat edildi ve 1962 yılında Amerika'da pratik olarak uygulanabilen elektronik bir bileşen haline getirildi. Oleg Vladimirovich Losev adlı bir radyo teknisyeni radyo alıcılarında kullanılan diyotların ışık yaydığını fark etti ve 1927 yılında bir Sovyet gazetesinde LED hakkında buluşlarını yayımladı.

Renk ya da tüs, ışığın gözün ağ katmanına değişik biçimde ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır. Tüm dalgaboyları birden aynı anda göze ulaşırsa bu ak, hiç ışık ulaşmazsa kara olarak algılanır. İnsan gözü 380 nm ile 780 nm arasındaki dalga boylarını algılayabilir. Bu sebepten elektromanyetik spektrumun bu bölümüne görünür ışık denir. Renkler için genelde kulak ile duyulan ince ve kalın ses analojisi yapılsa da, ses algısının aksine aynı anda gelen ışık frekansları değişik kanallardan algılanamaz, dolayısıyla aynı anda ince ve kalın sesleri birbirine karıştırmadan duyulmasına karşın göz için bu "çok seslilik" söz konusu olmadığından, değişik ışık frekanslarının sadece kombinasyonları algılanabilir. Bu prensibi açıklamak veya pratik uygulamalarda kullanmak için çeşitli renk modelleri geliştirilmiştir.

Dışa vurumculuk (ekspresyonizm), doğanın olduğu gibi temsili yerine duyguların ve iç dünyanın ön plana çıkarıldığı 20. yüzyıl sanat akımı. Politik istikrarsızlık ve ekonomik çöküntü ortamında Almanya'da pozitivizm, naturalizm ve empresyonizm akımlarına karşı olarak ortaya çıkmıştır. 19. yüzyıl gerçekçilik ve idealizmine karşıt anti-natüralist öznelliğe sahip bir bakış açısı içerir. Ayrıca kuzeyli, Cermen halk sanatı biçimleri ve kabile sanatları da etkilendiği diğer kaynaklardır. Dışa vurumcu sanatın amacı, sanatçının duyguları ve iç dünyasını renk, çizgi, düzlem ve kütle aracılığıyla dışa vurmasıdır. Bu duyguları daha iyi yansıtabilmek için sanatçı geleneksel kuralların dışına çıkarak gerçeğin biçimini bozma yöntemini kullanır ve sanatçının öznel duygularına dayanmaktadır.
pH belirteçleri (İndikatörler), çözeltinin pH'sine bağlı olarak renk değiştiren, karmaşık yapıdaki organik bileşiklerdir. Bu tür bileşikler, asit ya da baz titrasyonunun bitiş noktasını saptamak amacıyla kullanılır. pH belirteçlerini asit, baz, redoks ve çöktürme belirteçleri olarak sınıflamak mümkündür.

Plastitler, deniz yosunu, bitki ve kimi protist hücrelerinde bulunan, çeşitli görevleri olan çift zarlı temel organeldir. 1,5 milyar yıl önce endosimbiyoz ile ökaryot hücrelerine aktarılmış siyanobakteriler olarak değerlendirilir. Genç hücrelerde renksiz olan plastitler (lökoplast), hücre ile birlikte gelişerek, hücrenin görevine uygun biçim ve renk kazanır. Bulundurdukları pigment ve görevlerine göre birbirine dönüşebilen üç çeşit plastit vardır:

Lale (Tulipa), zambakgiller (Liliaceae) familyasından Tulipa cinsini oluşturan güzel çiçekleri ile süs bitkisi olarak yetiştirilen, soğanlı, çok yıllık otsu bitki türlerinin ortak adı.

İtalya Bayrağı, eşit genişlikteki 3 dikey renkten oluşur; yeşil, beyaz ve kırmızı. İtalya Cumhuriyeti'nin resmî bayrağıdır. Fransız İmparatoru Napolyon tarafından tasarlanmıştır.

Katsushika Hokusai (葛飾北斎), Japonya'da Edo döneminde yaşamış Japon sanatçı, ressam, oymabaskı ustası, tahta oymacısı ve ukiyo-e ressamıdır.

Şarap tadımı, duyulara dayanarak şarapların değerlendirilmesi işlemidir. Tadım için şampanya kadehi, şarap kadehi ve diğer şarap aksesuarı kullanılır. Sadece tat alma değil, görme, koklama ve ağız duyusuna da hitap eden, profesyonellere olduğu kadar amatörlere de seslenen bir uğraştır. Bu dalda profesyonel olarak çalışanlara 'oenologue' denir. Dilin tat alma hassasiyetini korumak amacıyla, profesyoneller kadar amatörler de aşırı derecede acılı, ekşili ve tuzlu yiyeceklerden kaçınmalıdırlar.

Fransa bayrağı, Fransa Cumhuriyeti devleti tarafından kullanılmış ve hâlen kullanılmakta olan ulusal bayraktır.

Ukiyo-e (浮世絵)(Fani Dünya Resimleri), Edo Dönemi'nde ortaya çıkan bir Japon resim sanatı türüdür. Tiyatro, klasik edebiyat, şiir, yerel efsaneler, natürmort, imparatorluk ailesi ve din gibi birçok teması vardır. Ukiyo'nun kelime anlamı, içinde "modern olma"yı da barındırır. Çağdaş tarzı tasvir eden resim türüdür.

Kitagawa Utamaro , Japon ukiyo-e ustası. Torii Kiyonaga, Suzuki Harunobu, Utagawa Hiroshige, Katsushika Hokusai ve Tōshūsai Sharaku ile birlikte "Altı Büyük Ukiyo-e Ustası" 'nın biri olarak sayılır. Suzuki Harunobu ve Torii Kiyonaga ile birlikte Bijinga (美人画)'nın ustası olarak bilinir.

Kırmızı, al veya kızıl, parlak gökkuşağının en dışındaki renk. Sarı ve mavi gibi ana renklerden biridir. Güneş içteki gökkuşağındaki kırmızı renk ve gözümüzün açısı 42 derecedir. Elektromanyetik tayfın görülebilen renklerinden biridir. Kırmızı ışığın dalga boyu 630-760 nanometre civarındadır. Kırmızı en düşük frekanslı renktir. Kırmızının altındaki frekanslara kızılötesi denir. Karşıt rengi mavidir. Kırmızının, tamamlayıcı rengi yeşildir.

Japon mitolojisi eski Japon mitleri, efsaneleri ve inançlarıdır. Japon halkının etnik inancı olan Shintō'yu çok iyi bir biçimde yansıttığı gibi Japon tarihine de ışık tutar. M.Ö. 6. yüzyıldan önceki Japon tarihi efsane, yani Kamiyo 神代 olarak kabul edilir.

Gelincikler, Vincent van Gogh tarafından Paris'te 1886 yılında yapılan bir yağlı boya tablodur.

Vincent van Gogh'un natürmort resimleri (Paris), çizdiği birçok çizim, eskiz ve tabloya konu olan; 1886 ve 1887'de Vincent van Gogh'un, Hollanda'dan; Paris'te Montmartre'ye taşınmasından sonra gerçekleştirdiği çalışmalardır. Paris'teyken Van Gogh, natürmort resimlerinde kullandığı konuları, renkleri ve teknikleri değiştirdi.

Beyaz Vazoda Çiçekler, Osman Hamdi Bey'in 1876'da tamamladığı tablosudur.

Bijin-ga fotoğraf öncesi dönemde özellikle ukiyo-e sanatında güzel kadın resimleri için kullanılan genel terimdir.

Utagawa Kunisada veya Utagawa Toyokuni III , Edo döneminde yaşamış Japon ukiyo-e sanatçısıydı. 19. yüzyıl Japonya'sında ukiyo-e tahta baskıların en popüler, üretken ve ticari olarak başarılı tasarımcısı olarak kabul edilir. Kendi zamanında, itibarı çağdaşları Hokusai, Hiroshige ve Kuniyoshi'ninkinden çok daha fazlaydı.

Utagawa Toyokuni veya Utagawa Toyokuni I, Edo döneminde yaşamış Japon ukiyo-e sanatçısıydı. Ünlü Utagawa okulunun ikinci lideriydi ve 19. yüzyılın geri kalanında süren büyük ün ve güç konumuna yükselten sanatçıydı. Özellikle özellikle kabuki aktör baskılarıyla tanınmaktaydı.