Etik veya ahlak felsefesi, doğru davranışlarda bulunmak, iyi bir insan olmak ve insani değerler hakkında düşünme pratiğidir. Etik sözcüğü Yunanca "kişilik, karakter" anlamına gelen "ethos" sözcüğünden türemiştir.
Émile Durkheim, Fransız sosyolog, sosyolojinin kurucularından sayılmaktadır.
Kali Yuga, Hint Zaman Anlayışı'na göre maddi ve manevi yozlaşmanın doruğa çıktığı dördüncü zaman devresidir. Hindu metinlerinin çoğu yorumcusuna göre Kali Yuga Krişnanın ömrünün sona ermesinden itibaren başlayan –yaklaşık 5000 yıl önce MÖ 3102– ve 1200 yıl sürecek olan bu zaman döngüsü içinde Vişnunun son avatarı Kali, elinde kılıcı ve beyaz ata binmiş olarak ortaya çıkacak ve kötülüğü yok edecektir.
Konfüçyüs ya da Kongzi, , Çinli filozof, eğitimci ve yazar.
Ahlak ya da sağtöre, kelimenin en dar anlamıyla, neyin doğru veya yanlış sayıldığı anlamına gelir. Terim genellikle kültürel, dinî, dünyevi ve felsefi topluluklar tarafından, insanların çeşitli davranışlarının yanlış veya doğru oluşunu belirleyen bir yargı ve ilkeler sistemi kavramı ve/veya inancı için kullanılır. Ahlak, kelimesinin etimolojik kökeninin Arapça “hulk” ; ” sözcüğüne dayandığı bilinir.
Nihilizm, evrenin ve insan yaşamının özünde herhangi bir anlam taşımadığını savunan bir felsefi yaklaşımdır. Ancak bu, her türlü anlam ve değerin tamamen reddi gerektiği anlamına gelmez. Nihilizme göre, toplumsal, ahlaki ve kültürel değerler insan yapımıdır ve mutlak bir gerçeklik taşımaz.
Saygı, önemli kabul edilen veya yüksek itibar veya saygı duyulan birine veya bir şeye karşı gösterilen olumlu duygu veya eylemdir. İyi veya değerli niteliklere duyulan hayranlık duygusunu iletir. Ayrıca, birinin ihtiyaçlarına veya duygularına özen, ilgi veya dikkat göstererek onu onurlandırma sürecidir.
Namus, birçok ülkede iyi ahlaklılık, bütünlük, doğruluk, dürüstlük ve olumlu davranışlar olarak ele alınan, bazı kültürlerde cinsel ahlakla ilişkilendirilen bir kavramdır.
Konfüçyüsçülük, Ruizm veya Ru klasisizmi olarak da bilinir, antik Çin'de ortaya çıkan bir düşünce ve davranış sistemidir ve çeşitli şekillerde bir gelenek, felsefe, din, hükûmet teorisi veya yaşam biçimi olarak tanımlanır. Konfüçyüsçülük, Çin filozofu Konfüçyüs'ün öğretilerinden, daha sonra Yüz Düşünce Okulu dönemi olarak anılacak bir dönemde gelişti.
Çoğu dinler etik unsûru, genelde iddia edilen doğaüstü vahiye veya irşada dayandırılır. Felsefenin önemli kollarından biri olan etik, doğru davranışın ne ve iyi hayâtın nasıl olması gerektiğini konu edinir. Genelde anlaşıldığı üzere iyiyle kötüyü ayırt etmekten daha geniş kapsamlıdır. Etiğin önemli konularından biri "iyi yaşam", yaşamaya değen, insanı tatmîn eden hayattır. Bu konu birçok filozofça ahlâkı yaşamaktan daha önemlidir.
Norm, grup üyelerinin belirli bir bağlamda nasıl davranmaları gerektiğini belirleyen kurallar veya ilkeler bütünü. Toplumbilimciler normları yazılı olmayan ve toplumun davranışlarına hükmeden anlayış olarak tanımlarken, ruhbilimciler ise daha genel bir tanımı benimserler. Sosyoloji'de normlar yazılı ve yazısız olmak üzere ikiye ayrılır. Yazılı normlar resmi normlar olarak da bilinirler. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve kararname gibi şeyler yazılı normlarının kapsamına girer. Yazılı normlar daha çok kamu kurumları ve özel sektörde kullanılır. Yazılı normların yaptırım gücü yüksektir. Yazısız normlar ise resmi olmayan normlardır. Toplum içerisindeki genelgeçer kurallar bütünü olarak da bilinir. Yazısız normların başlıca çeşitleri: töre, örf, adet, gelenek, görenek ve ahlaktır. Yazısız normlara uymayanlar toplum tarafından dışlanma gibi yaptırımlarla karşılaşabilirler. Yazısız normlar, yazılı normların olmadığı yerlerde onun yerine kullanılabilir. Normlardaki temel amaç sosyal kontroldür.
Âsârî (Eserî) Kur'ân-ı Kerîm'in en doğru tefsiri için daha evvelden yazılmış olan eserlerin metinlerine kesinlikle tam bağlılığı esas alan ve kelâm ilmini reddeden Evzâ'i, Leysî, Sevrî ve Taberî gibi erken fıkıh mezheplerini kuran geleneksel İslâm âlimleri tarafından oluşturulmuş i'tikadî bir mezhep, ekôl veya bir cereyandır.
Qufu, Doğu Çin'in güneybatı Şantung eyaletinde bir şehirdir. Eyalet başkenti Jinan'ın yaklaşık 45 km (28 mi) güneyinde ve Jining'deki il merkezinin 45 km kuzeydoğusundadır. Qufu'nun alanı 815 kilometrekare olup toplam nüfusu 653.000'dir. Nüfusun 188.000'i kentsel alanlarda yaşamaktadır.
Kong Aile Konağı, Çin'in Shandong Eyaletindeki Qufu'da yer alır ve Konfüçyüs'ün doğrudan torunlarının tarihi ikâmetgâhıydı. Mevcut yapılar çoğunlukla Ming ve Qing hanedanlarından gelmektedir. Kong ailesi ekim, hasat, ölüleri onurlandırmak ve doğum günlerini kutlamak için ayrıntılı dini törenler gerçekleştirmekle görevliydi.
Bakım etiği, özen etiği ya da bakım/özen etiği kadınlara duyulan saygınlığı, kadın çalışmalarının ahlak felsefesi açısından önemini ve ahlak felsefesinin bazı temel problemlerine kadın bakış açısının verebileceği cevapları merkezi bir konuma yerleştirerek ahlak felsefesinde alternatif bir bakış açısı sunmayı başarmış önemli bir yaklaşımdır. Bu bakımdan bakım/özen etiği, geleneksel etik teorilerden oldukça uzak ve eleştirel bir yaklaşım olarak ortaya çıkmıştır. Bakım/özen etiği, özellikle Batı düşünce tarihi içerisinde 1960'lara kadar dayanan feminist düşünce hareketlerinden kaynaklanarak geliştirilmiştir.
Crotoneli Theano belki de iki farklı Pisagorcu filozofa verilen addır. Diğerleri onun Brontinus'un karısı olduğunu söylemelerine rağmen, Pisagor'un öğrencisi, kızı veya karısı olarak adlandırıldı. Doğum yeri ve babasının kimliği de bir o kadar belirsizdir, bu da bazı yazarların ayrıntıları birleştirilen birden fazla kişinin olduğunu öne sürmelerine neden olur. Kendisine atfedilen ve yazarlığı belirsiz olan birkaç bölüm ve mektup günümüze ulaşmıştır.
Rae-rae, 1960'larda Polinezya'nın cinsiyet sınırdaşlarının daha geleneksel sosyal sınıfı olan Māhū'dan kaynaklanan çağdaş bir ayrım olan Tahiti kültüründe trans kadınlardır. Petea, Hawaii'de kullanılan geleneksel sosyal sınıf aikane'nin aksine, Fransız Polinezyası'nda kullanılan cis-erkek eşcinselliği için aşağılayıcı bir terimdir.
Seçmeler, Çinli filozof Konfüçyüs ve çağdaşlarına atfedilen, geleneksel olarak Konfüçyüs'ün takipçileri tarafından derlendiğine ve yazıldığına inanılan geniş bir söz ve fikir koleksiyonundan oluşan eski bir Çin kitabıdır. Savaşan Devletler Çağı'nda yazıldığına inanılıyor ve Han hanedanlığının ortalarında son halini aldı. Erken Han hanedanı tarafından, Seçmeler sadece Beş Klasik üzerine bir yorum olarak kabul edildi, ancak 'kitabın statüsü, bu hanedanın sonunda Konfüçyüsçülüğün ana metinlerinden biri haline geldi.
Konfüçyüs enstitüleri, Çin'deki yükseköğretim kuruluşları ile diğer ülkelerde bulunan yükseköğretim kuruluşları arasında sürdürülen kamu eğitim ortaklıklarıdır. Bunlar, Çin Hükûmeti'ne bağlı Hanban örgütünün düzenlediği ve kısmen finanse ettiği ortaklıklardır. Enstitülerin belirtilen amacı Çin dili ve kültürünü tanıtmak, Dünya çapında yabancı dil olarak Çince eğitimini desteklemek ve kültür alışverişlerine olanaklar sağlamaktır.
Guangxiao Tapınağı, Çin'in Guangdong İl'in başkenti Guangzhou'daki Budist tapınaklar'ın en eskilerinden biridir. Özel coğrafi konum olarak, Guangxiao Tapınağı, geçmişte Asyalı misyoner keşişler için genellikle bir mola noktası rolü yaptı. Ayrıca ilkeler okulu, Chan (Zen), Shingon Budizmi ve Saf Toprak dahil olmak üzere Budizmin çeşitli unsurlarının yayılmasında merkezi bir rol oynadı. Bu tapınakta, Huineng, Chan Budizminin altıncı Çin patriği, ilk halka açık Chan konuşmasını yaptı ve tonlandı ve bir Shingon Budist ustası olan Amoghavajra, ilk ezoterik Budizm öğretisini verdi. Yijing tarafından tercüme edilenler ve Paramitiin tarafından tercüme edilen Shurangama-sūtra (般剌密諦) tarafından tercüme edilenler de dahil olmak üzere birçok Budist kutsal kitabı da burada tercüme edilmiştir.