İçeriğe atla

Ahmet Bedevi Kuran

Ahmet Bedevi Kuran, (1886, Trabzon - 24 Ocak 1966, İstanbul), Türk yazar ve siyaset adamı.

II. Meşrutiyet dönemi Jön Türkler'indendir. Yaşadığı dönemin tarihini, sağlam bir metot ile kaleme alan biyografi yazarı olarak anılmaktadır.[1] Prens Sabahattin taraftarı olan Ahmet Bedevi, İttihat ve Terakki'ye muhalif idi. Cumhuriyet yıllarında siyasetten uzak durmuş; emekliliğinden sonra Jön Türkler hakkında eserler vererek bu devrin tanınması ve yazılmasını mümkün kılmıştır.

Yaşamı

1886 yılında Trabzon'da dünyaya geldi. Babası, Kula eşrafından, Seyyid İbrahimzâdelerden Hacı Mehmet Nuri Efendi; annesi Trabzonlu Nesime Âbide Hanım'dır.[1] Redif zabiti olan babasının memleketi Kula'ya tayini nedeniyle çocukluğu Kula'da geçti.

İlköğrenimini Kula'da tamamladı; ortaöğrenimine Akhisar'da başladı; 1898'de ağabeyi Halil ile İstanbul'a giderek Eyüp Baytar Rüştiyesi'ne kaydoldu. 1901'de rüştiyeden mezun olduktan sonra Kuleli Askeri İdadisi'ne kaydoldu. Bu okuldan 1905'te mezun oldu ve Harbiye'ye girdi.

Harbiye'deki öğrenciliği sırasında II. Abdülhamit'e karşı gizli çalışmalara katılmaktan tutuklandı. Divan-ı Harp Heyeti huzurundaki ağır eleştirileri ve ürkütücü sözlerinden sonra suikast hazırlamak suçuyla idama mahkûm oldu.[1] 1907-1908 ders dönemini hapishanede geçirdi; İkinci Meşrutiyet'in ilanıyla serbest bırakıldı. İttihat ve Terakki'ye muhalefet eden ve kaydolmayı reddeden öğrenciler arasındaydı. 31 Mart İsyanı sonra mezuniyetini beklediği sırada İttihat ve Terakki'ye itaat etmeyen dört arkadaşı ile birlikte tutuklandı. Rodos'a sürgün edilmesine karar verilen Ahmet Bedevi, hak etmesine rağmen diplomasını da alamadı.

Yurtdışına kaçışı

Sürgünden kaçıp Mısır'a gitti. O dönemde Mısır İttihat ve Terakki muhalefetinin en önemli durağı idi.[1] Kahire'de Türkçe dersleri veren Ahmet Bedevi, Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa'nın isteği ile Fas ordusunun düzenlenmesi çalışmalarına katıldı. Fas'ta yedi ay kadar çalışan zabitler, Fransa'nın baskıları karşısında dağıldılar. Arkadaşları Mısır'a dönerken Ahmet Bedevi Paris'e gitti. Prens Sabahattin taraftarları arasında siyasi faaliyette bulunan Ahmet Bedevi, sadrazam Said Halim Paşa'nın ölümünden sonra İstanbul'a döndü.

İstanbul'a dönüşü

İstanbul'da, Ahmed Muhtar Paşa ve Kâmil Paşa hükûmetleri döneminde Prens Sabahattin'in yanında siyasi faaliyette bulundu. Babıali baskını ile İttihat ve Terakki yeniden iktidara geçip Mahmut Şevket Paşa sadrazam olduktan sonra hükûmeti devirmeye yönelik eylemlerinden ötürü yakalandı; müebbed kürek cezasına çarptırıldı. Önce Bodrum’a, daha sonra Sinop’a sürüldü.

I. Dünya Savaşı yılları

Arkadaşlarıyla birlikte Sinop’tan Sivastopol’e kaçarak Paris’e gitti. I. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine Avrupa’daki Türkler’in toplandığı Cenevre’ye geçti. Cenevre’de İsviçre Türk Gençleri Cemiyeti, Türk Menfaatlerini Koruma Cemiyeti gibi derneklerin kuruluşuna öncülük etti. Savaşın sonunda İstanbul’a döndü.

Millî mücadele yılları

Dahiliye vekili Ahmet Reşit tarafından Gebze kaymakamı olarak atandı (22 Mayıs 1920). Bu görevi sırasında Kuvay-ı Milliye’ye yardım ettiği anlaşılınca Ferit Paşa onu kaymakamlıktan azletti (9 Eylül 1920). İstanbul’a dönerek Türk Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen çalışmalar yaptı. Savaştan sonra siyasal yaşamdan uzaklaştı.

Cumhuriyet yılları

Cumhuriyet'in ilanı’ndan sonra üç yıl İstanbul’da Elektrik Türk Anonim Şirketi’nde abonman memuru olarak çalıştı. İki senelik bir aradan sonra 1928-1930 arasında iskân ve nüfus mübadele işlerine bakan Muhtelit Mübadele Komisyonu’nun Ayvalık ve Giresun Takdir-i Kıymet Heyeti’nde, Türk üyesi olarak bulundu.

Bu son memuriyetin sonra Ankara’ya giden Ahmet Bedevî Ziraat Bankası’nda Umum Muamelât Müdürlüğü neşriyat memurluğu, fen müşavir memurluğu, Ticari Krediler Müdürlüğü memurluğu, Merkez Müdürlüğü memurluğu, muhasebe memurluğu görevlerinde bulundu. 1934 yılında Hayriye Nail Hanım’la evlendi; çocuğu olmadı ancak Hayriye Naile Hanımın ilk evliliğinden bir kızı ve bir oğlu vardı. Ziraat Bankası’ndan sonra Toprak Mahsulleri Ofisi’nde çalıştı. 1948 yılında emekliye ayrıldı ve İstanbul’a döndü.

Emeklilik yılları

Eserlerini bastırabilmek için emeklilik aidatlarını toptan alan Ahmet Bedevi’nin yazarlık hayatı 1945’te başlamıştı. 14 yıl boyunca Jön Türklüğün Tarihçisi sıfatıyla anılacak derecede çok yayında bulundu. Akşam gazetesi, İstanbul mecmuası, Vatan gazetesi, Yeni Sabah, Resimli Tarih Mecmuası, Tarih Dünyası, Kudret gazetesi, Millet gazetesi, Dünya gazetesi gibi yayın organlarında makaleler yayımladı.

İlk kitabı olan “İnkılab Tarihimiz ve Jön Türkler” Aralık 1945’te Tan Matbaası’nda basıldı. 4 Aralık’ta gerçekleşen Tan baskını’nda kitabının matbaa ile beraber tahrip ve imha edildiğini zanneden Ahmet Bedevi, duyduğu ani üzüntünün etkisiyle felç geçirdi.[1] Kitabının yok olmaktan kurtulduğu haberinin sevinciyle yataktan kurtuldu. İkinci kitabının tamamlayıcısı olarak sunduğu “İnkılâp Tarihimiz ve İttihat ve Terakki” adlı eseri 1948’de yayımladı.

Diğer kitapları şunlardır: din istismarı ve din kavgaları üzerine düşüncelerini anlatan “Din Nedir ve İtikatlar Nasıl Gelişmiştir” (1952), Hüseyin Cahit'in II. Meşrutiyet devri siyasî hayatında oynadığı rolü değerlendirip eleştiren “Hüseyin Cahit Yalçın Bey’e Açık Mektup” (1955), İlk iki kitabını birleştiren "Osmanlı İmparatorluğunda İnkılâp Hareketleri Millî Mücadele" (1956), 1922’de kaleme aldığı ve kendi hayatı, özellikle öğrenim yılları hakkında bilgiler verdiği “Harbiye Mektebinde Hürriyet Mücadelesi” (1958), İsmet İnönü'yü Atatürk'e karşı tavırları ve Demokrat Parti'ye sert muhalefetinden dolayı eleştirdiği “İsmet İnönü Paşa’ya Açık Mektup" (1958), Osmanlı İmparatorluğunda İnkılâp Hareketleri Millî Mücadele kitabının ilaveli ikincisi baskısı (1959)

Emeklilik yıllarını geçirdiği İstanbul'da 1966'da öldü. Cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilmiştir.

Kaynakça

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İkinci Meşrutiyet</span> Osmanlı Devletinde ikinci anayasal monarşi dönemi (1908–1920)

İkinci Meşrutiyet, Osmanlı Anayasası'nın, 30 yıl askıda kaldıktan sonra, 23 Temmuz 1908'de yeniden ilan edilmesiyle başlayan ve Mebuslar Meclisinin Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920'de tasfiyesi ile sona eren dönemdir. Bu dönemde parlamenter demokrasi, seçim, siyasi parti, askerî darbe ve diktatörlük olgularıyla tanışılmış, iki büyük savaş yaşanmış ve imparatorluğun dağılmasına tanık olunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Jön Türkler</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal reform hareketi

Jön Türkler veya Genç Türkler, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ortaya çıkan meşrutiyetçi ve II. Abdülhamid Dönemi'nde muhalif olan "genç ve aydın" kuşağa verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Bâb-ı Âli Baskını</span> 1913te hükûmet binası olan Bâb-ı Âlinin basılmasıyla yapılan askerî darbe

Bâb-ı Âli Baskını, Osmanlı İmparatorluğu'nda 23 Ocak 1913 günü Enver Bey ve Talat Bey'in önderlik ettiği bir grup İttihat ve Terakki üyesi tarafından hükûmet binası Bâb-ı Âli'nin basılmasıyla yapılan askerî darbedir. Bu baskın sırasında Harbiye Nazırı Nâzım Paşa öldürülmüş, Sadrazam Kâmil Paşa'ya zorla istifası imzalattırılmıştır. Darbe sonrasında Mahmud Şevket Paşa Hükûmeti kurulmuş ve İttihat ve Terakki Partisi yönetime hakim hale gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">İttihat ve Terakki</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal teşkilat

İttihat ve Terakki Cemiyeti, sonraları İttihat ve Terakki Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci Meşrutiyet'in ilanına önayak olup 1908-1918 yılları arasında faaliyet gösteren, 21 Mayıs 1889 tarihinde kurulmuş bir siyasal hareket ve siyasi partidir. Triumvira sistemi ile yönetilen bir meclis yapısında egemenlik sürmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Tunalı Hilmi</span> TBMM üyesi

Abdullah Hilmi Tunalı, Türk siyasetçi. Meclis-i Mebûsan üyesi ve TBMM I., II. III. Dönem vekili.

<span class="mw-page-title-main">Doktor Nâzım</span> Türk doktor, siyasetçi ve bürokrat

Doktor Nâzım veya Selanikli Mehmed Nazım Bey, Türk siyasetçi, hekim, 22 Temmuz 1918-8 Ekim 1918 arası Maârif Nazırı ve 1915-16 dönemi Fenerbahçe SK fahri başkanı. İttihat Terakki Cemiyeti'nin kurucu liderlerinden ve Jön Türk Devrimi'nin öncü isimlerindendir. Askeri Tıbbiye'de okuduğu dönemlerde, daha sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir dönemine hükmedecek İttihat Terakki Fırkası'nın ve Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın kurulmasında, örgütlendirilmesinde ve Osmanlı toplumunda büyük bir dönüşüm sağlayan meşrutiyetin yeniden ilanında oldukça önemli rol almış birkaç yöneticisi arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Prens Sabahaddin</span> Türk siyasetçi ve düşünür

Mehmed Sabahaddin, Türk siyasetçi ve düşünür. Babası Damat Gürcü Halil Rifat Paşa'nın oğlu, Osmanlı Adliye nazırlarından Mahmud Celaleddin Paşa, annesi Sultan Abdülmecid'in kızı, Sultan Abdülhamid'in kız kardeşi, Seniha Sultan'dır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Ahrar Fırkası</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasi parti

Osmanlı Ahrar Fırkası, Osmanlı İmparatorluğu'nun İkinci Meşrutiyet döneminde etkinlik gösteren siyasî parti.

<span class="mw-page-title-main">Ahmed Rıza</span> Osmanlı siyasetçi

Ahmed Rıza Bey, Osmanlı siyasetçi, eğitimci ve ideolog. İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin önde gelen kurucularından ve Osmanlı İmparatorluğu'nda önemli siyasal gelişmeleri sağlayan İkinci Meşrutiyet döneminin önde gelen Jön Türk grubunun başındaki isimlerindendir. Auguste Comte'un pozitivizm felsefesini günümüz Türkiye'sine taşıyan kişidir. Osmanlı'nın kurtuluşunu ve kalkınmasını, kişi veya siyasal rejim değişiklikleri yerine toplumsal yapı değişikliğinde gören ve bu yönde çalışmalar üreten ilk kişi olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Damat Mahmud Celâleddin Paşa (1853-1903)</span> Osmanlı devlet adamı, şair, yazar

Damad Mahmud Celâleddin Paşa veya Mahmut Celaleddin Âsaf, Osmanlı devlet adamı, şair ve yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Fehmi Bey</span>

Hasan Fehmi, Osmanlı gazetecisi.

<span class="mw-page-title-main">Mizancı Murad</span> Osmanlı gazeteci ve siyasetçi

Mehmet Murad Bey, Mizancı Murat, Türk politikacı, gazeteci, tarihçi ve yazar.

Teşebbüs-i Şahsi ve Adem-i Merkeziyet Cemiyeti, Prens Sabahattin tarafından 1902 yılında kurulan, yerel yönetimlere geniş yetkiler tanıyan ve II. Meşrutiyet’ten sonra Prens Sabahaddin tarafından Türk yönetim sistemi için teklif edilmiş ana ilke olan teşebbüs-i şahsi ve adem-i merkeziyet görüşlerini savunan bir dernektir.

Ahmet Lütfullah, Türk siyasetçi ve düşünür.

Mustafa Necip, İttihat ve Terakki üyesi fedai.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Fuad Paşa</span>

Hasan Fuad Paşa (Hacemıko) Çerkes (Adige) asıllı Osmanlı askeri, matematikçi ve eğitimci.

Osmanlı İmparatorluğu'nda liberalizm modernleşme çabalarıyla birlikte Avrupa'daki liberal düşünce dünyasının gelişimini takip eden dönemlerde ortaya çıktı. Sakızlı Ohannes Paşa, Mehmet Cavit Bey ve Prens Sabahattin gibi isimler bu konuda öne çıkan ilk kişiler oldu. Ohannes Paşa'nın sosyalizm karşıtlığı ve devletçi politikaları reddi ile iktisadi ve rekabetçi özgürlüğü savunması onu öne çıkan ilk Osmanlı liberalleri arasına soktu. Mehmed Cavid Bey Ulum-u İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası ekseninde liberal düşüncede ilk kıvılcımları ortaya koyarken Prens Sabahattin ise 1902 Jöntürk Kongresi ekseninde Türkiye'de merkez sağ ve merkez sol ayrımında merkez sağı temsil eder hale geldi. Ahmed Rıza Bey grubundaki Auguste Comte fikri onda le Play temelli karşıtlığı etkili kıldı, adem-i merkeziyetçi bir yapıya büründü. Bu kongre erken cumhuriyet dönemini etkiledi: Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) liberal anlayışla 13 Ağustos 1930'da Ali Fethi Okyar’la Atatürk'ün isteği üzerine kurdurulurken bunu 1950'de Adnan Menderes ile iktidara gelen Demokrat Parti takip etti. Parti milli egemenliğe dayanan muhafazakâr bir eğilime girene kadar liberal görünümdeydi.

İstanbul Muhafız Dairesi, Seraskerlik Dairesi, Askeri Tevkifhâne Binası veya halk arasındaki adı ile Bekirağa Bölüğü Gaspare Fossati tarafından 1841 yılında tasarlanan ve hapishane olarak kullanılan bina. Bölük, Tanzimat yöneticilerinin mimarlık eğitimi görmüş bir mimara yaptırdıkları ilk yapı olması bakımından önemlidir. Bekirağa Bölüğü, Osmanlı İmparatorluğu döneminde önce Seraskerlik, sonra da Harbiye Nezareti'nin içinde cezaevi olarak kullanılmıştır. Binanın resmî adı İstanbul Muhafız Dairesi'dir.

<span class="mw-page-title-main">Jön Türk Kongresi (1902)</span> 4 Şubat 1902de Parisde toplanan Osmanlı muhalifleri kongresi

Birinci Jön Türk Kongresi ya da Osmanlı Hürriyetperveran Kongresi, 4 Şubat 1902'de saat 20:00'de Institut de France üyesi Germain Antoin Lefevre-Pontalis'in evinde yapıldı. Muhalefet Fransız hükûmetine uygun olarak bir araya geldi. Halka kapalı, 47 delege hazır bulundu. Ermeniler görüşmelerin Fransızca yapılmasını istediler, ancak diğer delegeler bu teklifi reddettiler.

İkinci Jön Türk Kongresi, 27-29 Aralık 1907 tarihinde yapılmıştır. Kongre başladığında kongre başkanlığı görevine Prens Sabahattin getirilmiştir.