İçeriğe atla

Ahmet İhsan Tokgöz

Ahmet İhsan Tokgöz
1. Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi Başkanı
Görev süresi
1908-1921
Yerine gelenHasip Bayındırlıoğlu
Türkiye Büyük Millet Meclisi
4., 5. ve 6. Dönem Milletvekili
Görev süresi
15 Haziran 1931 - 15 Ocak 1943
Seçim bölgesi1931Ordu
1935Ordu
1939Ordu
Kişisel bilgiler
Doğum Ahmed İhsan
1868
Erzurum, Osmanlı İmparatorluğu
Ölüm 28 Aralık 1942 (74 yaşında)
Değirmendere, Türkiye
Partisi Cumhuriyet Halk Partisi
Mesleği Bürokrat, siyasetçi, çevirmen, yazar

Ahmet İhsan Tokgöz (1868, Erzurum - 28 Aralık 1942, Değirmendere), Türk gazeteci, tercüman, matbaacı, yayımcı, siyasetçi ve spor yöneticisi.

Türk matbuât tarihinin en uzun süreli dergilerinden olan Servet-i Fünûn'un kurucusudur. Jules Verne'i Türkiye'de ilk tanıtan yazar olması sebebiyle "Jules Verne mütercimi" adıyla ün kazanmıştır.[1] Avrupa'daki matbaa teknolojilerinin Osmanlı İmparatorluğu'na getirilmesine, Türk matbaacılığının modernleşmesine öncülük etmiştir. TBMM IV. V. ve VI. dönem Ordu milletvekilidir.

Yaşamı

1868 yılında Erzurum’da doğdu. Aslen Kastamonu’nun Taşköprü kazasındandı.[2] Babası, Osmanlı İmparatorluğu'nda defterdarlık ve muhasebecilik görevlerinde bulunmuş Ahmet Halit Bey'dir. Babasının Erzurum, Priştine, İşkodra, Kastamonu, İstanbul, Şam, Ankara ve Bursa'da defterdarlık yapması nedeniyle çocukluğu farklı şehirlerde geçti.[3] Şam Askerî Rüştiyesi’nde Arapça ve Fransızca öğrenmeye başladı, ardından babasının Ankara defterdarlığı yaptığı dönemde onunla birlikte Ankara'ya gitti. O sırada Ankara'da sürgünde bulunan, babasının yakın arkadaşı[4] Agâh Efendi'den ders alarak Fransızcasını ilerletti.[2] Agâh Efendi’nin evinde Jules Verne’in onu çok etkileyen romanları ile tanıştı.[5] Ortaöğrenimini Şam Askeri Rüşdiyesi ve Üsküdar İdadisi'nde tamamladı.[2]

1881'de Mülkiye Mektebi'ne girdi. Bu okulda edebiyat hocası Recaizade Mahmut Ekrem'in yenilik, inkilapçılık, modernlik ve Batılılaşma hakkındaki fikirlerinden etkilendi.[3] Okul yıllarında Fransızcadan çeviriler yaptı. İlk çevirisi, Bir Serseri adıyla çevirdiği, Etien Enol ve Lui Judimi'nin Vagabond adlı romanıdır.[5] Kitabı, Asır Kütüphanesi sahibi Kirkor Faik Kayseryan eliyle yayımladı (1884).[5] Ardından Jules Vernes eserlerini çevirmeye başladı ve okulda Mütercim İhsan olarak tanındı.[5]

Jules Vernes çevirileri

Seksen Günde Devriâlem romanı Türkçeye çevirdiği ilk Jules Vernes romanı idi. Bu eseri 1888 yılında formalar halinde yayımladıktan sonra Jules Verne’nin Esrarlı Ada adlı bir diğer bilimkurgu romanını da Türkçeye çevirerek yayımladı. Seksen Günde Devr-i Âlem ve Esrarlı Ada beklenenden fazla ilgi görünce romanların Paris’teki yayımcısı Hetzel Yayınevi ile iletişime geçti; eserin orijinalinde kullanılmış olan resimler yayınevi tarafından şimşir kalıplardan galvanolar şeklinde gönderildi ve böylece Verne’nin Denizler Altında Seyahat romanını resimli olarak bastı.[6] Arakel Kitabhânesi'nin siparişi üzerine Kaptan Grant'ın Çocukları'nı çevirdi.

Ahmet İhsan, Jules Vernes'in toplam 12 eserini çevirmiş, Jules Vernes dışında ve Georges Ohnet, André Theuriet Octave Feuillet, Eugène Sue Emile Richbourg, Paul de Kock, Xavier de Montepin, François Coppée, Alphonse Daudet, Roland Dorgéles ve Paul Bourget gibi dönemin çok okunan yazarlarının eserlerini Türkçeye çevirmiştir.

Ümran dergisi

1887'de Mülkiye Mektebi'nden mezun oldu ve Hariciye Nezareti Tercüme Kalemi'nde Fransızca mütercimliğine atandı. Altı ay sonra Tophane Müşirliği'ne geçti. Burada memuriyeti devam ederken Maarif Nezareti'nden izin alıp Ümran dergisini kurdu. İlk sayısı 3 Ekim 1887 tarihinde çıkan dergi 15 günde bir yayımlandı.[7] Yazar, 19 Mayıs 1885’te Moskova’dan başlayıp 2 Ağustos 1885’te Vladivostok kentinden sonlanan hayali bir seyahati[6] derginin 1-19 sayıları arasında 17 mektup olarak Asya-yı Şarkiye Seyahâti adıyla tefrika etti.[8] Tophane Meclis-i Harbiye Dairesi'nin gazeteciliği ya da Tophane'deki işini bırakmasını söylemesi üzerine resmî görevini bıraktı.[3] Devrin hükûmeti bütün dergilerin ruhsatlarını iptal edince Ümran 29. sayısında kapandı.

Ahmet İhsan Matbaası

Ahmed İhsan ve Şürekası Matbaası'nın 1912 tarihli tanıtım kataloğunda yayımlanan mücellidhane (solda) ve hurufat makineleri (sağda) dairesinden manzaralar.

Ümran dergisi kapandıktan sonra yayıncılığa devam etmek isteyen Ahmet İhsan, matbaa kurmak için gerekli sermayeyi biriktirmek üzere tercüme faaliyetlerine devam etti. Bir süre Nikolaidis Efendi tarafından çıkarılan Servet gazetesinde tercüman olarak çalıştı. 1891'de Âlem Matbaası''na ortak oldu.[7] Matbaa, birçok defa isim değiştirdikten sonra Ahmed İhsan Matbaası adını aldı.[2] Ahmet İhsan, matbaacılık hayatı boyunca 63 eser yayımladı ve bu eserlerin 49'unu kendi matbaasında bastı.[2]

Ahmet İhsan, Avrupa'daki matbaacılık tekniklerini öğrenmek için 1891 yılının Mayıs ayında Avrupa'ya bir inceleme gezisine çıktı. Dört ay süren seyahatine ait izlenimlerini Avrupa'da Ne Gördüm adlı kitapta anlattı.[4] Dönüşte matbaasını ülkedeki çinkografi ve klişehaneye sahip ilk Türk matbaası haline getirdi.[2] Matbaacılık alanına katkılarından ötürü kendisine II. Meşrutiyet’te Maarif Nişanı verildi.[2]

Matbaasında bastığı İstanbul manzaralı resimler, Osmanlı matbaacılığında rastlanan ilk resimli yayınlar arasındadır.[4]

Servet-i Fünûn

Ahmet İhsan, 1891'de haftalık bir gazete kurma imtiyazı almak için uğraşmış ancak otuz yaşın altında olduğu için kendisine ruhsat verilmemiştir. Bu nedenle Servet gazetesinin sahibi Nikolaidis Efendi ile anlaşarak, çıkarmak istediği dergi bu gazetenin haftalık ilâvesiymiş gibi başvurdu ve gerekli izinleri aldı. Böylece 27 Mart 1891'de Servet-i Fünûn adıyla yeni bir mecmua çıkarmaya başladı.

Dergi başta 1895 yılına kadar resimli bir fen dergisi idi. Ahmet İhsan, 1895'ten itibaren hocası Recaizade Mahmud Ekrem'in tavsiyeleri ile edebiyata daha fazla yer verdi; 1896'da 256. sayıdan itibaren Tevfik Fikret'i yazı işleri müdürlüğüne getirdi. Böylece Servet-i Fünûn Türk edebiyatını yenilemek isteyen Edebiyat-ı Cedide akımının eserleri için bir mahfil haline geldi.

1901’de Tevfik Fikret'in ayrılmasından sonra Hüseyin Cahit’ın yönetiminde devam eden dergi bir jurnal sonucu 1901'de bir buçuk ay kapalı kaldı. Yayın yasağından sonra Ahmet İhsan dergiyi edebi havadan uzaklaştırdı; Servet-i Fünûn yine fen, tıp ve teknoloji alanında yazıların yer aldığı bol resimli bir magazin dergisi haline geldi.[9] Derginin estetik tasarımı, çıkan haberler ve eklenen fotoğraflar ağırlıkla Ahmet İhsan tarafından seçildi. Ahmet İhsan'ın kendisi de çok çeşitli konular hakkında yazılar yayımladı.

1908’de İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla Ahmet İhsan Servet-i Fünûn'u günlük olarak çıkarmaya başladı.[7] 1909 yılında 31 Mart Vakası ile II. Abdülhamid tahttan indirilip İttihat ve Terakki yönetimi başa gelince dergisini tekrar eski haftalık durumuna çevirdi. Servet-i Fünûn, 1909'da yeniden edebî bir dergi halini aldı. Fecr-i Ati akımından genç yazarlar dergide yazdı.

Servet-i Fünûn 1914 yılından itibaren üç yıl süreyle günlük gazete olarak yayımlandı. Ahmet İhsan, bu dönemde bir yandan da Abdullah Zühdi ile Le Soir adlı Fransızca bir gazete çıkardı. Ahmed İhsan’ın rahatsızlanması ve tedavi olmak için 1917'de İsviçre’ye gitmesiyle Servet-i Fünûn yayımına dört yıl ara verdi.

Ahmet İhsan dergiyi 1924’te daha çok bir magazin dergisi şeklinde yeniden çıkarmaya başladı. 1928'de Harf Devrimi ile birlikte derginin adını Servet-i Fünûn Uyanış olarak değiştirdi. Ahmet İhsan'ın ölümünden sonra yayımlanmaya bir süre daha devam eden dergi, II. Abdülhamid devrinde kapatıldığı 43 gün ve Mütareke döneminde kapalı olduğu dört yıl hariç devamlı olarak kırk beş sene yayımlanmış ve 2464 sayı çıkmıştır.

Romanları

Ahmet İhsan, Servet-i Fünûn'da muhtelif konularda yazılar yayımlamasının yanı sıra Ülfet ve Haver başlıklı iki de roman yazmış; bu eserleri Servet-i Fünûn'da 1891 ve 1892 yıllarında tefrika etmiştir. 1893 yılında kitap olarak basılan Ülfet, fakirlikten kurtulmak için yaşlı ve zengin bir tüccara cariye olarak satılmayı tercih eden ve kocasının yeğenine aşık olup bir sürü felakete sebep olan genç ve güzel bir kadının öyküsüdür. Romanın kahramanı Ülfet, Halid Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu romanındaki Bihter karakterinin öncülüdür.[4][] Haver romanında ise çocuksuz evlilik ve tek-eşli/çok eşli evlilik ana temaları işlenir.

Diğer faaliyetleri

Ahmed İhsan Bey (1912)

Ahmet İhsan matbaacılık faaliyetleri dışında Ahırkapı Kereste Fabrikası'nda yöneticilik (1900-1901), Yüksek Ticaret Mektebi'nde Coğrafya öğretmenliği (1909-1917), Beyoğlu 6. Daire Belediye Müdürlüğü (1911-1913) de yaptı. Belediye müdürlüğünü İttihat ve Terakki yönetiminin baskıları ve belediyeleri merkeze bağımlı hale getirme istekleri yüzünden bıraktı.[7]

1908'de Osmanlı Millî Olimpiyat Cemiyeti adıyla kurulan Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi'nin ilk başkanı oldu. Osmanlı Devleti, onun başkanlığı döneminde Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ne 1911’de resmen üye oldu. Ahmet İhsan, başkanlık görevini 1921'e kadar sürdürdü.

Millî Mücadele yılları

Mütareke döneminde İstanbul’da Piyer Loti Cemiyeti adlı cemiyetin kurucuları arasında yer aldı (1919). Millî Mücadele sırasında oturduğu Değirmendere’de Hâzım Çarıklı grubu ile yer altı mukavemet faaliyetini sürdürdü (1920).[2] Tutuklanacağını haber alınca Avusturya’ya kaçtı; bir haber ajansı kurarak.Almanya ve Avusturya'daki basın organlarında Anadolu harekâtı haberlerini yayımlattı.

Lozan Barış Konferansı’nın ikinci dönem görüşmelerine TBMM Almanya-Avusturya basın temsilcisi olarak katıldı.[6] 1922-1938'de Cemiyet-i Akvâm’da Türkiye’yi temsil etti.[2]

Milletvekilliği

Ahmet İhsan, Tokgözoğlu Saraç Abdurrahman Ağa ailesine mensup olduğu için[2] Soyadı Kanunu'ndan sonra."Tokgöz" soyadını aldı. 1931, 1935 ve 1939 Türkiye Genel Seçimleri'nde Cumhuriyet Halk Partisi'nden milletvekili adayı oldu. TBMM IV. V. ve VI. Dönem Ordu milletvekili olarak görev yaptı.[10]

Ölümü

Ömrünün son yıllarını Değirmendere’de geçirdi ve 28 Aralık 1942’de buradaki evinde öldü.[6] Vasiyeti üzerine aynı yerde Garipler Mezarlığı’na defnedildi.[7]

Eserleri

  • Matbuât Hatıraları (Hatırat: İlk olarak Osmanlıca yayımlandı, daha sonra Servet-i Fünûn''da (Yeniden Uyanış) Latin harfleriyle yayımlandı, 1931'de kitap olarak neşredildi, ikinci defa yayına hazırlayan kişi Alpay Kabacalı idi, son olarak 2021'de Necati Tonga tarafından yayına hazırlandı.)
  • Avrupa'da Ne Gördüm (Gezi Yazısı)
  • Haver (Roman)
  • Ülfet (Roman)

Kaynakça

  1. ^ Andi, M. (31 Temmuz 2012). "TÜRK EDEBİYATINDA JULES VERNE TERCÜMELERİ". Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi. 28: 67. ISSN 1015-2091. 6 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Mart 2023. 
  2. ^ a b c d e f g h i j "AHMED İHSAN TOKGÖZ". TDV İslâm Ansiklopedisi. 8 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 
  3. ^ a b c "Ahmet İhsan Tokgöz". Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü. 2 Mayıs 2018. 8 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 
  4. ^ a b c d Bedin, Cristiano (2012). "Edmondo de Amicis ve Ahmet İhsan Tokgöz'ün seyahatnamelerinde Londra imgesi". Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi. 29 Kasım 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 
  5. ^ a b c d Karadağ, Ayşe (27 Ağustos 2014). "ÇEVİRİ TARİHİMİZDE FENNÎ ROMANLARLA BİR KÜLTÜR REPERTUARI OLUŞTURMAK". İstanbul Üniversitesi Çeviribilim Dergisi. 3 (6): 45-73. 8 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 
  6. ^ a b c d "Ahmed İhsan Tokgöz (1868 – 28 Aralık1942)". Atatürk Ansiklopedisi. 8 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 
  7. ^ a b c d e "Umran dergisi inceleme tahlilî fihrist ve seçilmiş metinler". İstanbul Medeniyet Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü yüksek lisans tezi. 2020. 8 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ Güneş, Elif ÖKSÜZ (31 Ekim 2019). "AHMET İHSAN TOKGÖZ'ÜN DOĞU ASYA'YA SEYAHAT ROMANINDA YAPI". Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature. 5 (4): 642-656. doi:10.20322/littera.630170. 8 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 
  9. ^ "SERVET-i FÜNÛN". TDV İslâm Ansiklopedisi. 13 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022. 
  10. ^ "TBMM Albümü". tbmm.gov.tr. 29 Ekim 2012. 11 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2013. 

Dış bağlantılar

Sportif görevi
Önce gelen:
'
Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi Başkanı
1908-1921
Sonra gelen:
Hasip Bayındırlıoğlu

İlgili Araştırma Makaleleri

Servet-i Fünûn edebiyatı veya topluluğun kendini anarken kullandığı adıyla Edebiyat-ı Cedîde, II. Abdülhamid döneminde, Servet-i Fünûn adlı derginin çevresinde toplanan sanatçıların Batı etkisinde geliştirdikleri bir edebiyat hareketidir.

Yaşar Nabi Nayır, Türk şair, yazar ve yayıncıydı.

<span class="mw-page-title-main">Jules Verne</span> Fransız yazar (1828 – 1905)

Jules Gabriel Verne, Fransız romancı, şair ve oyun yazarıydı. Yayıncı Pierre-Jules Hetzel ile yaptığı işbirliği, Dünyanın Merkezine Seyahat (1864), Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870) ve Seksen Günde Devr-i Alem (1872) gibi çok satan macera romanları serisi olan Voyages extraordinaires'in yaratılmasına yol açtı. Her zaman iyi belgelenmiş olan romanları, dönemin teknolojik ilerlemeleri dikkate alınarak genellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında geçmektedir.

Türk edebiyatında roman, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir yazım türüdür. Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak Türk edebiyatına girmiş olup, Fransız edebiyatından eserler başta olmak üzere ilk Türkçe örnekleri çeviri eserlerde gözlemlenmiştir. Şemseddin Sâmi’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri sıklıkla "ilk Türkçe roman" olarak adlandırılsa da daha önce yazılmış başka romanlar da mevcuttur. Fransız romantizm akımından etkilenmiş ve ağırlıklı olarak aşk ve "yanlış batılılaşma" konularını ele almış ilk Osmanlı romanları genellikle oldukça zayıf olup, karakterler yüzeysel işlenmiş ve karikatüre benzeyen tipler ortaya çıkarmıştır. Servet-i Fünûn edebiyatı döneminde romanlar gelişmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Fecr-i Âtî</span> Türk edebiyatının 1910-1912 arasındaki kısmı olan edebî topluluk

Fecr-i Ati bir edebi topluluktur. Fecr-i Ati'nin Edebiyat-ı Cedide’ye tepki olarak doğan bir akım olduğu savunulmuştur. Fecr-i Ati batıdaki benzerlerinde olduğu gibi belli ilkeler çevresinde birleşen bir yazın topluluğu biçiminde ortaya çıkmıştır. 1908 özgürlük bildirisiyle Servet-i Fünûn dergisinin çevresinde toplanan gençlerin açtığı bu çığır; en fazla "Fransız sembolizmi" üzerinde çalışarak Ahmet Haşim gibi büyük bir şairin doğmasına olanak hazırlar.

Ara nesil, Türk Edebiyatı'nda Tanzimat sonrası ikinci kuşak olan, Recaizade Mahmud Ekrem, Muallim Naci ve Abdülhak Hâmid’le Servet-i Fünûn edebiyatı arasında yer alan yazarlara verilen addır. 1884-1896 dönemi için söylenir. Beşir Fuad, Fazlı Necib, Mehmed Celal, Nâbizâde Nâzım, Hasan Fehmi adları ara nesilde anılanlardan birkaçıdır.

<span class="mw-page-title-main">Halit Fahri Ozansoy</span> Türk şair, gazeteci, oyun yazarı ve öğretmen (1891-1971)

Halit Fahri Ozansoy, Türk şair, gazeteci, oyun yazarı ve öğretmendir.

<span class="mw-page-title-main">Halid Ziya Uşaklıgil</span> Türk romancı ve yazar (1866–1945)

Halid Ziya Uşaklıgil, Servet-i Fünûn ve cumhuriyet dönemi Türk romancı ve yazar. Bâzı edebî yazılarını Hazine-i Evrak dergisinde Mehmet Halid Ziyaeddin adıyla yayımlamıştır.

<i>Avrupada Ne Gördüm</i>

Avrupa'da Ne Gördüm, 1891 yılında Servet-i Fünûn dergisi yayıncısı Ahmet İhsan Tokgöz tarafından yazılmış, 580 sayfalık ilk resimli Osmanlı/Türk Avrupa seyahatnamesidir. Yazar seyahatnamesine 15 Mayıs 1891 yılında İstanbul'dan gemi yolculuğu ile ziyaret ettiği Marsilya ile başlar. Seyahatname'de şehirlerin yemek kültürleri, konaklama, turizm, mimarı yapı ve çevre düzenlemelerine ilişkin çok yönlü bilgiler içermektedir. Okurlar 19. yüzyıl Avrupa'sına dair bilgiler elde edebilmektedir. Birçok Avrupa başkentini gezen Tokgöz, gezilecek ve yaşanacak şehir olarak Paris, örnek alınacak şehir olarak Londra’yı göstermiştir.

Mehmet Rauf, Türk hikâyeci ve romancı. Mehmet Rauf'un dışında, Rauf Vicdani, Besim Rauf, Cemil Jüpon, Ali Necdet, Mehmet Nafiz imzalarını da kullandı.

<span class="mw-page-title-main">Müftüoğlu Ahmed Hikmet</span> Türk yazar ve diplomat (1870 - 1927)

Müftüoğlu Ahmed Hikmet, Türk yazar ve diplomat.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Rasim</span> Türk yazar, gazeteci, tarihçi, milletvekili (1864 - 1932)

Ahmet Rasim, Türk yazar, gazeteci, tarihçi, milletvekili.

<span class="mw-page-title-main">Nabizâde Nâzım</span> Tanzimat Dönemi eserler veren Osmanlı-Türk yazar

Nabizâde Nâzım, Osmanlı Türkü Tanzimat dönemi yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Celâl Sahir Erozan</span> Türk şair ve milletvekili

Ahmet Celâl Sahir Erozan ; Türk şair, yazar, yayıncı ve politikacı. “Aşk ve kadın şairi” olarak tanınan sanatçı, dilin sadeleşmesi gerektiğini savunmuş, Türk Dil Kurumunun kurucu dört üyesi arasında yer almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Safveti Ziya</span>

Safveti Ziya, Türk roman ve hikâye yazarıdır.

<i>Eylül</i> (kitap) Mehmet Rauf tarafından yazılan roman

Eylül, Mehmet Rauf'un ilk psikolojik roman olarak Türk tarihine geçen romanı. Ayrıca bireyin öznel yaşantısını doğrudan konu alan ilk roman olarak da bilinir.

Safvet Nezihi, Türk hikâye ve roman yazarıdır. Asıl adı Ömer Lütfi'dir. Galatasaray Lisesi'nde okudu. Buradaki eğitimini tamamlamadan Kapalıçarşı’da baba mesleği olan kuyumculuk işini yürütmeye başladı.

Türk edebiyatı'nda hem sözlü hem yazılı, manzum ve mensur hikâye geleneğine sahip olmasına rağmen Tanzimat'tan sonra farklı yapısal özellikler taşıyan bir anlatı türü olarak yeni bir hikâye tarzı oluşmuştur. Giritli Ali Aziz Efendi tarafından 1796-97'de yazılan ve ilk defa 1852 tarihinde basılan Muhayyelât, Batı tesiri olmadan gerçekçi anlatıma olan yakınlığı noktasında modern Türk hikâyesinin başlangıcı sayılmaktadır. Bunun dışında, XIX. yüzyılda basımları yapılarak yaygınlık kazanmış olan meddah hikâyeleri "yeni hikâyeye" zemin hazırlayan eserler olarak görülmektedir. 1875-1890 yılları arasında Ahmed Midhat Efendi'nin devam eden Letâif-i Rivâyât serisinin dışında Mehmet Celal'in Venüs, Cemile gibi uzun hikâyeleri ile Nabizâde Nâzım'ın ilk dönem hikâyeleri bulunmaktadır. Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı eseri Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikâyenin başlangıcı kabul edilmektedir. Halid Ziya Uşaklıgil'in 1888'de yazdığı Bir Muhtıranın Son Yaprakları ile Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası adlı çalışmaları Avrupaî tarzda ilk hikâyeler kabul edilmektedir.

<i>Servet-i Fünûn</i> 1891-1944 arasında yayımlanan edebi dergi

Servet-i Fünûn, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye'de 1891-1944 yılları arasında yayımlanan sanat ve edebiyat dergisidir. Edebiyât-ı Cedîde topluluğunun yayın organı olan dergi Türk basın tarihinin en uzun süreli ve en etkili dergileri arasındadır. Basım tekniği ve içeriğiyle ön plana çıkan dergi, Türk edebiyatına birçok yeni isim kazandırdı ve Edebiyât-ı Cedîde sonrasında Fecr-i Âtî ve Millî Edebiyat hareketi ile Yedi Meşaleciler topluluğunun yayın organı işlevini 25 Mayıs 1944 tarihine kadar sürdürdü.

<span class="mw-page-title-main">Ferid Namık Hansoy</span>

Ferid Namık Hansoy,, çevirmen.