İçeriğe atla

Ahmed Yesevî

Hoca Ahmed Yesevî
DoğumAhmed bin İbrâhim bin İlyâs Yesevî
1093
Sayram, Kazakistan
Ölüm1166 (72-73 yaşlarında)
Türkistan, Kazakistan
Takma adPîr-i Türkistan (Türkistan Pîri)
MeslekMutasavvıf
İkametOrta Asya (Türkistan)
Edebî akımTasavvuf (İslam-Tasavvuf Alevi), Yesevîlik
Etkiledikleri

Etkilendikleri
  • Ebu'l Vefa el-Bağdadi, Muhammed, Ali bin Ebu Talib, Ebu Zerr Giffari, Salmân-ı Fârisî, Kâsım bin Muhammed, İmam Cafer-i Sadık, İmam Ali Rıza, Bayezid-i Bistami, Arslan Baba, Hâce Ebû Yakûb Yûsuf el-Hemedânî

Ahmed Yesevî ya da Ata Yesevî (Kazakistan Türkçesi: Қожа Ахмед Яссауи; Özbekistan Türkçesi: Xoja Ahmad Yassaviy; 1093, Sayram - 1166, Türkistan (Yesi), kendi gibi Türk[1] asıllı olan Arslan Baba'nın talebesidir. "Pîr-i Türkistan" lakabıyla bilinen bir mutasavvıf ve şairdir.[2][3]

Hakkında

Tarihte bilinen ilk büyük Türk mutasavvıfı ünvanını taşır. Tam adı: Ahmed bin İbrâhim bin İlyâs Yesevî idi. Yesevîlik adı verilen tasavvufî akımının mimârı olan "Hazret-i Türkistan" nâmıyla da meşhur "Hâce Ahmed Yesevî" bir İslâm âlimidir.[2][3]

Şahsiyeti

Kuvvetli bir medrese tahsili görmüş olup din ilimleri yanında tasavvufu da öğrenmiştir. Babası, Alevîler'in atası olan On İki İmamlardan ilk İmam Ali el-Mûrtezâ'nın soyundan olan "Şeyh İbrâhim Velî", Alevi Hanedan'ın[4] tasavvufi silsilesinde yer alan mürşidi Şeyhî Hâce Ebû Yakûb Yûsuf el-Hemedânî'dir.[4][5] Ahmed Yesevî, Anadolu'ya hiç gelmemiş olmasına rağmen Anadolu'da da tanınan ve sevilen "Hoca Ahmed Yesevî", yaygın olan kanaate göre, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektaş Velî (Seyyid Muhammed bin Seyyid İbrâhim Ata) gibi Anadolu ekolleriyle Anadolu'daki tasavvufi akımlar üzerinde büyük tesirler meydana getirmiştir. Diğer bâzı âlimlerin yaptığı gibi kendini belli bir alana hapsetmeyip inandıklarını ve öğrendiklerini yerli halka ve göçebe köylülere onların kendi anlayabilecekleri bir lisan ve alıştıkları yöntemlerle anlatmaya çalışmıştır.

Hayatı

Karahanlılar'ın ilk olarak Ehli Beyt soyundan gelenlerle Türklerin[2] soyu erimesiyle Alevi Müslüman Türk devleti[4][6] oldukları ve Alevi ocakları şeklinde hüküm sürdüğü çağlarda Orta Asya'nın (Türkistan) iktisadî, sosyal, siyasi ve medeni hayatında önemli bir yer tutan, Türkistan şehri yakınlarında Sayram[7] kentinde doğan Ahmed Yesevî, Yesi'de Arslan Baba'ya intisab eder. Menkıbeye göre Arslan Baba'nın Yesi'ye gelerek Ahmed Yesevî ile buluşması ve İslâm Peygamberi Muhammed'in kendine teslim ettiği emanetleri vermesi, terbiyesi ile ilgilenerek onu irşat etmesi hep İslâm Peygamberi Muhammed'in mânevî bir işaretine dayanmaktaydı. Babası Hace İbrâhim Şeyh ve mânevi babası Arslan Baba'nın vefatlarını müteakib Buhara ve Semerkant'ta Melâmetiyye-Vefaîyye-Kalenderiyye şeyhi olduğu iddia edilen Hâce Yûsuf el-Hemedânî'nin yanında eğitimini tamamlar.[8] Zaten, Yesevi'nin Fakrname adlı eserinde isimleri geçen Şakik-i Belhi, Ahmed-i Cami-i Namıki ve Kutb'ûd-Dîn Haydar gibi önemli şahsiyetlerin hepsinin Melâmetîyye-Kalenderiyye çevrelere mensup oldukları da kaynakların verdiği bilgiler arasında yer almaktadır.[9] Hatta bu müridlerden Kutb'ûd-dîn Haydar, 12. yüzyıldan itibaren Kalenderîliğin en yaygın ve faal kolunu oluşturan Haydarîliğin kurucusudur.[10]Sayram'da İmâm Muhammed Bakır bin Ali Zeyn el-Âb’ı-Dîn soyundan gelenlerin hepsine Hâce unvanı verildiği gibi onlara bağlanan kişiler de aynı isimle anılmaktaydı. İşte bu nedenledir ki Hâce Ahmed-i Yesevî, Kul Hâce Ahmed olarak anılır olur.[11]

İrşat postuna geçişi

Hâce Yûsuf el-Hemedânî'nin vefatı üzerine irşat mevkiine önce Abdullah-ı Berkî daha sonra da Şeyh Hasan-ı Endâkî geçer.[11] 1160 yılında Endâkî'nin ölümü üzerine de Ahmed-i Yesevî irşad postuna oturur.[11] Bir süre sonra da vaktiyle mürşidi Hâce Yûsuf el-Hemedânî'nin vermiş olduğu talimat üzerine irşat makamını Abdulhâlık Gucdevanî'ye devrederek Türkistan'da İslâmiyeti yaymak maksadıyla Yesi'ye geri döner.[11]

En büyük eseri "Divan-ı Hikmet"

Ahmed Yesevî, Divan-ı Hikmet adıyla yüzyıllar sonra derlenecek olan Hikmetleri aracılığıyla Türklere İslam'ı kolaylaştırarak benimsetmiştir. Bunun için İslam inancını, Türk gelenek, inanç ve yaşam tarzı ile uygun biçimde sentezleme yolunu seçmiştir.[12][13][14] Ahmed Yesevî, Yesevîlik tarikatını kurucusu olarak kabul edilir. İslâm'ı yeni kabul etmiş Türk topluluklarına dinin irfan yönünü tanıtmıştır.

Türk toplulukları üzerindeki tesirleri

Türkistan Türkleri'nin İslam'ı kitleler halinde kabul etmeye başladığı 10. yüzyıl, Türk dünyası için tarihi bir dönüm noktası olmuştur. Ahmed Yesevî, bir yandan tasavvuf esaslarını, tarikat adap ve erkânını öğretmeye çalışırken bir yandan da İslâmiyet'i Türklere sevdirmeyi, Kur'an ve Ehl-i Beyt sevgisini yaymayı kendine görev edinmiştir. Bu eğitmenlik vasıflarından ötürü hikmetleri lirizmden uzak ve sanat endişesi taşımadan söylenmiş şiirler olarak kabul edilmektedir.[15]

Yesevî, Arapça ve Farsçayı çok iyi bilmesine rağmen eserlerini anadili olan Türkçede vermiştir.[16] Edebiyatçı Yahya Kemal Beyatlı'nın Ahmed Yesevî hakkındaki yorumu şöyledir.

Şu Ahmet Yesevi kim? Bir araştırın göreceksiniz. Bizim milliyetimizi asıl O'nda bulacaksınız[17]

İslam'ın kabulü ile Türk illeri kitleler halinde tercih yaparken bir yanda da tasavvuf kültürü oluşuyordu. Oluşum aşamasında batıdaki Türklerin de etkilenmemesi imkânsız değildi. Herbert Adams Gibbons'ın tezine göre, Yunus Emre ile Ahmet Yesevî'nin benzerlik gösteriyor olmasına karşın, yapılan araştırmalarda Yunus Emre'nin Ahmed Yesevî'nin devamı olduğu ifade edilmiştir.[18]

Türbesi

Türbesi, Kazakistan'ın güneyindeki Türkistan kentinde 1389 ile 1405 yılları arasında Timur tarafından yapıldı. 2002 yılında UNESCO tarafından dünya tarih eseri olarak kabul gördü. Ahmed Yesevî'nin türbesi Türkiye Cumhuriyeti tarafından TİKA marifetiyle yeniden tamir edilmiştir.[19]

Kazakistan'ın Türkistan kentindeki Hoca Ahmed Yesevi Türbesi.

Eserleri

  • Divan-ı Hikmet şiirleri, Türk tasavvuf edebiyatının çok önemli ve bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.
  • Akaid, İslam'ın esaslarının yer aldığı temel eseridir.
  • Fakr-Nâme öğrencileri tarafından yazılmış ve kendine mal edilmiştir.
Emir Timur Kurgan tarafından Ahmed Yesevî'ye hediye edilen tarihi kazan
Yesevî Türbesi'ndeki kazan (eski hali)
Yesevî Müzesi'nde sergilenen tarihi kazan

Ahmed Yesevî'nin vefatından sonra Anadolu'ya gelenler

Ahmed Yesevî'nin müridleri ve takipçileri ölümünden önce ve ölümünün sonrasında, 12. yüzyılın ortalarından itibaren diğer bölgeler gibi Anadolu'ya da gelerek görüşlerini yaymaya devam ettiler.

Zakiroğulları ve Beyderoğulları'nın, bunların en büyük temsilcileri oldukları bilinir. Türkmenistan'da hâlen 70 bin civarında bulunan Zakiroğulları'nın Türkiye'de de temsilcileri bulunmaktadır. Diğer önemli halifeleri arasında Baba Mansur Ata, Abdülmelik Ata, Süleyman Hakim Ata, Tac Hoca ve Zengi Ata sayılabilir.

Yesevi, kendi Anadolu'ya gelmemişse de oğullarını ve öğrencilerini  Anadolu'ya irşat hizmetleri vermek üzere görevlendirildiği bilinir. Kırıkkale Keskin Berek Dağı eteklerinde Ahmet Yesevi'nin oğlu olduğu belirtilen Haydar Sultan'ın çilehanesi ve ona atfedilen bir kuyu bulunmaktadır. Bu türbe ve  kuyuyu, akıl hastaları ve çocuğu olmayanlar ziyaret ederler.

Evliyâ Çelebi'ye göre bazı meşhur muhtemel Yesevîyye târikatı mensupları ve dervişleri

Evliyâ Çelebi'nin Seyahatname'sinde tespit ettiği Yesevî-Bektâşî dervişlerinden bazıları şöyledir: Rumeli'de Sarı Saltuk, Deliorman'da Demirci Baba, Niyazabad'da Avşar Baba, Merzifon'da Pir Mehmet Dede, Bulgaristan Varna-Batova'da Akyazılı, Bursa'da Geyikli Baba, Abdal Musa, İstanbul Unkapanı'nda Horos Dede, Yozgat'ta Emir Çin Osman, Tokat'ta Gaj-Gaj Dede, Zile'de Şeyh Nusret, Nevşehir'de Hacı Bektaş-ı Veli, Amasya'da Baba İlyas.

İslâm şeriatına ve peygamberin sünnetine titizlikle bağlı olduğu bilinen Ahmed-i Yesevî'nin şeriat ile tarikâtı kolaylıkla bağdaştırabilme yeteneği, Yesevîlik tarikâtının Türk toplulukları arasında hızla yayılıp yerleşmesinin ve daha sonra ortaya çıkan Vefa’îyye, Bâbâ’îyye, Haydâr’îyye ve Bektâşî Tarikâtı gibi kökende Alevî unsurlardan oluşan tarikât ve topluluklar üzerine şiddetli tesirlerinin olduğu kabul edilecek olursa, yukarıda zikredilen şahsiyetlerin doğrudan Yesevîlik mensupları olduklarını söylemek pek mümkün gözükmemektedir. Ancak, bu dervişlerin dolaylı olarak Hâce Ahmed-i Yesevî'den etkilenmiş oldukları da yadsınamaz.

Popüler kültürdeki yeri

2021 yıllında yayınlanan ve Ahmet Yesevi döneminin anlatıldığı Mavera adlı Türk dizisinde kendini Korel Cezayirli canlandırmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Islam in the Soviet Union: From the Second World War to Perestroika (googlebooks)". 21 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2008. 
  2. ^ a b c "Türk mutasavvufu olan Alevi erenlerinden Pîr-i Türkistan Hoca Ahmed Yesevi ve Etnik Kökeni". 5 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ocak 2022. 
  3. ^ a b "Alevi Türkmen Devletleri" Muharrem Uçan (Can Yayınları) 2. Baskı - ISBN 978-605-4039-43-2
  4. ^ a b c Uçan, Muharrem (2010). Alevi devletleri. Ümit Atlı. İstanbul: Can Yayınları. ISBN 978-605-4039-43-2. OCLC 949591493. 
  5. ^ "YÛSUF el-HEMEDÂNÎ". TDV İslâm Ansiklopedisi. 17 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ocak 2023. 
  6. ^ Ahmet Yaşar Ocak - Türk Sufiliğine Bakışlar.pdf 28 Nisan 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Sayfalar 40-44.
  7. ^ Uluslararası Ahmed Yesevî Sempozyumu Bülteni, Bağcılar Belediyesi 20-21 Şubat 2010
  8. ^ Ahmet Yaşar Ocak, Anadolu Sufiliğinde Ahmed-i Yesevi ve Yesevilik, Yesevilik Bilgisi, Ankara 1998, Ahmet Yesevi Vakfı Yayınları, s.328-330
  9. ^ Yesevi’nin Fakrnamesi, Kemal Eraslan.TDED.S.;XXII İstanbul 1997, s. 45-120
  10. ^ Ocak, Ahmet Yaşar, Anadolu Türk Sufiliğinde Ahmed-î Yesevi Geleneğinin Teşekkülü Milletlerarası Ahmed Yesevi Sempozyumu Bildirileri (26-27 Eylül 1991), Ankara 1992, Kültür Bakanlığı Yayınları, s.79-80
  11. ^ a b c d "Arşivlenmiş kopya". 26 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Kasım 2016. 
  12. ^ "DÎVÂN-ı HİKMET". TDV İslâm Ansiklopedisi. 5 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2022. 
  13. ^ Gzt (11 Kasım 2021). "Aşk yolcusunun hikmetleri: Hoca Ahmet Yesevî ve Divan-ı Hikmet". Gzt. 5 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2022. 
  14. ^ "Divan-ı Hikmet - Yeni Akit". www.yeniakit.com.tr. 5 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2022. 
  15. ^ Divan-ı Hikmet. Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. 1993. s. 139-141. 
  16. ^ "Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyatı, 1985". 22 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2009. 
  17. ^ "Ahmet Yesevi Üniversitesi". 13 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2010. 
  18. ^ Hoca Ahmed Yesevi, Çağatay ve Osmanlı Edebiyatları Üzerindeki Tesiri, Bilgi Mecmuası, nu. 6, s. 611-645.
  19. ^ "Kazakhstan Atatürk Uluslararası Kongresi 4th Turkistan, Azmi Süslü, Uygur Tazebay, Atatürk Araştırma Merkezi, Q. A. I︠a︡ssaui atyndaghy Khalyqaralyq Qazaq-Tu̇rīk Universitetī., Atatürk 4. Uluslararası Kongresi, 2000." 22 Eylül 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2009. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Nakşibendilik, 14. yüzyılda Orta Asya'da Buhara çevresinde gelişen ve adını kurucusu sufi alim Bahâeddin Nakşibend'den alan tasavvuf tarikatı.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

Mutasavvıf, tasavvuf ehli olan, herhangi bir tasavvuf yolunda mertebe kat etmiş kişidir.

Tasavvuf, kelime anlamıyla "sufi olmak, sufiye yolunu izlemek" demektir. Tasavvuf ehline mutasavvıf ya da sufi denir. Tasavvuf edebiyatı ise tasavvufla uğraşan kişilerin ortaya koyduğu ürünleri kapsayan edebiyat türüdür. Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile başladı. Konusu Allah'a ulaşmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun bu alandaki ilk ve en ünlü şairi Yunus Emre’dir.

Divan-ı Hikmet, Hoca Ahmed Yesevî'nin söylediği "hikmet" adlı şiirleri bir araya getiren Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski örneklerini içeren kitaptır.

Kutb’ûd-Dîn Haydar ya da Baba Haydar (Haydar Gazi veya Haydar Sultan da denir). Hoca Ahmed Yesevî’nin dervişlerinden olup Tarikât el-Aleviyye'nin Haydarîlik veya "Haydarîlik Tarikâtı" kurucusudur.

Ahmet Yaşar Ocak, Türk akademisyen, tarihçi, yazar. Türk Tarih Kurumu ve Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyesi olan profesör doktordur.

Kalenderîlik ya da Kalender'îyye 10. yüzyılda İran'da, Horasan Melametiliği'nden kaynaklanan bir sufilik akımı olarak ortaya çıkan 12. yüzyılın sonunda Cemaleddin-i Savi adlı Safevi Devletinden bir sufinin gayretiyle teşkilatlanarak Orta Doğu'da ve Orta Asya'da geniş taraftarlar toplayan bir tasavvuf akımıdır. Kalenderîler, mala, mülke ve şöhrete önem vermeyen, toplumdan önemli ölçüde kendilerini tecrid etmiş, kanaat anlayışına sahip bir topluluktu. Kalenderilik, yaşadığı toplumun nizamına karşı çıkararak dünyayı kaale almaya değer görmeyen ve bu düşünce tarzının günlük hayat ve davranışlarıyla da açığa vuran tasavvuf akımıdır. Kalenderîlik söz konusu mistik temelini ve sosyal niteliğini tarihî akış içinde İslâm dünyasının çeşitli yerlerinde ve değişik zamanlarda yeni unsurlarla zenginleştirerek geliştirmiş ve hep muhalif bir çevre olarak süregelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkistan (şehir)</span> Kazakistanda bir şehir

Türkistan, Hazret-i Türkistan veya Yesi, Kazakistan'ın güney kesiminde Seyhun nehrine yakın bir kenttir. 31 Mart 2021 tarihinde gerçekleşen Türk Konseyi zirvesi sonrasında "Türk dünyasının manevi başkenti" ilan edilmiştir.

'Arslan Baba, Yeseviyye tarikatının kurucusu Ahmet Yesevî'nin mürşîdi olduğu söylenen mutasavvıf. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur. Mehmed Fuad Köprülü'ye göre, Arslan Baba Ahmed Yesevî'nin babası Şeyh İbrâhimin kardeşi, yani amcası olabilir. Sefîne-î Evliya müellifi Osmanzâde Hüseyin Vassâf, Arslan Baba'dan bahsetmiştir.

Yesevîlik, adını Nakşibend’îyye tarikâtı şeyhi Yusuf Hemedanî'nin müritlerinden Hoca Ahmed Yesevî'den alan, İslâm'da kadın-erkek denkliğini yaşatan, Anadolu Alevîliği üzerinde bir hayli tesirleri olan, Bektâşî Tarikâtı'nın da beslendiği tasavvufî yol ve Türk tarikatı.

<span class="mw-page-title-main">Yusuf Hemedanî</span> Din bilgini

Yusuf Hemedani, (1048-1140) önde gelen din bilginlerindendir. Rey ile Hamedan arasında Bûzencird adlı bir köyde doğmuştur. Merv şehrinde türbesi bulunmaktadır. Ebû Yakûb Yusuf Hemedanî, Hoca Ahmed Yesevî ile Abdülhâlik Gucdüvânî'nin hocasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hacı Bektaş-ı Veli</span> Anadolu ermişi

Hacı Bektâş Velî ; mistik, seyyid, mutasavvıf, âlim ve İslam filozofu. Alevi-Bektâşiliğin fikir ve isim öncülerindendir. Kendisinin yolunu takip edenlere Bektâşi adı verilir.

Şücâ'ed-Dîn Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs bin Ali el-Horasânî, 13. yüzyılda Bâbâ'îyye Tarikâtı'nın Anadolu'daki önderlerindendir.

Dede, Alevilikte Ehl-i Beyt soyundan geldiğine inanılan şerif ve seyyidlere, içtimai ve dinî liderlere, yani önderlere verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Sayram</span>

Sayram,, Saryam, Saryom, İsbicâb veya Beyza şu anda Şımkent eyaletinin merkezi olan Şımkent şehri sınırları içinde kalan Siri Derya (Seyhun) havzasında Kazakistan'nın güney doğusunda Sayram Su nehri kıyısında ve aynı isimdeki Sayram Su dağlarının yamaçında yerleşik olan ülkenin en eski bir tarihi şehridir. Kazakistan'da ilk Cami burada yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hoca Ahmed Yesevi Türbesi</span> 1389 yılında Timur tarafından Kazakistanda inşa edilmiştir

Hoca Ahmed Yesevî Türbesi, güney Kazakistan'da Türkistan şehrinde bulunur. Büyük Timur İmparatorluğu döneminde yapı 1389 yılında Timur tarafından yaptırılmıştır.

Bâtınîliğin Türkler arasına i'tikadî mezhep olarak yayılması, Hicrî Üçüncü asırda Afrika'da Fâtımîler'in yayılmaları da daha hızlı ilerlemekteydi. Doğudan batıya doğru durmadan akın eden Alevîler, Ehl-i Beyt'in maruz kaldıkları haksızlıkları en feci bir tablo şeklinde tasvir ederek Afrika halkını şiddetli bir Alevîlik yandaşlığıyla Abbâsîler aleyhine teşkilâtlandırıyorlardı. Bu ortamda “Abd Allâh el-Mehdi Bi'l-Lâh” Rakkade kentinde hilâfet ilân ederek “Benî Merdar”, “Benî Rüstem” ve “Benî İdris” hükûmetlerini nihâyete erdirdi. Bu yoğun çalışmalar neticesinde istilâ hudutları da genişleyerek “Delta” kıt'asına kadar dayandı. Sonunda Mısır'ın “Mûiz'ed-Dîn Allâh” tarafından feth edilmesi üzerine Fâtımîler, olanca güçleriyle Abbâsî Hâlifeliği'nin karşısına çok kuvvetli bir “Alevî Devleti” olarak dikilmeyi başardılar.

Tasavvuf tarikatları listesi, bu listede gelişmeye bağladığı 8. yüzyıldan, çeşitli kollara ayrıldığı günümüze kadar İslam dünyasındaki tasavvufi tarikatlar listelenecektir.

Bu sayfada İslami literatürde yer alan sufilerin (mutasavvıf) bir referans listesi yer almaktadır.