Agrafobi
Agrafobi, cinsel istismara maruz kalma korkusudur. Hastalık genelde hastanın geçmişinde yaşadığı istismarlardan etkilenerek gelişir. Cinsel istismar örnekleri tedirgin olmasına, panik atak geçirmesine neden olabilmektedir.
Agrafobi, cinsel istismara maruz kalma korkusudur. Hastalık genelde hastanın geçmişinde yaşadığı istismarlardan etkilenerek gelişir. Cinsel istismar örnekleri tedirgin olmasına, panik atak geçirmesine neden olabilmektedir.
|
Transfobi, transgender veya transseksüel kişilere ya da direkt olarak transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Transfobi, toplumun cinsiyet normlarına uymayan insanlara karşı duyulan korkuyu, tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Genellikle homofobik görüşlerle birlikte ifade edilir ve bu nedenle sıklıkla homofobinin bir türü olarak kabul edilir. Transfobinin mağdurlarından olan çocuklar tacize, okulda zorbalığa ve/veya okul içinde şiddete, koruyucu aileleri tarafından şiddete maruz kalmaktadırlar. Yetişkin mağdurlarsa kamuoyunda alaya, tacize, sataşılmaya, şiddet ile tehdide, soyguna uğramaya ve yanlış tutuklamaya maruz kalmaktadır ve bu yüzden birçoğu toplumda güvensiz hissetmektedir. Bazıları; trans olduğu için kovulacağından veya muhafazakâr politikaların, onları korumak için yasalara karşı çıkan dindar grupların etraflarını kuşatmasının baskısından dolayı sağlık hizmetini reddediyor veya işyeri ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kurbanların yüksek bir oranının cinsel şiddete maruz kaldığı rapor edilmektedir.
Ensest, yakın akrabalar arasında gönüllü ya da gönülsüz cinsel ilişkidir. Çoğu kültürde ensest bir tabudur.
Küçük düşürme ya da tezlil etme kelime anlamı olarak, karşıdakini hakir görme, onun duruşunu veya prestijini küçümseme fiilidir. Ancak sözcüğün utanç duygusuyla da çok yakından ilgisi vardır. Küçük düşürme, insan egosunu aşağıladığı için genellikle pek hoş bir deneyim değildir.
Taciz birçok kötü davranışı kapsamaktadır. Kelime hukuki bir anlamda kullanıldığı zaman tehdit edici, rahatsızlık veren ve toplum tarafından tasvip edilmeyen davranışları kasteder. İfade özgürlüğünü destekleyen toplumlar da, sadece ısrarla tekrarlanan ve doğru olmayan ifadeler hukuki anlamda taciz sayılır. Cinsel taciz, ısrarcı ve istek dışı cinsel yaklaşımlar için kullanılan terimdir. Bu tür taciz genellikle sokakta yalnız yürürken bazen de iş ortamlarında gerçekleşir ve cinsel yaklaşımları geri çevirmek mağdur kimseyi dezavantajlı bir durumda bırakabilir.
İstismar, Türkçeye Arapçadan geçen ve sözlük anlamı olarak iyi niyeti kötüye kullanma, sömürme anlamına gelen bir sözcüktür.
Baskı, en genel anlamda, bireylerin kişisel özgürlüklerini engelleyen, onları kendi iradeleri ve istekleri hilafına düşünmeye ve davranmaya itmeyi hedefleyen bir fiil ve suç unsurudur.
Çocuk istismarı bir çocuğa bir yetişkin tarafından fiziksel ya da psikolojik olarak kötü davranılmasıdır. Ayrıca çocuklara kötü muamele, çocuk istismarı ve ihmali ile çoğu zaman aynı anlama gelir. Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını şöyle tanımlar: "Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek uygulanan tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir."
Cinsel istismar, kişinin başkaları tarafından cinsel olarak kötüye kullanılması, suistimal edilmesi, istemediği halde başkalarının cinsel yönelimlerine hedef olması durumudur. Her cinsiyetten, her sosyal sınıftan ve meslek grubundan kişiler cinsel istismara uğrayabilmektedir ancak genel olarak kadınların ve çocukların cinsel istismara daha çok maruz kaldıkları söylenebilir.
Yaşlı istismarı, güven beklenen bir ilişkide daha yaşlı kişiye zarar ve sıkıntı yaratan, tek ya da ardışık uygunsuz hareketlerdir.
Çocuğun cinsel istismarı, bir yetişkinin bir çocukla cinsel ilişkiye girmesi veya onu cinsel haz amacıyla kullanması. Çocukların kullanıldığı pek çok farklı cinsel aktiviteyi kapsar. İstismar türleri içinde yaygın olanlardan biridir.
İnsan ticareti, en yaygın şekilde tacirler veya başkaları için cinsel kölelik, zorla çalıştırma ya da cinsel istismar için gerçekleştirilen ticarettir. Bu ticaret aynı zamanda zorla evlilik kapsamında kişilere eş sağlanması amacıyla, organların veya dokuların çıkarılması amacıyla, veya taşıyıcı annelik ya da yumurtaların çıkarılması da dahil olmak üzere bir ülkede/uluslararası alanda yapılabilir. İnsan ticareti baskı yoluyla mağdurun özgür olarak hareketini engellediğinden dolayı kişiye karşı işlenen bir suçtur ve kişilerin istismarı söz konusudur. İnsan ticareti suçunun gerçekleşmesi için mutlaka kişinin bir yerden, başka bir yere hareket ettirilmesine gerek yoktur.
Cinsel rüşt yaşı, bir kişinin yasal olarak cinsel eylemlerinin bilincinde sayıldığı ve bu eylemlere rıza gösterebildiğinin yasal olarak kabul edildiği en küçük yaştır. Rüşt yaşı, cezai ehliyet yaşı, evlenme yaşı ve seçme yaşı gibi diğer yaş sınırlarından farklı olabilir. Cinsel rüşt yaşı için ülkelere göre yasalar farklılık gösterir: genellikle 15 ile 18 arasında olacak şekilde belirlenmesine karşın, 13'e kadar düşebildiği ve 20'ye kadar çıkabildiği ülkeler bulunmaktadır.
Çocuk fuhşu, cinsel rüşt yaşı sınırının altında reşit olmayan bireyin mali kazanç karşılığında cinsel faaliyetlerde bulunması veya zorlanılmasıdır. Genellikle yaşı küçük olan bireyin yaşı büyük kişilerle yaşadığı yasal olmayan cinsel ilişkinin adlandırılışıdır. Bu durum yasalar çevresinde birçok ülkede çocuğun ceza ehliyeti göz önüne alınarak suç teşkil ettiğinden ağır ceza ve yaptırımlar uygulanmaktadır.
Kanada yerli yatılı okulları ya da Kanada Kızılderili yatılı okulları, Kanada'da Kanada İnuitleri, Kanada Kızılderilileri ve Métisler'den oluşan Kanada yerlilerine yakın zamana kadar eğitim-öğretim verilen yatılı okullar ağı. Finansmanı Kanada hükûmeti'ne bağlı Aboriginal Affairs and Northern Development Canada tarafından sağlanan bu okullar, Hristiyan kiliseleri, özellikle de Kanada Katolik Kilisesi ile Kanada Anglikan Kilisesi tarafından yönetilir. Kökeni Kanada Konfederasyonu öncesine dayansa da 1876'da Indian Act yasasının kabul edilmesinden sonra etkinleşmiştir ve yirminci yüzyıla kadar açık kalan bu okulların sonuncusu ancak 1996 yılında kapatılmıştır.
Cinsel saldırı kavramı ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir:
Cinsel kölelik, cinsel istismar amaçlı köleliktir. Cinsel kölelik, tek sahipli cinsel kölelik; Gana, Togo ve Benin gibi ülkelerde bazı dini geleneklere ilişkin ritüel kulluk olarak uygulanan ritüel kölelik; öncelikle cinsel amaçlı olmayan fakat rıza dışı cinsel faaliyetlerin yaygın olduğu kölelik; veya zorla fuhuş içerebilir.
Saadet Özkan, çocuk istismarına karşı bir Türk aktivisttir. Okul öncesi öğretmeni olup, öğrencilerinin, müdürleri tarafından cinsel istismar edildiğini öğrendi. Basına rağmen suçu araştırmaya başlamıştır. Özkan, İzmir'in Menderes ilçesinde 6 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunulmasını ortaya çıkarması ve istismarda bulunan okul müdürünün yargılanmasını sağladığı için 2017 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından "Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü"ne layık görülmüştür. Özkan'a ödülü Beyaz Saray'daki törende First Lady Melania Trump verdi. Özkan'ı sahneye davet eden konuşmayı yapan ABD Siyasi İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakanı Yardımcısı Thomas A. Shannon, "Saadet öğretmen yetkililerden gelen baskılara, öteki öğretmenlerden gelen tehditlere karşın sesini kısmadı. Kendisi cesareti ve kararlılığı, adalet arayışı ve siyasi baskılara karşı direnişi nedeniyle bu ödüle layık görüldü" demiştir. Görev yaptığı okulda müdürün 6 kız öğrencisine cinsel istismarda bulunmasını ortaya çıkaran Saadet Özkan, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği’ni (UCİM) kurdu.
"Mata Hari", Anne Karine Strøm tarafından seslendirilen 1976 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Norveç'i temsil eden şarkı. Şarkı Norveççe dilinde seslendirilmiştir. Şarkı Philip A. Kruse tarafından yazılmıştır.
Göğüs ütüleme sert ve sıcak bir objeyle ergenlik çağındaki kız çocuğunun göğüslerine masaj veya baskı uygulayarak gelişmelerini engellemek veya geciktirmek için uygulanan bir yöntemdir. Bu gelenek genellikle kız çocuğunun akrabası olan bir kadın aile bireyi tarafından çocuğu tecavüz veya cinsel istismardan korumak için uygulanır. Bazı kaynaklar kız çocuğunu erken evlilik, HIV/AIDS'ten korumak için yapıldığına da işaret etmektedir.
Evlilik içi tecavüz, eşin rızası alınmadan yapılan cinsel ilişki eylemidir. Rızanın yokluğu tecavüzün oluşması için temel etmendir; fiziksel bir zorlama olmasına gerek yoktur. Evlilik içi tecavüz, bir tür aile içi şiddet ve cinsel istismardır. Tarihe bakınca, cinsel ilişki eşlerin hakkı olsa da bugün dünyanın birçok yerinde eşin rızası alınmadan yapılan seks tecavüz olarak tanımlanıyor.