İçeriğe atla

Agorafobi

Agorafobi
Delos, Yunanistan'daki Antik bir agora. Hastalığın adını aldığı yerlerden biri.
UzmanlıkPsikiyatri
BelirtilerKişinin güvensiz olduğunu düşündüğü ortamlarda kaygının artması ve panik ataklar[1][2]
KomplikasyonDepresyon, madde kullanım bozukluğu[1]
Süre> 6 ay[1]
NedenleriGenetik ve çevresel faktörler[1]
Risk faktörüAile öyküsü, stresli olay[1]
Ayırıcı tanıAyrılma anksiyetesi, travma sonrası stres bozukluğu, majör depresif bozukluk[1]
TedaviBilişsel davranışçı terapi[3]
PrognozHastaların yarısında tedaviyle çözüm[4]
SıklıkYetişkinlerin %1.7'si[1]

Agorafobi (alan korkusu[5]) kişinin kendini güvende hissettiği ortamlar dışında bulunması ile gelişen bir anksiyete bozukluğudur.[1] Açık alanlardan, kalabalık yerlerden uzak durma, evde tek başına kalmak istememe gibi durumlar görülür.[1] Dışarıya yalnız çıkmaktan korkar ve sosyal olmaktan kaçınır.[1]

Korkuları

  • Toplu taşıma ile seyahat etmek.
  • Kalabalık caddelerde ve sokaklarda dolaşmak.
  • Kuyrukta beklemek.
  • Tiyatro, sinema, konser alanı gibi kalabalık alanlarda bulunmak.
  • Büyük alışveriş merkezlerinde, kalabalık mağazalarda bulunmak.

Belirtiler

Agorafobi, bireylerin onlar için yabancı olan ortamlarda veya kontrollerinin az olduğu durumlarda kaygı duymaları durumudur. Bu kaygının tetikleyicileri arasında geniş ve açık alanlar, kalabalık ortamlar (sosyal fobi ile ilişkiendirilebilir) veya yolculuklar (kısa mesafeler de olsa) yer alabilir. Agorafobiye her zaman olmasa da sıklıkla sosyal utanma korkusu da eşlik eder; agorafobi yaşayan kişi panik atak geçirmekten ve toplum içinde acınası görünmekten korkar. Çoğu zaman bu alanlardan uzak durmaya çalışırlar ve çoğu için kendi evleri olan aşina oldukları, kontrol edilebilir gördükleri bir alanın konforunda kalırlar.[1]

Agorafobi aynı zamanda "bir ya da birden fazla kez panik atak geçirmiş kişilerde görülen, bazen dehşet verici olan bir korku" olarak da tanımlanmaktadır.[6] Böyle durumlarda hasta daha önce o yerde panik atak geçirdiği için artık o yerden korkmaktadır. Tekrar panik atak geçirme korkusuyla hasta o yerlerden korkar veya oralara gitmekten kaçınır. Bazıları hastalar konfor alanlarının dışına çıkma korkusu çok büyük boyutlara ulaştığı için tıbbi acil durumlarda bile evlerinden çıkmayı reddedebilmektedir.[7] Hastalar bazen daha önce panik atak geçirdikleri yerlerden kaçınmak için çok çaba sarf edebilmektedir. Agorafobi bu tanımıyla uzmanların panik bozukluğu teşhisi koyarken dikkate aldıkları bir semptomdur. Obsesif kompulsif bozukluk ve travma sonrası stres bozukluğu gibi rahatsızlıklar da agorafobiye neden olabilmektedir. Bireyi evinden çıkmaktan alıkoyan herhangi mantıksal temeli olmayan bir korku bu sendroma sebep olabilir.[8] Agorafobiden muzdarip bireyler, evde yalnız kaldıklarında ya da ebeveyn veya eş gibi aynı evde yaşadıkları bazı bireylerin evden geçici olarak ayrıldığı durumlarda geçici ayrılık kaygısı bozukluğu yaşayabilirler. Bu gibi durumlar kaygıya, panik atağa veya aile ve arkadaşlardan uzaklaşma ihtiyacı hissetmeye neden olabilir.[9][10] Agorafobisi olan insanlar bazen dışarıda uzun süreler beklemekten korkabilirler, bu belirtiye makrofobi denir.[11]

Panik ataklar

Agorafobi hastaları, kontrolü kaybetmeten korktukları yerlere yolculuk yaparken panik atak yaşayabilir, yardım istemekte zorlanabilir veya utanç duyabilirler. Panik atak sırasında, epinefrin büyük miktarlarda salınır ve bu vücudun içgüdüsel savaş ya da kaç tepkisini tetikler. Panik atak genelde ani bir başlangıca sahiptir, 10 ila 15 dakika içinde maksimum seviyeye ulaşır ve nadiren 30 dakikadan uzun sürer.[12] Panik atağın belirtileri kalp çarpıntısı, hızlı nabız, terleme, titreme, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, boğazda düğümlenme ve nefes darlığı şeklinde sıralanabilir. Birçok hasta ölüm korkusu, davranışların veya duyguların kontrolünü kaybetme korkusu yaşadığını belirtmektedir.[12]

Nedenleri

Agorafobinin genetik ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Hastalık genelde aile içinde görülür; bir ebeveynin ölümü veya istismar gibi stresli ve travmatik olaylar da tetikleyici olabilmektedir.[1]

Yapılan araştırmalar, agorafobi ile mekânsal yön bulma zorlukları arasında bir bağlantı ortaya koymuştur.[13][14] Agorafobisi olmayan kişiler, vestibüler sistem, görsel sistem ve proprioseptif duyularından gelen bilgileri birleştirerek dengeyi koruyabilirler. Agorafobiklerin sayısı belirsiz bir kısmı zayıf vestibüler fonksiyona sahiptir ve sonuç olarak görsel veya dokunsal sinyallere daha fazla güvenirler. Görsel ipuçları seyrek olduğunda (geniş açık alanlarda olduğu gibi) veya bunaltıcı olduğunda (kalabalıklarda olduğu gibi) yönlerini kaybedebilirler.[15] Aynı şekilde, eğimli veya düzensiz yüzeyler de kafalarını karıştırabilir.[15]

Bir sanal gerçeklik çalışmasında agorafobisi olan denekler, değişen görsel-işitsel verilerin işlenmesinde agorafobisi olmayan deneklere kıyasla daha fazla bozulma deneyimlemiştir.[16]

Madde kaynaklı

Sakinleştiricilerin ve benzodiazepinler gibi uyku haplarının kronik kullanımı agorafobinin başlangıcıyla ilişkilendirilmiştir.[17] Benzodiazepin bağımlılığı sırasında agorafobi geliştirmiş olan 10 hastanın yaşadığı semptomlar, ilacın uzman kontrolüyle bırakılmasının ilk yılı içinde azalmıştır.[18] Benzer şekilde, alkol kullanım bozuklukları agorafobili veya agorafobisiz panik bozukluk ile ilişkilidir; bu ilişkinin alkol tüketiminin uzun vadeli etkilerinin beyin kimyasında bir bozulmaya neden olmasından kaynaklanıyor olabileceği düşünülmektedir.[19]

Bağlanma teorisi

Bazı araştırmacılar[20][21] agorafobiyi bir bağlanma eksikliği, yani güvenli bir temelden mekânsal ayrılıklara tahammül etme becerisinin geçici kaybı olarak açıklamıştır.[22] Son zamanlarda yapılan ampirik araştırmalar da agorafobinin bağlanma ve mekânsal teorileri arasında bağlantı kurmuştur.[23]

Mekânsal teori

Sosyal bilimlerde, agorafobi araştırmalarında algılanan bir klinik ön yargı[24] mevcuttur. Sosyal bilimlerin dalları, özellikle coğrafya, mekânsal bir olgu olarak düşünülebilecek şeylerle giderek daha fazla ilgilenmeye başlamıştır. Bu yaklaşımlardan biri agorafobinin gelişimini modernite ile ilişkilendirmektedir.[25] Modernite içerisinde agorafobiye katkıda bulunduğu düşünülen faktörler arasında otomobillerin yaygınlaşması ve kentleşme yer almaktadır. Bunlar kamusal alanın genişlemesine ve özel alanın daralmasına yardımcı olmuş, böylece agorafobik bireylerin zihninde bir çatışmaya neden olmuştur.

Evrimsel psikoloji

Bir evrimsel psikoloji görüşü, panik atakların olmadığı daha sıra dışı birincil agorafobinin panik ataklı agorafobiden farklı bir mekanizmaya bağlı olabileceği yönündedir. Panik ataksız birincil agorafobi, bir zamanlar korunmasız, geniş, açık alanlardan kaçınmanın evrimsel olarak avantajlı olmasıyla açıklanan bir spesifik fobi olabilir. Panik ataklı agorafobi, panik atakların meydana geldiği durumlardan duyulan korku nedeniyle panik ataklara ikincil bir kaçınma tepkisi olabilir.[26][27]

Tedavi

Terapi

Sistematik duyarsızlaştırma panik bozukluğu ve agorafobisi olan hastaların çoğunda kalıcı rahatlama sağlayabilir. Maruz bırakma terapisinin amacı sadece panik atakların değil, rezidüel ve subklinik agorafobik kaçınmanın ortadan kalkması olmalıdır.[28] Birçok hasta, güvenebilecekleri bir arkadaşları yanında olduğunda maruziyetle daha kolay başa çıkabilir.[29][30] Bu yaklaşımda, tedavi edilen kişilerin anksiyete belirtileri azalana kadar anksiyete yaratan durumda kalmaları önerilmektedir, çünkü durumdan ayrılırlarsa fobik tepki azalmayacak ve hatta artabilecektir.[30]

İlgili bir maruz bırakma tedavisi, hastaları korkulan durumlara veya nesnelere kademeli olarak maruz bırakan bir bilişsel davranışçı terapi yöntemi olan Latincein vivo maruz bırakmadır.[31] Bu tedavi, d = etki büyüklüğü ile büyük ölçüde etkili olmuştur. 0.78 ila d = 1.34 arasında değişmiş ve bu etkilerin zaman içinde arttığı gösterilerek tedavinin uzun vadeli etkinliğe sahip olduğu kanıtlanmıştır (tedaviden 12 ay sonrasına kadar).[31]

İlaç tedavileriyle birlikte uygulanan psikolojik müdahaleler, genel olarak sadece BDT veya ilaç içeren tedavilerden daha etkili olmuştur. Daha ileri araştırmalar, grup BDT ile bireysel BDT arasında önemli bir etki farkı olmadığını göstermiştir.[31]

Agorafobi tedavisinde Bilişsel yeniden yapılandırma yönteminin de yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Bu tedavi, mantıksız, verimsiz inançların daha gerçekçi ve faydalı olanlarla değiştirilmesi amacıyla bir katılımcıya dianoetik bir tartışma yoluyla koçluk yapmayı içerir.[]

Rahatlama teknikleri, anksiyete ve panik bozukluk semptomlarını durdurmak veya önlemek için kullanılabileceğinden, agorafobiklerin geliştirmesi için genellikle yararlı becerilerdir.[32]

Videokonferans psikoterapisi, çeşitli rahatsızlıkların uzaktan tedavi edilmesinde kullanılan yeni bir yöntemdir.[33] Geleneksel yüz yüze müdahalelere benzer şekilde, videokonferans yöntemi de BDT'yi uygulamak için kullanılabilir.[34]

Sanal gerçeklik bilgisayar uyarımlı terapinin psikoz ve agorafobisi olan kişilerin dış ortamlardan kaçınmalarını yönetmelerine yardımcı olduğu öne sürülmüştür. Terapide, kullanıcı bir kulaklık takar ve sanal bir karakter psikolojik tavsiyeler verir ve simüle edilmiş ortamları (bir kafe veya işlek bir cadde gibi) keşfederken onlara rehberlik eder.[35]

İlaç tedavisi

Diğer anksiyete bozukluklarındaki gibi agorafobi tedavisinde en sık kullanılan antidepresan ilaçlar çoğunlukla seçici serotonin geri alım inhibitörleridir(SSRI). Benzodiazepin, monoamin oksidaz inhibitörü ve trisiklik antidepresanlar da bazen agorafobi tedavisi için reçete edilir.[36] Antidepresanların bazıları anksiyete önleyici etkileri açısından agorafobi tedavisinde etkilidir. Antidepresanlar, bir öz yardım olarak maruz bırakma veya bilişsel davranış terapisi ile birlikte kullanılmalıdır.[30] Bazen agorafobinin en etkili tedavisi ilaç tedavisi ile BDT'nin beraber uygulanmasıdır.[30]

Alternatif tıp

Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR) agorafobi için olası bir tedavi olarak çalışılmış, ancak sonuçlar verimli olmamıştır.[37] Bu nedenle, EMDR yalnızca bilişsel-davranışçı yaklaşımların etkisiz kaldığı veya travma sonrası agorafobinin geliştiği durumlarda önerilir.[38]

Anksiyete bozukluğu olan birçok insan bir kendi kendine yardım veya destek grubu'na katılmaktan fayda görür (telefonla konferans görüşmesi yapan destek grupları veya çevrimiçi destek grupları özellikle tamamen eve bağlı bireyler için faydalıdır). Sorunları ve başarıları başkalarıyla paylaşmanın yanı sıra çeşitli kendi kendine yardım araçlarını paylaşmak bu gruplardaki yaygın faaliyetlerdir. Özellikle, stres yönetimi teknikleri ve çeşitli meditasyon uygulamaları ve görselleştirme teknikleri, anksiyete bozukluğu olan kişilerin kendilerini sakinleştirmelerine yardımcı olabilir ve terapinin etkilerini artırabilir, aynı şekilde başkalarına hizmet etmek de anksiyete sorunlarıyla birlikte gelen içe kapanma eğiliminden uzaklaşabilir. Ayrıca, ön bulgu aerobik egzersiz'in sakinleştirici bir etkiye sahip olabileceğini göstermektedir. Kafein, bazı yasadışı uyuşturucular ve hatta reçetesiz satılan bazı soğuk algınlığı ilaçları anksiyete bozukluklarının semptomlarını şiddetlendirebileceğinden, bunlardan kaçınılmalıdır.[39]

Epidemiyoloji

Agorafobi kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık iki kat daha sık görülür. Her yaşta ortaya çıkabilir ancak ergenlik ve erken yetişkinlik dönemlerinde çok daha yaygındır ve ortalamanın üzerinde zekaya sahip kişilerde daha sık görülür.[40]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i j k l American Psychiatric Association (2013), Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.), Arlington: American Psychiatric Publishing, ss. 217-221, 938, ISBN 978-0890425558 
  2. ^ "Agoraphobia". PubMed Health. 1 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2016. 
  3. ^ Wyatt, Richard Jed; Chew, Robert H. (2008). Wyatt's Practical Psychiatric Practice: Forms and Protocols for Clinical Use (İngilizce). American Psychiatric Pub. ss. 90-91. ISBN 9781585626878. 21 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ Craske, MG; Stein, MB (24 Haziran 2016). "Anxiety". Lancet. 388 (10063): 3048-3059. doi:10.1016/S0140-6736(16)30381-6. PMID 27349358. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 29 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2023. 
  6. ^ "Agoraphobia – Dictionary of Psychotherapy". 3 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mart 2016. 
  7. ^ "Agoraphobia". betterhealth.vic.gov.au. 22 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mart 2017. 
  8. ^ "Agoraphobia Symptoms". Psych Central.com. 17 Mayıs 2016. 27 Aralık 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2024. 
  9. ^ "Agoraphobia – Symptoms and causes". Mayo Clinic (İngilizce). 26 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2019. 
  10. ^ "What Are Anxiety Disorders?". www.psychiatry.org. 2 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2019. 
  11. ^ Adamec, Christine (2010). The Encyclopedia of Phobias, Fears, and Anxieties, Third Edition. Infobase Publishing. s. 328. ISBN 978-1-4381-2098-0. 14 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2024. 
  12. ^ a b David Satcher (1999). "Chapter 4.2". Mental Health: A Report of the Surgeon General. 27 Nisan 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Mart 2006. 
  13. ^ Yardley L, Britton J, Lear S, Bird J, Luxon LM (May 1995). "Relationship between balance system function and agoraphobic avoidance". Behav Res Ther. 33 (4): 435-9. doi:10.1016/0005-7967(94)00060-W. PMID 7755529. 
  14. ^ Jacob RG, Furman JM, Durrant JD, Turner SM (1996). "Panic, agoraphobia, and vestibular dysfunction". Am J Psychiatry. 153 (4): 503-512. doi:10.1176/ajp.153.4.503. PMID 8599398. 
  15. ^ a b Jacob RG, Furman JM, Durrant JD, Turner SM (1997). "Surface dependence: a balance control strategy in panic disorder with agoraphobia". Psychosom Med. 59 (3): 323-30. doi:10.1097/00006842-199705000-00016. PMID 9178344. 
  16. ^ Viaud-Delmon I, Warusfel O, Seguelas A, Rio E, Jouvent R (October 2006). "High sensitivity to multisensory conflicts in agoraphobia exhibited by virtual reality" (PDF). Eur. Psychiatry. 21 (7): 501-8. doi:10.1016/j.eurpsy.2004.10.004. PMID 17055951. 7 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  17. ^ Hammersley D, Beeley L (1996). "The effects of medication on counselling". Palmer S, Dainow S, Milner P (Ed.). Counselling: The BACP Counselling Reader. 1. Sage. ss. 211-4. ISBN 978-0-8039-7477-7. 
  18. ^ Ashton H (June 1987). "Benzodiazepine withdrawal: outcome in 50 patients". Br J Addict. 82 (6): 665-71. doi:10.1111/j.1360-0443.1987.tb01529.x. PMID 2886145. 
  19. ^ Cosci F, Schruers KR, Abrams K, Griez EJ (June 2007). "Alcohol use disorders and panic disorder: a review of the evidence of a direct relationship". J Clin Psychiatry. 68 (6): 874-80. doi:10.4088/JCP.v68n0608. PMID 17592911. 
  20. ^ G. Liotti, (1996). Insecure attachment and agoraphobia, in: C. Murray-Parkes, J. Stevenson-Hinde, & P. Marris (Eds.). Attachment Across the Life Cycle.
  21. ^ J. Bowlby, (1998). Attachment and Loss (Vol. 2: Separation).
  22. ^ Jacobson K (2004). "Agoraphobia and Hypochondria as Disorders of Dwelling". International Studies in Philosophy. 36 (2): 31-44. doi:10.5840/intstudphil2004362165. 
  23. ^ Holmes J (2008). "Space and the secure base in agoraphobia: a qualitative survey". Area. 40 (3): 357-382. Bibcode:2008Area...40..375H. doi:10.1111/j.1475-4762.2008.00820.x. 
  24. ^ J. Davidson, (2003). Phobic Geographies
  25. ^ Holmes J (2006). "Building Bridges and Breaking Boundaries: Modernity and Agoraphobia". Opticon 1826. 1: 1. doi:10.5334/opt.010606Özgürce erişilebilir. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  26. ^ Bracha HS (2006). "Human brain evolution and the "Neuroevolutionary Time-depth Principle:" Implications for the Reclassification of fear-circuitry-related traits in DSM-V and for studying resilience to warzone-related posttraumatic stress disorder" (PDF). Progress in Neuro-Psychopharmacology and Biological Psychiatry. 30 (5): 827-853. doi:10.1016/j.pnpbp.2006.01.008. PMC 7130737 $2. PMID 16563589. 8 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  27. ^ Raffaello S, Alessandra SM, Alessandra S (2011). "[Primary agoraphobia specific symptoms: from natural information to mental representations]" (PDF). Italian Journal of Psychopathology (İtalyanca). 17 (3). ss. 265-276. 26 Nisan 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  28. ^ Fava GA, Rafanelli C, Grandi S, Conti S, Ruini C, Mangelli L, Belluardo P (2001). "Long-term outcome of panic disorder with agoraphobia treated by exposure". Psychological Medicine. 31 (5): 891-898. doi:10.1017/S0033291701003592. PMID 11459386. 
  29. ^ "Agoraphobia – Diagnosis & Treatment". Mayo Clinic. 18 Kasım 2017. 22 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2020. 
  30. ^ a b c d Gelder, Michael G.; Mayou, Richard.; Geddes, John (2005). PsychiatrÜcretsiz kayıt gerekli. New York: Oxford University Press. ISBN 978-0-19-852863-0. 
  31. ^ a b c Sanchez-Meca; Rosa-Alcazar; Marin-Martinez; Gomez-Conesa (11 Eylül 2008). "Psychological treatment of panic disorder with or without agoraphobia: A meta-analysis". Clinical Psychology Review. 30 (1): 37-50. doi:10.1016/j.cpr.2009.08.011. PMID 19775792. 
  32. ^ "Agoraphobia – Diagnosis and treatment – Mayo Clinic". mayoclinic.org (İngilizce). 22 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2019. 
  33. ^ Fernández-Álvarez, Javier; Fernández-Álvarez, Héctor (2021). "Videoconferencing Psychotherapy During the Pandemic: Exceptional Times With Enduring Effects?". Frontiers in Psychology (İngilizce). 12: 589536. doi:10.3389/fpsyg.2021.589536Özgürce erişilebilir. ISSN 1664-1078. PMC 7933024 $2. PMID 33679513. 
  34. ^ Bouchard, Stéphane; Allard, Micheline; Robillard, Geneviève; Dumoulin, Stéphanie; Guitard, Tanya; Loranger, Claudie; Green-Demers, Isabelle; Marchand, André; Renaud, Patrice; Cournoyer, Louis-Georges; Corno, Giulia (21 Ağustos 2020). "Videoconferencing Psychotherapy for Panic Disorder and Agoraphobia: Outcome and Treatment Processes From a Non-randomized Non-inferiority Trial". Frontiers in Psychology. 11: 2164. doi:10.3389/fpsyg.2020.02164Özgürce erişilebilir. ISSN 1664-1078. PMC 7472915 $2. PMID 32973638. 
  35. ^ "Virtual reality could help people with psychosis and agoraphobia". NIHR Evidence. 20 Temmuz 2023. doi:10.3310/nihrevidence_59108. 10 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2024. 
  36. ^ Lydiard, R. Bruce; Ballenger, James C. (16 Haziran 1987). "Antidepressants in panic disorder and agoraphobia". Journal of Affective Disorders. 13 (2): 153-168. doi:10.1016/0165-0327(87)90020-6. PMID 2960710. 
  37. ^ Goldstein, Alan J.; de Beurs, Edwin; Chambless, Dianne L.; Wilson, Kimberly A. (2000). "EMDR for Panic Disorder With Agoraphobia : Comparison With Waiting List and Credible Attention-Placebo Control Conditions". Journal of Consulting and Clinical Psychology. 68 (6): 947-957. CiteSeerX 10.1.1.527.315 $2. doi:10.1037/0022-006X.68.6.947. PMID 11142547. 
  38. ^ Agoraphobia Resource Center. "Agoraphobia treatments—Eye movement desensitization and reprogramming". 5 Nisan 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2008.  <nowiki>
  39. ^ National Institute of Mental Health. "How to get help for anxiety disorders". 4 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2008. 
  40. ^ Magee WJ, Eaton WW, Wittchen HU, McGonagle KA, Kessler RC (Feb 1996). "Agoraphobia, simple phobia, and social phobia in the National Comorbidity Survey". Arch Gen Psychiatry. 53 (2): 159-68. doi:10.1001/archpsyc.1996.01830020077009. PMID 8629891. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fobi</span> Bir nesne veya durumun sürekli ve aşırı korkusu ile tanımlanan anksiyete bozukluğu

Fobi, korku ya da yılgı, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali. Fobi kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos, Yunan mitolojisinde korku tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Seçici serotonin geri alım inhibitörü</span> Antidepresan ilaç sınıfı

Seçici serotonin geri alım inhibitörleri majör depresif bozukluk, anksiyete bozuklukları ve diğer psikolojik bozuklukların tedavisinde antidepresan olarak kullanılan bir ilaç grubudur. Yan etkilerinin az olması, etkinlikleri ve tolere edilebilirlikleri nedeniyle sıklıkla depresyon ve diğer birçok psikiyatrik bozukluk için birinci basamak ilaçlar olarak kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Panik atak</span> aniden başlayan yoğun korku ve endişe nöbeti

Panik atak; çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyuşma veya kötü bir şeyin olacağı hissiyle karakterize; aniden gelen yoğun korku dönemidir. Semptomların şiddeti dakikalar içinde yükselmektedir. Genellikle bir atak yaklaşık 30 dakika sürer, ancak bu süre saniyeler ila saatler arasında değişebilir. Atak sırasında kontrolünü kaybetme korkusu ve göğüs ağrısı da görülebilir. Panik ataklar kişiye fiziksel olarak herhangi bir zarar vermez.

<span class="mw-page-title-main">Bipolar bozukluk</span> Depresyon dönemlerine ve anormal derecede yüksek ruh haline neden olan zihinsel bozukluk

Bipolar bozukluk veya İki uçlu duygudurum bozukluğu, her biri günlerden haftalara kadar süren depresif ve manik periyotlar ile karakterize edilen, bireyin tamamıyla sağlıklı bir duygudurum (ötimik) vaziyetine de girebildiği, bir duygudurum bozukluğudur. Yaşanan bu iki dönemin ortak özelliği, kişilerin duygudurumunda olağan seyrinden farklı özellikte ve süreklilik arz eden bir yaşantısı olmasıdır. Bu farklılıklar depresif dönemde yaşanan hüzünlü, özgüveni düşük ruh halindeki artış (disfori) ve bununla birlikte manik dönem olarak nitelendirilen neşedeki artıştır (öfori).

<span class="mw-page-title-main">Alprazolam</span> Benzodiazepin türevi sakinleştirici ilaç

Alprazolam, kaygı-endişe giderici (anksiyolitik) olarak ve panik bozukluklarında kullanılan benzodiazepin türevidir. Myasthenia gravis, akut dar açılı glokomda kontrendikedir. Gebe ve emziren annelerde kullanılmamalıdır. Xanax® ismi Pfizer firmasının ticari markasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bağımlılık riski ve kötüye kullanımı engellemek için yeşil reçete ile satılması zorunludur.

<span class="mw-page-title-main">Obsesif kompulsif bozukluk</span> istenmeyen ve tekrarlanan düşünceler, duygular, fikirler (obsesyonlar) veya bir şey yapmaya itici hissettiren davranışları (kompulsiyonlar) içeren anksiyete bozukluğu

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), bireyin rahatsız edici düşüncelere sahip olduğu ve/veya belirli rutinleri, sıkıntıya yol açacak veya genel işlevi bozacak ölçüde tekrar tekrar yapma ihtiyacı hissettiği zihinsel ve davranışsal bir bozukluktur. Adından da anlaşılacağı gibi, OKB'nin birincil belirtileri obsesyonlar ve kompulsiyonlardır. Obsesyonlar, endişe, iğrenme veya rahatsızlık duyguları yaratan, kalıcı, istenmeyen düşünceler, zihinsel görüntüler veya dürtülerdir. Yaygın obsesyonlar arasında bulaşma korkusu, simetri takıntısı, din, cinsiyet ve zarar hakkında zorlayıcı düşünceler yer alır. Kompulsiyonlar, obsesyonlara yanıt olarak ortaya çıkan, tekrarlayan eylem veya rutinlerdir. Yaygın kompulsiyonlar arasında aşırı el yıkama, temizlik, bir şeyleri düzenleme, sayma, güvence arama ve bir şeyleri kontrol etme sayılabilir. OKB'li birçok yetişkin, kompulsiyonlarının bir anlam ifade etmediğinin farkındadır, ancak obsesyonların neden olduğu sıkıntıyı gidermek için yine de bunları gerçekleştirirler. Kompulsiyonlar o kadar sık meydana gelir ki, tipik olarak günde en az bir saat sürer ve kişinin yaşam kalitesini bozar.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyolitik</span> anksiyete tedavisinde kullanılan ilaçlar

Anksiyolitik anksiyeteyi azaltan ilaçlara verilen isimdir. Anksiyolitik ilaçlar, anksiyete bozukluklarına bağlı psikolojik ve fiziksel semptomların tedavisinde kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Antidepresan</span> Majör depresif bozukluk ve anksiyete gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan psikiyatrik ilaçlar

Antidepresanlar, majör depresif bozukluk gibi bazı duygudurum bozukluklarını, bazı anksiyete bozukluklarını ve bazı kronik ağrı durumlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Antidepresanların yaygın yan etkileri arasında ağız kuruluğu, kilo alımı, baş dönmesi, baş ağrısı, cinsel işlev bozuklukları ve duygusal körelme bulunur. Antidepresanlar, çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler tarafından alındığında intihar düşüncesi ve davranışı riskinde artışa neden olabilir. Antidepresanların özellikle ani bir şekilde kesilmeleri sonucunda, antidepresan yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyete bozukluğu</span> günlük durumların aşırı, mantıksız bir kaygıya sebep olduğu bilişsel bozukluk

Anksiyete bozuklukları, belirgin ve kontrol edilemeyen anksiyete ve korku duyguları ile karakterize edilen bir grup zihinsel bozukluklardır. Bu durumlar, bireylerin sosyal, mesleki ve kişisel işlevselliğini önemli ölçüde bozar. Anksiyete, huzursuzluk, alınganlık, kolay yorulma, konsantrasyon güçlüğü, kalp hızında artış, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel ve bilişsel belirtilere yol açabilir ve belirtiler bireyler arasında değişiklik gösterebilir.

Sosyal fobi veya sosyal anksiyete bozukluğu (SAB), sosyal ortamlarda başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten yoğun şekilde kaygı duyma ve korkulan durumlardan kaçınma eğilimi ile tanımlanabilecek bir anksiyete bozukluğudur. Bu korkular, başkalarından algılanan veya gerçekten yapılan bir gözlemleme ile tetiklenebilir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan bireyler, diğer insanların onlar hakkında olumsuz bir şekilde düşünmelerinden korkarlar.

<span class="mw-page-title-main">Panik bozukluk</span> fiziksel semptomların eşlik ettiği beklenmedik ve tekrarlanan yoğun korku atakları ile karakterize olan anksiyete bozukluğu

Panik bozukluk, tekrarlanan beklenmedik panik ataklar ile karakterize bir anksiyete bozukluğudur. Panik ataklar çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyuşma veya korkunç bir şeyin olacağı hissini içeren ani yoğun korku dönemleridir. Semptomlar dakikalar içinde etkilerini artırır ve en yüksek derecelerine çıkarlar. Daha fazla atağın gelmesinden kaygı duyarak geçmişte atakların meydana geldiği yerlerden kaçınmayla sonuçlanacak endişeler olabilir.

Maruz bırakma terapisi, davranışçı terapide anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir tekniktir. Maruz bırakma terapisi, hedef hastayı herhangi bir tehlikeye neden olmaksızın kaygı kaynağına veya bağlamına maruz bırakmayı içerir. Bunu yapmanın, endişelerini veya sıkıntılarını aşmalarına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Prosedürel olarak, laboratuvar kemirgenleri üzerinde geliştirilen korku yok olma paradigmasına benzer. Çok sayıda çalışma, genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, TSSB ve spesifik fobiler gibi bozuklukların tedavisinde etkinliğini göstermiştir.

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ruh sağlığını geliştirmek amacıyla yapılan bir psikososyal müdahaledir. BDT tipi terapide, bireye fayda sağlamayan bilişsel bozulmalara odaklanır ve bu bilişsel bozulmalar değiştirilmeye çalışılır. Bireyin duygusal denge haline gelmesini ve kendi günlük yaşam problemlerini çözebilmesi için kişisel başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlamayı hedefler. Yöntem depresyon tedavisinde kullanılmak için tasarlanmış olsa da günümüzde anksiyete dahil birçok ruh sağlığı bozukluğunda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. BDT bilişsel ve davranışçı psikoterapilerin kanıta dayalı teknik ve stratejilerini birlikte kullanarak psikopatolojileri tedavi etmektedir.

Sınırlı semptom atağı ya da sınırlı semptom panik atağı, normal atağa göre daha az kapsamlı bir panik atak şeklidir ve atak anında panikle ilgili dörtten az semptom yaşanır. Örneğin korkunç bir şeyin gerçekleşeceği korkusuyla birlikte aniden gelen yoğun bir baş dönmesi veya titreme gibi. Panik bozukluğu olan birçok insan, tam kapsamlı ve sınırlı semptom panik ataklarının ataklarının karışımına sahiptir. Sınırlı semptom atakları genellikle anksiyete bozuklukları, fobiler, panik bozukluğu ve agorafobi ile kendini gösterir. Genellikle panik atak ve panik bozukluğundan kurtulan veya tedavi görmekte olan kişilerde bu tip ataklar görülür.

Panik Bozukluğu Şiddet Ölçeği, panik bozukluğunun şiddetini ölçmek için geliştirilmiş bir ölçektir. Doktor tarafından uygulanan PDSS'nin panik bozukluğun şiddetini değerlendirmesi amaçlanmıştır ve tedavi sonucunun izlenmesi için güvenilir bir araç olarak görülmektedir. Panik Bozukluğu Şiddet Ölçeği'nin (PDSS-SR) kişi tarafından bireysel olarak uygulanabilen formu, panik bozukluğunun olası semptomlarını tespit etmek ve resmi bir teşhis değerlendirmesine ihtiyaç duyarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu</span>

Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu, kişinin sürekli veya tekrarlayan depersonalizasyon veya derealizasyon duygularına sahip olduğu bir ruhsal bozukluktur. Depersonalizasyon, kişinin kendisinden kopuk hissetmesi olarak tanımlanır. Bireyler, kendi düşüncelerinin veya bedenlerinin dışarıdan bir gözlemcisi gibi hissettiklerini ve sıklıkla düşünceleri veya eylemleri üzerinde kontrol kaybı hissettiğini bildirebilirler. Derealizasyon, kişinin çevresinden kopması olarak tanımlanır. Derealizasyon yaşayan bireyler çevrelerindeki dünyayı sisli, rüya gibi / gerçeküstü veya görsel olarak çarpıtılmış olarak algıladıklarını bildirebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Venlafaksin</span> İlaç

Venlafaksin ya da ilk marka adıyla Efexor, serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörü (SNRI) sınıfından bir antidepresan ilaçtır. Majör depresif bozukluk (MDD), yaygın anksiyete bozukluğu (GAD), panik bozukluğu ve sosyal fobi tedavisinde kullanılır. Kronik ağrı için de kullanılabilmektedir. Ağız yoluyla kullanılır.

Fobofobi, fobilerden korkma veya korkmaktan korkma olarak tanımlanan ve yoğun anksiyete ve somatik hislere neden olan bir fobidir. Fobofobi, agorafobi gibi anksiyete bozuklukları ve panik atak ile doğrudan ilişkilidir. Bir hasta fobofobi geliştirdiğinde, durumu teşhis edilmeli ve tedavi edilmelidir.

<span class="mw-page-title-main">Tip I bipolar bozukluk</span> Tip 2nin aksine duygu akışı standart ve depresyon arası değil manik(aşırı enerjik) ve depresyon arası sivri gidiş gelişler yapar

Tip I bipolar bozukluğu, karışık veya psikotik özelliklere sahip ya da bu özelliklere sahip olmadan en az bir manik atağın ortaya çıkmasıyla karakterize edilen bir tür bipolar spektrum bozukluğudur. Çoğu insan, diğer zamanlarda da bir veya daha fazla depresif dönem geçirir ve bu insanlar, tam maniye ilerlemeden önce hipomanik bir aşama yaşar.

Fonksiyonel nörolojik bozukluk veya kısaca FND, hastaların zayıflık, hareket bozuklukları, bayılma gibi duyusal ve nörolojik semptomlar yaşadığı bir durumdur. Fonksiyonel nörolojik bozuklukların semptomları klinik olarak tanınabilir, ancak herhangi bir organik hastalık ile ilişkili değildir. Fonksiyonel nörolojik bozuklukların alt grupları, fonksiyonel nörolojik semptom bozukluğu (FNsD), konversiyon bozukluğu ve psikojenik hareket bozukluğu/ epileptik olmayan nöbetleri içerir. Tanı, bir nörolog konsültasyonu sırasında muayenedeki pozitif belirti ve semptomlara dayanarak konur. Fizyoterapi, özellikle motor semptomları olan hastalar için yararlıdır ve bilişsel davranışçı terapi ise dissosiyatif atakları olan hastalarda daha çok etkilidir.