Agora
Agora (Yunanca : Ἀγορά, Agorá), antik Yunan kentlerinde, şehirle ilgili politik, dini, ticari her türlü faaliyetin gerçekleştiği, tüm kamu binalarının etrafında sıralandığı halka ait geniş açık alan olup, Helenistik dönemde şekillenip Roma İmparatorluğu’nda ortaya çıkan forumların öncülüdür.
Tarihi
Klasik agoranın öncülleri arkaik çağlarda da vardı, ancak henüz seçkin bir mimari biçime sahip değillerdi. Başlangıçta son derece basit olup, oturma yeri olarak hizmet veren birkaç taş sırasının bulunduğu mekanlardı. Dini içerikli şenlikler, coşkulu konuşmalar ve tiyatro gösterileri de ilk zamanlar agorada düzenleniyordu.
Helenistik dönem boyunca bu meydanlar daha da büyümüştür. Geç Helenistik döneme gelindiğinde, her tarafı sütunlarla çevrilmiş ve böylece peristil avlu şeklinde tamamen kapalı bir mimari birim oluşturmuşlardır. Roma döneminden beri agoralar, dört tarafı revaklarla çevrili bir alan şeklini almıştır.
Minos kentlerinde bulunan tiyatroya benzeyen alanlar da agoranın öncülleri olabilirler. Anadolu’da Pergamon (Bergama) ve Nysa agoraları Helenistik, Aizanoi, Asos, Ephesos (Efes) agoraları Roma döneminden kalmadır.
Agoralar MS 6. ve 7. yüzyıla kadar kullanılmaya devam edilmiştir.[1]
Konumu
Agora, kentin ortasında ya da liman yakınında bulunmakta olup, etrafı dükkânlar, sütunlar, heykel ve ağaçlarla çevrilirdi.
Wycherley kentin bütünü gibi, agoranın da basit biçimde ortaya çıktığını, tek gerekenin, düz ve açık bir alan olduğunu, agoranın geniş anlamda, kent yaşamına ve yerleşme alanlarında kıvrılıp giden, sonra da kırlara doğru yayılan ana caddelere uygun bir odak sağlaması gerektiğinden, olanak varsa, kentin az çok merkezindeki bir alan-dan yararlandığını belirtmiştir.
İşlevi
Agoralar, MÖ 6. yüzyıldan beri ticari ekonomik bir öneme sahip olsalar da, sosyopolitik anlamda daha çok öne çıkan mekanlardır. Zira agoralar, aynı zamanda bouleuterion gibi siyasi ve idari sivil yapıların bulunduğu alanlardır. Burada bulunan heykeller ve onursal anıtlar, şehrin zenginliğine ve tarihine atıfta bulunan vitrinler gibidir. Agora'da bulunan heykellerin büyük çoğunluğu hükümdar heykelleridir. Agoralarda oturma sıralarının bulunması, buraların sosyal kaynaşma anlamında boş zamanların geçirildiği yerler olduğunu düşündürtmektedir. Bazı yerlerde agoraya hakim bir yükseklikte bir tepeye bir tapınak inşa edilerek, agora üzerinde etkili olması da sağlanmıştır.
Etimoloji
Antik Grekçe'de Homeros'un İlyada Destanı’nda (M.ö. 8. yüzyıl) αγορα, (αγείρω "toplanmak" fiilinden türemiştir.) “toplantı, toplantı yeri, meclis” anlamını taşımaktadır.
Yunanca'da da agora, "toplanma yeri" anlamını korumaktadır. Agorastis "alıcı, pazara gelen müşteri" kelimeleri de Grekçe'den Yunancaya değişikliğe uğramadan geçmiştir.
Kaynakça
- ^ L. Lavan, Fora and agorai in Mediterranean cities during the 4th and 5th c. AD, içinde: W. Bowden, A. Gutteridge ve C. Machado (editörler) Social and Political Life in Late Antiquity (Leiden 2006) 195-249
- Özhan Öztürk (2005). Karadeniz Ansiklopedik Sözlük. 2 Cilt. Heyamola Yayıncılık. İstanbul. ISBN 975-6121-00-9
- Wycherley. R. (1993), Antik Çağda Kentler Nasıl Kuruldu? Arkeoloji ve Sanat Yayınları. İstanbul