İnsansılar veya insansı maymunlar (Hominoidea), Eski Dünya maymunlarından bir primat üst familyası. İnsansılar üst familyası iki familyaya bölünür: Gibongiller veya küçük insansı maymunlar (Hylobatidae) ve insangiller veya büyük insansı maymunlar (Hominidae).
Homo ergaster, Erken Pleyistosen'de Afrika'da yaşamış arkaik insanların nesli tükenmiş bir türü veya alt türüdür. H. ergaster'in kendine ait bir tür olup olmadığı veya H. erectus kapsamına alınması, paleoantropoloji içinde devam eden ve çözülmemiş bir tartışmadır. Eşanlamlılığı savunanlar, H. ergaster'i tipik olarak Afrikalı Homo erectus olarak ya da Homo erectus ergaster olarak tanımlar.
Orrorin, Homininae içerisinde yer alan, primatların soyu tükenmiş bir cinsidir. Her ikisi de Kenya'da yer alan Miyosen tarihli Lukeino Oluşumu ve Pliyosen tarihli Mabaget Oluşumu'ndan çıkarılan örneklerinden bilinir. İki ayak üzerinde durabilen ilk hominidlerden olabileceği için paleoantropolojik açıdan önemli görülür.
Kutchicetus, Orta Eosen'de Batı Hindistan'da yaşamış bir arkaik balina cinsidir.
Cainotheriidae, Avrupa'da, Geç Eosen'den Orta Miyosen'e kadar yaşamış bir çift toynaklı familyasıdır. Çoğunlukla karstik yataklarda korunmuş olarak bulunurlar.
Thylacosmilinae, Güney Amerika'da Miyosen ve Pliyosen dönemleri arasında yaşayan modern keselilerle ilişkili, soyu tükenmiş bir metatherian yırtıcı alt familyasıdır. Büyük Amerikan Biyotik Değişiminden önce yaşayan diğer Güney Amerika yırtıcı memelileri gibi, bu hayvanlar da diğer kıtalardan Carnivora takımının birçok eteneli memelisinin ekolojik nişini işgal eden Sparassodonta takımına aitti. Familyanın en dikkate değer özelliği, Barbourofelis ve Smilodon gibi diğer kılıç dişli memelilerle dikkate değer bir yakınsak evrim olan, uzun, aşağı doğru uzanan dişleridir.
Sivapithecus soyu tükenmiş bir büyük insansı maymun cinsidir. 12.2 milyon yıl öncesine tarihlenen, bu cinse atanan hayvanların fosil kalıntıları, şimdi genellikle geç Miyosen'e tarihlenir. İlk fosiller 19. yüzyılda Hint Yarımadası'nın Siwalik Tepelerinde ve Kutch'ta bulunmuştur.Bu cinsteki türlerden herhangi biri modern orangutanların atası olabilir.
Dryopithecus, Avrupa'nın orta - geç Miyosen döneminde yaşamış, soyu tükenmiş bir büyük insansı maymun cinsidir. 1856'daki keşfinden bu yana, cins, aralarındaki çok küçük farklılıklara dayalı olarak tek kalıntılardan tanımlanan, sayısız yeni tür ile taksonomik kargaşaya maruz kalmıştır ve holotip örneğinin parçalı doğası, fosil örneklerini ayırt etmeyi zorlaştırmaktadır. Şu anda tek bir tartışmasız tür vardır, D. fontani tip türü, ancak daha fazlası da olabilir. Cins, Afrika insansı maymunlarının grubu olan Homininae alt familyasında bir dal olarak Dryopithecini oymağında ya da kendisine özel bir alt familyada (Dryopithecinae) sınıflandırılır.
Machairodus, orta Miyosen ila Pleyistosen dönemleri arasında, Afrika, Avrasya ve Kuzey Amerika'da yaşamış büyük machairodontine kılıç dişli kedilerin bir cinsidir. Machairodontinae alt ailesinin adını aldığı canlıdır ve o zamandan beri birçok kılıç dişli kedi cinsinin olduğu ve hâla ara sıra cinse takson atanan bir çöp taksonu hâline gelmiştir.
Kenyapithecus wickeri, Louis Leakey tarafından 1961 yılında Kenya'da Fort Ternan adlı bir bölgede keşfedilen bir insansı fosilidir. Üst çene ve dişleri 14 milyon yıl öncesine tarihleniyordu. Bir teori, Kenyapithecus'un tüm büyük insansıların ortak atası olabileceğini belirtir. Daha yakın tarihli araştırmalar, Kenyapithecus'un bundan daha ilkel olduğunu ve Proconsul'un bir insansı olarak kabul edildiği zamandan sadece biraz daha modern olduğunu gösteriyor.
Didymoconidae, sınıflandırılması belirsiz, soyu tükenmiş bir eutherian memeli ailesidir. Paleosen ve erken Oligosen dönemleri arasında yaşadılar ve fosil kalıntıları yalnızca Asya'da bulundu.
Ocepeia, fosil buluntuları Fas'ın Ouled Abdoun Havzası'nın orta Paleosen çökeltilerinde bulunmuş bazal bir afrotherian memeli cinsi. Cins ilk olarak 2001'de Gheerbrant & Sudre tarafından O. daouiensis tip türü ile bir Phenacodont olarak tanımlandı.
Gigantopithecus, Pleyistosen çağında Güney Çin'de ve Vietnam'da yaşamış, büyük insansı maymun cinsi. Gigantopithecus blacki, Pleyistosen'e tarihlenen çok sayıda izole diş ve birkaç çene kemiğinden bilinir. Gigantopithecus giganteus ise, Siwaliklerin Geç Miyosen'inden esas olarak boyutuyla ayırt edilen bir alt azı dişinden ve çene kemiğinden bilinen, bu cinsin olası bir Miyosen üyesidir.
Micropithecus, Miyosen devrinde yaşamış, nispeten geniş kesici dişlere, düşük sivri uçlara ve yuvarlak oklüzal tepelere sahip uzun postcanine dişlerle karakterize bir catarrhine primatıdır.
Lufengpithecus, Çin'in güneyindeki Yunnan eyaleti, Lufeng'in Geç Miyosen dönemine ait birkaç çarpık kafatası ve çok sayıda diş de dahil olmak üzere kapsamlı malzeme ile temsil edilen bir Asya hominididir. Diş ölçüleri, mevcut herhangi bir insansı maymundan çok daha büyük bir cinsel dimorfizm derecesini gösterir.
Sparassodonta, bazıları büyük kedigillerle yakınsak evrime uğramış Güney Amerika'nın özel etobur keselilerini içeren, tamamen soyu tükenmiş bir memeli takımıdır.
Dinoceratanlar, tahmini vücut ağırlığı 175 kg ile 4.5 ton arasında değişen, tüm arkaik Paleosen-Eosen otoburlarının en büyüklerini içeren bir toynaklı takımı.
Sinoconodon, Geç Triyas ve Erken Jura devri'nde yaşamış bazal mammaliaform cinsi. Crompton ve Sun (1985) tarafından kritik öneme sahip Çin memelisinin tam bir kafatası olarak tanımlandı ve yaklaşık 200 milyon yıl önce Alt Jura Sinemurian Aşamasına tarihlendi. Mammalia'ya atfedilebilecek en bazal canlı olduğunu düşündüren bir dizi özeliğe sahiptir. 1961 yılında gerçek memelilerin dahil olduğu Triconodontidae familyasına atanmıştı, ancak Crompton ve Sun (1985) tarafından tanımlanan Çin örneği ile birlikte memeliler içinde daha bazal bir pozisyonda olması gerektiği kesinleşti.
Aegyptocetus, Eosen döneminde Mısır'da yaşamış protocetid balina cinsi. Cinsin kalıntıları yalnızca 2011'de tanımlanan Aegyptocetus tarfa tip türüne atananlar ile sınırlıdır.
Dendropithecus, 20 ila 15 milyon yıl önce Doğu Afrika'ya özgü soyu tükenmiş bir antropoid cinsi. Dendropithecus'un başlangıçta, boyut, diş yapısı ve iskelet adaptasyonlarındaki benzerliklere dayanarak modern gibonlarla ilişkili olduğu öne sürüldü. Bununla birlikte, daha ileri çalışmalar, Dendropithecus'un türetilmiş hominoid özelliklerden yoksun olduğunu göstermiştir. Bunun yerine, bu takson ve modern primatlar arasında paylaşılan özellikler, tüm catarrhinler için ilkeldir. Dendropithecus artık herhangi bir modern primatla yakından ilişkili olamayacak kadar ilkel bir kök catarrhine olarak kabul ediliyor.