Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi
İnsan haklarının bölgesel düzlemde tanınması, korunması ve uygulanmasına ilişkin düzenlenmiş üçüncü belge niteliğinde olan Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı, 27 Haziran 1981 tarihinde Afrika Birliği Organizasyonu tarafından kabul edilmiş olup, 21 Ekim 1986 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Tarihi
Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi Afrika kıtasında evrensel insan haklarının tanınması ve uygulanması amacıyla imzalanmıştır. Sözleşme Afrika Birliği Organizasyonu bünyesinde imzalandığı için sözleşmeye taraf olan devletler de yine bu organizasyonun üyesi olan Afrikalı ülkelerdir. Afrika Birliği Organizasyonu’nun bugün toplam 53 üyesi bulunmaktadır. Sözleşmeyi ilk etapta 21 Ekim 1986 tarihinde 26 devlet onaylamıştı. 1 Ocak 1987 tarihi itibarıyla sözleşmeyi imzalayan devletlerin sayısı 31’e çıkmıştı. 15 Temmuz 2009 itibarıyla ise toplam 53 Afrikalı devletin bu sözleşmeye taraf olduğu görülmektedir.[1]
Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi’nin içeriğine değinecek olursak sözleşme Afrika kıtasında Avrupa ve Amerika kıtasındaki evrensel insan hakları değerlerini temel alarak bölgesel bir insan hakları sistemi oluşturmayı amaçlamaktadır. Sözleşme genel itibarıyla sivil ve siyasal haklar, ekonomik, sosyal ve kültürel haklar, halkların hakları ve bu hakların geliştirilmesi ve uygulanmasına dair temel yükümlülüklerden, görevlerden oluşmaktadır. Sözleşme’nin birinci maddesinde, Organizasyona üye devletlerin, bu sözleşmede yazılı olan hak ve özgürlükleri tanıyacaklarından (recognize) ve söz konusu hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesini sağlamak için gerekli yasama ya da diğer tedbirleri alacaklarından bahsedilmektedir.
Sözleşmede 2. ve 13. maddeler arasında geleneksek kişisel ve siyasal haklar teyit edilmektedir. Örneğin maddelerdeki bazı hükümler şunlardır: Her birey yasa önünde eşittir, insan varlığı dokunulmazdır. Her insan, yaşamına ve kişi bütünlüğüne saygı gösterilmesine hak sahibidir. Hiç kimse bu hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz. Her birey görüşlerini, hukuk çerçevesi içinde ifade etmek ve yaymak hakkına sahip olacaktır, her birey, hukuka uygun olarak serbestçe örgütlenme hakkına sahip olacaktır, her vatandaş, yasanın öngördüğü hükümler uyarınca doğrudan ya da özgür olarak seçilmiş temsilcileri aracılığı ile ülkesinin yönetimine özgür olarak katılma hakkına sahip olacaktır. Sözleşmenin 14. ve 18. maddeleri arasında ise mülkiyet hakkı, çalışma hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı gibi yerleşmiş ekonomik ve toplumsal haklara yer verilmektedir. Sözleşme hakların içeriğine yönelik o güne kadar hiç söz konusu olmayan bir yenilik getirmiştir.
Bu yenilik sözleşmenin “halkların haklarına” yönelik içerdiği hükümlerdir. Sözleşmenin 19. maddesinde bütün halkların eşit olduğu ve hiçbir şeyin, bir halkın diğeri üstünde tahakküm kurmasını meşru kılmayacağı vurgulanmaktadır. 20. maddede halkların kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmesi, 21. maddede halkların doğal kaynaklar üzerindeki hakları vurgulanmaktadır. Ayrıca sözleşme 27. ve 29. maddeler arasında kişilerin ailelerine, toplumlarına ve devletlerine karşı ödevlerinin varlığını da bildirmektedir.
Afrika İnsan ve Halklar Hakları Komisyonu
Afrika İnsan ve Halkların Hakları Sözleşmesi’nde öngörülen hak ve yükümlülüklerin güvence altına alınması, Afrika’da insan ve halkların haklarının geliştirilmesi amacıyla Afrika Birliği Örgütü bünyesinde, 11 kişilik Afrika İnsan ve Halklar Hakları Komisyonu kurulmuştur. Sözleşmenin 30. ve 63. maddeleri arasında bu komisyonu görev ve yetkileri çalışma biçimi düzenlenmiştir. Burada belirtilmesi gerekilen bazı hükümler şunlardır: Komisyonda aynı Devletin birden çok vatandaşı yer almayacaktır. Komisyon üyeleri bu Şarta Taraf Devletlerin aday gösterdikleri kişiler listesinden, Devlet ve Hükûmet Başkanları Meclisi tarafından gizli oy usulüyle seçilecektir. Komisyon üyeleri altı yıllık bir süre için seçileceklerdir ve bunların yeniden seçilebilmeleri mümkündür. Bu komisyon 1998 yılında kabul edilen protokole göre kurulan Afrika insan ve halklar hakları mahkemesine kadar aktif olarak görev yapmıştır.[]
Komisyon’un görevleri
Komisyon’un görevleri 45. maddede şu şekilde belirtilmiştir:
1. İnsan ve Halkların Haklarını geliştirmek ve özellikle:
- İnsan ve halkların hakları alanında Afrika’nın sorunlarına ilişkin belge toplamak, çalışmalar ve araştırmalar yürütmek, insan ve halkların hakları ile ilgili ulusal ve yerel kuruluşları teşvik etmek, seminer, sempozyum ve konferanslar düzenlemek, bilgi yaymak ve gerektiği hallerde, Hükûmetlere görüşlerini sunmak ve tavsiyelerde bulunmak.
- Afrika Hükûmetlerinin mevzuatlarına dayanak oluşturabilecek, insan ve halkların hakları ve temel özgürlükleriyle ilintili hukuksal sorunların çözülmesini amaçlayan ilke ve kuralları biçimlendirmek ve düzenlemek.
- İnsan ve halkların haklarının geliştirilme ve korunmasıyla ilgili diğer Afrikalı ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmak.
2. İnsan ve halkların haklarının korunmasını bu Şartla belirlenen koşullar altında temin etmek.
3. Bir taraf Devletin, ABÖ’nün (Afrika Birliği Örgütü) bir kuruluşunun ya da ABÖ tarafından tanınan bir Afrika örgütünün istemi üzerine, bu Şartın tüm hükümlerini yorumlamak.
4. Devlet ve Hükûmet Başkanları Meclisi tarafından kendisine verilebilecek diğer işleri görmek. Sözleşmenin 63. maddesinde, bu sözleşmenin Afrika Birliği Örgütü Üyesi Devletlerin imzalamasına, onaylamasına ve katılımına açık olduğu belirtilmiştir. Sözleşmeyi imzalayan her devlet bu sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak her iki yılda bir, bu sözleşmede tanınan ve güvence altına alınan haklara ve özgürlüklere etkinlik kazandırmak amacıyla yapılan yasama tasarruflarına ya da diğer önlemlere ilişkin bir rapor sunmayı üstlenecektir.[2]
Son olarak sözleşmede yapılacak olan değişikliklere ilişkin 68. maddenin hükümlerine de değinmek gerekmektedir. Bu Sözleşmede değişiklik, bir Taraf Devlet, Afrika Birliği Örgütü Genel Sekreterine, buna yönelik yazılı bir istemde bulunursa, yapılabilir. Devlet ve Hükûmet Başkanları Meclisi, değişiklik taslağını, ancak tüm Taraf Devletler bu konuda, usulünce bilgilendirildikten ve Komisyon değişiklik taslağını götüren Devletin istemi üzerine buna ilişkin görüşünü verdikten sonra değerlendirebilir. Değişiklik, Taraf Devletlerin basit çoğunluğuyla onaylanacaktır. Değişiklik, bunu anayasal usulüne uygun olarak kabul etmiş olan her bir Devlet için, Genel Sekreterin kabul ihbarını almasından üç ay sonra yürürlüğe girecektir.