İçeriğe atla

Afrika'nın sömürgeleştirilmesi

1898 yılında dünyadaki büyük sömürge imparatorlukları

Afrika'nın sömürgeleştirilmesi[1], 15. yüzyılda köle ticareti ile başlamış ve uzun yıllar sürmüştür. Bunu en iyi anlatan terim İngilizce bir deyim olan "Afrika'ya hücum"dur.

Sömürgecilik

Sömürgecilik, genellikle bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesi, müstemlekecilik, kolonyolizm[2]

Sömürgeciler genellikle sömürdükleri bölgelerin kaynaklarına el, iş gücüne, pazarlarına el koyar ve aynı zamanda sömürgeleri altındaki halkın sosyo-kültürel, dini değerlerine baskı uygularlar. Sömürgecilik ile emperyalizm kimi zaman birbirleri yerine kullanılan terimler olmakla birlikte emperyalizm, şekli olduğu kadar şekli olmayan alanlarda da kontrolün hakim gücün elinde bulunduğunu durumlarda kullanılmaktadır. Sömürgecilik terimi aynı zamanda bu sistemi meşrulaştırmak veya yaymak için kullanılan bir dizi inanca da işaret etmektedir, zira Sömürgeciler kendilerinin sömürdükleri insanlardan daha üstün olduklarına inanırlar. Sözde bilimsel teorilerle de desteklenmeye çalışılan bu tip inançlar daha çok 19.yüzyılda Avrupa'da yayılmış ve Avrupalıların tüm dünyada sömürgeci güç olarak yayılmasının da sözde meşru dayanağı olmuştur.

Avrupa sömürgeciliği kabaca iki büyük dalgaya ayrılabilir. İlki keşiflerle başlamış ikincisi de 19. yüzyılın ikinci yarısında başlayan sömürgecilik hareketi olan Yeni Emperyalizm[3] dönemidir.

Kölelik

Geleneksel olarak kölelik kurumu Afrika'da da vardı. Kölecilik, ilk olarak 1444'te başlayan ve 19. yüzyılın ortalarına kadar devam eden bir tür insan avı olarak nitelendirilmektedir.

1492 yılında İspanya'nın güneyinde kalan son Endülüs hanedanının elinde bulunan Granada'nın de düşmesiyle birlikte Kuzey Afrika'daki diğer Müslüman yurtları da tehlikeli bir döneme girdiler. Akdeniz'in güney sahilleri İspanyol yayılmacılığı karşısında çaresizlik içinde tam bir felaket dönemi yaşamaya başladılar. Önemli bütün liman şehirleri tek tek düşüyor ve yerli halktan canını kurtarabilenler iç kısımlara kaçıyorlar, gidemeyenler ise ya esir ediliyor veya öldürülüyordu.

Avrupa'nın en büyük banka ve sigorta kuruluşlarından bazıları ilk sermayelerini köle ticaretiyle elde etmişlerdir. Kuzey Amerika, zenginliğini ve gelişmişliğini büyük ölçüde köle emeğine borçludur. İngiltere'yi sanayi devrimine götüren süreçte, köle ticaretinin rolü o kadar büyüktü ki, Liverpool, Bristol ve Glasgow gibi kentler tüm zenginliğini köle ve sömürge malları ticaretine borçluydu. Köle taşıyan gemilerin önemli bir kısmı, Liverpool Limanı'na kayıtlıydı.

Afrika'yı bir köle kaynağı olarak görenler, şimdi onunla hem hammadde kaynağı, hem de pazar olarak ilgilenmeye başladılar. Ama bunun için Afrika'da çalıştıracak işgücüne ihtiyaçları vardı. Köleciliğin yasaklanması doğrudan bununla ilişkiliydi. Afrikalıların kurtuluşu olarak ilan edilen bu yeni süreç, köleliğin yeni bir biçiminden başka bir şey değildi. Köle tacirleri, madenlere ya da çiftliklere işçi temin eden kuruluşlar halinde örgütlendi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde köleliğin yasaklanmasından sonra bazı azatlı kölelerin gemilerle taşınarak getirildikleri Liberya'da kurdukları devlet ile Etyopya'nın bir kısmı hariç kıtanın tamamı işgal edilerek sömürgeleştirilmiş, Afrika kıtasında en büyük payı Fransa ve İngiltere almıştır. Almanlar Namibya ve Tanzanya ile yetinmek zorunda kalırken İtalyanlar Libya, Eritre, Somali'nin bir kısmını, kısmen Etyopya'yı işgal etmişlerdir.

Kilise ve sömürgecilik

Kölecilik iktisadi bir mesele olmasına rağmen milyonlarca Afrikalının köleleştirilmesinin haklı gösterilmesi gerekiyordu. Bunun için de kilise, "vahşilerin" ruhlarının kurtarıldığı izahatını öne sürmüş ve bilimadamları da onların aşağı ırk oldukları savını desteklemişlerdir.

Orta Afrika’nın sömürgeleştirilmesi

Kongo ve Belçika

Şubat 2002'de Belçika hükûmeti "Lumumba'nın öldürülmesine giden olaylarda inkar edilemez bir sorumluluk payına sahip olduğunu" kabul eden bir açıklama yayımladı. Temmuz 2002'de ABD hükûmeti CIA'in, Lumumba karşıtlarına para ve politik destek yardımında bulunarak ve Mobutu'ya silah ve askeri eğitim sağlayarak Lumumba'nın öldürülmesinde rol oynadığını ortaya çıkaran belgeleri açıkladı.

ABD ve Avrupa

Frantz Fanon'un Avrupa için "harfiyen Üçüncü Dünya'nın yaratımıdır" demesinin nedeni buydu. Avrupa'nın sahip olduğu refahın ve zenginliğin altında, sömürgelerden akan kaynak ve emek yatmaktaydı.

Namibya'da, 1904-1905 yıllarında Alman İmparatorluğu'nun uyguladığı soykırım için Hererolar, iki milyar mark istiyor.

Güney Afrikan'nın Durban kentinde, 150 ülkenin temsilcilerinden ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden altı bin delegenin katılımıyla, protesto gösterileri eşliğinde başlayan Dünya Irkçılıkla Mücadele Konferansı'nda ABD ve AB köleciliğin ve sömürgeciliğin yarattığı zararların kabul edilmesini reddetmiş ve tartışmak istememişlerdir. Afrikalılar yüzyıllar boyu süren köle ticareti ve sömürgeciliğin yarattığı tahribatın tazmin edilmesini, köle ticaretinin insanlık suçu kabul edilmesini talep ettiler.

Fransa'nın, en değerli sömürgesi Cezayir'i kaybetmemek için yaptığı sekiz yıl süren savaşta bir milyon Cezayirli hayatını kaybetmiştir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Afrika'nın Sömürgeleştirilme Süreci" (PDF). History Studies. 16 Ocak 2024. 29 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Ocak 2024. 
  2. ^ "Kolonyolizm ve Estetik Eşitlik". Dergipak. 17 Ocak 2024. 17 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2024. 
  3. ^ "Yeni Emperyalizm" (PDF). Praksis Sosyal Bilimler Dergisi. 17 Ocak 2024. 17 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Ocak 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Namibya</span> Güney Afrikada bulunan bir ülke

Namibya ya da resmî adıyla Namibya Cumhuriyeti, eski adıyla Güney Batı Afrika, batı sınırı Atlantik Okyanusu olan güney Afrika'da bir ülkedir. Kuzeyinde Zambiya ve Angola, doğusunda Botsvana, güney ve doğusunda Güney Afrika Cumhuriyeti ile sınır paylaşmaktadır. Zimbabve ile sınırı olmamasına rağmen, Zambezi Nehri'nin 200 metreden daha az bir kısmı iki ülkeyi en yakın noktalarında ayırır. Namibya Kurtuluş Savaşı sonrasında, 21 Mart 1990 tarihinde Güney Afrika Cumhuriyeti'nden bağımsızlığını kazandı. Başkenti ve en büyük şehri Windhoek'tir. Namibya Birleşmiş Milletler (BM), Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC), Afrika Birliği (AU) ve İngiliz Milletler Topluluğu'na üye bir devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Yeşil Burun Adaları</span> Batı Afrikada bulunan bir ada devleti

Yeşil Burun Adaları, Kabo Verde, Cabo Verde, Yeşil Burun, resmî adıyla Yeşil Burun Cumhuriyeti, orta Atlas Okyanusu’nda, Senegal ve Moritanya açıklarında bulunan bir Afrika ülkesidir. 10 volkanik ada ve 8 adacıktan oluşan bir takımada olan ülkenin yüzölçümü 4.033 km²'dir. En büyük üç ada Santiago, Santo Antao ve Boa Vista'dır. Başkenti Santiago adasındaki Praia'dır. Adalar Afrika anakarasının en batı noktası Cap-Vert'in 600 ila 850 km açıklarında yer alır. Yeşil Burun adaları; Azorlar, Kanarya Adaları, Madeira ve Selvagens Adaları ile birlikte Makaronezya ekolojik bölgesini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Haiti</span> Karayip Denizinde bir ada ülkesi

Haiti ya da resmî adıyla Haiti Cumhuriyeti, Amerika'da Karayip Denizi'nde bir ada ülkesidir. Küba'nın doğusunda yer alan Hispaniola adasını Dominik Cumhuriyeti ile paylaşır ve adanın batı kısımdadır. Küba ve Jamaika'nın doğusunda Bahamalar'ın güneyinde bulunur. Yüzölçümü 27.750 km² olan ülke Karayipler'in yüzölçümü en büyük üçüncü; 11 milyon nüfusu ile Karayipler bölgesinin en kalabalık nüfuslu ülkesi konumundadır. Başkenti Port-au-Prince'tir.

<span class="mw-page-title-main">Kölelik</span> bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması

Kölelik, bir insanın başka birinin malı ve mülkü olması. Başka bir kişinin malı ve mülkü olan kişiye köle, memlûk veya kul; köle sahibine ise efendi veya mevla denir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda kölelik</span> Osmanlı ekonomisinde ve toplumunda insan köleliği

Osmanlı İmparatorluğu'nda kölelik, Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomisinin ve geleneksel toplumunun yasal ve önemli bir parçasıydı. Köle edinilen ana kaynaklar Güney Avrupa, Doğu Avrupa, Balkanlar ve Kafkasya'daki savaşlar, siyasi olarak organize edilmiş köleleştirme seferleri ve Afrika'dan getirilen siyahilerin satıldığı köle ticaretiydi. Büyük askeri seferlerin ardından köle satış fiyatlarının düştüğü bilinir. Osmanlı İmparatorluğu'nun idari ve siyasi merkezi olan İstanbul'da, 16. ve 17. yüzyıl nüfusunun yaklaşık beşte biri kölelerden oluşuyordu. Bu yüzyılların gümrük istatistikleri, İstanbul'un Karadeniz'den yaptığı ilave köle ithalatının 1453'ten 1700'e kadar toplam 2,5 milyon civarında olabileceğini gösteriyor.

<span class="mw-page-title-main">Emperyalizm</span> nüfuz yoluyla devletler arasında eşitsiz bir ilişki yaratılması

Emperyalizm, yayılmacılık veya ekspansiyonizm, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır. Etkileyen devlet, etkilenen devletin kaynaklarından "yararlanma" hakkına sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Coğrafi keşifler</span> Dönem

Keşifler Çağı olarak da bilinen Coğrafi keşifler dönemi, 15. yüzyılın ilk yarısından 17. yüzyılın ortalarına kadar Portekizli ve İspanyol kaptanlar tarafından Asya'daki baharat ve değerli maden zenginliğine ulaşacak alternatif ticaret yollarının bulunması amacıyla başlatılıp bu yolda yeni kıtalar, okyanuslar ve denizaşırı toprakların Eski Dünya tarafından keşfedilmesine sebep olan tarihsel aralıktır.

<span class="mw-page-title-main">Sömürgecilik</span> Bir devletin başka toplumları siyasal ve ekonomik olarak egemelik altına alma politikası

Sömürgecilik; kolonicilik, kolonyalizm ya da müstemlekecilik, genellikle bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesidir.

<span class="mw-page-title-main">Portekiz İmparatorluğu</span> 15. Yüzyıldan 20. Yüzyıla kadar Portekiz tarafından yönetilen tüm denizaşırı bölgeler

Portekiz İmparatorluğu, denizaşırı Portekiz veya Portekiz Sömürge İmparatorluğu da denilen, denizaşırı koloniler, fabrikalar ve daha sonra Portekiz tarafından yönetilen denizaşırı topraklardan oluşuyordu.

Haiti Devrimi (1791–1804) Batı yarımküredeki en başarılı Afrikalı köle ayaklanmasıdır. Devrim sonucunda Haiti siyahlar tarafından yönetilen tarihteki ilk cumhuriyet olmuştur. Devrim sırasında Haiti'nin adı Saint-Domingue idi ve bir Fransız kolonisiydi. Devrim sürecinde Afrika kökenli halk kendisini Fransız egemenliğinden ve köleliğin boyunduruğundan kurtarmıştır. Kölelik dönemi sırasında yüzlerce köle isyanı olmuş olmasına rağmen bulunduğu ülkeyi tamamen özgürleştiren tek başarılı isyan Haiti Devrimidir.

Güneşi Batmayan İmparatorluk, İngiltere başta olmak üzere tarihteki bazı deniz aşırı imparatorluklar için kullanılan terimdir. Herodot'a göre terimin bir benzeri ilk kez Pers imparatoru I. Serhas tarafından kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Elmina Kalesi</span>

Elmina Kalesi, 1482 yılında Portekizliler tarafından São Jorge da Mina Kalesi olarak yapılmıştır. Bugün Gana sınırları içindeki Elmina kentinde yer alır. Portekiz coğrafi keşifleri kapsamında Gine'de kurulan bu kale bölgede Portekizliler tarafından inşa edilen ilk ticari üstür. Kale daha sonraları Atlantik köle ticaretinde önemli bir durak olacaktır. Kale ve civarı 1637 yılında Hollandalılar tarafından ele geçirilmiştir. Köle ticareti bölgenin 1871 yılında İngiltere denetimine geçinceye kadar sürmüş, 1957 yılında bölgenin İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasıyla beraber günümüzdeki Gana sınırları içerisinde yer almıştır. Bugün önemli bir tarihi yer olan kale, çeşitli tarihi filmlerde kullanılmaktadır. Kale UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine de dahil edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa'nın ekonomik tarihi</span>

Avrupa'nın ekonomik tarihi, Avrupanın geçmişte yaşadığı ekonomik olguların nasıl geliştiği ve bunun dönemlerini açıklar.

<span class="mw-page-title-main">Üç köşeli ticaret</span> Üç liman veya bölge arasında ticaret

Üç köşeli ticaret veya üç kenarlı ticaret veya üçgen ticaret bir birinci bölgeden ihraç edilebilen mallar için ikinci bir bölgede (limanda) ithal için talep olmadığı, ama aynı zamanda bu ikinci bölgenin ihraç edebileciği mallar için birinci bölgede ithal talebi olduğu hallerde ortaya çıkar. Üç köşeli ticaret sisteminde üçüncü bir bölge bulunur ve bu bölgede gereken nitelik birinci bölgenin ihraç mallarına talep olması ve aynı zamanda ikinci bölgeye ihraç edebileceği mallar olmasıdir. Üç köşeli ticaret sistemi genel bir ticaret şekli olmakla beraber, pratikte bu tip ticarete en bariz örnek 16. yüzyıllar sonlarından 19. yüzyıl başlarına kadar olan dönemde Avrupa, Batı-Afrika, Kuzey Amerika üçgeni üzerinde olan ve Batı Afrika-Kuzey Amerika "orta pasajı"'nda ticari malın "Afrikalı köleler" olduğu ticaret sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Atlas Okyanusu'ndaki köle ticareti</span>

Atlantik köle ticareti veya trans-atlantik köle ticareti, Afrikalı kölelerin Avrupalılar tarafından esir edilmelerini ve satılmalarını içeren Atlas Okyanusu ve kıyılarında gerçekleşen faaliyetler dönemi. 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar sürmüştür. Köleler gemi yoluyla Batı ve Orta Afrika'dan "Yeni Dünya"ya, Amerika'ya getirilmişlerdir. Bazı köleler baskınlarla ve kaçırma yoluyla esir alınmış olsa da büyük çoğunluğu Avrupalılar tarafından kıyı ticareti yoluyla Afrikalı köle satıcılarından satın alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Senetli kölelik</span>

Senetli kölelik, özellikle gençlerin Yeni Dünya'ya geçiş karşılığında belirli bir süre, bir işveren için çalışmak zorunda olduğu çalışma rejimiydi. Başta Kuzey Amerika olmak üzere 18. yüzyılda Britanya İmparatorluğu sömürgelerinde çok yaygındı. Britanya ve Almanya'daki yoksul gençler için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Belirli bir süre zorunlu çalışmanın ardından kişi istediği yerde çalışma hakkını kazanabiliyordu. İşyeri sahibi patron gençleri geldikleri gemi kaptanından satın almaktaydı. Gelişen imalat sanayisinin yanı sıra çiftliklerde yoğun bir işgücü talebi bulunmaktaydı. Her iki taraf da sözleşmenin şartlarını yerini getirmekle mesuldü, bu konuda Amerikan mahkemeleri yetkiliydi. İşyerinden kaçanlar yakalanıp geri getirilirdi. 17 ve 18. yüzyılda Amerikan sömürgelerine gelen beyazların neredeyse yarısı bu şekilde senetli köleydi. İngiltere ve Fransa çocuk yaşta yoksul gençleri kaçırıp Karayipler'de senetli köle olarak satan suç örgütleri mevcuttu, sözleşmeleri alınıp satılarak sürekli el değiştiren bu çocukların bazıları özgürlüklerine hiç kavuşamazdı.

Beyaz kölelik teknik açıdan bir kadını iğfal etmeyi ve başka bir ülkede veya bölgede cinsel köle yapmak için kullanmayı ifade eder. Birleşik Devletler'de seks ticareti ile mücadele etmek için 1910'da ABD Kongresi Beyaz Köle Trafik Yasası'nı kabul etti; bu durum, kadınları "fahişelik veya istismar amacıyla veya diğer ahlaki olmayan amaçlarla" devlet sınırları boyunca nakletmeyi ağır bir suç olarak kabul etti. 1920'lerde göçmenlerin yasaklanmasının ardından insan kaçakçılığı 1990'lı yıllara kadar önemli bir mesele olarak değerlendirilmedi.

<span class="mw-page-title-main">Afrika'da kölelik</span>

Kölelik tarihsel olarak Afrika'da yaygındı ve Modern Afrika'da kölelik hala bazı Afrika ülkelerinde devam etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Afrika imparatorlukları listesi</span>

Bu liste maddesinde, bilinen Afrika imparatorlukları ve bunların başkentleri listelenmiştir.

Lusotropikalizm, Brezilyalı sosyolog Gilberto Freyre tarafından denizaşırı Portekiz emperyalizminin ayırt edici karakterini tanımlamak için geliştirilen ve Portekizlilerin diğer Avrupa uluslarından daha iyi sömürgeciler olduğunu öne süren bir teoridir.