İçeriğe atla

Afrika'da din

Afrika'da İnanç

Afrika'da din, kendisini Hristiyanlık, İslam'ın ve daha az ölçüde de olsa geleneksel Afrika dinlerinin varlığıyla gösterir. Hristiyan veya İslam cemaatlerinde, dini inançlar bazen geleneksel dinlerin inançları ve uygulamaları ile senkretizm ile karakterizedir.[1][2][3]

Ayrıca bakınız

Hristiyanlık

Kaynakça

  1. ^ Restless Spirits: Syncretic Religion 2 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Yolanda Pierce, Ph.D. Associate Professor of African American Religion & Literature
  2. ^ "AFRICAN RELIGIOUS BELIEFS - Tewahedo - Palo - Serer - Tijaniyyah - Vodon". 8 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2015. 
  3. ^ "Dr J.O. Awolalu, Studies in Comparative Religion Vol. 10, No. 2. (Spring, 1976)." (PDF). 20 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 21 Şubat 2018. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

Çoktanrıcılık ya da Politeizm, politeizm sözlük anlamıyla birden çok tanrıya inanmak, tapınmak manalarına gelmektedir. Sözcük, etimolojik açıdan, Yunanca πολύς poly (çok) ve θεοί theoiz (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Almanya'da din</span>

Almanya'da baskın din Hristiyanlık olmaktadır ve din 4. yüzyılda modern Almanya'nın kapladığı bölgelerdeki Cermen kabilelerinin bu dini benimsemesi ile yayılmıştır. 8. ve 9. yüzyılda, Şarlman'ın hakimiyetine kadar bölge tamamen Hristiyanlaşmıştır. 16. yüzyılda Martin Luther tarafından başlatılan Reform hareketi ve Katolik Kilisesi ile yarattığı bölünme sonucunda yöre halkının önemli bir kısmı Lütercilik ve Kalvinizm başta olmak üzere Protestanlığı benimsemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kuveyt'te din</span>

Kuveyt'te din çok büyük ölçüde İslam'dır. Nüfusun %95'i Müslümandır, geriye kalan %5 ise Hristiyanlardan, Hindulardan ve Parsilerden (Zerdüştlük) oluşur. Az sayıda Kuveytli Hristiyan ve Yahudi bulunmaktadır. Çoğu yabancı ise Hindu veya Budisttir.

Türkiye'de din, çeşitli dinî inançlardan oluşur. Ülkedeki en yaygın dinin İslam olduğu bilinmekle beraber, bu dine mensup kişilerin oranına ilişkin yayınlanan veriler çelişkilidir. Pew Araştırma Kuruluşu'nun yayımladığı 2012 yılı raporuna göre Müslümanların nüfusa oranı %98'dir. Sabancı Üniversitesi'nin katkılarıyla yapılan bir ankete göre de bu oran %98,3'e ulaşmaktadır. Ipsos'un 2016 tarihli anketine göre Türkiye'deki Müslümanlar nüfusun %82'sini oluşturmaktadır. Optimar'ın 2019'da yayınladığı ankete göre ise Müslümanların nüfusa oranı %89,5'tir. 2021 KONDA anketine göre insanların %92'si Müslüman olarak tanımlandı.

Irakta din, çeşitli dini inançlardan oluşur. Ülkedeki en yaygın din ise İslam'dır.

Hristiyanlık tarihi, İsa ile havarilerinden bu yana Hristiyanlık dininin tarihidir. Hristiyanlık, İsa'nın yaşamıyla öğretilerine bağlı tek tanrılı bir dindir.

<span class="mw-page-title-main">Çin'de din</span> Çin içerisindeki birçok din

Çin, dünyanın en eski ve sürekli öğreti ve felsefi geleneklerinin beşiği olmuştur. Çin'de batıdaki anlamıyla bire bir örtüşen bir din anlayışı hiç olmamıştır. Milattan önce 6. yüzyıldan itibaren görülmeye başlayan düşünce okulları kendi içinde özgün olarak sürekli gelişmiştir. Bu yüzden Çin'de inanç sistemleri olarak Çin kültürünü tarihi boyunca şekillendiren Konfüçyüsçülük, Taoizm ve çok sonradan gelen Budizm düşünce okulları sıralanır. Bu iç içe geçmiş düşünce okulları kendi aralarında kökten farklı bir evren anlayışı taşımazlar ancak klasik anlamıyla batıda ortaya çıkan Musevilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık dinlerinden kökten ayrıdırlar. Bu düşünce okulları öncesinde de Çin'in hem toplayıcı ve avcı şamanik toplumlarında hem de yerleşik tarım toplumları döneminde kainatın doğuşuyla ilgili anlatılan masal ve efsanelerde evrenin; klasik dinlerde olduğu gibi bir yaratıcı tarafından yaratılmasından çok her şeye hamile olan ve hiçbir şeyin henüz bir biçimi olmadığı karanlık bulamaç bir şeyden doğduğu inançları yer bulmaktadır. Bu bulamaç, karanlık hiçbir nesnenin henüz şekil almadığı ama her şeye hamile olunan bu hale masallarda Hundun, düşünce okullarında Dao denmektedir. Dao'dan Gök ve Yer yani somut ve soyut olan her şey doğar, yin ve yang değişim ilkeleriyle her şey biçim alır ve dönüşür. Günümüzde Kuantum Kuramı'nın kozmogoni görüşleri Çin'de ortaya çıkan bu evren anlayışına daha yakın durmaktadır. Gök uzayı, yer ise yıldızlar, gezegenler gibi yoğun her şeyi temsil etmektedir. Dao düşünce okulunda Gök ve Yerin ham doğası yani kendiliğindenlik hali olan Zìrán (自然)'a uyması çabasız çabayı uygulaması en uygun yönetim olarak anlatılırken, Konfüçyüsçü okullara göre ise Gök ve Yer ilişkisi hiyerarşik ele alınır, erdem ve görevlere önem verilir, dolayısıyla devletin yönetimi ve halk ile ilişkisi buna uymalıdır anlayışı hakim olmuştur. Çin imparatorları, özellikle Konfüçyüs okuluna göre Gök gibi olmalıydılar ve bu yüzden "Göğün Vekaleti"ni (Tianming) talep edip Çin efsanevi ve geleneksel pratiklerine katılırlardı. Yaygın inanç sistemi bu şekilde kendini gösterirken sonraki yüz yıllarda Batıda ortaya çıkan dinler Çin'de yayılmak istemiş olsa da halk arasında bu inanç sistemleri çok rağbet görmemiştir. Ancak günümüzde sayıları fazla olmasa da Çin'de Hristiyanlık ve müslümanlık da yaşamaktadır. 1949 Mao Zedong devriminden beri Çin, bir ateist ve Marksist kurum olan Çin Komünist Partisi tarafından yönetilmektedir. Bu dönemde bilimsel bir zemini olmayan hiçbir görüşe izin verilmedi. Dini hareketler ve kurumlar önce hükûmet kontrolü altına alındı, sonra Kültür Devrimi (1966-1976) sırasında baskıya uğradı. Devrimin yumuşama döneminde geleneksel öğretiler ve sonradan gelen dini örgütlere haklar verilmeye başlanmıştır. Hükûmet henüz beş tane öğreti ve dini resmen tanımaktadır: Budizm, Taoizm, İslam, Protestanlık ve Katoliklik. 21. yüzyılın başında kurumsal idarelerde Konfüçyüsçülük ve Çin halk gelenekleri giderek daha fazla tanınma kazanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çin geleneksel dini</span>

Çin geleneksel dini, Çin halkının dinsel uygulamaları ve inançları paylaştığı bir dini gelenektir. Çin geleneksel dinleri ve diğer inançlar arasında açık bir ayrım yapmak zordur, çünkü ölülerin, yerel ruhların, klanların ruhları ve Taoizm, Konfüçyüsçülük, Budizm gibi geleneksel Doğu dinleri ile aynı zamanda batıl inanç, coğrafi durum ve Feng şui gibi unsurlara sahiptir. Hiçbir standartlaştırılmış mitoloji ya da dini önderler bulunmamaktadır ve ritüeller genellikle bir ailenin babası tarafından yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Malezya'da din</span>

Malezya, resmi dini İslam olan çok kültürlü ve çok dinli bir ülke. 2020 Nüfus ve Konaklama Sayımı'na göre nüfusun %63,5'ü İslam'a; %18,7'i Budizm'e; %9,1'si Hıristiyanlığa; %6,1'i Hinduizm'e; ve %1'i Çin geleneksel dinine mensuptur. Geri kalanları diğer dinler oluşturmaktadır, ör. Animizm, halk inançları, Sihizm, Bahailik ve diğer inanç sistemleri. Kendini ateist olarak tanımlayanların sayısı az; insan hakları örgütleri, devletin ateistlere karşı uyguladığı ayrımcılığı eleştirmektedir.

İsrail'de din, ülkenin merkezi bir özelliğidir ve İsrail kültürünü ve yaşam tarzını şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır. Din İsrail tarihinin merkezinde rol oynamıştır. İsrail, aynı zamanda, vatandaşların çoğunluğunun Yahudi olduğu dünyanın tek ülkesidir. İsrail nüfusunun 2016 yılı itibarıyla %74'ü Yahudi, %18'i Müslüman, %2'si Hristiyan ve %1.5'i Dürzi ve geriye kalan'ı Samiriler ve Bahâîlik gibi küçük inançlardan insanları kapsar.

Yunanistan'da din, Doğu Ortodoks Kilisesi'nin daha büyük bir komünyonu içinde olan Yunan Ortodoks Kilisesi'nin hakimiyeti altındadır. 2015 yılı itibarıyla toplam nüfusun %90'ını temsil etmektedir ve anayasal olarak Yunanistan'ın "egemen dini" olarak tanınmaktadır. Az sayıda takipçisi olan dinler; İslam, Katoliklik, Evanjelikalizm, Helen Paganizmi, Sihizm ve Hinduizm'dir.

Bulgaristan, 865 yılında Hristiyanlığın devlet dini olarak benimsenmesinden bu yana geleneksel olarak bir Hristiyan devlet olmuştur ve bu nedenle hakim din Doğu Ortodoksluğuna bağlı Bulgar Ortodoksluğu'dur. Balkanların Osmanlı yönetimi sırasında Sünni İslam, Bulgaristan topraklarında yerleşti; Katolik Kilisesi, Orta Çağ'dan bu yana ülkede kök salmaktadır ve Protestanlık 19. yüzyılda gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sırbistan'da din</span>

Sırbistan, 9. yüzyılda Kiril ve Methodios'un Hristiyanlaştırılmasından bu yana geleneksel olarak Hristiyan bir ülke olmuştur. Bu nedenle hakim mezhep Doğu Ortodoksluğuna bağlı Sırp Ortodoks Kilisesi'dir. Balkanların Osmanlı yönetimi sırasında Sünni İslam başta Sırp Bölgesi olmak üzere Sancak ve Preşeva Vadisi'nin güney bölgelerinde olduğu kadar Kosova ve Metohiya Özerk Bölgesi'nin tartışmalı topraklarında da yayılmıştı. Katolik Kilisesi, Voyvodina'da bulunan Macarların varlığından bu yana ülkede kök salmaktadır; Protestanlık 18. ve 19. yüzyıla Voyvodina'daki Slovakların yerleşmesiyle gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bosna-Hersek'te İslam</span>

İslam, Bosna-Hersek'teki en yaygın dindir. Osmanlı İmparatorluğu'nun Bosna-Hersek fetihleri sonucu 15. ve 16. yüzyıllarda yerel nüfus İslam ile tanıştı. Müslümanlar, Bosna-Hersek'teki en büyük dini topluluktur (%51), diğer iki büyük grup, hepsi Bosnalı Sırplar olarak tanımlanan Doğu Ortodoks Hristiyanları (%31) ve neredeyse tamamı Bosnalı Hırvatlar olarak tanımlanan Katolikler'dir (%15).

Ortodoks Hristiyanlık Karadağ'daki baskın din şekli olmasına rağmen, hem İslam hem de Katolik Hristiyanlığın çok sayıda inananı var. Baskın Kilise, Sırp Ortodoks Kilisesi'dir, ancak Karadağ Ortodoks Kilisesi'ni oluşturan izler mevcut.

<span class="mw-page-title-main">Letonya'da din</span>

Letonya'da geleneksel olarak uygulanan temel din Hristiyanlıktır. 2018 itibarıyla en büyük din %64 oranıyla Hristiyanlıktır. Lütercilik, kuzey ülkeleri ve Kuzey Almanya ile olan güçlü tarihsel bağlar nedeniyle etnik Letonlar arasındaki temel Hristiyan mezheptir, Katoliklik ise Doğu Letonya'da en çok Polonya etkisinden dolayı yaygındır. Letonya Ortodoks Kilisesi, özellikle Rusça konuşan azınlıklar arasında taraftarı olan Letonya'daki üçüncü büyük Hristiyan kilisesidir.

Azerbaycan'da din özgürlüğü, anayasasının 18. maddesine göre laik bir ülkedir. Azerbaycan'da laiklik, özellikle Sovyetler Birliği döneminde yaygınlaşmış ve yerleşmiştir.

Moldova'da din ağırlıklı olarak Ortodoks Hristiyandır. Moldova Cumhuriyeti Anayasası din özgürlüğünü korur ve ulusal hükûmet uygulamada bu hakka genel olarak saygı gösterir.