Transfobi, transgender veya transseksüel kişilere ya da direkt olarak transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Transfobi, toplumun cinsiyet normlarına uymayan insanlara karşı duyulan korkuyu, tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Genellikle homofobik görüşlerle birlikte ifade edilir ve bu nedenle sıklıkla homofobinin bir türü olarak kabul edilir. Transfobinin mağdurlarından olan çocuklar tacize, okulda zorbalığa ve/veya okul içinde şiddete, koruyucu aileleri tarafından şiddete maruz kalmaktadırlar. Yetişkin mağdurlarsa kamuoyunda alaya, tacize, sataşılmaya, şiddet ile tehdide, soyguna uğramaya ve yanlış tutuklamaya maruz kalmaktadır ve bu yüzden birçoğu toplumda güvensiz hissetmektedir. Bazıları; trans olduğu için kovulacağından veya muhafazakâr politikaların, onları korumak için yasalara karşı çıkan dindar grupların etraflarını kuşatmasının baskısından dolayı sağlık hizmetini reddediyor veya işyeri ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kurbanların yüksek bir oranının cinsel şiddete maruz kaldığı rapor edilmektedir.
Aseksüellik, herhangi birine yönelik cinsel çekim eksikliği veya cinsel etkinlikteki ilgi düşüklüğü veya yokluğu. Bir cinsel yönelim eksikliği olarak veya karşıcinsellik, eşcinsellik ve çiftcinselliğin yanındaki dördüncü bir varyasyon olarak düşünülebilir. 2004'te yapılan bir çalışmada aseksüelliğin yaygınlığı %1 olarak belirlenmiştir.
Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.
Transgender, transcinsel veya trans, kişinin cinsiyet kimliği ile atanmış olan cinsinin uyumlu olmaması durumu. Bu duruma sahip kimseleri tanımlamak için trans birey ifadesi kullanılır ve cinsel yönelimden tamamen bağımsız bir olgudur; translar aynı zamanda karşıcinsel, eşcinsel, çiftcinsel vs. şeklinde tanımlanabilirler; bazı trans bireyler ise geleneksel cinsel yönelim etiketlerinin yetersiz veya kendilerine uygulanamaz olduğunu düşünmektedir.
21. yüzyılın ilk yarısında Angola'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireylerin hakları konusunda ilerlemeler kaydedilmiştir. Kasım 2020'de Ulusal Meclis, karşılıklı rıza kapsamında yer alan hemcins cinsel ilişkilerini suç olmaktan çıkaran yeni bir ceza kanununu kabul etti. Yeni ceza kanunu 11 Kasım 2020 tarihinde yayımlandı ve 90 gün sonra resmen yürürlüğe girdi. Ayrıca, cinsel yönelime dayalı istihdam ayrımcılığı 2015 yılından beri yasaktır; böylece Angola, LGBT bireylere bu tür korumaları tabi tutan tek Afrika ülkelerinden biridir.
March on Washington for Lesbian, Gay and Bi Equal Rights and Liberation, 25 Nisan 1993 tarihinde Washington kentinde yer almış büyük siyasi gösteri idi. Düzenleyicilerin tahmin ettiklerine göre 1 milyon kişi yürüyüşe katıldı, ancak Millî Park Servisi katılımın 300.000 olduğunu tahmin etti.
Cinsel kimlik, kişinin romantik ve cinsel çekim hissettiği kişilerle ilgili kendisini nasıl tanımladığıdır. Cinsel kimlik aynı zamanda kişilerin kendilerini bir cinsel yönelimle tanımladığında veya tanımlamadığında ya da herhangi bir cinsel yönelimle tanımlamamayı uygun bulduğunda kullanılan cinsel yönelim kimliği olarak da bilinir. Cinsel kimlik ve cinsel davranış, cinsel yönelim ile yakından bağlantılı olsa da birbirinden ayrılır. Cinsel kimlik kişinin kendisini kavrayışını, cinsel davranış kişi tarafından uygulanan cinsel eylemi, cinsel yönelim ise kişinin karşı cinse, hemcinse, her iki cinsiyete hissettiği ya da hiçbir cinse hissetmediği romantik ya da cinsel çekimi ifade eder.
Trans erkek, biyolojik bakımdan kadın olan erkektir. Pek çok trans erkek, görünüşlerini cinsiyet kimlikleriyle uyumlu olacak veya cinsiyet hoşnutsuzluğunu hafifletecek şekilde değiştirmek için cerrahi veya hormonal geçişi veya her ikisini birden tercih eder.
Trans kadın, transeksüel kadınlar için kullanılan bir terimdir. Biyolojik olarak erkek olan ancak kendini kadın olarak tanımlayan kişilere verilen isimdir. Trans kadınlar, heteroseksüel, biseksüel, eşcinsel, aseksüel olabilir veya başka terimlerle kendilerini tanımlayabilirler.
Dönüşüm terapisi, bireyin cinsel yönelim, cinsiyet kimliği veya cinsiyet ifadesini tıbbi veya psikolojik yöntemler kullanarak eşcinsel veya biseksüelden heteroseksüele, transtan cisgendera dönüştürmeyi amaçlayan sözdebilim uygulamalarına verilen genel isimdir. Cinsel yönelim veya kimliğin değiştirilebileceğine dair güvenilir bir kanıt yoktur ve sağlık kurumları dönüşüm terapisi uygulamalarının etkisiz ve potansiyel olarak zararlı olduğu konusunda uyarılarda bulunmuştur. Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık'taki tıp, bilim ve devlet kuruluşları, dönüşüm terapisinin geçerliliği, etkinliği ve etiği konusundaki endişelerini dile getirmişlerdir. Günümüzde birçok sağlık kuruluşu bireylerin cinsel kimlik veya yönelimlerini patolojize etmenin depresyon, anksiyete, intihar eğilimi, benlik utancı gibi ağır ruh sağlığı sorunlarına sebep olduğunu belirterek dönüşüm terapisi uygulamasına şiddetle karşı çıkmaktadır. Asya, Avrupa, Okyanusya ve Amerika'daki çeşitli devletler dönüşüm terapisine karşı yasalar çıkarmıştır. Birçok sivil toplum örgütü dönüşüm terapisi uygulamasının bir insan hakkı ihlali olduğunun altını çizmektedir.
Arnavutluk'ta lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler, LGBT olmayan insanların uğramadığı yasal zorluklarla yüz yüzedir; hemcins çiftlerin yasal olarak tanınmaması ve LGBT insanlar hakkında olumsuz toplumsal görüşlerin yaygınlığı, bu durumun bazı nedenlerin arasındadır. Buna rağmen, Arnavutluk'ta LGBT bireyler, kapsamlı ayrımcılık karşıtı mevzuatın altında korunmaktadır. Arnavutluk'ta 1995 yılından beri hem erkekler hem de kadınlar arası hemcins cinsel aktiviteler yasaldır, ancak hemcins birlikteliklerin ülkede hiçbir şekilde tanınmaması nedeniyle, karşı cins çiftlere mevcut olan yasal korumalar, hemcins çiftler için mevcut değildir.
Kuzey Makedonya'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler, LGBT olmayan sakinlerin karşılaşmadığı yasal zorluklara uğrayabilir. Kuzey Makedonya'da hemcins cinsel aktiviteler, 1996 yılından beri yasaldır ve ülkede cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık, 2019'dan beri yasaktır, ancak karşı cins evli çiftlerine mevcut olan yasal korunmalar, hemcins çiftlerinin başta olduğu hanehalklarına henüz mevcut değildir.
Non-binary, ikilik dışı cinsiyet veya genderqueer, cinsiyet kimliklerinin maskülen veya feminen olmayan, yani ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimliklerini kapsayan bir spektrumudur. Birçok non-binary birey, kendisini doğduğu cinsiyetten farklı bir cinsiyetle tanımladığından non-binary kimlikleri transgender şemsiyesinin kapsamı altına da girebilir.
Cinsiyet kimliği, kişinin kendi cinsiyetine ilişkin kişisel duygusudur. Cinsiyet kimliği, bir kişinin atanmış cinsiyetiyle ilişkili olabilir veya ondan farklı olabilir. Çoğu bireyde, cinsiyetin çeşitli biyolojik belirleyicileri, bireyin cinsiyet kimliğiyle uyumludur ve tutarlıdır. Cinsiyet ifadesi tipik olarak bir kişinin cinsiyet kimliğini yansıtır, ancak bu her zaman böyle değildir. Bir kişi, belirli bir toplumsal cinsiyet rolüyle tutarlı davranışlar, tutumlar ve görünümler ifade etse de, bu tür ifadeler mutlaka cinsiyet kimliklerini yansıtmayabilir. Cinsiyet kimliği terimi, 1964 yılında psikiyatri profesörü Robert J. Stoller tarafından icat edildi ve psikolog John Money tarafından popüler hale getirildi.
Gri aseksüellik veya gri seksüellik, aseksüellik ile seksüelik arasındaki bir cinsel spektrumdur. Bu kişiler demiseksüel, semiseksüel veya Gri-A olarak tanımlanabilir.
Cinsellik hakkı, kişinin cinselliğini ifade etme ve cinsel yöneliminden dolayı ayrımcılığa uğramama hakkıdır. Daha basit bir anlatımla, lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) bireylerin haklarının heteroseksüellerle eşit derecede korunmasıdır.
Cinsel yönelim ayrımcılığı veya cinselcilik, herhangi bir cinsel yönelimi veya cinsel eylemi hedef alan ayrımcılık türüdür.
Medyadaki aseksüellik tasvirleri, mevcut medya tasvirlerine yansıyan, aseksüelliğe yönelik toplumsal tutumları yansıtmaktadır. Tarih boyunca aseksüel karakterler televizyon dizilerinde, animasyon dizilerinde, edebiyatta, çizgi romanlarda, video oyunlarında, müzikte ve filmde yer almışlardır.
Toplumsal cinsiyet ve cinsel çeşitlilik (GSD) veya basitçe cinsel çeşitlilik, bu çoğulluğu oluşturan kimliklerin, davranışların veya özelliklerin her birini belirtmeye gerek kalmadan cinsiyet özelliklerinin, cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin tüm çeşitliliğini ifade eder.
Cinsel azınlık, cinsel kimliği, yönelimi veya uygulamaları ile çevredeki toplumun çoğunluğundan ayrılan bir gruptur. Öncelikle lezbiyen, gey, biseksüel veya queer bireyleri ifade etmek için kullanılır, ayrıca transgender, ikili olmayan veya interseks bireyleri de ifade edebilir.