İçeriğe atla

Afet sosyolojisi

Afet sosyolojisi doğal ve insan kaynaklı afetler arasındaki ilişkiyi inceleyen toplumbilim dalıdır. Yerel, ulusal ve küresel çaptaki afetlerden etkilenen, afet yönetiminde görev alan ya da afetlerin sorumlusu olarak tanımlanan kişilerin yaşanan olay ya da olayların temeliyle olan ilişkisine odaklanmaktadır.[1][2] Çevre sosyolojisi ve sosyokültürel antropoloji ile yakından ilintilidir.[3]

Kaynakça

  1. ^ Drabek, Thomas E. (2019). The Sociology of Disaster : Fictional Explorations of Human Experiences. Milton: Routledge. ISBN 978-1-000-65170-6. OCLC 1117636158. 
  2. ^ Tierney, Kathleen J. (2019). Disasters : a sociological approach. Cambridge, Birleşik Krallık: Polity. ISBN 978-0-7456-7101-7. OCLC 1043053190. 
  3. ^ Akgüngör, A. Çağlar (2011). 17 Ağustos 1999 depreminde iki çimento fabrikası : bir afet sosyolojisi çalışması. 1. baskı. Cağaloğlu, İstanbul: Beta. ISBN 978-605-377-486-0. OCLC 783148789. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Metre bölü saniye veya Saniyede metre, Uluslararası Birimler Sisteminde (SI) hem sürat hem de hız birimidir ve bir saniye sürede bir metre mesafeyi kat eden bir cismin hızına eşittir. Özet olarak hareket eden cismin, bir saniyede aldığı yol uzunluğunun metre cinsinden ifadesi olan hız birimidir. Diğer bir deyişle, bir hareketlinin saniye başına aldığı yolun metre cinsinden nicel ifadesidir.

<span class="mw-page-title-main">VII. Kleopatra</span> Antik Mısırın son Helenistik kraliçesi

VII. Kleopatra Filopator MÖ 51ʼden 30ʼa kadar Mısır Ptolemaios Krallığıʼnın kraliçesi ve son etkin hükümdarıydı. Batlamyus hanedanının mensubu olan Kleopatra, Makedonyalı Yunan generali ve Büyük İskenderʼin refakatçisi olan Soterʼin soyundan gelmekteydi. Kleopatraʼnın ölümünden sonra Mısır, Roma İmparatorluğuʼnun eyaleti haline gelmiştir; bu da Akdenizʼdeki son Helenistik devlet ve İskenderʼin hükümdarlığından bu yana süren çağın sonuna işaret etmektedir. Yerli dili Yunanca olmasına rağmen, Mısır dilini öğrenen ve kullanan tek Batlamyus hükümdarıydı.

Biyolojide adaptasyonun birbiriyle ilişkili üç anlamı vardır. İlk olarak, organizmaları çevrelerine uyduran ve evrimsel uygunluklarını artıran dinamik evrimsel doğal seçilim sürecidir. İkinci olarak, bu süreç sırasında popülasyonun ulaştığı bir durumdur. Üçüncü olarak, her bir organizmada işlevsel bir role sahip olan, doğal seçilim yoluyla korunan ve evrimleşen fenotipik bir özellik veya adaptif bir özelliktir.

<span class="mw-page-title-main">İletişim bilimleri</span>

İletişim çalışmaları veya iletişim bilimleri; insan iletişimi ve davranış süreçleri, kişilerarası ilişkilerdeki iletişim kalıpları, farklı kültürlerdeki sosyal etkileşimler ve iletişim ile ilgilenen bir akademik disiplindir. İletişim genel olarak, bireylerin veya grupların uygun medya aracılığıyla etkili bir şekilde ikna etmelerini, bilgi edinmelerini, bilgi vermelerini veya duygularını etkili bir şekilde ifade etmelerini sağlayan fikir, bilgi, sinyal veya mesajların verilmesi, alınması ve değiş tokuşu olarak tanımlanır. İletişim bilimleri, bireysel faillik düzeyinde yüz yüze konuşma ve etkileşimden makro düzeyde sosyal ve kültürel iletişim sistemlerine kadar bir dizi konuyu kapsayan bir bilgi bütünü geliştirmek için çeşitli ampirik araştırma ve eleştirel analiz yöntemlerini kullanan bir sosyal bilimdir.

<span class="mw-page-title-main">I. İsaakios</span>

I. İsaakios Komninos, 1057-1059 yılları arasında tahtta kalan Bizans imparatoru.

<span class="mw-page-title-main">Shelley Duvall</span> Amerikalı sinema oyuncusu

Shelley Alexis Duvall, Amerikalı oyuncu, komedyen, yapımcı, yazar ve seslendirme sanatçısı.

<span class="mw-page-title-main">Harem (tür)</span> tür

Harem, anime ve mangada, aynı veya karşı cinsiyet ve aşk ilgilerinin üç ya da daha fazla üyesi tarafından çevrili bir kahramanın karakterize ettiği çok eşli ya da aşk üçgeni ilişkileridir. Yuri veya erkek yönelimli haremler erkek haremi veya seraglios olarak, yaoi veya kadın yönelimli haremler kadın haremi veya gyaku hāremu olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Non-binary cinsiyet</span> normatif ve ikili olmayan cinsiyet kimliği; sadece erkeksi veya kadınsı olmayan cinsiyet kimlikleri aralığı

Non-binary, ikilik dışı cinsiyet veya genderqueer, cinsiyet kimliklerinin maskülen veya feminen olmayan, yani ikili cinsiyet sınıflandırmasının dışındaki kimliklerini kapsayan bir spektrumudur. Birçok non-binary birey, kendisini doğduğu cinsiyetten farklı bir cinsiyetle tanımladığından non-binary kimlikleri transgender şemsiyesinin kapsamı altına da girebilir.

<span class="mw-page-title-main">Temmuz Krizi</span>

Temmuz Krizi, 1914 yazında Avrupa'nın büyük güçleri arasında I. Dünya Savaşı'nın nihai nedeni olan, birbiriyle ilişkili bir dizi diplomatik ve askeri tırmanıştı. Kriz, 28 Haziran 1914'te Bosnalı Sırp Gavrilo Princip'in Avusturya-Macaristan tahtının varisi olan Arşidük Franz Ferdinand suikast sonucu ölümüyle başladı. Karmaşık bir ittifaklar ağı, birçok liderin savaşın kendi çıkarları doğrultusunda olduğuna veya genel bir savaşın olmayacağına dair yanlış hesaplamalarıyla birleştiğinde, Ağustos 1914'ün başlarında hemen hemen her büyük Avrupa ülkesi arasında genel bir düşmanlık patlak vermesine neden oldu; Mayıs 1915'e kadar neredeyse her büyük Avrupa ülkesi dahil oldu.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Kırımı terminolojisi</span>

Ermeni Kırımı terminolojisi İngilizce, Türkçe ve Ermenicede farklıdır ve Ermeni Soykırımı'nın reddi ve Ermeni Soykırımı'nın tanınması sorunları çerçevesinde siyasi tartışmalara yol açmıştır. Çalışmalarını İngilizce dilinde yapan tarihçilerin çoğu olayları tanımlamak için "soykırım" sözcüğünü kullansa da başka terimler de vardır.

<span class="mw-page-title-main">50-50 Teorisi</span>

50-50 Teorisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın Batı Cephesi boyunca Yunan ordusu ve Rum isyancılar tarafından Türklere karşı gerçekleştirilen savaş suçlarının Rum Kırımı kadar kötü ve iki olayın aynı şiddette olduğu fikridir. Fikir Türk halkı arasında ilk olarak Türk ordusunun Yunan işgali altındaki topraklarda ilerlemesi ve böylece Türk halkının Yunan ordusunun oluşturduğu tahribata tanık olması ile ortaya çıkmış, ilk kez 1926'da George Horton'ın The Blight of Asia kitabında ele alınmıştır. Her ne kadar Horton kitabında 50-50 Teorisi'nin yanlış olduğunu ve Yunanlar tarafından katledilen Türklerin Rum Kırımı'na "50-50 değil 1'e 10.000 bile olamayacağını" söylese de, Horton'ın bu tavrı hem Türk hem de Türk olmayan akademisyenler tarafından Türk düşmanı ve aşırı Filhelenist olarak yorumlanıp tarihi çarpıtmak ile suçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nótt</span> İskandinav mitolojisinde geçen bir tanrıça

Nótt, İskandinav mitolojisinde gece teşhisi olan tanrıça. Nótt jötunn Narfi ve Nór'un kızı, Thor'un büyükannesidir. Yggdrasill ağacının altındaki vadilerde doğmuştur. Hayvanı, Alfödr'in Nott ve Dagr'a verdiği atlardan biri olan Hrímfaxi'dir. Anonim Eski Norsça şiirlerin 13. yüzyıldaki derlemesi niteliğindeki Manzum Edda ve 13. yüzyılda yazılan Nesir Edda'da Nótt, Narfi'nin kızı olarak geçer ve Hrímfaxi ile ilişkilendirilir. Nesir Edda'da Nótt'un evlilikleri ve soyağacından bahsedilir. Nótt; ilki Naglfari, ikincisi Annar, üçüncüsü ise Dellingr ile olmak üzere her birinden bir çocuğu olan üç evlilik yapmıştır. Bir özel isim olan nótt kelimesi, Eski Norsça edebiyatında da geçer.

<span class="mw-page-title-main">Sosyolojinin dalları</span>

Aşağıdakiler, sosyoloji disiplinine genel bakış ve güncel bir rehber olarak sunulmaktadır:

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji bibliyografyası</span>

Sosyoloji bibliyografyası listesi sosyoloji ve onun alt disiplinlerine ilişkin eserleri içerir. Eserlerin bir kısmı sosyoloji antolojisi; diğer bir kısmı da sosyoloji tarihi ya da kayda değer eserlerden seçilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Küçük gruplar sosyolojisi</span> Sosyal grup tiplerini inceleyen sosyolojinin alt dalı

Küçük gruplar sosyolojisi, sosyal ilişkilerden kaynaklanan eylem, etkileşim ve bunların sonucunda oluşan sosyal grup tiplerini inceleyen sosyoloji dalıdır. Kavram ilk defa Fransız yazar ve sosyolog Gabriel Tarde tarafından kullanılmıştır. Sosyal hayatta toplum, büyük bir sosyal gruptur, toplumun içinde alt gruplar yer almaktadır. Küçük grupların büyük gruplar içinde olmaları sosyal gruplarla ilgili bir özelliktir. Alan, uluslararası ilişkilerde kullanılan alanlardandır ve grup özelliklerinin karar vermeyi nasıl etkilediği ile ilgili çalışmaları ele alır. Kültürel antropologlar ve siyaset bilimciler tarafından veri toplama amaçlı olarak kullanılmıştır. Küçük gruplar sosyolojisi, toplumların içerisinde barındırdığı çeşitli küçük grupları mikro sosyolojik düzeyde ele alır, küçük grupların iletişimindeki görev, süreç ve ilişki çatışmalarını inceler.

<span class="mw-page-title-main">Kamu sosyolojisi</span>

Kamu sosyolojisi, akademik olmayan izleyicilerle etkileşim kurmak için sosyolojinin disiplin sınırlarını genişletmeyi vurgulayan daha geniş sosyoloji disiplininin bir alt alanıdır. Belki de en iyi, belirli bir bilimsel yöntem, teori veya bir dizi politik değerden ziyade bir sosyoloji tarzı olarak anlaşılması daha makul bir yoldur. Yirmi birinci yüzyıldan beri bu terim, 2004 Amerikan Sosyoloji Derneği (ASA) başkanlık konuşmasında kamu sosyolojisinin disipline edilmesi için ateşli bir çağrıda bulunan Berkeley sosyologu Michael Burawoy ile geniş çapta ilişkilendirilmiştir. Burawoy konuşmasında, halk sosyolojisini, öncelikle diğer akademik sosyologlara hitap etmekle ilgilenen bir sosyoloji biçimi olan "profesyonel sosyoloji" olarak adlandırdığı olguyla karşılaştırır.

<span class="mw-page-title-main">Mali sosyoloji</span> Kamu maliyesi sosyolojisi

Mali sosyoloji kamu maliyesinin, özellikle vergi politikasının sosyolojisidir. Bir alan olarak, vergilendirmeye uyumu belirleyen kültürel ve tarihi faktörler de dahil olmak üzere vergilendirmenin vatandaşlar ve devlet arasında oluşturduğu ilişkiyi araştırmayı amaçlamaktadır. Joseph Schumpeter'in 1918 tarihli çalışması "Vergi Devletinin Krizi" mali sosyolojinin kurucu metnidir, ancak Schumpeter bu terimi Avusturyalı sosyolog Rudolf Goldscheid'in 1917 Almanca: Staatssozialismus oder Staatskapitalismus("Devlet Sosyalizmi veya Devlet Kapitalizmi") eserinden ödünç almıştır. 1990'lardan bu yana, "yeni mali sosyoloji", modernitenin ortaya çıkışının sadece bir sonucu değil, bir nedeni olarak vergilendirmenin temel rolünü analiz eder.

<span class="mw-page-title-main">Dil sosyolojisi</span>

Dil sosyolojisi, dil ve toplum arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Toplumun dil üzerindeki etkisine odaklanan toplumdilbilim alanıyla yakından ilgilidir. En önemli savunucularından biri, International Journal of the Sociology of Language Dergisinin kurucu editörü Joshua Fishman'dır. Dil sosyolojisi toplumun dil ile ilişkisini incelerken toplumdilbilim dilin toplumla ilişkisini inceler. İlki için toplum çalışmanın konusu, ikincisi için dil çalışmanın konusudur. Yani toplumdilbilim dilin kişinin cinsiyeti, etnik kökeni ve sosyoekonomik sınıfı gibi sosyolojik geçmişine göre nasıl değiştiğini inceler. Dil sosyolojisi toplumu ve onun dilden nasıl etkilendiğini inceler. Trent Üniversitesi'nden küresel siyaset profesörü Andreas Pickel'in belirttiği gibi, "Din, sosyal uygulamalar ve siyasi yönelimleri güçlü bir şekilde şekillendiren sistemler, dillerin sahip olabileceği sosyal önemi gösteren örneklerdir."

<span class="mw-page-title-main">Küreselleşme sosyolojisi</span>

Küreselleşme sosyolojisi, çağdaş toplumlardaki küreselleşmenin değişim süreci, toplumsal etki ve sonuçlarını inceleyen bir sosyoloji dalıdır. Yerel dönüşümlerin küresel süreçlere yakından bağlı olduğunu vurgular. Küreselleşme sosyolojisi küreselleşmenin; sosyal, ekonomik, politik, kültürel ve çevresel unsurlarına odaklanır.

<span class="mw-page-title-main">Horus'un dört oğlu</span>

Horus'un dört oğlu, Antik Mısır dininde dört tanrıdan oluşan bir gruptu. Esasen mumyalanmış bedenlere eşlik eden dört kanopik kavanozun kişileştirmiş halleridir. Kalp, ruhu cisimleştirdiği düşünüldüğü için bedenin içinde bırakılmıştır. Beyin, sadece mukusun kaynağı olduğu düşünüldüğü için metal kancalarla çıkarılıp atılmıştır. Mide, karaciğer, kalın bağırsaklar ve akciğerler çıkarılıp, mumyalanıp kanopik kavanozlara kondu. Mumyalayıcıların bu ritüelden saptığı zamanlar da oldu: 21. Hanedan döneminde iç organları mumyalayıp sardılar ve onları vücuda geri koyup, kanopik kavanozları boş bıraktılar.