İçeriğe atla

Aelia Capitolina

Aelia Capitolina (Latince tam adıyla : COLONIA AELIA CAPITOLINA), MS 70 kuşatmasından sonra neredeyse tamamen yerle bir edilen Kudüs'te,İmparator Hadrian'ın MS 129/130'da Yahuda'ya yaptığı yolculuk sırasında onun tarafından kurulan bir Roma kolonisiydi.[1][2] Aelia Capitolina'nın kuruluşu ve eski Yahudi tapınağının bulunduğu yere Jüpiter Tapınağının inşası MS 132'de Bar Kokhba isyanının patlak vermesinin nedenlerinden biri olabilir.[3] Aelia Capitolina, Geç Antik Dönem'e kadar koloninin resmi adı olarak kullanıldı ve Arap egemenliği döneminde de ismin "İliya" ya çevrilen Aelia kısmı da Emevi Halifeliği tarafından kullanıldı.

İsim

Aelia Hadrian'ın soyadı olan Aelius'tan gelirken, Capitolina ise yeni şehrin, aynı zamanda şehirdeki Tapınak Tepesi'nde onuruna tapınak inşa edilen Jüpiter Capitolinus'a adandığı anlamına geliyordu. Latince bir kelime olan Aelia, Kudüs için 7. yüzyıldan itibaren Emeviler tarafından kullanılmaya isim olan, Arapça Iliyā' (يلياء) kelimesinin kaynağıdır.[3]

Tarih

6. yüzyıldan kalma Madaba Haritası'ndaki Kudüs tasvirinde, şehrin ana caddesi olan Cardo Maximus kuzey kapısından (bugünkü Şam Kapısı ) başlayıp güneyde "Nea Kilisesi" ne kadar düz bir hat boyunca ilerler.

Bir zamanlar Hirodes tarafından yeniden inşa edilen Kudüs, MS 70'teki Birinci Yahudi-Roma Savaşı'nın bir sonucu olarak, şehrin kuşatılmasının ve yeniden ele geçirilmesinin ardından harabe halindeydi.

Eusebios'a göre, Kudüs Kilisesi 70 ve 135 yıllarında iki kez dağılmıştı. Ancak şu farkla ki 70 ila 130 yılları arasında Kudüs piskoposlarının adlarının Yahudi isimleri olduğu açıkken, 135'ten sonra Aelia Capitolina piskoposlarının isimlerinin Yunan isimleri olduğu görülüyor.[4] Eusebios'un Aelia Capitolina'daki kilisenin devamına dair iddiaları, Itinerarium Burdigalense tarafından doğrulanır.[5]

Roma imparatoru Hadrian, şehri lejyonerlerinin oturacağı bir Roma kolonisi olarak yeniden inşa etmeye karar verdi. Hadrian'ın yeni şehri kendisine ve belirli Roma tanrılarına, özellikle Jüpiter'e adanacaktı.[6]

Hadrian'ın Yahudi karşıtı kararnamelerinin Yahudi Bar Kohba İsyanı'ndan sonra mı yoksa ondan önce mi yayınlandığı ve isyanın nedeni olup olmadığı konusunda tartışmalar var.[7] Eski görüş, Romalıların bastırmak için üç yıl uğraştığı Bar Kokhba İsyanı'nın Hadrian'ı öfkelendirdiği ve Yahudiliği eyaletten silmeye karar verdiği yönündedir. Sünnet yasaklandı ve Yahudiler şehirden sürüldü. Hadrian, Yahudiye Eyaleti'nin ismindeki "Yahudiye" kısmından rahatsız oldu ve eyaleti Syria Palaestina olarak yeniden adlandırdı.

Kudüs "Aelia Capitolina" olarak yeniden adlandırıldı ve tipik bir Roma şehri tarzında yeniden inşa edildi. Yahudilerin, Tişa Beav bayramında her yıl bir gün hariç, şehre girmeleri halinde ölüm cezası ile cezalandırılacak şekilde yasaklandı. Birlikte ele alındığında, bu önlemler [8][9] (Yahudi Hristiyanları da etkiledi) esasen şehri sekülerleştirdi. Yasak 7. yüzyıla kadar devam etti,[10] Hristiyanlara ise bir süre sonra muafiyet tanınacaktı: 4. yüzyılda, Roma İmparatoru I. Konstantin , Kutsal Kabir Kilisesi de dahil olmak üzere şehirdeki Hristiyan kutsal mekanlarının inşasını emretti. Bizans dönemine ait gömü kalıntıları yalnızca Hristiyan mezarlarıdır, bu da Bizans döneminde Kudüs nüfusunun muhtemelen yalnızca Hristiyanlardan oluştuğunu düşündürür.

Beşinci yüzyılda Konstantinopolis'ten yönetilen Roma İmparatorluğu'nun doğu kolu kentin kontrolünü elinde tutuyordu. Beşinci yüzyılın başında, birkaç on yıl içinde, şehir Bizans egemenliğinden Pers egemenliğine, ardından tekrar Roma-Bizans egemenliğine geçti. Sasani İmparatoru II.Hüsrev'in 7.yüzyılın başlarında Bizans'a saldırıp Suriye'ye girmesinin ardından Sasani generalleri Shahrbaraz ve Şahin Vahmanzadegan o sırada Kudüs'teki Bizanslılara karşı ayaklanan Palaestina Prima Yahudilerinin de yardımıyla Kudüs'e saldırdı.[11] MS 614'teki Kudüs Kuşatması'nda 21 günlük amansız Sasani kuşatmasının ardından Kudüs Sasanilerce ele geçirildi. Bizans kronikleri, Sasaniler ve Yahudilerin şehirde, birçoğu Mamilla Havuzu'nda olmak üzere on binlerce Hristiyan'ı katlettiklerini ve Kutsal Kabir Kilisesi de dahil olmak üzere anıtlarını ve kiliselerini yok ettiklerini anlatır. El değiştiren şehir, Bizans İmparatoru Herakleios tarafından 629'da yeniden ele geçirilene kadar on beş yıl kadar Sasanilerin elinde kaldı.[12]

Bizans hakimiyetine giren Kudüs'ü, MS 638'de[13] Ömer ibn el-Hattab komutasındaki Arap orduları ele geçirdi ve bu, şehirde yaşayan ve sürülen Yahudiler üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasıyla sonuçlandı. İslam'ın en erken döneminde şehir Müslümanlar arasında Medinet beyt el-Makdis, 'Tapınak Şehri'[14] diye anılırdı ancak bu Tapınak Dağı ile sınırlı bir isimdi. Şehrin geri kalanına, Romalıların Aelia Capitolina adını yansıtan "Iliya" adı verildi.[15] [a]

Şehir planı

Aelia Capitolina'daki iki çift ana yol - cardines (kuzey-güney) ve decumani (doğu-batı)

Şehir, Geç Roma döneminde Onuncu Lejyon'un hafif bir garnizonu tarafından korunuyordu ve sursuzdu. Görünüşe göre şehrin batı tepesinin her tarafında kamp kurmuş olan Kudüs'teki müfreze, Yahudilerin şehre dönmesini engellemekten sorumluydu. Bu yasağın Romalılar tarafından uygulanması 4. yüzyıl boyunca devam etti.

Düzen ve sokak deseni

Aelia Capitolina'nın kentsel planı, ana caddelerin kentsel ızgarayı boylamasına ve enine kestiği tipik bir Roma kenti planıydı. Kentsel ızgara, tipik bir şekilde orta kuzey-güney yoluna (cardo maximus) ve orta doğu- batı yoluna ( decumanus maximus) dayanıyordu. Ancak, ana "cardo" batıdaki tepeye doğru uzandığından ve Tapınak Tepesi ana "decumanus'un" doğuya doğru giden güzergahını kapattığından, katı Roma şehir modelinin yerel topoğrafyaya uyarlanması gerekiyordu; ikinci bir doğu "cardo", batıdan ayrıldı ve Tyropoeon Vadisi'ne doğru uzatıldı, decumanus ise kuzey tarafına geçerek Tapınak Tepesi'nin etrafında zikzak yapmak zorunda kaldı. Hadrianus döneminde batı cardo'su, Roma garnizonunun kampına ulaştığı yerde, decumanus ile birleştiği yerin çok ötesinde sona erdi. Ancak Bizans döneminde, şehrin güneydeki genişleyen sınırlarına ulaşmak için yol eski kampın üzerinden ilerleyerek genişletildi.

İki cardines Şam Kapısı yakınında birleşti ve kalan alanda yarım daire biçimli bir meydan yapıldı; meydana da sütunlu bir anıt inşa edildi, bu nedenle kapının Arapça adı - Bab el-Amud (Sütun Kapısı) olarak söylenmiştir. Ana yollar arasındaki diğer kavşaklarda tetrapylonlar yapılmıştır.

Bu sokak deseni, Kudüs'teki Eski Şehir'de günümüze kadar korunmuştur. Sütunlar ve dükkânlarla çevrili orijinal cadde yaklaşık 22 metre genişliğindeydi, ancak binalar yüzyıllar boyunca sokaklara doğru uzandı ve antik ızgara modelinin yerini alan modern caddeler artık oldukça dar. Batı Cardo'nun önemli kalıntıları şimdi Suq el-Bazaar ile kavşağın yakınında görülebiliyor ve tetrapilonlardan birinin kalıntıları Via Dolorosa ve Suq Khan ez-Zeit'in kavşağında 19. yüzyıl döneminden kalan bir Fransisken şapelinde korunuyor.

Batı forumu

Yeni Roma şehirleri için standart olduğu gibi, Hadrian şehrin ana forumunu ana cardo ve decumanus'un kavşağına, şimdiki (daha küçük) Muristan'ın olduğu yere yerleştirdi. Forumun bitişiğinde, daha sonra Kutsal Kabir Kilisesi'nin inşası için kullanılan yerde, Hadrian, Venüs'e büyük bir tapınak inşa etti; Kilisenin altındaki arkeolojik kalıntılar arasında Hadrian tapınağının birkaç duvarı bulunmuştur.[17]

Valley cardo ve doğu forumu

Struthion Havuzu kuzey decumanus'un güzergahında uzanıyordu, bu yüzden Hadrian havuzun üzerine bir tonoz yerleştirdi, üstüne geniş bir kaldırım ekledi ve onu ikincil bir foruma dönüştürdü.[18] Kaldırım hala Siyon Kızkardeşleri Manastırı'nın altında görülebilir.

1864 yılında geçidin kalan iki kemeri; daha küçük kemer (solda) Ecce Homo Bazilikası'na dahil edilmiştir.
Kemerin bugün görünen kısmı (önceki görüntünün yaklaşık 180° karşısında)

Ecce homo kemeri

Struthion Havuzunun yakınında, Hadrian, Aelia Capitolina'nın doğu forumuna giriş olarak üç kemerli bir geçit inşa etti.[19] Geleneksel olarak, bunun, İsa'nın yargılandığı yer olduğu ve Yuhanna'da, 19:13'te anlatıldığı gibi Pontius Pilatus'un Ecce homo konuşmasını yaptığı yer olduğu iddia edilen Antonia Kalesi'nin kapısı olduğu düşünülüyordu.[20][21] Bu kısmen 1864'te havuzun taşına kazınmış bir oyunun keşfinden kaynaklanıyordu. Manastırın rahibelerine göre, oyun Romalı askerler tarafından oynanmış ve bir 'keşiş kralın' idamıyla sonuçlanmıştır. Antonia Kalesi'nin kaldırım karolarının, yıkılmasının ardından Hadrian Meydanı'ndaki sarnıca getirilmiş olması muhtemeldir.

Daha sonraki yapılar Via Dolorosa'yı daralttığında, merkezi kemerin her iki yanındaki iki kemer daha modern binaların ardı ardına dahil edildi. Ecce Homo Bazilikası şimdi kuzey kemerini koruyor.[21][22] Güney kemeri, 16. yüzyılda Nakşibendilik tarikatına mensup Özbek dervişleri için bir manastıra dahil edilmiş[23] ancak bunlar bir cami inşa etmek için 19. yüzyılda yıkılmıştır.[24]

Bizans döneminde Cardo'yu betimleyen bir Kudüs duvar resmi.

Ayrıca bakınız

  • Kudüslü İskender (251'de öldü), Kudüs piskoposu
  • Caesarea Maritima, MS 6'dan sonra Roma eyalet başkenti
  • Gabbatha, İsa'nın Pilatus tarafından yargılandığı yerin, İncil'deki adı
  • Kudüs'ün isimleri

Konuyla ilgili yayınlar

  • Leo Kadman, The Coins of Aelia Capitolina, Jerusalem, 1956
  • Benjamin H. Isaac, Roman Colonies in Judaea: the Foundation of Aelia Capitolina, Talanta XII/XIII (1980/81),pp. 31–54
  • Ritti, T., Documenti adrianei da Hierapolis di Frigia: le epistole di Adriano alla città, L’Hellénisme d’époque romaine. Nouveaux documents, nouvelles approches (ier s. a.C.–iiie s. p.C.), Paris, 2014, pp. 297–340
  • Yaron Z. Eliav, The Urban Layout of Aelia Capitolina: A New View from the Perspective of the Temple Mount 23 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., The Bar Kokhba war reconsidered: new perspectives on the second Jewish Revolt, Peter Schäfer (ed.), 2003, pp. 241–277
  • Zissu, B., Klein, E., Kloner, A. Settlement Processes in the territorium of Roman Jerusalem (Aelia Capitolina), J. M. Alvarez, T. Nogales, I. Roda (hg.), XVIII CIAC: Centre and Periphery in the Ancient World, Mérida, 2014, pp. 219–223.
  • S. Weksler-Bdolah, The Foundation of Aelia Capitolina in Light of New Excavations along the Eastern Cardo, IEJ 64, 2014, pp. 38–62
  • B. Isaac,Caesarea-on-the-Sea and Aelia Capitolina: Two Ambiguous Roman Colonies, L’héritage Grec des colonies Romaines d’Orient. Interactions culturelles dans les provinces hellénophones de l’empire romain, C. Brélaz (hg.), Paris, 2017, pp. 331–343.
  • Kloner, A., Klein, E., Zissu, B., The Rural Hinterland (territorium) of Aelia Capitolina, G. Avni, G. D. Stiebel (hg.), Roman Jerusalem: A New Old City, Portsmouth, RI, 2017, pp. 131–141.
  • Newman, H. I., The Temple Mount of Jerusalem and the Capitolium of Aelia Capitolina, Knowledge and Wisdom: Archaeological and Historical Essays in Honour of Leah Di Segni, G. C. Bottini, L. D. Chrupcała, J. Patrich (hg.), Jerusalem, 2017, pp. 35–42
  • A. Bernini, Un riconoscimento di debito redatto a Colonia Aelia Capitolina, Zeitschrift für Papyrologie und Epigraphik 206, 2018, pp. 183–193
  • A. Bernini, New Evidence for Colonia Aelia Capitolina (P. Mich. VII 445 + inv. 3888c + inv. 3944k, Proceedings of the 28th International Congress of Papyrology, Barcelona, 2019, pp. 557–562.
  • Werner Eck, Die Colonia Aelia Capitolina: Überlegungen zur Anfangsphase der zweiten römischen Kolonie in der Provinz Iudaea-Syria Palaestina 13 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., ELECTRUM, Vol. 26 (2019), pp. 129–139
  • Miriam Ben Zeev Hofman, Eusebius and Hadrian’s Founding of Aelia Capitolina in Jerusalem, ELECTRUM, Vol. 26 (2019), pp. 119–128
  • Shlomit Weksler-Bdolah, Aelia Capitolina – Jerusalem in the Roman Period - In Light of Archaeological Research, Mnemosyne, Supplements, History and Archaeology of Classical Antiquity, Volume: 432, Brill, 2020

Kaynakça

Dipnotlar

  1. ^ "Till the time of Constantine, and for at least two centuries later, Aelia remained the official name and usual geographical designation; was still longer continued in Christian writings; and even passed over into Arabic as 'Iliyā'."[16]

Alıntılar

  1. ^ The Oxford Handbook of Greek and Roman Coinage. Oxford University Press. 2012. ss. 492-. ISBN 978-0-19-937218-8. 11 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2021. 
  2. ^ Aelia Capitolina – Jerusalem in the Roman Period: In Light of Archaeological Research. BRILL. 16 Aralık 2019. ss. 54-58. ISBN 978-90-04-41707-6. 
  3. ^ a b Jacobson. "The Enigma of the Name Īliyā (= Aelia) for Jerusalem in Early Islam". Revision 4. 11 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2020. 
  4. ^ "Jerusalem in Early Christian Thought" p. 75 Explorations in a Christian theology of pilgrimage ed Craig G. Bartholomew, Fred Hughes
  5. ^ Richard Bauckham "The Christian Community of Aelia Capitolina" in The Book of Acts in Its Palestinian Setting p. 310.
  6. ^ A history of Jerusalem. Londra: Hale. 1969. ss. 59. ISBN 0709103646. OCLC 53301. 
  7. ^ The History of the Jews in the Greco-Roman World: The Jews of Palestine from Alexander the Great to the Arab Conquest. Routledge. 2 Eylül 2003. ss. 146-. ISBN 1-134-40316-X. 25 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2021. 
  8. ^ The Bar Kokhba war reconsidered: new perspectives on the second Jewish revolt against Rome. Mohr Siebeck. 2003. ss. 36-. ISBN 978-3-16-148076-8. 4 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2011. 
  9. ^ "Judaism to Mishnah: 135–220 AD". Christianity and Rabbinic Judaism: A Parallel History of their Origins and Early Development. Washington DC: Biblical Archaeology Society. 1996. s. 196. 
  10. ^ "Byzantian Jerusalem". Boston University. 4 Ocak 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Şubat 2007. 
  11. ^ The Capture of Jerusalem by the Persians in 614 AD. English Historical Review 25. 1910. ss. 502-517. 
  12. ^ Rodney Aist,The Christian Topography of Early Islamic Jerusalem,Brepols Publishers, 2009 p.56:'Persian control of Jerusalem lasted from 614 to 629'.
  13. ^ The Illustrated Atlas of Jerusalem. 1996. s. 71. 
  14. ^ Ben-Dov, M. Historical Atlas of Jerusalem. Translated by David Louvish. New York: Continuum, 2002, p. 171
  15. ^ Linquist, J.M., The Temple of Jerusalem, Praeger, London, 2008, p. 184
  16. ^ "The Name Jerusalem and its History" (PDF). 12 Aralık 2003 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 
  17. ^ Virgilio Corbo, The Holy Sepulchre of Jerusalem (1981)
  18. ^ Benoit, Pierre, The Archaeological Reconstruction of the Antonia Fortress, in Jerusalem Revealed (edited by Yigael Yadin), (1976)
  19. ^ Benoit, Pierre, The Antonia of Herod the Great, and the East Forum of Aelia Capitolina (1971)
  20. ^ Tekvin John
  21. ^ a b Glimpses of Bible Lands: The Cruise of the Eight Hundred to Jerusalem. Boston, MA: The Central Committee. 1905. s. 168. 
  22. ^ Benoit (1971). "L'Antonia D'Hérode le Grand et le Forum Oriental D'Aelia Capitolina". The Harvard Theological Review (Fransızca). 64 (2/3): 135-167. doi:10.1017/S0017816000032478. ISSN 0017-8160. 
  23. ^ "Arch of Hadrian". 10 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2019. 
  24. ^ Lewin, Thomas. The Siege of Jerusalem by Titus: With the Journal of a Recent Visit to the Holy City, and a General Sketch of the Topography of Jerusalem from the Earliest Times Down to the Siege 11 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. London: Longman, Green, Longman, Roberts, & Green, 1863: 202. Google books. 2019-07-12.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kudüs</span> Orta Doğuda yer alan bir şehir

Kudüs veya Yeruşalim, Orta Doğu'nun Kenan bölgesinde, Akdeniz ile Lut Gölü arasındaki Yehuda Dağları'ndaki bir plato üzerine kurulmuş eski bir şehirdir. Üç büyük İbrahimî din olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsal sayılan bir şehirdir. İsrail, başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir. Birleşmiş Milletler, bu kararı tanımadığını açıklamıştır. Aynı şekilde Filistin de tıpkı İsrail gibi kendi başkentinin Kudüs olduğunu ilan etmiştir. Günümüzde İsrail ve Filistin Kudüs'ü başkent olarak kabul eder fakat Uluslararası alanda bu kararlar tanınmamaktadır. Çoğu ülke İsrail'deki diplomatik misyonlarını ve Büyükelçiliklerini Tel Aviv'de bulundururken, Filistin'deki diplomatik misyonlar ve Büyükelçilikler ise Ramallah, Gazze Şehri, Kahire ve Şam gibi çeşitli yerlerde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kubbetü's-Sahre</span> Kudüste Emevîler tarafından inşa edilmiş İslamî tapınak

Kubbetü's-Sahre, geçmişte Ömer camii olarak bilinen yapı, Kudüs'ün Eski Şehrindeki Tapınak Dağı'nda bulunan bir ibadethanedir. İlk olarak 691-692'de Emevî Halifesi Abdülmelik'in emriyle, MS 70'te Roma'nın Kudüs Kuşatması sırasında yıkılan İkinci Yahudi Tapınağı'nın bulunduğu yerde İkinci Fitne sırasında yapıldı. Orijinal kubbe 1015'te yıkılmış ve 1022-23'te yeniden inşa edilmiştir. Kubbetü's-Sahre, kubbe iç süslemelerinde İslam inancını yansıtan ilk tarihî eser ve İslam mimarisinin günümüze ulaşmış en eski eserlerinden biri kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman Mabedi</span> antik Yeruşalimdeki bir mabet

Süleyman'ın Mabedi veya Birinci Mabet,, günümüzde Kudüs'ün Eski Şehri'deki Tapınak Dağı'nda MÖ 964'te yapımına başlanmış ve MÖ 957'de bitirilmiş devasa bir Yahudi mabediydi. Adını bizzat yapım emrini veren Yehuda ve İsrail Krallığı kralı Süleyman'dan almıştır. Fakat bu mabede Yahudiler tarafınca Süleyman'ın Mabedi değil, "Mukaddes Ev" anlamına gelen Beit HaMiqdaş denir.

<span class="mw-page-title-main">Hadrianus</span>

Publius Aelius Traianus Hadrianus, 117 ile 138 yılları arasında Roma imparatoruydu. Hadrianus, Hispania Baetica'da bir İtalik yerleşim yeri olan ve İspanya'daki modern Sevilla'ya yakın olan Italica'da doğdu. Aelia gensinin kolu olan Aeli Hadriani, doğu İtalya'daki Hadria kasabasından geliyordu. Nerva-Antoninus hanedanının bir üyesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Büyük İsyan</span>

Büyük İsyan veya Birinci Yahudi-Roma Savaşı, Yahudiler tarafından Roma İmparatorluğu'na karşı yapılan üç büyük isyanın ilkidir. Yahudi yerleşim yerlerinin yok edilmesine, halkının yerinden edilmesine, toprağın Roma askeri kullanımı için tahsis edilmesine, Kudüs Tapınağı ve yönetiminin tahrip edilmesine yol açan, milattan sonra gerçekleşen ilk büyük savaştı.

<span class="mw-page-title-main">Simon bar Kohba</span> Yahudi askerî lider

Simon bar Kohba, 132 yılında Roma İmparatorluğu'na karşı Yahudilerin yapmış olduğu Bar Kohba Ayaklanması'nın lideriydi. Ayaklanma sonucu kurduğu Yahudi devletinin üç yıl süreyle başkanlığını yaptı; bu devlet iki yıllık bir savaşın ardından Romalılar tarafından 135 yılında fethedildi.

<span class="mw-page-title-main">Bar Kohba İsyanı</span>

Bar Kohba Ayaklanması (132-136), Yahudiye topraklarında Roma İmparatorluğu'na karşı yapılmış üçüncü büyük ayaklanması ve Yahudi-Roma savaşlarının sonuncusudur. Bu ayaklanma ayrıca İkinci Yahudi-Roma savaşı, İkinci Yahudi ayaklanması, 115-117 yılları arasında gerçekleşen Kitos Savaşı dikkate alındığında Üçüncü Yahudi-Roma savaşı veya Üçüncü Yahudi ayaklanması olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Edessa</span> Helenistik dönemde kurulan antik bir şehir

Edessa, Yukarı Mezopotamya'da, Seleukos İmparatorluğu'nun kurucusu Kral Selevkos I Nicator tarafından Helenistik dönemde kurulan antik bir şehir (polis) idi. Daha sonra Osroene Krallığı'nın başkenti oldu ve Roma eyaleti Osroene'nin başkenti olarak devam etti. Geç Antik Çağ'da, Hristiyan öğreniminin önde gelen merkezi ve Edessa Katekistik Okulu'nun merkezi oldu. Haçlı Seferleri sırasında, Edessa Kontluğu'nun başkentiydi.

<span class="mw-page-title-main">Yahudilikte Yeruşalim</span> Yeruşalimin Yahudilikteki önemi

Yahudilikte Yeruşalim veya Yahudilikte Kudüs, MÖ 10. yüzyıldan beri Yahudilerin odağı ve ruhani merkezi olmuştur; 4 kutsal şehirden en kutsalıdır:

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü Tapınak</span>

Üçüncü Tapınak veya Hezekiel Tapınağı, Hezekiel kitabında mimari olarak tasvir edilen tapınaktır. Hezekiel burası için, ebedi mabet ve Kudüs'te bulunan Tapınak Tepesi'ndeki İsrail'in Tanrısı'nın kalıcı mekanı demektedir.

<span class="mw-page-title-main">Eski Şehir (Kudüs)</span> İsrail Devletinde yerleşim birimi

Eski Şehir, modern Kudüs şehri içerisinde 0.9 kilometrelik surlarla çevrili bir alandır. 1860'ta Yahudi mahallesi Mishkenot Sha'ananim kurulana kadar kentin tamamını kaplayan alandır. Eski şehir Müslümanlar için Kubbetü's-Sahre ve Mescid-i Aksa, Yahudiler için Tapınak Tepesi ve Ağlama Duvarı ve Hristiyanlar için Kutsal Kabir Kilisesi gibi çeşitli dinlere ait kutsal mekanlara ev sahipliği yapmaktadır. 1981'de UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine eklenmiştir.

614 yılında, Bizans-Sasani Savaşı (602-628) sırasında kısa bir kuşatmanın ardından Sasani İmparatorluğu Kudüs'ü fethetti; Pers Şahı II. Hüsrev, Yakın Doğu'nun Bizans kontrolündeki alanlarını fethetmek için generali Şahrbaraz' atadı. Antakya'daki zaferin ardından Şahrbaraz, eyaletin idari başkenti Caesarea Maritima'yı fethetti. O güne kadar büyük iç liman toprakla dolmuş ve işe yaramaz hale gelmişti ancak İmparator I. Anastasius dış limanı yeniden inşa ettirdi ve Caesarea önemli liman kenti olarak kaldı, Pers İmparatorluğu'nun Akdeniz'e çıkışını sağlıyordu. Taberiye, Nasıra ve Celile'nin dağ kentlerinden Yahudi askerleri alıp silahlandıran Nehemiah ben Hushiel Taberiyeli Benjamin ile Arap çeteleri ve ülkenin güneyinden ek Yahudiler ile beraber Sasani Perslerine katılarak Kudüs'e yürüdüler. Savaşa Bizans Hristiyanları aleyhine yaklaşık 20.000 Yahudi asisi katıldı. Tarihçilere bağlı olarak ya 20.000 ya da 26.000 rakamı verilir. Taberiyeli Benjamin ve Nehemiah ben Hushiel liderliğindeki Yahudi güçleri tarafından takviye edilen Pers ordusu, direniş olmaksızın Kudüs'ü ele geçirirdi.

Kudüs'ün Fethi veya Kudüs Kuşatması, 637 yılında Bizans İmparatorluğu ve Râşidîn Halifeliği arasında gerçekleşen askeri çatışmanın bir parçasıdır. Çatışma, Ebu Ubeyde bin Cerrah komutası altındaki Râşidîn ordusunun Kasım 636'da Kudüs'ü kuşatmasıyla başladı. Patrik Sophronius, altı ay sonra yalnızca Râşidîn halifesine teslim olmak şartıyla teslimiyeti kabul etti. 637 yılının Nisan ayında Halife Ömer, şehrin teslimini almak için Kudüs'e şahsen gitti. Patrik de Ömer'e teslim oldu.

<span class="mw-page-title-main">Yahudi Mahallesi (Kudüs)</span> İsrail Devletinde yerleşim birimi

Yahudi Mahallesi Kudüs'ün Eski Şehri'nin dört geleneksel mahallesinden biridir. 116.000 metrekarelik alan, surlarla çevrili şehrin güneydoğu kesiminde yer alır ve güneyde Zion Kapısı'ndan batıda Ermeni Mahallesi boyunca, kuzeyde Silsile Sokağı'na kadar uzanır ve Batı Duvarı ve doğuda Tapınak Dağı ile sınırlıdır. 20. yüzyılın başlarında, mahallenin Yahudi nüfusu 19.000'e ulaştı.

<span class="mw-page-title-main">Roma İmparatorluğu'nun sınırları</span>

İmparatorluğun tarihi boyunca değişkenlik gösteren Roma İmparatorluğu'nun sınırları, askeri yollar ve bunlarla bağlantılı kaleler, doğal sınırlar ve imparatorluğun ötesindeki ülkeler ile topraklarını birbirinden ayıran insan yapımı tahkimatların bir birleşimi olarak oluşturuldu.

<span class="mw-page-title-main">Hırvatistan mimarisi</span>

Hırvatistan mimarisi uzun bir geçmişe sahiptir: Hırvatlar on dört yüzyıldır bölgede yaşamaktadır, ancak ülkede hala korunan daha eski dönemlerin önemli kalıntıları da bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Yahudi felsefesi</span> Yahudiler tarafından yürütülen felsefeler bütünü

Yahudi felsefesi, Yahudiler tarafından yürütülen tüm felsefeleri içerir. Modern Haskala ve Yahudi kurtuluşuna kadar Yahudi felsefesi, tutarlı yeni fikirleri Rabbânî Yahudilik geleneğiyle uzlaştırma girişimleriyle meşguldü, böylece yeni ortaya çıkan Yahudi olmayan fikirleri benzersiz bir Yahudi skolastik çerçeve ve dünya görüşü içinde örgütledi. Modern topluma kabul edilmeleriyle birlikte laik eğitime sahip olan Yahudiler, içinde bulundukları dünyanın taleplerini karşılamak için tamamen yeni felsefeler benimsediler veya geliştirdiler.

<span class="mw-page-title-main">Robinson Kemeri</span>

Robinson Kemeri, bir zamanlar Tapınak Tepesi'nin güneybatı köşesinde duran, alışılmışın dışında geniş bir taş kemerin taşıdığı abidevî merdivenin adıdır. MÖ 1. yüzyılın sonunda Hirodes tarafından başlatılan İkinci Tapınağın genişletilmesi çalışmaları kapsamında inşa edilmiştir. Son bulgulara göre ölümünden 20 yıl sonrasına kadar tamamlanmamış olduğuna işaret etmektedir. Büyük taş açıklığı, Tapınak Tepesi'nin istinat duvarları ile birlikte inşa edilmiştir. Antik Kudüs'ün Aşağı Pazar bölgesinden ve Tyropoeon caddesi üzerinden dağın kordonundaki Kraliyet Stoa kompleksine olan ulaşımı sağlamıştır. Üst geçit, tamamlanmasından yaklaşık 10-20 yıl sonra, ilk Yahudi-Romalı isyanı sırasında yıkıldı.

Akra, "kale" anlamında, Kudüs'te, Seleukos İmparatorluğu hükümdarı IV. Antiohos tarafından M.Ö. 168 yılında şehri yağmalamasının ardından inşa edilen müstahkem bir yerleşkeye sahip olduğu düşünülen bir yerdi. Akra adı daha sonraki bir dönemde, muhtemelen o zamanlar yıkılmış olan kaleyle ilişkili olan ve zamanında Josephus tarafından hem Acra hem de "aşağı şehir" olarak bilinen bir şehir mahallesi için de kullanılmıştır. Kale, Haşmonayim Krallığı'nın kurulmasıyla sonuçlanan Makkabi ayaklanmaları'nı kapsayan olaylarda önemli bir rol oynamıştır. "Yukarı şehir" Yehuda Makkabi tarafından ele geçirilmiş, Selevkos garnizonu aşağıdaki "Akra "ya sığınmıştır, ve Kudüs içindeki bu son düşman kalesini yok etme görevi Thassi soyadlı Şimon Makkabi'a düştü. Akra hakkındaki bilgilerimiz neredeyse sadece daha geç tarihli olan Josephus'un yazılarına ve anlatılan olaylardan kısa bir süre sonra yazılmış olan Birinci ve İkinci Makabeler Kitapları'na dayanmaktadır.