İçeriğe atla

Adrenokrom

Adrenokrom
Adlandırmalar
3-Hydroxy-1-methyl-2,3-dihydro-1H-indole-5,6-dione
Pembe adrenalin
Özellikler
Kimyasal formülC9H9NO3
Molekül kütlesi179,17 g mol−1
Yoğunluk3.264 g/cm3
Kaynama noktası115–120 °C (239–248 °F; 388–393 K) (bileşenlerine ayrılıyor)
Aksi belirtilmediği sürece madde verileri, Standart sıcaklık ve basınç koşullarında belirtilir (25 °C [77 °F], 100 kPa).

Adrenokrom, moleküler formülü olan ve adrenalin (epinefrin) hormonunun yükseltgenmesiyle elde edilen kimyasal bileşiktir. Karbazokrom türevleri hemostatik (kan durdurucu) tedavi için kullanılmaktadır. Kimyasal isimlerdeki benzerliğe rağmen, krom veya kromlama ile ilgisi yoktur.

Kimyası

Doğal ortamda adrenokrom, epinefrinin yükseltgenmesiyle oluşur. Yapay koşullarda adrenokrom elde etmek içinse gümüş oksit () yükseltgen madde olarak kullanılır.[1] Çözelti içinde pembe renkli olan adenokrom, bileşiğin yükseltgenmesiyle polimerleşerek kahverengi veya siyah melanin bileşiklerine dönüşür.[2]

Beyne etkisi

1950'lerde ve 1960'larda yapılan birkaç küçük ölçekli çalışmada (15 veya daha az test deneğinin yer aldığı), adrenokromun düşünce bozukluğu ve çevreye yabancılaşma gibi psikotik reaksiyonları tetiklediği rapor edilmiştir.[3] Araştırmacı Abram Hoffer ve Humphry Osmond'a göre, nörotoksik ve psikomimetik bir madde olan adrenokrom, şizofreni ve diğer ruhsal bozuklukların gelişmesine sebep olabilmektedir.[4] Ayrıca "adrenokrom hipotezi" olarak açıkladıkları hipotezde,[5] C vitamini ve niyasinin aşırı kullanımının beyindeki adrenokromu azaltarak şizofreniyi tedavi edebileceğini iddia etmişlerdir.[6][7] Şizofreninin bu tür güçlü antioksidanlarla tedavisi oldukça tartışmalıdır. 1973 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği, Hoffer'in niasin üzerindeki çalışmalarındaki metodolojik kusurları bildirmiş, ayrıca tedavinin herhangi bir faydası olduğunu doğrulamayan sonraki çalışmalara atıfta bulunmuştur.[8] Amerika Birleşik Devletleri,[9] Kanada,[10] ve Avustralya'da[11] yapılan birçok ek çalışmada çok yüksek dozda vitamin verilerek yapılan tedavinin şizofreniyi iyileştirme konusunda işe yaramadığı tespit edilmiştir. Şizofreninin psikotomimetik olabileceğine ilişkin bazı kanıtlara rağmen, adrenokrom şizofreni hastalarında tespit edilmemiş ve şizofrenin tedavisiyle ilgili teori geçerliliğini kaybetmiştir. 2000'li yılların başlarında adrenokrom olan ilgi, adrenakromun nöromelanin oluşumunda ara ürün olarak meydana gelmesinin keşfedilmesiyle yeniden canlanmıştır. Bu keşif muhtemelen kayda değerdir, çünkü adrenokromun kısmi glutatiyon-S-transferaz ile zehirden arındırılabileceği keşfedilmiştir. Bazı çalışmalar bu enzimin genetiğinde genetik kusurlar bulmuştur.[12]

Yasal durumu

Adrenokromun kullanımıyla ilgili ABD'deki Kontrollü Maddeler Yasasında bir veri yoktur. Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanmış bir ilaç ürünü değildir ve besin takviyesi olarak üretildiği durumlarda iyi üretim uygulamalarına uyulmalıdır.[13]

Kaynakça

  1. ^ MacCarthy, Chim, Ind. Paris 55,435(1946)
  2. ^ The Hallucinogens. Elsevier. 22 Ekim 2013. ss. 272-273. ISBN 978-1-4832-6169-0. 10 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2020. 
  3. ^ "The adrenochrome hypothesis of schizophrenia revisited". Neurotoxicity Research. 4 (2): 147-50. Mart 2002. 
  4. ^ "Schizophrenia; a new approach. II. Result of a year's research". The Journal of Mental Science. 100 (418): 29-45. Ocak 1954. 
  5. ^ "The Adrenochrome Hypothesis and Psychiatry". The Journal of Orthomolecular Medicine. 14 (1): 49-62. 1999. 17 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2020. 
  6. ^ The Hallucinogens. Academic Press. 1967. ISBN 978-1-4832-6169-0. 
  7. ^ "Schizophrenia: An Evolutionary Defense Against Severe Stress" (PDF). Journal of Orthomolecular Medicine. 9 (4): 205-221. 1994. 8 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Temmuz 2020. 
  8. ^ Lipton M (1973). "Task Force Report on Megavitamin and Orthomolecular Therapy in Psychiatry". American Psychiatric Association. 
  9. ^ "Niacin in the Long-Term Treatment of Schizophrenia". Archives of General Psychiatry. 28 (3): 308-15. 1973. 19 Eylül 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Temmuz 2020. 
  10. ^ "Nicotinic Acid in the Treatment of Schizophrenia: A Summary Report". Schizophrenia Bulletin. 1 (3): 5-7. 1970. 
  11. ^ "Megavitamin and dietary treatment in schizophrenia: a randomised, controlled trial". Australian and New Zealand Journal of Psychiatry. 33 (1): 84-8. 1999. 
  12. ^ Disorders of Synaptic Plasticity and Schizophrenia. 1st. Elsevier Academic Press. 2004. ss. xv. ISBN 978-0-12-366860-8. 
  13. ^ "Compound summary for adrenochrome". National Center for Biotechnology Information, PubChem Database. 13 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şizofreni</span> bir akıl hastalığı

Şizofreni, benzer belirtilere sahip birtakım ruhsal hastalıklardır.

Psikiyatri ya da ruh hekimliği, ruhsal durumların teşhisi, korunması ve tedavisine adanmış tıbbi uzmanlık alanıdır. Bunlar ruh hali, davranış, bilişsellik ve algılarla ilgili çeşitli konuları içerir.

Psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatri terimidir. Psikotik epizod geçiren hastalar halüsinasyonlar görüp, delüzyonel inançlar taşıyabilir, kişilik değişiklikleri ve düşünce bozukluğu gösterebilir. Bir psikotik epizod gerçek ile bağlatının kopması veya zarar görmesi ile karakterizedir denilebilir. Gençlerde daha sık görülen psikoz ağır bir zihinsel hastalığın belirtisi olabilir.

Azalmış duygulanım, bazen duygusal küntlük, duygusal donukluk veya duygusal uyuşma olarak da bilinir, bireyde azalmış duygusal tepkenlik durumudur. Bu durum, özellikle normalde duygusal tepkiler uyandırması beklenen konular hakkında konuşurken, duyguların sözlü veya sözsüz olarak ifade edilememesi ile karakterize edilir. Bu durumdaki bireylerde, ifade edici jestler nadirdir ve yüz ifadesi veya ses tonlamasında çok az değişiklik vardır. Ayrıca, azalmış duygulanım otizm, şizofreni, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu, şizoid kişilik bozukluğu veya beyin hasarının belirtileri olabilir. Ayrıca bazı ilaçların yan etkisi olarak da gözlenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Atipik antipsikotik</span>

Atipik antipsikotik (AAP) veya atipik nöroleptik, psikiyatrik durumların tedavisinde kullanılan antipsikotik yatıştırıcı ilaç grubudur. Şizofreni tedavisinde kullanım için bazı atipik antipsikotikler onaylanmıştır. Bazı ilaçlar ise akut mani, bipolar bozukluk, psikotik ajitasyon ve diğer endikasyonlar için kullanılmaktadır. Her iki nesil ilaç grubu da beynin dopamin yolaklarındaki reseptörleri bloke ederler. 2. nesil antipsikotiklerin birinci nesil olanlara göre hastalarda daha az parkinsonizm, vücut sertliği ve istemsiz titreme gibi ekstrapiramidal yan etki oluşturduğu iddia edilmektedir. Ancak The Lancet gibi tıp dergilerinde yayınlanan daha yeni araştırmalarda bu grup ilaçların yan etki profili olarak tipik olanlara göre farklı olmadığı belirtilmektedir.

Gizil ketleme, klasik koşullanmada, tanıdık bir uyaranın anlamlandırılmasının yeni bir uyaranınkinden daha uzun sürdüğü gözlemini ifade etmek için kullanılan teknik bir terimdir. "Gizil ketleme" terimi Lubow ve Moore'a dayanır. GK etkisi, uyarana önceden maruz kalma evresinde değil, daha sonraki test fazında ortaya çıktığı için "gizildir". Burada "ketleme", etkinin nispeten zayıf öğrenme bakımından ifade edildiğini anlatmaktadır. GK etkisi son derece sağlamdır, test edilen tüm memeli türlerinde ve birçok farklı öğrenme paradigmasında görülür, böylelikle organizmaya, ilgisiz uyaranları daha önemli olaylarla ilişkilendirmekten korumak gibi bazı uyumsal avantajlar sağlamaktadır.

Psikomotor retardasyon, bir bireyde düşüncenin yavaşlamasını ve fiziksel hareketlerin azalmasıdır. Psikomotor gerilik, konuşma ve duygulanım da dahil olmak üzere fiziksel ve duygusal tepkilerde gözle görülür bir yavaşlamaya neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Psikiyatrik ilaç</span>

Psikiyatrik veya psikotrop ilaç, beynin ve sinir sisteminin kimyasal yapısı üzerinde bir etki yapmak için alınan psikoaktif bir ilaçtır. Bu nedenle, bu ilaçlar akıl hastalıklarını tedavi etmek için kullanılır. Bu ilaçlar tipik olarak sentetik kimyasal bileşiklerden yapılır. 20. yüzyılın ortalarından bu yana, bu tür ilaçlar çok çeşitli zihinsel bozukluklar için tedavilere öncülük ediyor ve uzun süreli hastaneye yatış ihtiyacını azaltıyor, bu nedenle zihinsel sağlık bakımının maliyetini düşürüyor. Akıl hastalarının tekrar suç işlemesi veya yeniden hastaneye yatırılması pek çok ülkede yüksek orandadır ve nükslerin nedenleri araştırılmaktadır.

Klozapin bir psikiyatrik ilaçtır ve ilk atipik antipsikotiktir. Şizofreni ve şizoaffektif bozukluklar dahil olmak üzere belirli ruh hali veya zihinsel bozuklukları tedavi etmek için kullanılır. Türkiye'de Clonex ismiyle satılır.

İşitsel halüsinasyon veya paracusia, işitsel stimulus (uyartı) olmadan gerçek olmayan seslerin birey tarafından algılanması olarak karakterize edilen bir halüsinasyon türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Selekoksib</span>

Celebrex markası altında satılan Selekoksib bir COX-2 inhibitörü ve nonsteroid antiinflamatuar ilaçtır (NSAID). Osteoartrit, yetişkinlerde akut ağrı, romatoid artrit, ankilozan spondilit, ağrılı adet kanaması ve jüvenil romatoid artritte ağrı ve iltihabı tedavi etmek için kullanılır. Ailesel adenomatöz polipozisi olan kişilerde kolorektal adenom riskini azaltmak için de kullanılabilir. Ağızdan alınır. Faydalar genellikle bir saat içinde görülür.

<span class="mw-page-title-main">Asetilkolinesteraz inhibitörü</span>

Asetilkolinesteraz inhibitörleri (AChEI'ler) asetilkolinesteraz enziminin nörotransmiter asetilkolini kolin ve asetata parçalamasını engeller, böylece asetilkolinin merkezi sinir sisteminde hem seviyesini hem de etki süresini arttırır. Asetilkolinesteraz inhibitörleri, iki tip kolinesteraz inhibitöründen biridir; diğeri butiril-kolinesteraz inhibitörleridir. Asetilkolinesteraz, kolinesteraz enzim ailesinin birincil üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Perfenazin</span>

Perfenazin tipik antipsikotik bir ilaçtır. Kimyasal olarak piperazinil fenotiyazin olarak sınıflandırılır.

Dezorganize şizofreni veya hebefreni, 2013'ten önce şizofreninin bir alt tipiydi. Şizofreninin alt tipleri, 2013'te yayınlanan DSM 5'te kaldırıldı. Bozukluk artık Uluslararası Hastalık Sınıflandırmasının (ICD-11) 11. revizyonunda da listelenmemektedir.

Tandospirone, Dainippon Sumitomo Pharma tarafından pazarlandığı Çin ve Japonya'da kullanılan bir anksiyolitik ve antidepresan ilaçtır. Azapiron ilaç sınıfının bir üyesidir ve buspiron ve gepiron gibi diğer azapironlarla yakından ilişkilidir.

Çocukluk çağı şizofrenisi, şizofreninin özelliklerine benzer. Daha sonraki yaşlarda gelişir ancak 13 yaşından önce başlar ve teşhis edilmesi daha zordur.

İnsülin şok terapisi veya insülin koma terapisi, hastalarda günlük koma oluşturmak için birkaç hafta boyunca tekrar tekrar yüksek dozda insülin enjekte edildiği bir psikiyatrik tedavi biçimiydi. 1927'de Avusturyalı-Amerikalı psikiyatrist Manfred Sakel tarafından bulundu ve 1940'larda ve 1950'lerde, özellikle şizofreni hastalığı için yaygın olarak kullanıldı, 1960'larda kullanımı azalmaya başladı ve yerini nöroleptik ilaçlar aldı.

Tolvon markası altında satılan Mianserin, özellikle Avrupa'da ve dünyanın başka yerlerinde depresyon tedavisinde kullanılan atipik bir antidepresandır. Tetrasiklik bir antidepresandır (TeCA). Mianserin, hem kimyasal olarak hem de etkileri ve etkileri açısından mirtazapin ile yakından ilişkilidir, ancak iki ilaç arasında önemli farklılıklar vardır.

Lurasidon, şizofreni ve bipolar bozukluğu tedavi etmek için kullanılan antipsikotik bir ilaçtır. Ağız yoluyla alınır.

<span class="mw-page-title-main">Kraepelinian ikilemi</span>

Kraepelinian ikilemi, majör endojen psikozların, 1908'de Eugen Bleuler tarafından şizofreni olarak yeniden formüle edilen dementia praecox ve şimdi bipolar bozukluk olarak yeniden tasarlanan manik-depresif psikoz hastalık kavramlarına bölünmesidir. Bu ayrım, Emil Kraepelin'in psikiyatri ders kitabı Psychiatrie'nin altıncı baskısında resmen tanıtıldı. Ein Lehrbuch für Studirende und Aerzte, 1899'da yayınlandı. Modern psikiyatrik sınıflandırma sistemleri olan DSM ve ICD üzerinde oldukça etkili olmuştur ve şizofreninin duygusal psikozdan taksonomik olarak ayrılmasına da yansımıştır. Ancak her ikisinin de semptomlarını gösterdiği görülen vakaları kapsayacak şekilde şizoafektif bozukluk tanısı da mevcuttur.