Ali bin Ebu Talib, İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk erkek kişidir. Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir.
Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.
Şeybe bin Haşim veya daha çok bilinen adıyla Abdülmuttalib, İslam peygamberi Muhammed'in dedesidir. Altı yaşındayken annesi ölen Muhammed'e sekiz yaşına kadar bakmış ve ölmeden önce emaneti, oğlu Ebu Talib'e devretmiştir. Künyesi Ebü'l-Haris Abdülmuttalib bin Haşim bin Abdülmenaf bin Kuseyy şeklindedir. Abdülmuttalib'in diğer isimlerinden biri de Âmir'dir.
Varaka bin Nevfel veya tam adıyla Varakah ibn Navfal ibn Asad ibn Abd-al-Uzza ibn Kusay Al-Kurayşi, Muhammed'in ilk karısı Hatice'nin baba tarafından kuzeni olmuş Süryani Nasturi rahibiydi. Muhammed'in Hatice ile olan evliliğinde şahitlik etmişti.
İslam'ın yayılışı, İslam'ın genişlemesi, İslami fetihler ya da Arap fetihleri, 7. yüzyılda İslam peygamberi Muhammed'in Müslümanlarca Asr-ı Saâdet diye adlandırılan döneminde başladı. Muhammed, Arap Yarımadası'nda, daha sonraki Râşidîn ve Emevî hilâfetleri döneminde bir yüzyıllık hızlı genişleme gören yeni bir birleşik yönetim kurdu.
Haşim bin Abdümenaf, İslâm Peygamberi Muhammed'in anne ve babasının ortak cetleri olan Mürre bin Kâ’b'ın oğlu Kusay bin Kilab'ın torunudur. Abdümenâf bin Kusay'ın oğlu, İslâm Peygamberi Muhammed bin Abdullah ile dördüncü Sünnî halifesi Ali bin Ebu Talib'in dedeleri olan Abdülmuttalib'in (Şeybe bin Haşim) babasıdır. Aynı zamanda Hâşimîler sülalesinin de isim babası olarak tanınır.
Mekke'nin Fethi, 10 Ocak 630 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslüman ordusunun, Mekkeli Kureyşlilerin elindeki Mekke'yi fethetmesidir. Bu fetih, İslam tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Bu fetih, Müslümanlar ile Kureyş kabilesi arasındaki yaklaşık sekiz yıl boyunca süren savaşların sonunu getirmiş ve Arap Yarımadası'nda İslam'ın yayılışını daha da hızlandırmıştır.
Mü'minlerin Anneleri, Kuran'a göre İslam peygamberi Muhammed'in eşlerini tanımlamak için kullanılan ifadedir. İslam peygamberi Muhammed'in farklı kaynaklarda geçen değişik isimlere göre 9 ile 19 arasında kadınla evlendiği düşünülmektedir. İranlı araştırmacı Ali Deştî ise Muhammed'in evlendiği 23 kadının listesini vermiştir. Evlilik olarak kaydedilen kadınların arasında cariye ve savaş esirlerinden hediye edilen isimler de bulunmaktadır. Bunlar evlilik olarak kaydedilse bile İslam kültüründe cariyelerin statüsü ayrıdır ve bu kadınlarla cinsel beraberlik için nikâh işlemi yapılmaz.
Sevde bint Zem'a, İslam peygamberi Muhammed’in ikinci eşidir. Muhammed, ilk eşi Hatice’nin ölümünden 2,5 yıl sonra Sevde ile evlenmiştir.
Ümmü Seleme İslâm peygamberi Muhammed'in eşlerinden biri.
Zeyneb bint Cahş, İslam peygamberi Muhammed'in kuzeni ve yedinci karısıdır. Aynı zamanda Muhammed'in evlatlığı Zeyd'in eski eşidir. Müslümanlar arasında "Müminlerin Annesi" (Ümmü’l-Müminin) ve "Miskinlerin Annesi" (Ümmü’l-Mesâkîn) olarak anılmaktadır.
Cüveyriye bint-i Haris, İslam peygamberi Muhammed'in eşidir. Muhammed ile evlenmeden önce adı Berre idi. Muhammed tarafından kendisine "küçük kadın, kızcağız" anlamlarına gelen Cüveyriye adı verildi. Muhammed'den yedi hadis rivayet etmiştir.
Mâriye el-Kıbtiyye, İslam peygamberi Muhammed'in eşi. Mısır'ın Said bölgesinden Hafn denilen bir köydendir. Kıptî bir baba ve Rum bir anneden dünyaya geldiği belirtilmektedir.
Râvend'îyye; Abbâsî Ailesi'nin reisi ve Keysân’îyye imâmı sıfatıyla Muhammed bin Ali'nin dâ’îleri listesinde yer alan "'Abd Allâh el-Râvendî" tarafından oluşturulan ve Ghulat-i Şîʿa’dan olan bu fırka zaman içerisinde Horasan'da fa'aliyet gösteren tüm Abbâsî taraftarı ve Emevî aleyhtarı Keysân’îyye fırkalarını bünyesinde barındırır bir hâle gelmişti. Râvend’îyye'nin İmâmet i'tikadına göre Allâh’û-Celle-Celâle’hû kendi ruhunu önce peygambere, peygamberden sonra da sırasıyla önce peygamberin amcası Abbas bin Abdülmuttalib'e sonra onun oğlu Abdullah bin Abbas'a intikâl ettirdikten sonra, Abbâsî Ailesi fertlerinden olan Ali, Muhammed, İbrahim, Ebû’l Abbâs "es-Seffah" ve Ebû Câfer "el-Mansûr"'nin bedenlerine hulûl ederek onlar aracılığıyla yeryüzünde tecelli etmiştir. Daha sonraları ise "Râvend’îyye" mensuplarının Hâlife El-Mansûr'a uluhîyyet isnâd etmeğe başlamaları üzerine Mansûr tarafından aleyhlerinde şiddetli bir tâkibât başlatılarak mezhebin taraftarları ağır cezalara çarptırılınca, "Râvendîler" önce onun imâmlığını reddetmişler, sonra da imâmeti gasp etmekle ithâm ederek kendisine sûikâst tertip etmişler ama Hâlife El-Mansûr bu sûikâstten sağ olarak kurtulmuştu.
El-Hakem bin Ebü'l-Âs bin Ümeyye, Emevî hanedanının Mervaniler kolunun kurucusu ve dördüncü Emevî Hâlifesi I. Mervan'nın (hk. 684–685) babası ve Osman bin Affan'nın (hk. 644–656) amcasıdır.
Affân bin Ebi'l As bin Ümeyye, Osman bin Affan'ın babası.
Osman bin Ebi'l As, İslam peygamberi Muhammed'in sahabesi.
Abdümenâf bin Kusay İslâm Peygamberi Muhammed'in dedesi Abdûlmuttâlib'in dedesi, Haşimoğulları'na adını veren meşhur Haşim bin Abdimenaf ile Benî Abd-i Şemsoğulları'na adını veren ağabeyi Abdişems bin Abdimenaf'ın babalarıdır.
Mürre bin Kâ'b, 4. yüzyılda yaşamış Kureyş kabilesine mensup, hem Muhammed'in babası Abdullah bin Abdulmuttalib tarafından, hem de babaannesi Fatımah bint Amr'nın kendisinin altıncı dedesidir. Muhammed'in babası Abdullah bin Abdulmuttalib'in dedesi Haşim bin Abdimenaf'ın dedesi Kusay bin Kilab'ın dedesidir. Muhammed'in hem annesi hem de babasının ecdâdı tarafından hesaplandığında Mûrrah ibn-i Kâ'b'ın "Muhammed'in en son ortak atası" olduğu anlaşılmıştır. "Mûrrah ibn-i Kâ’b", Muhammed'in dedesi Abdûlmuttâlib'in dedesi Abd Menâf bin Kusayy'ın büyük dedesidir. Kâ’b bin Lüey’'in oğludur.
Kilâb bin Mürre ya da Mekkeli Ebû Zehra Hâkim Kilâb Mûrrah ibn-i Kâ’b ibn-i Lu'ay ibn-i Gâlib ibn-i Fihr ibn-i Mâlik'in "Hind bint-i Sureyr ibn-i Selebeh ibn-i Haris ibn-i Fihr ibn-i Mâlik" adındaki ilk hânımından olan büyük oğlu idi.