Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.
Enflasyon veya parasal şişkinlik, ekonomideki mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki genel artıştır. Bu genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılarak ölçülür. Genel fiyat seviyesi yükseldiğinde, her bir para birimi daha az mal ve hizmet satın alır; sonuç olarak, enflasyon paranın satın alma gücünde bir azalmaya karşılık gelir. TÜFE enflasyonunun tersi, mal ve hizmetlerin genel fiyat seviyesinde bir düşüş olan deflasyondur. Enflasyonun yaygın ölçüsü, genel bir fiyat endeksindekinin yıllık olarak yüzde değişimi olan enflasyon oranıdır. Hanelerin karşılaştığı fiyatların hepsi aynı oranda artmadığından, bu amaçla genellikle tüketici fiyat endeksi (TÜFE) kullanılır.
Borsa veya sermaye piyasasının değişimi, alınıp satılabilir menkul kıymetler, stok, hisse senedi, emtialar, döviz, istikraz, vadeli kontratlar ve opsiyon sözleşmelerinin halka açık satıldığı veya satın alındığı organize bir piyasadır. Sermaye piyasası, üretken faaliyetleri destekleyen bir yatırım mekanizması oluşturur ve borsa ise bu amaca ulaşmak için kullanılan bir pazardır. Borsa, yatırımcıların faaliyetleri için güvenli bir ortam yaratmasının yanı sıra düzenli işlem mekanızmasına, güncel fiyatlara ve gerçek zamanlı alışveriş yapmaya sahip olmasından dolayı popülerdir.
Yatırım, belirli bir kaynağın ya da değerin, gelir sağlamak amacıyla kalıcı bir biçimde kullanılmasıdır. Tüketim kavramından temel farkı, kullanılan kaynak ya da değerin işlem sonunda tükenmemesidir. Yatırım harcamasının sonucunda ortaya çıkan yatırım, orta ve uzun dönemde getiri sağlamaya devam eder.
Kapitalizm ya da diğer adlarıyla sermayecilik ve anamalcılık, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Kapitalizmin tanımlayıcı özellikleri arasında sermaye birikimi, rekabetçi piyasalar, fiyat sistemleri, özel mülkiyet, mülkiyet haklarının tanınması, kişisel çıkar, ekonomik özgürlük, meritokrasi, iş ahlakı, tüketici egemenliği, ekonomik verimlilik, hükûmetin sınırlı rolü, kâr güdüsü, kredi ve borcu mümkün kılan finansal bir para ve yatırım altyapısı, girişimcilik, metalaşma, gönüllü değişim, ücretli emek, mal ve hizmet üretimi, inovasyon ve ekonomik büyümeye güçlü bir vurgu yer alır. Bir piyasa ekonomisinde kararlar ve yatırımlar, servet, mülk veya sermaye ya da üretim kapasitesini yönlendirme yeteneğine sahip kişiler tarafından belirlenir. Fiyatlar, mal ve hizmetlerin dağıtımı ise büyük ölçüde mal ve hizmet pazarlarındaki rekabet tarafından şekillendirilir.
Güneş enerjisi, kaynağı Güneş olan ısı ve parlak ışıktır. Güneş'in çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışınım enerjisidir. Güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi füzyon sürecinden kaynaklanır. Güneş'in yüzeyinde güneş radyasyonunun yoğunluğu yaklaşık 6,33 x 107 W/m2dir. Dünya atmosferinin dışında Güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m2 (Watt/m2) değerindedir; ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin Dünya'ya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, Güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, Güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir birincil enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.
Piyasa değeri, bazen market cap' denilir, hissedarların sahip olduğu halka açık şirketin mevcut hisse senetlerinin toplam değeridir.
İktisat ve işletmede fiyat, bir mal, servis veya varlığın değiş tokuş değeridir. Fiyat kavramı mikroiktisatta temel kavramdır ve kaynak dağılımı teorisinin en önemli değişkenlerinden biridir.
Say kanunu, Mahreçler (piyasa) kanunu olarak da bilinir. Jean Baptiste Say tarafından ileri sürülmüştür. "Her arz kendi talebini yaratır" biçiminde açıklanabilir. Yani piyasaya çıkan bir mal, kendi üretim değerine eşit bir talebi vardır. Bu kanunun gerçekleşmesi için: fiyatlar maliyetlere eşit olmalı, maliyetler gelirlere eşit olmalı ve bütün gelirler harcanmalı. Bu varsayımlar altında üretilen malın maliyeti, faktör gelirlerine eşit olacak ve bütün gelirler harcanacağı için üretilen her mal satılacaktır.
Dow Jones Endüstriyel Ortalaması (DJIA),, Dow Jones veya basitçe Dow, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki borsalarda işlem gören 30 önde gelen şirketin borsa endeksidir.
Mali piyasalar veya finansal piyasalar, fonların, fon fazlası olanlardan fon eksiği olanlara aktarılmasını sağlayan mekanizmalardır. Finansal piyasalar vadesi bakımından para piyasaları ve sermaye piyasaları olmak üzere ikiye ayrılırlar. Para piyasaları kısa süreli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalardır. Burada kısa süre ile kastedilen bir yıl ve daha kısa vadedir. Sermaye piyasaları ise uzun süreli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalardır. Burada ise uzun süre ile kastedilen bir yıldan uzun vadedir. Finansal piyasalar düşük işlem maliyet değeri ve etkin-piyasa hipotezini yansıtan fiyatlar olmasını da sağlar.
Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH), belirli bir yılda bir ülkedeki tüm nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeridir. Ülkeler, piyasa veya devlet resmi döviz kurlarında hesaplanan mali ve istatistiksel kurumlardan alınan nominal GSYİH tahminlerine göre sıralanır. Nominal GSYİH, farklı ülkelerdeki yaşam maliyetlerindeki farklılıkları hesaba katmaz ve sonuçlar, ülkenin para biriminin döviz kurlarındaki dalgalanmalara bağlı olarak bir yıldan diğerine büyük ölçüde değişebilir. Bu tür dalgalanmalar, nüfusunun yaşam standardında genellikle çok az veya hiç fark yaratmasalar da, bir ülkenin sıralamasını bir yıldan diğerine değiştirebilir.
Oliver E. Williamson Amerikalı ekonomist. "İktisadî bakımdan firmaların kontrol ve işletilemesi, özellikle firmaların sınırları, analizi" konusunda yaptığı orijinal katkılarıyla 2009 yılında Elinor Ostrom ile birlikte Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanmıştır.
Tenör, bir cevherin içerisinde bulunan değerli metal miktarını belirtmek amacıyla kullanılan bir terimdir. Bakır, Demir ve benzeri, mineral yapısında yüksek değerlere sahip cevherler, ağırlık yüzdesi (wt%) ile ifade edilir, Altın ve benzeri asal metaller ise tonda gram (g/ton) şeklinde gösterilir.
Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.
Adil Rami, Fas asıllı Fransız eski millî futbolcudur.
Koza Altın, Türkiye'de faaliyet gösteren ve cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'de altın çıkaran ve işleyen ilk Türk madencilik şirketidir.
Transfermarkt, Axel Springer'in sahibi olduğu Alman tabanlı skor, maç sonuçları, istatistikler, transfer haberleri, fikstürler, piyasa değerleri gibi futbol bilgileri içeren bir internet sitesidir. IVW'a göre en çok ziyaret edilen 25 Alman internet sitesinden biridir ve kicker.de'den sonraki en büyük spor internet sitesidir.
Piyasa başarısızlığı, mal ve hizmetlerin serbest piyasa tarafından tahsisinin Pareto verimliliğine sahip olmaması ve genellikle net ekonomik değer kaybına yol açtığı bir durumdur. Piyasa başarısızlıkları, bireylerin saf kişisel çıkarları artırmalarının, toplumsal açıdan bakıldığında geliştirilebilecek verimli olmayan sonuçlara yol açtığı senaryolar olarak görülebilir. Terimin ekonomistler tarafından ilk olarak 1958'de kullanılması karşın konsept Victoria dönemi filozofu Henry Sidgwick'e kadar uzanıyordu. Piyasa başarısızlıkları genellikle kamu malları, zaman tutarsız tercihler, bilgi asimetrileri, rekabetçi olmayan pazarlar, ana temsilci sorunları veya dışsallıklarla ilişkilidir.
Blok zincirinde çatal kavramı çeşitli şekillerde tanımlanır:
- "Bir blok zinciri ileriye doğru iki potansiyel yola ayrıldığında ne olur"
- "protokolde bir değişiklik" veya
- "iki veya daha fazla blok aynı blok yüksekliğine sahip olduğunda ortaya çıkan" durum