İçeriğe atla

Adigece dilbilgisi

Adigece, (Çerkesçe: Адыгабзэ, Adığabze), Adığece veya Batı Çerkesçesi[1][2] özegeçişli, polisentetik, eylem-son yapısında ve eylem biçimbilimi zengin ve bir Kuzeybatı Kafkas dilidir. Adigey Cumhuriyeti'nde resmî dil olarak kullanılmakta ve bunun dışında ülke dışında yaşayan Çerkesler tarafından konuşulmaktadır. Dil, Kiril alfabesini kullanır.

Günümüzde dünya yüzünde çoğunluğu Türkiye'de olmak üzere, Adigeceyi anadili olarak kullanan insan sayısı, bir milyonun üzerindedir.

İsim

İsmin durumları

Çoğulluk '-хэ' /-xa/ sonekiyle gösterilir.

Adigece ayrıca adları dört durumda tanımlar. Bunlar yalın, özgeçişli (ergative), araç, and evirgen'dir.

Durum Sonek Örnek
Kiril IPA
Yalın р /r/кIалэр [t͡ʃʼaːlar] ('çocuk')
Ergatif м /m/кIалэм [t͡ʃʼaːlam] ('çocukların')
Araçsal (м)кIэ /(m)t͡ʃʼa/кIалэмкIэ [t͡ʃʼaːɮamt͡ʃʼa] ('çocukla')
Evirgen эу /aw/кIалэу [t͡ʃʼaɮaw] ('çocuk olarak')

Yalın durum

- р /r/ sonekini alır. (Örnek: кIалэр [t͡ʃʼaːɮar] 'çocuk', кIалэхэр [t͡ʃʼaːɮaxar] ('çocuklar'), шыр [ʃər] 'at'). Bu durumun iki ana işlevi vardır:

  • Geçişsiz fiillerin öznesini belirtir.
кIалэреджапIэммэкIуагъэ
кIалэ-реджапIэ-ммэ-кIо-агъэ
[t͡ʃʼaːɮar][jad͡ʒaːpʼam][makʷʼaːʁa]
çocuk (yalın)okula (erg.)gitti
"Çocuk okula gitti."
  • Geçişli fiillerin direkt nesnesini belirtir
бзылъфыгъэмджанэрегъэкъабзэ
бзылъфыгъэ-мджанэ-регъэкъабзэ
[bzəɬfəʁam][d͡ʒaːnar][jaʁaqaːbza]
kadın (erg.)gömleği (yalın)temizliyor
"Kadın gömleği temizliyor."

Ergatif durum (Eşişlevsel durum)

/-m/ sonekini alır. (örneğin кIалэм [t͡ʃʼaːɮam] 'çocuğun', кIалэхэмэ [t͡ʃʼaːɮaxama] 'çocukların'', шым [ʃəm] 'atın). Çoğul olduğunda -мэ (-ma) sonekini alır. Bu durumun birkaç işlevi vardır:

  • Geçişli fiillerin öznesini belirtir
бзылъфыгъэмджанэрегъэкъабзэ
бзылъфыгъэ-мджанэ-регъэкъабзэ
[bzəɬfəʁam][d͡ʒaːnar][jaʁaqaːbza]
kadın (erg.)gömleği (yalın)temizliyor
"Kadın gömleği temizliyor."
  • Geçişsiz fiillerin direkt nesnesini belirtir.
кIалэртхылъымеджэ
кIалэ-ртхылъ-ымеджэ
[t͡ʃʼaːɮar][txəɬəm][jad͡ʒa]
çocuk (yalın)kitabı (erg.)okuyor
"Çocuk kitabı okuyor."
кIалэрчъыгымеплъы
кIалэ-рчъыгы-меплъы
[t͡ʃʼaːɮar][t͡ʂəɣəm][japɬə]
çocuk (yalın)ağaca (erg.)bakıyor
"Çocuk ağaca bakıyor."
  • Eylemin durumunu belirtirken, mesela konumun özelliği, eylemin züresi
    • чылэ /t͡ʃəɮa/ köy → чылэм /t͡ʃəɮam/ köyde
    • мэзахэ /mazaːxa/ karanlık (ay karanlığı) → мэзахэм /mazaːxam/ karanlıkta
    • чэщы /t͡ʃəɕə/ gece → чэщым /t͡ʃəɕəm/ geceleyin
    • пчэдыжьы /pt͡ʃadəʑə/ sabah → пчэдыжьым /pt͡ʃadəʑəm/ sabahleyin
    • зэман /zamaːn/ geçmiş zaman → зэманым /zamaːnəm/ geçmiş zamanda
тыгъуасэчылэмсыщыIагъ
тыгъуасэчылэ-мсы-щыI-агъ
[təʁʷaːsa][t͡ʃəɮam][saɕəʔaːʁ]
dünköyde (erg.)bulundum
"Dün köyde bulundum (köydeydim)"
лIырмэзымхэт
[ɬʼər][mazəm][xat]
adam (arg.)ormanda (erg.)dikiliyor
"Adam ormanda."

Araç - yön durumu

-мкIэ /mt͡ʃʼa/ veya -кIэ /t͡ʃʼa/ eklerini alır. (örneğin кIалэмкIэ [t͡ʃʼaːɮamt͡ʃʼa] '(belirli bir) çocukla / (belirli bir) çocuğu kullanarak', кIалэкIэ [t͡ʃʼaːɮat͡ʃʼa] 'bir çocukla / bir çocuğu kullanarak', кIалэхэмкIэ [t͡ʃaːɮaxamt͡ʃʼa] '(belirli) çocuklarla / (belirli) çocukları kullanarak', кIалэхэкIэ [t͡ʃʼaːɮaxat͡ʃʼa] 'çocuklarla / çocukları kullanarak', тхалъэмкIэ [txaɬemt͡ʃʼa] '(belirli bir) kalemle / (belirli bir) kalemi kullanarak', тхалъэкIэ [txaɬet͡ʃʼa] 'kalemle / kalemi kullanarak'); Bu ek Şapsığ diyalekinde -мгьэ /mɡʲa/ veya - гьэ /ɡʲa/ ve Bjeduğ diyalektinde -мджэ /md͡ʒa/ veya -джэ /d͡ʒa/ şeklinde kullanılır. Bu durumun birkaç işlevi vardır:

  • Eylemin aracı veya aletini belirtirken:
    • тхалъэм /txaɬem/ kalem → тхалъэкIэ /txaɬet͡ʃʼa/ kalemle / kalemi kullanarak
    • тхалъэм /txaɬem/ kalem → тхалъэмкIэ /txaɬemt͡ʃʼa/ (belirli bir) kalemle / (belirli bir) kalemi kullanarak
    • уатэ /waːta/ çekiç → уатэкIэ /waːtat͡ʃʼa/ çekiçle / çekici kullanarak
    • уатэ /waːta/ çekiç → уатэмкIэ /waːtamt͡ʃʼa/ (belirli bir) çekiçle / (belirli bir) çekici kullanarak
ыцIэркъэлэмымкIэкъитхэгъ
ы-цIэ-эркъэлэм-ымкIэкъи-тхы-эгъ
[ət͡sʼar][qalaməmt͡ʃʼa][qəjtxaʁ]
adını (yalın)(belirli bir) kalemle (araç d.)yazdı
"Adını kalemle yazdı."
нэрыплъымкIэелъэгъу
нэрыплъ-ымкIэелъэгъу
[narəpɬəmt͡ʃʼa][jaɬaʁʷə]
(belirli bir) dürbünle (araç d.)görüyor
"Dürbünle görüyor."
  • Kullanılan dili belirtmek
    • адыгэбзэ /aːdəɣabza/ Çerkesçe → адыгэбзэкIэ /aːdəɣabzat͡ʃʼa/ Çerkesçeyle
    • адыгэбзэ /aːdəɣabza/ Çerkesçe → адыгэбзэмкIэ /aːdəɣabzamt͡ʃʼa/ Çerkesçeyle.
кIалэрадыгэбзэкIэмэгущаIэ
кIалэ-радыгэбзэ-кIэмэгущаIэ
[t͡ʃʼaːɮar][aːdəɣabzat͡ʃʼa][maɡʷəɕaːʔa]
çocuk (arg.)Çerkesçeyle (araç d.)konuşuyor
"Çocuk Çerkesçeyle konuşuyor."
радиомкъиIохэрэрурысыбзэкI
радио-мкъи-Iо-хэ-рэ-рурысыбзэ-кI
[radʲɪom][qəjʔʷaxarar][wərəsəbzat͡ʃʼ]
Radyoda (arg.)söylenenler (yalın)Rusça ile (araç d.)
"Radyoda söylenenler Rusça."
  • Hareketin yönünü belirtmek:
    • гъогу /ʁʷaɡʷ/ yol → гъогумкIэ /ʁʷaɡʷəmt͡ʃʼa/ yoldan
    • унэ /wəna/ ev → унэмкIэ /wənamt͡ʃʼa/ evden
    • хы /xə/ deniz → хымкIэ /xəmt͡ʃʼa/ denizden
    • Америкэ /aːmerika/ Amerika → АмерикэмкIэ /aːmerikamt͡ʃʼa/ Amerika'dan
хымкIэжьыбгъэркъэкIы
хы-мкIэжьыбгъэ-ркъэ-кIы
[xəmt͡ʃʼa][ʑəbʁar][qat͡ʃʼə]
denizden (araç d.)rüzgâr (yalın)çıkmak
"Rüzgâr denizden geliyor."
унэмкIэкIалэхэрмакIох
унэ-мкIэкIалэ-хэ-рмакIо-х
[wənamt͡ʃa][t͡ʃʼaːɮaxar][maːkʷʼax]
evden (araç d.)çocuklar (yalın)gidiyorlar
"Çocuklar evden gidiyorlar."

Evirgen

-эу /aw/ sonekini alır. (örneğin кIалэу [t͡ʃʼaːɮaw] 'çocuk'), шэу [ʃaw] 'at'). Kfar Kama Çerkes diyalektinde -ыу /əw/ son ekini alır. Bu durumun birkaç işlevi vardır:

  • Özne tarafından farklı bir kalitenin özne tarafından belirtilmesi:
лIырнахьбаеумэхъогъ
лIы-рнахьбае-эумэхъу-эгъ
[ɬʼər][naːħ][baːjaw][maχʷaʁ]
adamdahazengin (inv.)oldu
"Adam daha zengin oldu."
пшъэшъэ Iаернеущыдахэумэхъощт
[pʂaʂa aːjar][nawɕə][daːxəw][maχʷaɕt]
çirkin kızyarıngüzel (inv.)olacak
"Çirkin kız yarın güzel olacak."
лавэрмэучъыIымэмыжъоумэхъу
лавэ-рмэучъыIы-мэмыжъо-эумэхъу
[laːvar][mawt͡ʂəʔəma][məʒʷaw][maχʷə]
lav (yalın)soğuduğundakaya (inv.)olur
"Lav soğuduğunda bir kaya olur."
  • İnsanların belirli mesleklerini belirtir:
силIкIэлэегъаджэумэлажьэ
си-лIыкIэлэегъадж-эумэлажьэ
[səjɬʼ][t͡ʃʼaɮajaʁaːd͡ʒaw][maɮaːʑa]
kocamöğretmen olarak (inv.)çalışıyor
"Kocam öğretmen olarak çalışıyor."

Özne ve nesne eksikliği

Günlük konuşma dilinde gergeften (sözün gelişinden) özne de nesne de düşürülebilir.

  • Özne ve nesnenin ikisi de ifade edilirse:
кIалэмпшъашъэрелъэгъу
кIалэ-мпшъашъэ-релъэгъу
[t͡ʃʼaːɮam][pʂaːʂar][jaɬaʁʷə]
çocuk (erg.)kızı (yalın)görüyor
"Çocuk kızı görüyor."
  • Direkt nesne ifade edilirse:
кIалэмелъэгъу
кIалэ-мелъэгъу
[t͡ʃʼaːɮam][jaɬaʁʷə]
çocuk (erg.)görüyor
"Çocuk onu görüyor."
  • Özne ifade edilirse:
пшъашъэрелъэгъу
пшъашъэ-релъэгъу
[pʂaːʂar][jaɬaʁʷə]
kızı (yalın)görüyor
"O kızıgörüyor."
  • Özne ve nesnenin ikisi de ifade edilmezse:
елъэгъу
елъэгъу
[jaɬaʁʷə]
görüyor
"O onu görüyor."

İsim ve sıfat

Çerkesçe'de bir ismin yanına sıfat gelirse sıfat daima isimden hemen sonra gelir ve ayrıca ismin durumunu belirten sonekleri alır.

  • Yalın durum
пшъэшъэдахэрмакIо
[pʂaʂa][daːxar][maːkʷʼa]
kızgüzel (yalın)gidiyor
"Güzel kız gidiyor."
  • Ergatif durum
кIалэкIыхьэмешхымыер
[t͡ʃʼaːɮa][t͡ʃʼəħam][jaʃxə][məjar]
çocukuzun (erg.)yiyorelmayı (yalın)
"Uzun çocuk elmayı yiyiyor."
  • Araç durumu
къэлэмпапцIэмкIэсэтхэ
[qalam][papt͡sʼamt͡ʃʼa][satxa]
kalemkeskin (araç d.)yazıyorum
"Keskin kalemle yazıyorum."
  • Evirgen durum
пшъашъэрпшъэшъэ дахэумэхъущт
[pʂaːʂar][pʂaʂa daːxaw][maχʷəɕt]
kız (yalın)güzel kız (olarak) (inv.)olacak
"Kız güzel bir kız olacak."

Bu durumda bütün cümlenin sadece bir isim ve bir sıfattan oluşur, sıfat ayrıca isimden önce de gelebilir. Bu durumda sıfat isimden sonra veya önce geldiğinde sonek almaz.

дахэпшъашъэр
[daːxa][pʂaːʂa]
güzelkız (yalın)
"Kız güzel."

Fiillerden isim üretme

  • макIо /maːkʷ'a/ - gidiyor → макIорэ /maːkʷ'ara/ - giden (kişi)
  • машхэх /maːʃxax/ - yiyorlar → машхэхэрэ /maːʃxaxara/ - yiyen kişiler
  • мэлэжагъ /malaʒaːʁ/ - çalıştı → мэлэжагъэ /malaʒaːʁa/ - çalışan kişi
дыукIалэхэмкIэмакIорэмеплъ
дыукIалэ-хэ-мкIэмакIо-рэмеплъ
[dəw][t͡ʃʼaːɮəxamt͡ʃʼa][maːkʷʼaram][japɬ]
şu (oradaki)çocuklar (araç d.)giden kişi (erg.)bak
"Şu çocuklar arasında gidene baksana"
макIорэрсишы
макIо-рэрси-шы
[maːkʷʼarar][səjʃ]
giden kişi (yalın)benim erkek kardeşim
"Giden kişi erkek kardeşim."
мэлажьэхэрэмэкъысаIуагъар
мэлажьэ-хэ-рэ-мэкъы-са-Iуагъар
[maɮaːʑaxarama][qəsaːʔʷaːʁ][aːr]
çalışan insanlar (erg.)bana söyledilero
"Çalışan insanlar onu bana söylediler. "

Sıfattan isim türetme

  • дахэ /daːxa/ - güzel → дахэр /daːxar/ - güzel kişi (yalın durum).
  • IашIу /aːʃʷʼə/ - tatlı → IашIухэр /aːʃʷʼəxar/ - tatlı olanlar (yalın durum).
  • мэзахэ /mazaːxa/ - karanlık → мэзахэм /mazaːxam/ - karanlıkta (ergatif durum).
  • чъыIэ /t͡ʂəʔa/ - soğuk → чъыIэм /t͡ʂəʔam/ - soğukta (ergatif durum).
кIуачIэхэртиунэкъэгъакIох
кIуачIэ-хэ-рти-унэкъэ-гъа-кIо-х
[kʷʼaːt͡ʃʼaxar][təjwna][qaʁaːkʷʼax]
güçlü olanlar (yalın)evimizgelmelerini sağla
"Güçlüleri evimize getir."
унэмшъукъихьэжьчъыIэмшъуигъэсмэджэщт
унэ-мшъу-къ-ихьэ-жьчъыIэ-мшъуи-гъэ-смэджэ-щт
[wənam][ʃʷəqiħaʑ][t͡ʂəʔam][ʃʷiʁasmad͡ʒat]
ev (erg.)içeri girinsoğuk (erg.)sizi hasta yapacak
"Eve girin, soğuk sizi hasta yapacak."
сымаджэхэмэшъукъаджяпэу
сымаджэ-хэ-мэшъу-къаджяпэ-эу
[səmaːd͡ʒaxama][ʃʷəqaːd͡ʒ][jaːpaw]
hasta olanlar (egs.)çağır (onları)öncelikle
"Öncelikle hasta olanları çağırın."

Çerkesçe'de ölçülebilir veya karşılaştırılabilir her sıfat -агъэ /-aːʁa/ soneki eklenerek isme dönüştürülebilir. Örneğin:

  • дахэ /daːxa/ - güzel → дахагъэ /daːxaːʁa/ - güzellik
  • кIуачIэ /kʷʼaːt͡ʃʼa/ - güçlü → кIуачIагъэ /kʷʼaːt͡ʃʼaːʁa/ - dayanıklılık
  • псао /psaːwa/ - bütün, sağlam → псэуагъэ /psawaːʁa/ - sağlık durumu
  • делэ /dajla/ - deli → делагъэ /dajlaːʁa/ - delilik
  • псынкIэ /psənt͡ʃʼa/ - hızlı → псынкIагъэ /psənt͡ʃʼaːʁa/ - hız
  • Iазэ /ʔaːza/ - yetenekli → Iэзагъэ /ʔazaːʁa/ - yetenek
СянэипсэуагъэсыфэгуаIэ
С-янэи-псэу-агъэсы-фэ-гуаIэ
[sijaːna][jipsawaːʁa][səfaɡʷaːʔa]
annemsağlık durumuonun için endişeleniyorum
"Annemin sağlık durumu için endişeleniyorum."

Fiiller

Çerkesçe'de diğer Kuzeybatı Kafkas dilleri gibi, fiil konuşmaın en çok çekim gören kısmıdır. Fiiller genellikle zaman, kişi, rakam vb ile çekimlenir.

Geçişkenlik

ТомэрмашхэтиунэкIэ
Том-эрмашхэти-унэ-кIэ
[tomar][maːʃxa][tiwnat͡ʃʼa]
Tom (yalın)yiyiyorevimizde (araç d.) / evimizle (araç d.)
"Tom evimizde yiyiyor."
кIалэртиунэкъакIо
кIалэ-эрти-унэкъа-кIо
[t͡ʃʼaːɮar][tiwna][qaːkʷʼa]
çocuk (yalın)evimizgeliyor
"Çocuk evimize geliyor."
пшъашъэрмаплъэтиунэпакIэ
пшъашъэ-эрмаплъэти-унэпакIэ
[pʂaːʂar][maːpɬa][tiwna][paːt͡ʃʼa]
kız (yalın)bakıyorevimizyönü
"Kız evimize doğru bakıyor."
Томэмешхымые
Том-эмешхымые
[tomam][jaʃxə][məja]
Tom (erg.)yiyiyorelma
"Tom elma yiyiyor."
ИусыфымпшъашъэртиунэегъакIо
Иусыф-ымпшъашъэ-эрти-унэе-гъа-кIо
[jəwsəfəm][pʂaːʂar][tiwna][jaʁaːkʷʼa]
Joseph (erg.)kız (yalın)evimizo onu gitmeye zorluyor
"Joseph kızı evine gitmeye zorluyor.
кIалэмеплъыпшъашъэр
кIалэ-эреплъыти-унэ
[t͡ʃʼaːɮam][japɬə][pʂaːʂar]
çocuk (erg.)bakıyorkız (yalın)
"Kız çocuğa bakıyor."

Fiil çekimi

ayakta duruyoroturuyoruzanıyor
Gövde duruşuщыт (ɕət)щыс (ɕəs)щылъ (ɕəɬ)
Üzerindeтет (tat)тес (tas)телъ (taɬ)
AltındaчIэт (t͡ʃʼat)чIэс (t͡ʃʼas)чIэлъ (t͡ʃʼaɬ)
Arasındaхэт (xat)хэс (xas)хэлъ (xaɬ)
Bir bölgenin içindeдэт (dat)дэс (das)дэлъ (daɬ)
YakındaIут (ʔʷət)Iyc (ʔʷəs)Iулъ (ʔʷəɬ)
İçindeит (jət)иc (jəs)илъ (jəɬ)
Asılı veya bağlıпыт (pət)пыc (pəs)пылъ (pəɬ)
Gövde üzerindeгот (ɡʷat)гоc (ɡʷas)голъ (ɡʷaɬ)
Köşede veya arkadasındaкъот (qʷat)къоc (qʷas)къолъ (qʷaɬ)
Yanındaбгъодэт (bʁʷadat)бгъодэc (bʁʷadas)бгъодэлъ (bʁʷadaɬ)

Diğer örnekler :

üzerine atıyorüzerinde ölüyorkalıyoriçine giriyorzıplıyorüzerine bakıyorüzerine düşüyorkalkıyorayrılıyor/uzaklaşıyor
Gövde duruşuщедзы (ɕed͡zə)---щапкIэ (ɕaːpkʲʼa)щаплъэ (ɕaːpɬa)щэфэ (ɕafa)щых (ɕəx)-
Üzerindeтедзэ (ted͡za)тэукIэхьагъ (tawkʲaħaːʁ)танэ (taːna)тахьэ (taːħa)тапкIэ (taːpkʲʼa)таплъэ (taːpɬa)тафэ

(taːfa) || тэх (tax) || тэкI (takʲ)

AltındaчIедзэ (t͡ʃʼed͡za)чIэукIэхьагъ (t͡ʃʼawkʲaħaːʁ)чIанэ (t͡ʃʼaːna)чIахьэ (t͡ʃʼaːħa)чIапкIэ (t͡ʃʼaːpkʲʼa)чIаплъэ

(t͡ʃʼaːpɬa) || чIафэ (t͡ʃʼaːfa) || чIэх (t͡ʃʼax) || чIэкI (t͡ʃʼakʲ)

Arasındaхедзэ (xed͡za)хэукIэхьагъ (xawkʲaħaːʁ)ханэ (xaːna)хахьэ (xaːħa)хапкIэ (xaːpkʲʼa)хаплъэ (xaːpɬa)хафэ

(xaːfa) || хэх (xax) || хэкI (xakʲ)

Bir bölgenin içindeдедзэ (ded͡za)дэукIэхьагъ (dawkʲaħaːʁ)данэ (daːna)дахьэ (daːħa)дапкIэ (daːpkʲʼa)даплъэ (daːpɬa) дафэ (daːfa)дэх (dax)дэкI (dakʲ)
Arkasında veya yakında veya etrafındaIуедзэ (ʔʷed͡za)IyукIэхьагъ (ʔʷəwkʲaħaːʁ)Iуанэ (ʔʷaːna)Iуахьэ (ʔʷaːħa)IуапкIэ (ʔʷaːapkʲʼa) Iуаплъэ (ʔʷaːpɬa)Iофэ (ʔʷafa)Iух (ʔʷəx)IукI (ʔʷəkʲ)
İçindeредзэ (red͡za)иукIэхьагъ (jəwkʲaħaːʁ)енэ (jana)ехьэ (jeːħa)епкIэ (japkʲʼa)еплъы (jeːpɬə)ефэ (jafa)

их (jəx) || икI (jəkʲ)

Asılı veya bağlıпедзэ (ped͡za)пыукIэхьагъ (pəwkʲaħaːʁ)пэнэ (pana)пэхьэ (paħa)пэпкIэ (papkʲʼa)пэплъэ (papɬa) пэфэ (pafa)пых (pəx)пыкI (pəkʲ)
Gövde üzerindeгуедзэ (ɡʷed͡za)гоукIэхьагъ (ɡʷawkʲaħaːʁ)гуанэ (ɡʷaːna)гуахьэ (ɡʷaːħa)гуапкIэ (ɡʷaːpkʲʼa)гоплъэ

(ɡʷaapɬa) || гуафэ (ɡʷaːfa) || гох (ɡʷax) || гокI (ɡʷakʲ)

Köşedeкъуедзэ (qʷed͡za)къоукIэхьагъ (qʷawkʲaħaːʁ)къуанэ (qʷaːna)къуахьэ (qʷaːħa)къуапкIэ (qʷaːpkʲʼa)къоплъэ

(qʷapɬa) || къуафэ (qʷaːfa) || къох (qʷax) || къокI (qʷakʲ)

Yanındaбгъодедзэ (bʁʷaded͡za)бгъодэукIэхьагъ (bʁʷadawkʲaħaːʁ)бгъоданэ (bʁʷadaːna)бгъодахьэ (bʁʷadaːħa)бгъодапкIэ

(bʁʷadaːpkʲʼa) || бгъодэплъэ (bʁʷadapɬa) || бгъодафэ (bʁʷadaːfa) || бгъодэх (bʁʷadax) || бгъодэкI (bʁʷadakʲ)

Gövde duruşu

Örnekler:

  • кIалэр щыт, пшъашъэр щыс, лIэр щылъ - Çocuk ayakta, kız oturuyor ve adam uzanıyor.
  • кIалэм ицуакъо ежь щэфэ - Çocuğun ayakkabısı ona uyuyor. (щэфэ = uymak)
  • кIалэм ицуакъо щэхы - Çocuk ayakkabısını çıkarıyor.

Üzerinde

Bir çatı, bir sandalye, bir dağ, bir masa veya bir yatak gibi bir şeyin üzerindeki nesneler veya onların üzerinde yapılan fiiller.

Örnekler:

  • кIалэр унашъхьэм тет - Çocuk çatıda duruyor.
  • дэшхынэр анэм телъ - Yiyecek masada.
  • кIалэр пIэм тапкIэ - Çocuk yatakta zıplıyor.
  • телевижынэр анэм тафэ - Televizyon masaya uyuyor.
  • анэм кIалэр тэкIы - Çocuk masadan iniyor.

Altında

Bir ağaç, mağara veya masa gibi bir şeyin üzerindeki nesneler veya onların üzerinde yapılan fiiller.

Örneğin:

  • кIалэр унэчIэгъым чIэт - Çocuk evin altında duruyor.
  • машинэр гьэраджым чIэт - Araba garajda.
  • кIалэр чъыгым чIэлъ, пшъашъэр чъыгым чIэс - Çocuk ağacın altında uzanıyor ve kız oturuyor.
  • машинэр гьэраджым чIафэ - Araba garaja sığıyor.
  • пшъашъэр гьэраджым чIахьэ - Kız garaja giriyor.
  • кIалэр анэм чIэкIы - Çocuk masanın altından çıkıyor.

Arasında

İnsanlar, deniz, su, orman, mezarlık gibi diğer nesnelerin arasındaki nesneler veya bunların arasında gerçekleşen fiiller.

Örnekler:

  • кIалэр хым хэт, пшъашъэр рсым хэт - Çocuk denizde, kız suda.
  • кIалэр хым хапкIэ, пшъашъэр хым хэхьэ - Çocuk denizin içinde zıplıyor, kız denize giriyor.
  • кIалэр хым хаплъэ, пшъашъэр хым хэплъы - Çocuk denize bakıyor, kız denizden bakıyor.
  • кIалэр мэзым хэт - Çocuk ormanda.
  • кIалэр дыухэмэ яхэт - Çocuk şunların arasında.
  • кIалэр дыу цIыфхэмэ яхафэ - Çocuk şu insanlara uyuyor (uyum sağlıyor).
  • кIалэр хэхалъэм хэлъ - Çocuk mezarda uzanıyor.
  • кIалэр къещхырэм хэкIы - Çocuk yağmurdan kaçıyor.

Bir bölgenin içinde

Birisinin bahçesi, köyü, şehri gibi bazı aralardaki nesneler veya buralarda gerçekleşen fiiller.

Örnekler:

  • кIалэр койым дэс - Çocuk köyde.
  • кIалэр къалэм дэлъыщт - Çocuk kasabada kalacak.
  • кIалэр сищагу дахьэ - Çocuk bahçeme giriyor.
  • машинэр койым дэт - Araba köyde.
  • кIалэр щагум дэкIы - Çocuk bahçeden çıkıyor.

Arkasında veya yakında veya etrafında

Bir şeyin yakınındaki nesneler veya bunların üzerinde gerçekleşen fiiller.

Örnekler:

  • кIалэр чъыгым идэжь Iут - Çocuk ağacın etrafında duruyor. (идэжь = onun yakınında).
  • о Iус гьэу - Sen oraya otur.
  • цIыфхэр чъыгым Iофэх - İnsanlar ağacın etrafına sığıyorlar.
  • кIалэр чъыгым Iуахьэ - Çocuk ağacın yakınına gidiyor.
  • кIалэр чъыгым IокIы - Çocuk ağaçtan uzaklaşıyor.

İçinde

Binalar, evler, arabalar, klozetler, kutular, odalar, roketler gibi şeylerin içindeki nesneler veya bunların üzerinde yapılan fiiller.

Örnekler:

  • кIалэр унэм ис - Çocuk evin içinde oturuyor. - Çocuk evin içinde.
  • тхьапэхэ машинэм илъых - Kâğıtlar arabanın içindeler.
  • кIалэр унэм ехьэ - Çocuk eve giriyor.
  • кIалэр унэм епкIэ - Çocuk evin içinde zıplıyor.
  • цIыфхэр унэм ефэщтых - İnsanlar evin içine sığacaklar.
  • кIалэр унэм екIы - Çocuk evden çıkıyor.

Asılı veya bağlı

Ağaçlar, elbiseler, kloset gibi şeyler veya kişiler üzerinde asılı duran nesneler veya bunların üzerinde gerçekleşen fiiller.

Örnekler:

  • кIалэр къутамэм пыс - Çocuk dalın üzerinde oturuyor.
  • мыехэр чъыгым пытых - Elmalar ağacın üzerinde (asılı).
  • машинэм гъунджэхэ пытых - Arabanın (asılı olan) camları var.
  • кIалэр чъыгым пэпкIэ, пшъашъэр чъыгым пэплъэ - Çocuk ağaçta zıplıyor, kız ağaca bakıyor.
  • хъэзаным джанэр пылъ - Gömlek dolapta (asılı).
  • кIалэм иджанэ Iашэхэ пылъых - Çocuğun gömleğinde silah var (asılı).
  • кIалэр пекIы бэнанэ - Çocuk (asılı olan) muz topluyor.

Gövde üzerinde

İnsanlar, hayvanlar, bitkiler gibi birinin/bir şeyin vücuduna/gövdesine bağlı nesneler veya bunların üzerindeki eylemler.

Örnekler:

  • уцым къэсхэ готых - Bitkinin dikenleri var (üzerinde).
  • цум бжъэхэ готых - Öküzünboynuzları var (üzerinde).
  • кIалэм Iэ гот - Çocuğun kolu var (üzerinde).
  • кIалэр шым гос - Çocuk at üzerinde oturuyor.
  • кIалэр шым гозы - Çocuk attan düşüyor.
  • кIалэр гокIы шым - Çocuk attan iniyor.
  • кIалэр цум ибжъэхэ гуекIы - Çocuk öküzün boynuzunu koparıyor.

Köşede

Örnekler:

  • кIалэр удэ къот - Çocuk orada (ayakta) duruyor.
  • кIалэр къурнэм къохьэ - Çocuk köşeye doğru yaklaşıyor.
  • кIалэр къурнэм къот - Çocuk köşede duruyor.
  • кIалэр къурнэм къокIы - Çocuk köşeden çıkıyor.

Yanında

Örnekler:

  • кIалэм бгъодэт пшъашъэр - Kız çocuğun yanında (ayakta) duruyor.
  • унэхэ зыбгъодэтых - Evler birbirleriyle yan yana duruyorlar.
  • машинэм къыбгъодахь - Arabanın yanından gir.
  • кIалэм бгъодэкI - Çocuğun yanından uzaklaş (onun vücudundan ayrıl).

Zaman

Geçmiş zaman

1. tip :

Fiillerin 1. tip geçmiş zamanını oluşturmak için -aгъ /-aːʁ/ ekleriz. Bu eylemin gerçekleştirildiğini gösterir fakat süresini veya bitirilme durumunu göstermez.

Örnekler :

  • кIо /kʷʼa/ git → мэкIуагъ /makʷʼaːʁ/ gitti
  • къакIу /qaːkʷʼ/ gel → къэкIуагъ /qakʷʼaːʁ/ geldiler
  • шхэ /ʃxa/ ye! → мэшхагъ /maʃxaːʁ/ yediler
  • Iо /ʔʷa/ söyle → иIуагъ /jəʔʷaːʁ/ söyledi
  • еплъ /japɬ/ bak → еплъэгъ /japɬaʁ/ baktı
  • шхы /ʃxə/ (onu) ye → ишхэгъ /jəʃxaʁ/ (onu) yedi
Çoğulluk Şahıs Kiril IPA Manası
Tekil Birinci şahıs сыкIуагъ, седжагъ skʷʼaːʁ, sajd͡ʒaːʁ Gittim, okudum
İkinci şahıs укIуагъ, уеджагъ wkʷʼaːʁ, wajd͡ʒaːʁ Gittin, okudun
Üçüncü şahıs мэкIуагъ, еджагъ makʷʼaːʁ, jad͡ʒaːʁ Gitti, okudu
Çoğul Birinci şahıs тыкIуагъ, теджагъ tkʷʼaːʁ, tajd͡ʒaːʁ Gittik, okuduk
İkinci şahıs шъукIуагъ, шъуеджагъ ʃʷkʷʼaːʁ, ʃʷajd͡ʒaːʁ Gittiniz, okudunuz
Üçüncü şahıs мэкIуагъэх, еджагъэх makʷʼaːʁax, jad͡ʒaːʁax Gittiler, okudular
Сиунэсщышхагъ
[siwna][sʃəɕxaːʁ]
evimyedim
"Evimde yedim."
тыгъусэмыесщэфэгъ
[təʁʷaːsa][məja][sʃafaʁ]
dünelmasatın aldım
"Dün elma aldım."

2. tip :

Bu geçmiş zamanın hikâyesi veya sürekli geçmiş zamanın hikâyesidir. Bu -эгъагъ /-aʁaːʁ/ sonekiyle oluşturulur. Eylemin geçmiş belirli bir zamanda yaşanmış olduğunu gösterir.

Örnekler :

  • кIо /kʷʼa/ git → мэкIогъагъ /makʷʼaʁaːʁ/ gitmişti
  • къакIу /qaːkʷʼ/ gel → къэкIогъагъ /qakʷʼaʁaːʁ/ gelmişti
  • шхэ /ʃxa/ ye! → мэшхэгъагъ /maʃxaʁaːʁ/ yemişti
  • Iо /ʔʷa/ söyle → иIогъагъ /jəʔʷaʁaːʁ/ söylemişti
  • еплъ /japɬ/ bak → еплъыгъагъ /japɬəʁaːʁ/ bakmıştı
  • шхы /ʃxə/ ye → ишхыгъагъ /jəʃxəʁaːʁ/ yemişti
Çoğulluk Şahıs Kiril IPA Manası
Tekil Birinci şahıs сыкIогъагъ, седжэгъагъ skʷʼaʁaːʁ, sajd͡ʒaʁaːʁ Gitmiştim, okumuştum
İkinci şahıs укIогъагъ, уеджэгъагъ wkʷʼaʁaːʁ, wajd͡ʒaʁaːʁ Gitmiştin, okumuştun
Üçüncü şahıs мэкIогъагъ, еджэгъагъ makʷʼaʁaːʁ, jad͡ʒaʁaːʁ Gitmişti, okumuştu
Çoğul Birinci şahıs тыкIогъагъ, теджэгъагъ tkʷʼaʁaːʁ, tajd͡ʒaʁaːʁ Gitmiştik, okumuştuk
İkinci şahıs шъукIогъагъ, шъуеджэгъагъ ʃʷkʷʼaʁaːʁ, ʃʷajd͡ʒaʁaːʁ Gitmiştiniz, okumuştunuz
Üçüncü şahıs мэкIогъагъэх, еджэгъагъэх makʷʼaʁaːʁax, jad͡ʒaʁaːʁax Gitmiştiler, okumuştular
Сиунэсщышхэгъагъ
[siwna][sʃəɕxaʁaːʁ]
evimyemiştim
"Evimde yemiştim."
тыгъусэмыесщэфгъагъ
[təʁʷaːsa][məja][sʃafʁaːʁ]
dünbir elmasatın aldım
"Dün elma almıştım."

Geniş zaman

Örneğin:

  • кIо /kʷʼa/ git → макIо /makʷʼa/ gidiyor
  • къакIу /qaːkʷʼ/ gel → къакIо /qakʷʼa/ geliyor
  • шхэ /ʃxa/ ye! → машхэ /maʃxaʁ/ yiyiyor
  • Iо /ʔʷa/ söyle → еIо /jəʔʷa/ söylüyor
  • еплъ /japɬ/ bak → еплъы /japɬə/ bakıyor
  • шхы /ʃxə/ (onu) ye → ешхы /jəʃxə/ (onu) yiyiyor
Çoğulluk Şahıs Kiril IPA Manası
Tekil Birinci şahıs сэкIо, седжэ sakʷʼa, sajd͡ʒa Giderim, okurum
İkinci şahıs окIо, уеджэ wakʷʼa, wajd͡ʒa Gidersin, okursun
Üçüncü şahıs макIо, еджэ maːkʷʼa, jad͡ʒa Gider, okur
Çoğul Birinci şahıs тэкIо, теджэ takʷʼa, tajd͡ʒa Gideriz, okuruz
İkinci şahıs шъокIо, шъуеджэ ʃʷakʷʼa, ʃʷajd͡ʒa Gidersiniz, okursunuz
Üçüncü şahıs макIох, еджэх maːkʷʼax, jad͡ʒax Giderler, okurlar
Сиунэсщэшхэ
[siwna][sʃaʃxa]
evimyerim
"Evimde yerim."
мыесэщэфы
[məja][saʃafə]
elmasatın alıyorum
"Elma satın alıyorum."

Gelecek zaman

Gelecek zaman genellikle ~(э)щт /(a)ɕt/ ekiyle oluşturulur. Bjeduğ, Şapsığ ve Nathuay gibi bazı diyalektlerde ise ~(э)т /(a)t/ olarak kısaltılmış olarak kullanılır.

Örnekler :

  • кIо /kʷʼa/ git → мэкIощт /makʷʼaɕt/ gidecek
  • къакIу /qaːkʷʼ/ gel → къэкIощт /qakʷʼaɕt/ gelecek
  • шхэ /ʃxa/ ye! → мэшхэщт /maʃxaɕt/ yiyecek
  • Iо /ʔʷa/ söyle → иIощт /jəʔʷaɕt/ söyleyecek
  • еплъ /japɬ/ bak → еплъыщт /japɬəɕt/ bakacak
  • шхы /ʃxə/ ye (onu) → ишхыщт /jəʃxəaɕt/ (onu) yiyecek
Çoğulluk Şahıs Kiril IPA Manası
Tekil Birinci şahıs сыкIощт, седжэщт skʷʼaɕt, sajd͡ʒaɕt Gideceğim, okuyacağım
İkinci şahıs укIощт, уеджэщт wkʷʼaɕt, wajd͡ʒaɕt Gideceksin, okuyacaksın
Üçüncü şahıs мэкIощт, еджэщт makʷʼaɕt, jad͡ʒaɕt Gidecek, okuyacak
Çoğul Birinci şahıs тыкIощт, теджэщт tkʷʼaɕt, tajd͡ʒaɕt Gideceğiz, okuyacağız
İkinci şahıs шъукIощт, шъуеджэщт ʃʷkʷʼaɕt, ʃʷajd͡ʒaɕt Gideceksiniz, okuyacaksınız
Üçüncü şahıs мэкIощтых, еджэщтых makʷʼaɕtəx, jad͡ʒaɕtəx Gidecekler, okuyacaklar
Сиунэсщышхэщт
[siwna][sʃəʃxaɕt]
evimyiyeceğim
"Evimde yiyeceğim."
мыесщэфыщт
[məja][sʃafəɕt]
elmaalacağım
"Elma alacağım."

Zaman örnekleri

Kök Zaman Şekiller
Olumsuz Olumlu (istek) Olumsuz (isteksizlik) Olasılık (Kapasite) Eğer Olsa bile
мэкIуагъ Geçmiş мэкIуагъэп мэкIорэгъуагъ мэкIорэгъуагъэп мэкIошъутэгъ мэкIуагъэмэ мэкIуагъэми
макIо Geniş макIорэп мэкIорагъу мэкIорагъоп мэкIошъу макIомэ макIоми
мэкIощт Gelecek мэкIощтэп мэкIорэгъощт мэкIорэгъощтэп мэкIошъущт мэкIощтьмэ мэкIощтми
мэкIогъагъ Geçmiş 2 мэкIогъагъэп мэкIорэгъуэгъагъ мэкIорэгъуэгъагъэп мэкIошъутыгъагъ мэкIогъагъэмэ мэкIогъагъэми

Sayılar

  • Sıfırdan ona kadar olan sayılar özel kelimelerdir.
0 зиI [ziʔ]
1 зы [zə]
2 тIу [tʷʼə]
3 щы [ɕə]
4 плIы [pɬʼə]
5 тфы [tfə]
6 хы [xə]
7 блы [blə] veya [bɮə]
8 и [jə]
9 бгъу [bʁʷə]
10 пшIы [pʃʼə]
  • Onbirden ondokuza kadar olan sayılar "on" kelimesinden sonra кIу ([kʷʼə]) eki ve birim sayıyla oluşturulur:
11 пшIыкIуз [pʃʼəkʷʼəz]
12 пшIыкIутIу [pʃʼəkʷʼətʷʼ]
13 пшIыкIущ [pʃʼəkʷʼəɕ]
14 пшIыкIуплI [pʃʼəkʷʼəpɬʼ]
15 пшIыкIутф [pʃʼəkʷʼətf]
16 пшIыкIух [pʃʼəkʷʼəx]
17 пшIыкIубл [pʃʼəkʷʼəbl]
18 пшIыкIуй [pʃʼəkʷʼəj]
19 пшIыкIубгъу [pʃʼəkʷʼəbʁʷ]
  • Onun katlarında kırktan sonra elli hariç "yirmilik sayı sistemi" ile oluşturulur:
20 тIокIы [tʷʼat͡ʃə] (20)
21 тIокIырэ зырэ [tʷʼat͡ʃəra zəra] (20 ve 1)
22 тIокIырэ тIурэ [tʷʼat͡ʃəra tʷʼəra] (20 ve 2)
23 тIокIырэ щырэ [tʷʼat͡ʃəra ɕəra] (20 ve 3)
...
30 щэкIы [ɕat͡ʃə] (30)
31 щэкIырэ зырэ [ɕat͡ʃə zəra] (30 ve 1)
32 щэкIырэ тIурэ [ɕat͡ʃə tʷʼəra] (30 ve 2)
...
40 тIокIитIу [tʷʼat͡ʃitʷʼ] (20 × 2)
41 тIокIитIурэ зырэ [tʷʼat͡ʃitʷʼəra zəra] (20 × 2 ve 1)
42 тIокIитIурэ тIурэ [tʷʼat͡ʃitʷʼəra tʷʼəra] (20 × 2 ve 2)
...
50 шъэныкъо [ʂanəqʷa] (yarım-yüz)
51 шъэныкъорэ зырэ [ʂanəqʷara zəra] (yarım-yüz ve 1)
52 шъэныкъорэ тIурэ [ʂanəqʷara tʷʼəra] (half-hundred ve 2)
...
60 тIокIищ [tʷʼat͡ʃiɕ] (20 × 3)
61 тIокIищырэ зырэ [tʷʼat͡ʃiɕəra zəra] (20 × 3 ve 1)
62 тIокIищырэ тIурэ [tʷʼat͡ʃiɕəra tʷʼəra] (20 × 3 ve 2)
...
70 тIокIищырэ пшIырэ [tʷʼat͡ʃiɕra pʃʼəra] (20 × 3 ve 10)
71 тIокIищырэ пшIыкIузырэ [tʷʼat͡ʃiɕra pʃʼəkʷʼəzəra] (20 × 3 ve 11)
72 тIокIищырэ пшIыкIутIурэ [tʷʼat͡ʃiɕra pʃʼəkʷʼətʷʼəra] (20 × 3 ve 12)
...
80 тIокIиплI [tʷʼat͡ʃipɬʼ] (20 × 4)
81 тIокIиплIырэ зырэ [tʷʼat͡ʃipɬʼəra zəra] (20 × 4 ve 1)
82 тIокIиплIырэ тIурэ [tʷʼat͡ʃipɬʼəra tʷʼəra] (20 × 4 ve 2)
...
90 тIокIиплIырэ пшIырэ [tʷʼat͡ʃipɬʼəra pʃʼəra] (20 × 4 ve 10)
91 тIокIиплIырэ пшIыкIузырэ [tʷʼat͡ʃipɬʼəra pʃʼəkʷʼəzəra] (20 × 4 ve 11)
91 тIокIиплIырэ пшIыкIутIурэ [tʷʼat͡ʃipɬʼəra pʃʼəkʷʼətʷʼəra] (20 × 4 ve 12)
  • Yüzlükler kelime kökünü takiben (шъ (ʂ)) -и- (-i-) eki ve sonrasında çarpan sayı köküyle oluşturulur.
100 шъэ (ʂa)
101 шъэрэ зырэ (ʂara zəra) (100 ve 1)
110 шъэрэ пшIырэ (ʂara pʃʼəra) (100 ve 10)
200 шъитIу (ʂitʷʼ) (100 × 2)
201 шъитIурэ зырэ (ʂitʷʼəra zəra) (200 × 2 ve 1)
300 шъищ (ʂiɕ) (100 × 3)
400 шъиплI (ʂipɬʼ) (100 × 4)
500 шъитф (ʂitf) (100 × 5)
600 шъих (ʂix) (100 × 6)
700 шъибл (ʂibl) (100 × 7)
800 шъий (ʂij) (100 × 8)
900 шъибгъу (ʂibʁʷ) (100 × 9)
  • Bin мин (min)'dir. Binler kelime kökünü takiben (мин (məjn)) -и- (-i-) eki ve çarpan sayı köküyle oluşturulur.
1000 мин (min)
1001 минрэ зырэ (minra zəra) (1000 ve 1)
1010 минрэ пшIырэ (minra pʃʼəra) (1000 ve 10)
1100 минрэ шъэрэ (minra ʂara) (1000 ve 100)
2000 минитIу (minitʷʼ) (1000 × 2)
3000 минищ (miniɕ) (1000 × 3)
4000 миниплI (minipɬʼ) (1000 × 4)
5000 минитф (minitf) (1000 × 5)
6000 миних (minix) (1000 × 6)
7000 минибл (minibl) (1000 × 7)
8000 миний (minij) (1000 × 8)
9000 минибгъу (minibʁʷ) (1000 × 9)
10000 минипшI (minipʃʼ) (1000 × 10)
11000 минипшIыкIуз (minipʃʼəkʷʼəz) (1000 × 11)
12000 минипшIыкIутIу (minipʃʼəkʷʼətʷʼ) (1000 × 12)
20000 минитIокIы (minitʷʼat͡ʃə) (1000 × 20)
100000 минишъэ (miniʂa) (1000 × 100)
200000 минишъитIу (miniʂitʷʼ) (1000 × 200)

Oluşturulduğunda yüz kelimesi varsa onluk ve birim kelimeleriyle -рэ (-ra) sonekini alır.

Örneğin:

шъэрэ зырэ (ʂara zəra) [101], шъэрэ тIурэ (ʂara tʷʼəra) [102], шъэрэ пшIыкIузырэ (pʃʼəkʷʼətʷʼəra) [111], шъитIурэ щэкIырэ плIырэ (ʂitʷʼəra ɕat͡ʃəra pɬʼəra) [234]).

  • Bin мин (min)'dir. Diğer binler -и- (-i-) ekiyle ve çarpan birim köküyle oluşturulur: минитIу (minitʷʼə) [2,000], минищ (miniɕ) [3,000]… минищ шъэ (miniɕ ʂa) [3,100], минищ шъитIу (miniɕ ʂitʷʼə) [3,200], миниплI (minipɬʼ) [4,000], миниплIы шъэ (minipɬʼəra ʂa) [4,100], минишъиплIтIу (miniʂipɬʼətʷʼ) [4,200], минишъиплIщ (miniʂipɬʼəɕ) [4,300], минитфы шъэ (minitfə ʂa) [5,100], минишъитфтIу (miniʂitfətʷʼ) [5,200]... İsmin belirli bir miktarı olduğunda, isim -и (-i) eki ve çarpan sayı kökünü alır. Örneğin:

Зы кIалэ - Bir çocuk (zə t͡ʃaːla), КIалитIу - iki çocuk (t͡ʃaːlitʷʼ), КIалиплI -

dört çocuk (t͡ʃaːlipɬʼ), КIалишъэ - 100 çocuk (t͡ʃaːliʂa), Зы мафэ - bir gün (zə maːfa),

МафитIу - iki gün (maːfitʷʼ), Мафищы (мафищ) - üç gün (maːfiɕ).

Sıra sayıları

  • апэрэ/япэрэ (aːpara/jaːpara) - ilk hariç sıra sayıları я- (jaː-) öneki ve –нэрэ (-nara) sonekiyle oluşturulur. Örneğin: ятIунэрэ (jaːtʷʼənara) - ikinci, ящынэрэ (jaːɕənara) - üçüncü, яплIынэрэ (jaːpɬʼənara) - dördüncü.
birinci - япэрэ [jːpara]
ikinci - ятIунэрэ [jaːtʷʼənara]
üçüncü - ящынэрэ [jaːɕənara]
dördüncü - яплIынэрэ [jaːpɬʼənara]
beşinci - ятфынэрэ [jaːtfənara]
altıncı - яхынэрэ [jaːxənara]
yedinci - яблынэрэ [jaːblənara]
sekizinci - яинэрэ [jaːjənara]
dokuzuncu - ябгъунэрэ [jaːbʁʷənara]
onuncu - япшIынэрэ [jaːpʃʼənara]
onbirinci - япшIыкIузынэрэ [jaːpʃʼəkʷʼəzənara]
onikinci - япшIыкIутIунэрэ [jaːpʃʼəkʷʼətʷʼənara]
yirminci - ятIокIынэрэ [jaːtʷʼat͡ʃənara]
yüzüncü - яшъэнэрэ [jaːʂanara]

Япэрэ мафэ - birinci gün (jaːpara maːfa), ЯтIонэрэ мафэ - ikinci gün (jaːtʷʼənara maːfa), ЯтIонэрэ цуакъо - ikinci ayakkabı (jaːpara t͡ʃʷaːqʷa), Яхэнэрэ классым щэгъэжьагъу тутын сешъо~Altıncı sınıftan beri sigara içiyorum.

Ayrık sayılar

  • Sayının ~ы (~ə) son sesli harfi ~эрэ (~ara) olur:

О плIэрэ къосIогъах - Sana zaten dört kere söyledim.

  • Sayı ayrıca paylaşımın ölçüsün tanımlar: "Bir" ve "iki" sayıları псау (psaw) (tüm), ренэ (pena) (tüm, süreyle/zamanla alakalı), ныкъо (nəqʷa) (yarım) kelimeleriyle oluşturulur.
  • Kesirli sayılar sayma sayılarına -(а)нэ /aːna/ anlambirimi eklenerek oluşturulur:

щы /ɕə/ "üç" - щанэ /ɕaːna/ "üçte biri", плIы /pɬʼə/ "dört" - плIанэ /pɬʼaːna/ "dörtte biri", хы "altı" - ханэ

/xaːna/ "altıda biri" diye devame ediyor. cümle içinde kullanırsak:

ЧIыгоу къытатыгъэм изыщанэ картоф хэдгъэтIысхьа́гъ "Tahsis edilmiş olan arazinin üçte birine patates ektik", Хатэм изыщанэ помидор хэдгъэтIыцсхагъ - "Sebze tarlasının üçte birine domates ektik", Ахщэ къыратыгъэм ыпIланэ чыфэ ритыгъ – "O paranın dörtte birini borç olarak verdi."

harım (1÷2) - ныкъо [nəqʷa]
üçte biri (1÷3) - щанэ [ɕaːna]
üçte ikisi (2÷3) - щанитIу [ɕaːnitʷʼ] (1÷3 × 2)
dörtte biri (1÷4) - плIанэ [pɬʼaːna]
dörtte ikisi (2÷4) - плIанитIу [pɬʼaːnitʷʼ] (1÷4 × 2)
dörtte üçü (3÷4) - плIанищ [pɬʼaːniɕ] (1÷4 × 3)
beşte biri (1÷5) - тфанэ [tfaːna]
altıda biri (1÷6) - ханэ [xaːna]
yedide biri (1÷7) - бланэ [blaːna]
yedide biri (1÷8) - янэ [jaːna]
dokuzda biri (1÷9) - бгъуанэ [bʁʷaːna]
onda biri (1÷10) - пшIанэ [pʃʼaːna]
onbirde biri (1÷11) - пшIыкIузанэ [pʃʼəkʷʼəzaːna]
onikide biri (1÷12) - пшIыкIутIуанэ [pʃʼəkʷʼətʷʼaːna]
yirmide biri (1÷20) - тIокIанэ [tʷʼat͡ʃaːna]
yüzde biri (1÷100) - шъанэ [ʂaːna]
  • Üleştrme sayıları -ры /-rə/ anlambiriminin yardımıyla uygun sayma sayısının tekrarı sonucu elde edilir: зырыз /zərəz/ "birer", тIурытIу /tʷʼərətʷʼ/ "ikişer", щырыщ /ɕərəɕ/ "üçer", плIырыплI /pɬʼərəplʼ/ "dörder", тфырытф /tfərətf/ "beşer" diye devam ediyor. Cümle içinde örneklersek: ЕджакIохэр экзаменым тIурытIоу чIахьэщтыгъэх "Öğrenciler sınava ikişer ikişer girdiler".
  • Sayılardan ikileme ana yapıcı sayının genellikle зы "one" olduğu üç sayma sayısının birleştirilmesiyle oluşturulur.

Örneğin:

зыхыбл /zəxəbl/ зы-хы-бл "altı yedi kadar", зытIущ /zətʷʼəɕ/ зы-тIу-щ "iki üç kadar" . Cümle içinde: Непэ садэжь нэбгырэ зытIущ къыIухьагъ "Bugün iki üç kadar kişi bana geldi.".

Kaynakça

  1. ^ Konuk, Mezane (Mayıs 2023). "Applicative Constructions in Abzakh – a West Circassian Dialect". Journal of Caucasian Studies. 7 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Haziran 2023. 
  2. ^ Ayla Appleblaum & Matthew Gordon (2013). "A comparative phonetic study of the Circassian languages" (PDF). Berkeley Linguistics Society. 23 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Haziran 2023. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Аркадьев, П. М.; Ландер, Ю. А.; Летучий, А. Б.; Сумбатова, Н. Р.; Тестелец, Я. Г. Введение. Основные сведения об адыгейском языке в кн.: "Аспекты полисинтетизма: очерки по грамматике адыгейского языка" под ред.: П. М. Аркадьев, А. Б. Летучий, Н. Р. Сумбатова, Я. Г. Тестелец. Москва: РГГУ, 2009 (Arkadiev, P. M.; Lander, Yu. A.; Letuchiy, A. B.; Sumbatova, N. R.; Testelets, Ya. G. Introduction. Basic information about Adyghe language in "Aspects of polysyntheticity: studies on Adyghe grammar" edited by: P. M. Arkadiev, A. B. Letuchiy, N. R. Sumbatova, Ya. G. Testelets. Moscow, RGGU, 2009) (Rusça) ISBN 978-5-7281-1075-0
  • Ranko Matasović,A SHORT GRAMMAR OF EAST CIRCASSIAN (KABARDIAN): [1] 12 Temmuz 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çerkesler</span> Kafkas halkı

Çerkesler ya da Adigeler, Kuzey Kafkasya'da, tarihi Çerkesya'nın yerli halkı olan etnik grup. Rus İmparatorluğu tarafından işlenen Çerkes Soykırımı'nın sonucunda Çerkeslerin çoğu öldürülmüş, kalanlar ise Osmanlı topraklarına sürülmüştür. Çerkesler Çerkesçe konuşur ve neredeyse tamamı Sünni Müslümandır. Çerkesya eski zamanlardan beri istilalara maruz kalmıştır; izole edilmiş arazisi, bitmeyen savaşlarla birlikte Çerkes ulusal kimliğini büyük ölçüde etkilemiştir. Çerkes bayrağı Çerkeslerin millî bayrağıdır ve yeşil zemin üzerinde dokuzu yay, üçü yatay şekilde on iki altunî yıldız ve üç çapraz oktan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

<span class="mw-page-title-main">Çerkesya</span> Kuzeybatı Kafkasyada Adige kabilelerinin birleşmesi ile kurulmuş eski bir devlet

Çerkesya, günümüzde Rusya sınırlarında kalan Kuzeybatı Kafkasya'da var olmuş tarihî ülke ve bölge. Rus-Çerkes Savaşı sonucunda Çerkesya yıkılmış ve Çerkes nüfusunun %75-90'ı topluca katledilmiş, kalan Çerkeslerin büyük kısmı da Osmanlı topraklarına sürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Abhazca</span>

Abhazca, Kuzeybatı Kafkas dillerinden biridir. Esas olarak Abhazya, Türkiye’de, Suriye, Almanya, Hollanda, Rusya ve Acaristan 'da konuşulur. Abhazya Cumhuriyeti’nin Rusça ile birlikte resmi dilidir. Abhazca, Abhazya’da yaklaşık 150 bin kişi tarafından konuşulur.

<span class="mw-page-title-main">Batı Çerkesleri</span>

Batı Çerkesleri ya da Batı Adığeleri, Kuzey Çerkesleri veya Adigeyler, Adigeler, Çerkeslerin bir kolu olan ve Rusya'ya bağlı Adigey Cumhuriyeti ile Krasnodar Krayı ile Çerkes Sürgünü'nde Çarlık Rusyası döneminde Kafkasya'dan Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürülüp tehcir ettirilen ve bugün Türkiye, Ürdün, Suriye ve İsrail gibi ülkelerde yaşayan Kuzey Kafkas halkı. Adigeler, Adigey Cumhuriyetinin 447.109 (2002) olan toplam nüfusunun % 24.2'sini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Bjeduğlar</span> Çerkes boyu

Bjeduğlar, Rusya'ya bağlı Adıge Cumhuriyeti'nde yaşayan Batı Çerkeslerinden bir Çerkes boyu. Kafkasya'da nüfusları fazla iken, diasporada az sayıda bulunurlar. Adige bayrağında yer alan ve 12 Çerkes kabilesini temsil eden yıldızlardan biri de Bjeduğları ifade eder.

Kutsal İbranice veya klasik İbranice, İbranicenin arkaik bir formu olup, Akdeniz ile Şeria Nehri arasında kalan Kenan toprakları denen bölgede Semitik Kenan dillerinden biriydi. Ahit İbranicesi MÖ yaklaşık 10. yüzyıldan, İkinci Tapınak döneminin sonu olan MS 70 yılına kadar kullanılmıştır. Ahit İbranicesi en nihayetinde gelişip Mişna İbranicesine dönüştü ve bu dil MS 2. yüzyıla kadar devam etti. Tanah, sessiz harf iskeletinin ve Orta Çağ'da kullanılmaya başlanan sesli harf sisteminin geçirdiği evrelerin belgesel kanıtıdır. Ayrıca, kuzeydeki İsrail Krallığı ile güneydeki Yehuda Krallığı'ndaki lehçe farklılıkları da göze çarpmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çerkes dilleri</span> Kuzeybatı Kafkas dil ailesinin alt bölümü

Çerkes dilleri, Kuzey Kafkasya’da, Rusya'ya bağlı Adigey, Karaçay-Çerkesya ve Kabartay-Balkarya cumhuriyetleri ile Krasnodar Krayı'nda yerli Çerkeslerin ve bugün Türkiye, Ürdün, Suriye ve İsrail gibi ülkelerde yaşayan diaspora Çerkeslerinin dili ya da lehçeleri birliğidir. Batı (ady) ve Doğu (kbd) olmak üzere her biri resmî olarak dil kabul edilen iki formu bulunur. En yakın akrabası 1992 yılında soyu tükenen Ubıhça [uby], en uzak akrabaları ise Abazaca [abq] ile Abhazca [abk] olup hepsi de Kuzeybatı Kafkas dilleri adıyla bir grupta toplanır. 17. yüzyılda Evliya Çelebi tarafından Çerkesçenin ilk kaydı yapılmıştır. Çerkesçe eklemeli dillerden olup ergatif yapı görülür.

Şapsığ lehçesi, Adığecenin Şapsığlar (шапсыгъхэр) tarafından konuşulan lehçesidir. Adigey’deki küçük bir grup dışında bugün Krasnodar Krayı’nın Tuapse ve Lazarevsk ilçelerine bağlı köylerde yaşayan Şapsığların dil değişkesi, 1924-1945 yıllarında feshedilene kadar Şapsığ Ulusal Rayonu'nda yazı ve edebiyat dili olsa da, Adigey Cumhuriyetinin dışında kaldıklarından günümüzde anadillerinde eğitim ve yayın hakkından yararlanamamaktadırlar. Şapsığca Çerkeslerin ibadet dilidir ve 1906'da İstanbul'da yayımlanan Adıgece Mevlid Şapsığ lehçesiyle kaleme alınmıştır.

Abzah lehçesi, Türkiye başta olmak üzere diasporada ve Rusya'da yaşayan Abzahlar tarafından konuşulan Çerkes dillerinden Adigecenin bir lehçesidir. Kafkasya'da Abzah lehçesi konuşan tek köy Adigey Cumhuriyeti'nde bulunan Hakurine Hable (Şovgenovski)’dir.

Bjeduğ lehçesi, Rusya Federasyonuna bağlı Adigey Cumhuriyetinin Kuban Nehri boyunda ve Türkiye'de Çanakkale ilinin Biga ilçesinde yaşayan Bjeduğlar tarafından konuşulan bir Batı Çerkesçe lehçesidir.

<span class="mw-page-title-main">Murad Adji</span>

Murad Eskenderoviç Adjiev, Sovyet ve Rus bilim insanı, türkolog, araştırmacı yazar. Kadim Türklerin ana vatanı Altay'dan başlayan Büyük Kavimler Göçü tezinin müellifi. Coğrafyacı, Doktorasını iktisat alanında yapmıştır. Doçent. Kumuk kökenli.

<span class="mw-page-title-main">Tığujıqo Qızbeç</span> Çerkesya Aslanı lakaplı süvari komutanı

Tığujıqo Qızbeç Şeretlıqo, Çerkes aristokrat, asker ve komutan. Rus-Çerkes savaşı sırasında düşman hatlarına baskınlardaki başarılarıyla öne çıktı. Rus İmparatorluğu'ndan taraf değiştirmek veya savaşmayı bırakmak için on kez teklif aldı ancak reddetti. Kendisini tanıyan James Bell, ona "Çerkesya Aslanı" denildiğini kaydetmiştir. Kayıtlarda kaybettiği bir muharebe yoktur. Şapsığ bölgesine liderlik etti.

Esperanto dilbilgisi, kuralları aşırı şekilde düzenli olması için tasarlanmıştır. Eklemeli bir dil olan Esperanto'nun kelime dağarcığı Hint-Avrupa dil ailesi, özellikle de Latin, Slav ve Germen dilleri esas alınarak hazırlanmıştır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki ögelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.