İçeriğe atla

Adenomyozis

Adenomyozis, normalde uterusu hizalayan hücreler rahim duvarının kas dokusuna doğru büyüdüğünde ortaya çıkan bir hastalıktır. En sık, tam dönem gebelik geçirmiş 30 yaş üstü kadınlarda görülür. Tam süreli gebeliği olmayan kadınlarda nadirdir. Menopozdan sonra adenomyozis oluşmaz. Ancak menopozdan önce mevcut olan adenomyozis, menopozdan sonra teşhis edilebilir. Postmenopozal kadınlarda pelvik cerrahi sonrası doku örneklerinde de bulunabilir.

Nedenler

Adenomiyozun nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı araştırmacılar, hamilelik, doğum veya cerrahi bir prosedür sırasında rahmin iç duvarına verilen hasarın bir sonucu olduğuna inanıyor.

Belirtiler

Adenomyozisten etkilenen kadınların çoğunda herhangi bir belirti görülmez. Adenomyozis, sıklıkla laparotomi veya laparoskopi gibi pelvik cerrahi sonrası rahim dokusu biyopsilerinde bulunur. Semptomlar mevcut olduğunda şunları içerir:

  • Ağır veya uzun süreli adet dönemleri (menoraji)
  • Ağrılı adet kanaması (dismenore)
  • Bir dönemden diğerine giderek kötüleşen adet krampları
  • Cinsel ilişkiye girildiği esnada ağrı hissedilmesi
  • Adet dönemi haricinde ara kanamaların görülmesi
  • Adet dönemi içerisinde pıhtılı kanamaların gelmesi
  • Adenomyozis de, rahim genel olarak kendi boyunun 2 veya 3 katına kadar çıkabilir. Bu sebepten dolayı da, hastaların bir kısmı karınlarının alt kısmının büyüdüğünden veya hassaslaştığından şikayet ederek doktora görünebilir.[1]

Tedavi

Adenomyozisli kadınların çoğunda herhangi bir belirti görülmez. Pelvik ağrı veya ağır adet kanaması mevcut olduğunda, şüpheli adenomyozis genellikle nonsteroid antienflamatuar ilaçlar ile başarılı bir şekilde tedavi edilir. Eğer ciddi semptomlar varsa ve menopoz yakın değilse histerektomi de yapılabilir. Menopoz tamamlandıktan sonra veya histerektomi sonrası semptomlar kaybolur.

Kaynakça

  1. ^ "Adenomyozis Nedir? - Annegram.com". www.annegram.com. 17 Mayıs 2020. 14 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Şubat 2023. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Kürtaj ya da kazıma, hamilelikte rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahale ile alınması. Bunun yanı sıra rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmesi de kürtaj olarak adlandırılır. Türkçeye 1930'larda Fransızca curetage sözcüğünden geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Rahim</span> Memelilerde dişi cinsel organı

Rahim, dölyatağı veya uterus, memelilerde gebelik organıdır. İnsanlarda ve memelilerin çoğunda üreme sisteminin kadınlık hormonuna duyarlı, ikincil cinsel organıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hamilelik</span> Sperm ile yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem

Hamilelik veya gebelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem.

<span class="mw-page-title-main">Menopoz</span>

Menopoz, kadınlarda âdet kanamalarının (menstrüasyon) ve dolayısıyla üremenin sona ermesi. Menopoz zaman zaman "hayatın değişimi" olarak algılansa da bu tarif, negatif bir anlam taşır ve yerinde değildir. Zira menopoz esnasında fiziksel, zihinsel ve cinsel değişiklikler olduğu doğrudur ancak bunlar "kötüye gidiş" olarak nitelenemezler.

<span class="mw-page-title-main">Endometriosis</span> rahim hastalığı

Endometriozis, dölyatağı mukozasındaki epitelyum dokusundan kopup ayrılan hücrelerin dölyatağından çok az uzağında meydana getirdiği benign dokudur. Rahim dışındaki bölgelerde iyi huylu tümör adlı oluşumlara dönüşmektedir. Bu oluşumlar ağrıya, kısırlığa ve diğer bazı sorunlara neden olabilir. Genelde bu hastalık geç teşhis edilmektedir. Yaklaşık olarak ilk belirtiyle teşhis arasında 6 seneye yakın bir süre gecmektedir. Rahim içini döşeyen endometrium gibi endometrioziste adet döneminin etkisi altındadır. Adet dönemi içerisinde bu dokularda da kalınlaşma ve kanama olmaktadır. Endometriozisin en sık görüldügü yerler karın boşluğu olmak üzere yumurtalıklarda ve pelvis adındaki kalça boşluğundadır.

<span class="mw-page-title-main">Âdet (tıp)</span> rahim olayı

Âdet, hayız, menstrüasyon veya regl, kadınlarda ve bazı diğer yüksek dişi primatlarda, rahim iç yüzeyinde oluşan damar ve dokuların kan ile birlikte vücuttan atılması şeklindeki fizyolojik olay. Doğurgan kadınlarda üreme ve döllenme amacıyla meydana gelen değişiklikler için kullanılan bilimsel bir terimdir. Menstrüasyon halk arasında aybaşı olarak da bilinir. Fiil olarak genellikle âdet görmek ya da regl olmak şeklinde kullanılır.

Amenore Kadınlarda ilk âdet kanaması ortalama olarak 12 yaşında görülür. Menstrüasyon döneminde uterus kendini yenileyerek vajinadan dışarı atar. 2 ile 5 gün boyunca bu işlem devam ederek kendi iç yüzeyini gebelik için hazırlar. Eğer gebelik olmaz ise tekrar menstrüasyon dönemine girerek döngüye devam eder. Bu durum doğurganlık süresi boyunca tekrar eder ve menopoz ile birlikte uterusun hazırlığı da sona ererek menstrüasyon kesilir. Bu kanamaların hiç olmaması ya da kesilmesi durumuna denir.

<span class="mw-page-title-main">Rahim kanseri</span> rahim içinde yerleşen kadın üreme organı kanseri

Rahim kanseri, kadın genital sisteminde rahim içini döşeyen endometriyumdan kaynaklanan bir kanserdir. Kanser, vücudun diğer bölümlerine yayılma veya dağılma yeteneğine sahip hücre'lerin anormal büyümesinin sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Dış gebelik</span>

Dış gebelik veya ektopik gebelik, gebelik ürünü olan döllenmiş yumurtanın rahim boşluğu dışında yerleşmesiyle oluşan bir gebelik komplikasyonudur. Çok nadir istisnalar haricinde embriyo canlılığını sürdüremez. Bununla birlikte anne için de ciddi bir risk oluşturur. Annede iç kanamalar gelişebilir ve bu durum hayatı tehdit edebilir. Gebeliğin ilk 3 ayındaki anne ölümlerinin en sık sebebidir.

Lohusalık ya da loğusalık bir kadının doğum yaptıktan sonra yaşadığı yaklaşık 6 haftalık süreci kapsayan döneme verilen isimdir. Bu dönem, kadınların gebelikte, metabolizma ve genital sistem oluşan değişimlerin geriye döndüğü süreçtir. Lohusalıkta hormon seviyeleri ve rahim boyutları gebelik öncesi seviyelere geriler.

<span class="mw-page-title-main">Refleksoloji</span>

Refleksoloji, insan vücudundaki organların, el ve ayaklarda sonlanan sinir uçlarına bası uygulanarak, çeşitli rahatsızlıklara yönelik destek tedavi sağlanan tamamlayıcı tıp metodu. Refleksoloji ile, belirli baskı noktalarına çeşitli masajlar yaparak organlardaki bozukluklar iyileştirilmeye çalışılır. Ayaklara uygulanan özel masaj hareketleri ile bedenin belli alanlarında toplanan enerjiyi dağıtarak vücudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini harekete geçirme yöntemi olarak tanımlanabilir. 2009'da yapılan randomize kontrollü çalışmanın gözlemlerinden ulaşılan sonuçlara göre

"Bu zamana kadar ulaşılan en iyi sonuçlara göre, Refleksoloji herhangi bir tıbbi durum için etkili (%100) bir tedavi ortaya koyamamıştır."

<span class="mw-page-title-main">Endometriyal polip</span>

Endometrial polip veya uterin polip, rahmin iç astarında bulunan bir kitle’dir. Endometriyal polip, rahimin iç yüzeyinde dokudan kaynaklı olan iyi huylu bir et parçası veya et beni olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Miyom</span>

Miyom, rahmin adale tabakasından çıkan urlara verilen addır. Rahimde mevcut olan miyomlar genelde iyi huylu tümörlerdir. Genellikle rahmin kendi dokusundan kaynaklanarak ortaya çıkmaktadır. Bu tümörlerin çapları 1–15 cm büyüklüğündedir; rahim ağzında ve rahim gövdesinde gelişebilmektedir. Ekseriyetle rahmin içerisinde bulunurlar. Rahimde mevcut olan bu miyomlara fibroidler, leyomiyomata, leyomiyom ve fibromiyom gibi çeşitli isimler verilebilir.

Hormonlar; metabolizmanın, su ve elektrolit alış verişinin, büyümenin, seksüel gelişimin ve seksüel fonksiyonların regülatörleri olarak hayati öneme sahiptirler. Hormonların yokluk, azlık ve fazlalıkları çeşitli hastalık belirtilerine yol açar; bazılarının yokluğu ölüme neden olur. Bu nedenle hekimlikte bir endokrin organın hipofonksiyonunu veya bir hormonun eksikliğini zamanında saptayarak eksik hormonu yerine koymak önemlidir. Bu tedavi yöntemine replasman tedavisi denir.

Vajinal kanama, vajinadan çıkan herhangi bir kan akışını tanımlamak için kullanılan terim. Kanamanın kaynağı vajina duvarında olabilir ancak genellikle rahimde olmaktadır. Çoğu zaman kanama âdet döngüsü çerçevesinde gerçekleşirken, hormonal veya üreme organları kaynaklı sorunlar yüzünden de meydana gelebilir. Özellikle hamilelik esnasında meydana gelen vajinal kanamalar olası hamilelik komplikasyonlarının işareti olduğu için doktor kontrolü gerektirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Pelvik inflamatuar hastalık</span> Rahim, fallop tüpleri, yumurtalıklar veya pelvis iç yüzeyinin enfeksiyonu

Pelvik inflamatuar hastalık (PİH), kadın üreme sisteminin üst kısmının, yani uterus, fallop tüpleri ve overlerin ve pelvis içinin enfeksiyonudur. Sıklıkla semptomsuz olabilir. Eğer bulgu ve semptomlar varsa, alt karın ağrısı, vajinal akıntı, ateş, idrara çıkma ile yanma, ağrılı cinsel ilişki, cinsel ilişki sonrası kanama veya düzensiz adet kanaması olabilir. Tedavi edilmeyen PİH, infertilite, ektopik gebelik, kronik pelvik ağrı ve kanser gibi uzun süreli komplikasyonlara neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Servikal polip</span>

Bir servikal polip, servikal kanalın yüzeyinde yaygın olarak görülen iyi huylu bir polip veya tümördür. Düzensiz adet kanamasına neden olabilirler, ancak genellikle semptom göstermez denilmekle beraber vajinal akıntı gibi kronik jinekolojik problemler anamnezde vardır. Tedavi, polipin cerrahi müdahale ile (polipektomi) çıkarılmasından oluşur ve prognoz genellikle iyidir. Servikal poliplerin yaklaşık %1'i kansere yol açabilecek neoplastik değişiklik gösterecektir. Menarş sonrası, hamile olan premenopozal kadınlarda en sık görülürler.

Yumurtalık apopleksisi, yumurtalık dokusunda kanama ve/veya intraperitoneal kanamanın eşlik ettiği, genellikle bir kist bölgesinde yumurtalıkta ani bir yırtılmadır.

<span class="mw-page-title-main">Atrofik vajinit</span>

Atrofik vajinit, yeterli östrojen olmaması nedeniyle vajinal doku incelmesi sonucu vajinanın iltihaplanmasıdır. Semptomlar arasında cinsel ilişki sırasında ağrı, vajinal kaşıntı veya kuruluk ve idrar yapma isteği veya idrar yaparken yanma sayılabilir. Devam eden hastalık, tedavi olmaksızın genellikle düzelmez. Komplikasyonlar idrar yolu enfeksiyonlarını içerebilir.

Postkoital kanama, cinsel ilişkiden sonra vajinadan gelen kanamadır. Ağrı ile ilişkili olabilir veya olmayabilir. Kanama rahim, serviks, vajina ve vajina yakınında bulunan diğer doku veya organlardan olabilir. Postkoital kanama rahim ağzı kanserinin ilk belirtilerinden biri olabilir. İlişkiden sonra vajinal kanamanın ortaya çıkmasının başka nedenleri de vardır. Bazı insanlar ilk kez cinsel ilişkiden sonra kanar, ancak diğerlerinde olmaz. Kızlık zarı ince bir doku olduğu için gerilirse kanayabilir. Spor ve tampon kullanımı gibi diğer aktiviteler vajinayı etkileyebilir. Postkoital kanama tedavi olmaksızın durabilir. Bazı durumlarda, postkoital kanama adet düzensizliklerine benzeyebilir. Postkoital kanama gebelik boyunca ortaya çıkabilir. Servikal poliplerin varlığı gebelik sırasında postkoital kanamaya neden olabilir çünkü poliplerin dokusu daha kolay zarar görür. Postkoital kanama, rızalı ve rızasız cinsel ilişkiden sonra travmaya bağlı olabilir.