
Verem veya tüberküloz, bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalık. Halk arasında ince hastalık olarak da bilinir. Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu uzun seyirli ve granülomatöz karakterde bakteriyel ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Bulaşma yolu, çoğu zaman, bir tüberküloz hastasının çevreye tükürdüğü balgamı ya da öksürdüğünde saçılan basil yüklü damlacıklarla olur.

Lösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türüdür.

Memeliler, sürüngenler ve kuşlar dahil olmak üzere yüksek omurgalılarda duodenum veya oniki parmak bağırsağı, ince bağırsağın ilk ve en kısa bölümüdür. Balıkta, ince bağırsağın bölünmeleri o kadar net değildir ve duodenum yerine "ön bağırsak" veya "proksimal bağırsak" terimleri kullanılabilir.

İleum, memeliler, sürüngenler, kuşlar gibi omurgalı hayvanlarda bulunan ince bağırsağın son kısmıdır. Balıklarda ince bağırsağın bölümleri belli değildir fakat posterior intestine veya distal intestine ileum için kullanılabilir.

Lenfatik sistem veya lenfoid sistem, omurgalılarda dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemi'nin bir parçası olan bir organ sistemi'dir. Geniş bir lenf ağından, lenfatik damarlardan, lenf düğümlerinden, lenfatik veya lenfoid organlardan ve lenfoid dokulardan oluşur. Damarlar lenf adlı berrak bir sıvıyı kalbe doğru taşır.

Lenf damarları, lenf adı verilen sıvı, kılcal damarlarla hücreler arasında bağlantı kurar. Sürekli hareket halinde olan lenften hücreler gerekli maddeleri alırlar ve artık maddeleri lenfe bırakırlar. Sonra lenf, giderek birleşip kalınlaşan özel kanallarla toplanır. Lenfi alan ince lenf damarları birleşerek göğüs ve karın boşluğunda yer alan göğüs lenf kanalını oluşturur. Göğüs lenf kanalı, omurga boyunca gider ve içindeki lenfi sol köprücük kemiği altı toplar damarına döker. Baş ve boynun sağ tarafı ile sağ kol ve göğsün yukarı bölümlerinden lenfi toplayan ikinci bir kısa lenf damarı olan büyük lenf kanalı daha vardır. Bu damar da lenfi sağ köprücük altı toplardamarına döker. Lenf için ikinci bir kaynak da, bağırsaklarda sindirimden oluşan sıvıdır.
Lenfadenit veya adenolenfit, lenf düğümlerinin ve lenf damarlarının iltihabıdır. Enfekte olan lenf düğümü şişer, ısınır ve hassaslaşır. Birçok hastalığın bilinen semptomudur. Genellikle bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak, foliküler hiperplazi ve nötrofil polimorf infiltrasyonunun olduğu düğümler büyümüş ve hassastır.
Lenf ya da Akkan, akyuvar içeren, kan plazmasına benzeyen renksiz sıvı. Başka bir anlatımla lenf damarları içerisinde dolaşan, kan plazması ve lenf proteinlerinden oluşan dolaşım sıvısı.
Antijen sunumu, vücuttaki bağışıklık sisteminin, makrofajlar, dendritik hücreler ve diğer hücre çeşitleriyle antijenleri yakalama ve onları T-hücreleri ile tanımlama sürecidir. Edinilmiş bağışıklık sisteminin temelleri, bağışıklık sistemi hücrelerinin kendi hücreleri ile enfektöz patojenleri tanıması arasındaki kapasitede yatar.

Gırtlak veya larinks kanserleri çoğunlukla skuamöz hücreli karsinomlardır ve gırtlak epitelinden kaynaklandıklarını gösterirler.

Lenfadenopati' veya adenopati, lenf düğüm'lerinin büyüklük veya kıvam açısından anormal olduğu bir lenfatik hastalık tır. İltihaplanma tipi lenfadenopatisi şişmiş veya genişlemiş lenf düğümleri üretiği lenfadenittir. Klinik uygulamada, lenfadenopati ve lenfadenit arasındaki ayrım nadiren yapılır ve kelimeler genellikle eş anlamlıdır. Lenfatik damarların iltihaplanmasına lenfanjit denir.

Lenf düğümü, lenf nodu veya lenf bezi, lenfatik sistemin ve adaptif bağışıklık sistemi'nin böbrek şeklinde bir ikincil lenfoid organ'ıdır.

Mycobacterium bovis, yavaş büyüyen, aerobik bir bakteridir ve sığırlarda tüberküloz hastalığı etkenidir. Mycobacterium bovis sığırlardan insanlara geçerek tüberküloz hastalığı oluşturabilmektedir.

Lenf bezi tüberkülozu ya da skrofula veya tüberküloz lenfadenit. Tüberküloz etkeni olan mikobakterium tüberkülozis basilinin lenf bezlerini tutmasıyla oluşan bir hastalıktır. Akciğer dışı tüberküloz olgularının en sık görülen formudur. En sık tutulan lenf bezleri de boyun lenf bezleridir. Bunun haricinde göğüs kafesi içinde mediastende ve akciğer hilusunda; göğüs kafesi dışında aksillada, inguinal bölgede, karın içinde (mezenterik) ve diğer bölgelerde görülebilir.

Çölyak lenf düğümleri, çölyak arterinin dalları ile ilişkili lenf nodlarıdır. Karındaki diğer lenf düğümleri, superior ve inferior mezenterik arterlerle ilişkilidir. Çölyak lenf düğümleri, gastrik, hepatik ve splenik lenf düğümleri olacak şekilde üç gruba ayrılır.

Tüberküloz stomatiti, Mycobacterium tuberculosis olarak tanımlanan bakterinin neden olduğu tüberküloz hastalığının ağız mukozasındaki lezyonlarıdır. Günümüzde anti-tüberküloz ilaçlara dirençli mikobakteri türlerinin ortaya çıkması, AIDS ve beslenme bozukluğu gibi vücut direncini kıran risk faktörlerinin etkisiyle yeni hasta sayısında artışlar görülmektedir.
Lenf düğümü stromal hücreleri, işlevleri aşağıdakileri içeren lenf düğümünün yapısı ve işlevi için esastır : hematopoietik hücrelerin desteği için bir iç doku iskelesi oluşturmak; hematopoietik hücreler arasındaki etkileşimleri kolaylaştıran küçük moleküllü kimyasal habercilerin salınımı; hematopoietik hücrelerin göçünün kolaylaştırılması; adaptif bağışıklık sisteminin başlangıcında antijenlerin bağışıklık hücrelerine sunulması; ve lenfosit sayılarının homeostazı. Stromal hücreler, multipotent mezenkimal kök hücrelerden kaynaklanır.

Skrofula olarak da bilinen ve tarihsel olarak kralın kötülüğü olarak da bilinen mikobakteriyel servikal lenfadenit hastalığı, tüberküloz ile ilişkili ve tüberküloz olmayan (atipik) mikobakteriler ile ilişkili servikal lenf düğümleri 'nin bir lenfadenit 'tir.

İnsanlarda koltuk altlarında, kasıklarda, boyunda, göğüste ve karında kümeler bulunan, vücudun her yerine dağılmış yaklaşık 500-600 lenf düğümü vardır.
Lenfatik hastalık, lenfatik sistemin bileşenlerini doğrudan etkileyen bir hastalık sınıfıdır.