İçeriğe atla

Aden Yahudileri

Aden Yahudileri, Arap Yarımadası'nın güney ucunda, Hadramut'a sınırı olan Aden'de doğan veya Aden'de doğmuş kişilerin nesillerinden gelenlere denir. Aden, eskiden Birleşik Krallık'a ait bir liman şehriydi. Yahudilerin, burada ilk yerleşenlerden olmaları mümkündür. Bundan 500 yıldan uzun bir süre önce, Kudüs'e gelen Bartinuro'lu Rabbi Obadiah'ın yazdıklarına göre: "Eden topraklarından Yahudiler... Talmud ile pek tanışık değiller lakin sadece Rabbi Alfasi ve Rabbi Moşe ben Maymon ile [tanışıklar]". Aden Yahudilerinin hemen hemen hepsi Haziran 1947 ile Eylül 1967 arası ülkeyi terk etmişlerdir. Bugün çoğunluğu İsrail'de bir kısmı da başta Birleşik Krallık olmak üzere diğer yerlerde yaşamaktadır.

Aden hamiliği

Tarihçe

200'lü yıllarda Aden'de Yahudi cemaatinin varlığı bilinmektedir, her ne kadar tarihi belgelerde bu cemaat gözden kaçmış ise dahi, Güney Arabistan'da Aden'den Kahire'ye 850 yıl önce yazılmış bir mektup mevcuttur. Bu mektupta, Yahudi bir tüccar ev gereksinimleri için Kahire'den erzak istediğini belirtmekteydi. 1896'da keşfedilen Kahire Genizası'nda bu iki cemaat arasındaki bilgelerin iletişimini gösteren mektuplar vardır. Bu mektuplar arasında rabbinik akademinin liderleri enstitüleri için Aden ve diğer Yahudi cemaatlerinden maddi destek arzuladığını belirten yazılar bulunur. İsrail'in Bet Şearim kazı alanında Aden ve Yemen'de mişna döneminde (2. ve 3. yüzyıllar) Yahudilerin yaşadığını belirten deliller keşfedildi. Yemen Yahudilerinin mezarlarının bulunduğu bir oda bulunmuştur. Bu Yahudiler Himyar'dan kutsal topraklara gömülmek için getirilmişlerdi. Aden'deki Yahudi mezarlıklarında ise 12. yüzyıla ait mezar taşları bulunmaktadır.

10.yüzyılda Yemen-Aden Yahudileri Babil Yahudileriyle temasa geçmiştir. Bunun kanıtı olarak sadece Babil Yahudilerinin kullandığı noktalama sisteminin Aden Yahudilerince bir süre kullanılmasına bağlanır. Bu gelenek uzun sürmediyse de bazı kitaplar bu stille basıldı. Aden Yahudilerinde, Saadia Gaon tarafından Tora'nın ve beş megillanın Arapçaya çevrilmiş tercümeleri bulunur. Babil bilgeleri tarafından tasarlanan ve Saadia Gaon'un dua kitabında yer alan Sukot için "Hoşanot" gibi dua ve ayinler Aden Yahudileri tarafından benimsenmiş ve bugüne kadar geleneklerinin bir parçası olarak gelmiştir. Kahire belgelerinde bulunan, 10. yüzyıla ait Yemen hükümdarının ve Aden'den Madmon Ben Yafter Ben Bendar'ın talimatları bu dönemde de Aden'de Yahudilerin varlığına bir kanıttır.

1083'ten 1173'e kadar Aden, bir Arap hanedanlığı olan Zuraitler tarafından yönetildi. Bu zamandan itibaren, Akdeniz'e, Hindistan'a ve Uzak Doğu'ya ticaret için önemli limanlardan biri olan Aden cemaat için önemli bir nokta haline geldi. Yahudiler büyük ölçüde uluslararası ticaretle ilgilenince varlıklandılar ve Babil, Mısır ve İsrail diyarındaki dini okullarına maddi desteklerde bulundular.

10. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar Aden, Yemen Yahudi yaşamının merkezini oluşturdu. "Yemen valileri" veya "cemaat başkanları" Aden'de bir araya gelip cemaatlerini yönettiler. Etkileri Pars'a, Babil'e, Arap Yarımadası'nda Hicaz'a ve Hadramut'a kadar yayıldı.

Yüzyıllar boyunca, 8550 kişilik güçlü Yahudi cemaati, bazı kindar Araplar olmasına rağmen 1947'ye kadar genelde sakin yaşadı.

Aden'in sinagogları

II. Dünya Savaşı'ndan önce Aden'de 7 sinagog ve binlerce Yahudi bulunmaktaydı.

1858'de diğer adları "Avraham'ın kalkanı" ve "al-Milama’l-kabira" olan Aden Büyük Sinagogu inşa edildi. Bu tapınak 2000 kişiyi içine alabilecek büyüklükteydi.

Sinagogun yanına "Torah ve Hamitzvah" ismiyle bir yeşiva kuruldu. Yeşiva'da "Şulhan Aruh", zohar, "tikkun Hatzot", mezmular, "İsrail Yasası" ve Yaakov Havib tarafından bestelenen "Ein Yaakov" öğretildi.

Her ne kadar Büyük Sinagog Yahudi cemaatinin buluşma noktası idiyse de bunun yanında bazı küçük sinagoglar da mevcuttu. Bunlara, saygı gören Al-farhi Tora tomarlarının bulunduğu al-Fahri sinagogu ve 1940'lara kadar çocuklara Talmud eğitimi veren "Şemuel Nissim" sinagogu birer örnektir.

Aden'e yerleşen ve burada Avrupa'dan kutsal kitap ithal eden Moşe Hanoh Halevi isimli bir Yahudi kendi ismini taşıdığı bir sinagog açtı: "Milamat Hanoh".

1924'te Roşaşana arifesinde diğer ismi "Mialamat Silim" olan "Sukkat Şalom" isimli bir sinagog daha açıldı ve kutlamalar gece vakitlerine kadar sürdü.

Eserler

Aden Yahudilerine ait bir el yazması dini kitap

Yemen'de, Aden dışında, İbranice baskı yapan makine bulunmamaktaydı. Aden'de binlerce kitap basılmasına rağmen Yahudilerin kutsal kitapları elle yazıldı.

Londra'daki ana Aden sinagogu adını "Nahalat Yosef" kitabından alır. Bu kitap, Bet Din üyelerinden üçüncü hakim Mori Yeşuah'ın torunu Rabbi Şmuel Ben Yosef tarafından yazıldı. Kitapta, 5.yüzyılda tamamlanan Kudüs Talmudu'ndan bu yana Aden Yahudi cemaatinin ibadet şekilleri anlatılmaktadır.

13.yüzyılda, Amram al-Adani, Kutsal kitaptan, iki Talmud'dan midraşları alarak ve eski midraşların üstüne ekleyerek ve hatta Targum ve Kabbala yazılarından alıntılar yaparak Midraş HaGadol (Büyük Midraş) isimli kendine has bir midraş oluşturdu.

Birleşik Krallık hamiliğinde

Britanya İmparatorluğu, 19.yüzyılın ortalarında Orta Doğu'ya yayıldı ve bu zamanda Yahudiler, İslam hakimiyeti altındaki döneme kıyasla daha başarılı olunca Yemen'in diğer bölgelerindeki Yahudiler de buraya göç etmeye başladı. 1838'den sonra, sırf Aden şehrinde 5000 Yahudi, vilayetin geri kalanında ise 2000 Yahudi bulunmaktaydı.

Aden'de son 40 yıldaki Yahudi cemaati

1928'de Yahudi Ajansı Aden'de bir büro açtı. Bunu takip eden yıllarda, az sayıda, din gerekçeli saldırılar gerçekleşti; 1932'deki ayaklanma nispeten küçük sayılırdı. 1933'teki anti-Yahudi ayaklanmada birçok Yahudi taşlanıp bıçaklandı. Bu saldırılar, 1947'de, Birleşmiş Milletler Paylaşım Planının oylamasının ardından gerçekleşen ve Adanilerin yaşamlarını tedavi edilemez ölçüde parçalayan saldırıya kıyasla küçük çaplıydı.

Yahudilere, iki kız çocuğunu öldürdükleri iftirası atıldıktan sonra başlayan protestolar kanlı saldırılara dönüştü.

2 Aralık 1947'de tahrip edici pogrom patlak verdi - 82 Yahudi öldü, 76'sı yaralandı; mevcut 170 Yahudi işyerinden 106'sı tamamen 8'i ise kısmen soyuldu. Dört sinagog yakıldı ve 220 Yahudi evi yakıldı, yağmalandı veya hasara uğradı. 1929'da yağmalanan Selim Kız Okulunun yanında bulunan Kral V. George Yahudi Erkek Okulu ise 1947'deki ayaklanmalarda yağmalandı.

İngiliz askerlerinin bulunmadığı bu sırada kendilerini korumak için Aden Hamiliği Milis Güçlerinin gönderileceğini duyan Yahudiler biraz rahatladı. Fakat, Arap Müslümanlardan oluşan Milis güçleri saldırılara göz yumup kendileri ayrım yapmadan Yahudilere ateş açtı ve çoğunu öldürdü.

Cemaatin son yıkılışı, 1967'de, Aden İngilizlerden bağımsızlığını kazandıktan ve Altı Gün Savaşı'ndan kısa bir süre sonra gerçekleşti. Cinayetler, yağmalamalar ve sinagog yıkımları gerçekleşti. Sonunda, geriye kalan Yahudilere katliam yapılacağını anlayan İngilizlerin yardımıyla Yahudiler ülkeden çıkarıldı. Aden Yahudileri, "bir zamanların cemaati" haline geldi.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yahudilik</span> tek tanrılı etnik bir İbrahimî din

Yahudilik, Yahudi milletinin kolektif inancını, kültürünü, hukukî kurallarını ve medeniyetini içeren etnik bir dindir. İlk İbrahimî din olmasının yanı sıra insanlık tarihindeki en eski dinler arasında da yer alan Yahudilik, monoteizm temelli dinlerin ilk örneğidir. Yahudilik, riayetkâr Yahudiler tarafından "Avraham'ın YHVH ile yaptıkları sözleşmenin bir ifadesi" olarak yorumlanır. Geniş metinleri ve uygulamaları, çeşitli teolojik pozisyonları ve örgütlenme biçimlerini kapsayan Yahudilik, bir İbrani felsefi görüşü olmakla birlikte aynı zamanda bir dünya görüşüdür. Torah, Tanah'ın bir parçasıdır ve Midraş ile Talmud gibi ikincil metinlerle birlikte temsil edilen tamamlayıcı bir sözlü geleneğin parçasıdır. Dünya çapındaki toplam 14 ila 15 milyon takipçisi ile Yahudilik, en büyük onuncu dindir.

<span class="mw-page-title-main">Tevrat</span> Tanahın ilk beş kitabı

Tevrat, İbrani Kutsal Kitabı'nın ilk beş kitabının, yani Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye kitaplarının derlemesidir.

Midraş, Yahudilikte kutsal metinlerin haftalık sinagog toplantılarında okunması ve dinleyicilere ders olarak verilen eşlik eden açıklamalardan oluşan külliyat.

Rabbi Se`adiah ben Yosef Gaon Geonim döneminin ünlü hahamı, Yahudi filozofu ve Tanah yorumcusuydu. İbrani dilbilimi, Halaha ve Yahudi felsefesiyle ilgili çalışmalarıyla tanınır. "Yahudi Kelamı" olarak bilinen okulun en bilgili pratisyenlerindendi. Saadia Gaon'un felsefi bir çalışması olan Emunoth ve-Deoth Yahudi ilahiyatıyla Yunan felsefesini entegre etme girişiminde bulunulmuş ilk sistematik eserdir. Karaizm'e karşı aktif bir şekilde muhalefet etmiştir.

Yahudilerin Arap topraklarından toplu göçü 20. yüzyılda, başta Sefarad ve Mizrahiler olmak üzere, Yahudilerin Arap ve Müslüman ülkelerden kovulması veya toplu olarak ayrılmasına atıfta bulunmaktadır. Göç, 19. yüzyılın sonlarında başlamışsa da özellikle 1948 Arap-İsrail Savaşı'nın ardından ivme kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bahreyn'deki Yahudilerin tarihi</span>

Bahreyn Yahudileri dünyanın en küçük Yahudi cemaatlerinden biridir. Bir zamanlar nüfusu 1500'e kadar ulaşan cemaatte bugün geriye elliden az üye, bir sinagog ve bir de küçük mezarlık kalmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Afganistan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Yahudilerin 2000 yıldan fazla yaşadığı Afganistan'da dış göçler nedeniyle nüfus zamanla büyük miktarda azalmıştır. Afgan Yahudi cemaatleri bugün en çok İsrail'de ve bir kısmı da ABD'de varlıklarını sürdürmektedir. Bugün Afganistan'da Zablon Simintov isimli tek bir Yahudi kalmıştır. Zablon, Afganistan'ın başkenti Kâbil'deki köhne sinagogun bakımıyla ilgilenmektedir; dünyanın çeşitli yerlerindeki Müslüman ve Yahudilerden gelen yardımlarla yaşamını sürdürmektedir.

Kazakistan'da uzun geçmişi olan Kazak Yahudileri'nin nüfusu 12,000 ila 30,000 olup toplam nüfusun %1'inden azını oluşturur.

Yahudilik binlerce yıla yayılmış bir din olup, bölgedeki Yahudi-merkezli dini grupların varlığı Nijerya'daki Yahudilikin tarihi varlığı konusunu tartışmaya açmıştır. Bu gruplar atalarının Bilad el-Sudan Yahudileri olduğunu ve yüzyıllar boyunca Yahudiliği icra ettiğini savunsa da daha yakın zamanda Avrupalı Hristiyanların buraya gelmesiyle halkın Yahudilikle tanışması ihtimaller arasındadır. Fakat Yahudi varlığının sebebi ne olursa olsun bu durum başta İsrail ve ABD olmak üzere dünya Yahudilerinin ilgisini çekmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İgbo Yahudileri</span>

Nijerya'nın bazı İgboları atalarının Akdenizden gelen İsrailoğulları olduğuna inanır fakat bunu kanıtlayabilecek arkeolojik veya adli tıbbi bir buluntu yoktur.

Pakistan Yahudileri Pakistan'ın küçük bir dini azınlığını oluşturmaktadır. Çeşitli hesaplamalar 20. yüzyılın başlarında Karaçi'de yaklaşık 2500 Yahudinin, Peşaver'de küçük bir Yahudi cemaatinin ve diğer şehir merkezlerinde sayısı bilinmeyen Yahudilerin olduğunu gösterir. Bu iki şehirde de birer sinagog bulunmaktaydı, raporlara göre Peşaver'deki sinagog hala aktiftir. Diğer hesaplamalara göre Orta Asya, İran ve Afganistan'dan gelen Yahudilerle bu nüfus daha fazladır.

Nepal'deki Yahudilerin tarihinde kalıcı Yahudi cemaatinin sayısı çok az olup çoğunluğunu diplomatik yetkililer ve Chabad kadrosu oluşturmaktadır.

Habbani Yahudiler veya Habbanim, Yemen'in bugünkü Şabva vilayetine ait Habban bölgesinde yaşayan Yahudilerdi.

<span class="mw-page-title-main">Hadramut Yahudileri</span>

Hadramut Yahudileri, bugünün Yemen'inde, Hadramut bölgesinde yaşamış antik bir Mizrahi cemaatiydi.

<span class="mw-page-title-main">Lübnan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Lübnan Yahudileri geleneksel olarak bir Mizrahi cemaati olup genelde Lübnan'ın Beyrut şehrinde veya çevresinde yaşayan veya yaşamış olan Yahudilerdir. Cemaatin hemen hemen hepsi İsrail, Fransa ve Kuzey Amerika'ya göç etmiştir. Ülkede bugün 20 ila 40 arası Yahudi kalmıştır. Lübnan Yahudileri toplumla sıkıca entegre oldukları ve vatanlarını terk etme hissi duymadıkları için Lübnan'ın 1958'de yaşadığı iç savaşta dahi büyük oranda dış göç olmamıştır. Fakat, 1975'teki Lübnan İç Savaşı ve 1982'deki İsrail'in Lübnan'a girme harekâtıyla dış göçler hızlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Irak'taki Yahudilerin tarihi</span>

Irak Yahudileri Irak'ta doğmuş veya onların çocukları olan Yahudilerdir. Yahudilerin Irak topraklarındaki varlığı MÖ 586'daki Babil Sürgünü ile belgelenmiştir. Irak Yahudileri dünyanın en eski topluluklarından olup tarihi önemi en yüksek Yahudi cemaatlerinden biridir.

Musta'arabi Yahudiler, bugün Mizrahi olarak adlandırılan Arapça konuşan Yahudilere denir. Bu Yahudiler, 1492'de İspanya'dan kovulan Ladino konuşan Yahudilerin dindaşları olan Musta'arabilerin yanına varmasından önce, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki geniş Arap Dünyası'nda yaşadılar.

Suriye'deki Yahudileri, ilk çağlardan beri Suriye'de yaşayan Yahudiler ile 1492'de İspanya'dan kovulan Sefaradlar oluşturur. Halep, Şam ve Kamışlı'da asırlar boyunca büyük Yahudi cemaatleri var olmuştur. 20. yüzyılın başlarında Suriye Yahudilerinin büyük bir yüzdesi ABD, Orta ve Güney Amerika ve İsrail'e göç etti. Bugün Suriye'de çok az Yahudi yaşamaktadır. Suriye Yahudilerinin oluşturduğu en büyük cemaat 75.000 kişilik nüfusuyla Brooklyn, New York'tadır.

Mısır Yahudileri, dünyanın hem en eski hem en yeni cemaatini oluşturur. Tam bir nüfus bilgisi bulunmasa da Mısır'daki Yahudi nüfusunun 2004 itibarıyla 100'den az olduğu düşünülür, bu sayı 1922'de 75 ila 80 bin arasındaydı. Tarihi yerli cemaatin çekirdeğini Rabinik ve Karay Yahudileri oluşturur. İspanya'dan kovulmanın ardından Mısır'a daha çok Sefarad ve Karay yerleşmiştir. Nüfus, Süveyş Kanalının açılmasının ardından artan ticaret olanakları sebebiyle yükselişe geçti. Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı topraklarda yaşayan Yahudiler Mısır'ın ana şehirlerine yerleşip modern cemaatin ticari ve kültürel elit tabakasına girdiler. 19. yüzyılın sonlarında Avrupa'da yaşanan pogromlardan kaçan Aşkenaz cemaati çoğunlukla Kahire'nin Darb el Barabira çeyreğinde toplanmıştı.