Tümülüs, Latince bir sözcük olup, bir mezar ya da mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklere verilen addır. Höyük ve kurgan da denilen tümülüs yapma geleneğine sahip ulusların sayısı fazla değildir. Bunlara en çok Anadolu'da, Trakya'da, Orta Asya'da, Rusya'da ve Meksika'da rastlanır.
Bakır Taş Çağı, MÖ 5000-3000 yılları arasını kapsayan tarih öncesi dönemdir. Bakır Çağı'nın bir diğer adı Maden Taş Çağı'dır. Taş aletler yanında bakırın da kullanılmaya başlamasından dolayı Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan bu dönem, Geç Neolitik Çağ'ın devamıdır. Bu çağda da, Neolitik Çağ'da olduğu gibi, bölgesel farklılıklar bulunmaktadır.
Kumullar, rüzgâr tarafından uçurularak bir yerde yığılan ve toplanan kum yükseltileridir. Kumul oluşumu için, ortamda kum'un bulunması ve çevrede kapalı bir bitki örtüsünün olması gerekir. Bazı çöl kumulları kilometrelerce uzunlukta ve birkaç yüz metre yükseklikte olabilir. Gevşek yapılı kumullar sürekli yer değiştirir. Bazı çöllerde kumulların yer değiştirme hızları yılda 100 metreye kadar çıkar. Kumullar Dünya'da yoğunluklu olarak sıcak ekvator kuşağında bulunurlar ve Venüs'te Mars'ta ve Satürn'ün uydularından Titan'da farklı karışım ve yoğunlukta bulunabilirler.
Obeyd Kültürü ya da Ubeyd Kültürü, Güney Mezopotamya'da MÖ 5.900 – 4.300 tarihleri arasında var olmuş bir yerel ve tarihöncesi kültürdür. Güney Mezopotamya'nın en eski yerleşimi olarak Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'dan Kalkolitik Çağ'a uzanan ve Uruk Dönemi başlarına kadar süren bir kültürdür.
Çatalhöyük, bugün Konya'nın Çumra ilçesine bağlı Küçükköy yakınlarında, milattan önce 7000 yıllarından itibaren Cilalı Taş Devri ve Bakır Çağı'nda yerleşim yeri olarak kullanılmış arkeolojik kalıntılardır.
Halaf Kültürü, Kuzey Mezopotamya'nın Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'ında, Tell Halaf'da kesintisiz olarak gelişen bir tarihöncesi kültürdür. Tell Halaf yerleşimi, MÖ 6.000 civarı ile MÖ 5.400 arasında Halaf Dönemi olarak adlandırılan bir dönem boyunca gelişmiştir. Halaf Kültürü'nü yine aynı bölgede Obeyd Kültürü izlemiştir. Halaf Kültürü adını, günümüzde Türkiye – Suriye sınırının hemen güneyinde yer alan ve Erken Kalkolitik Çağ'a tarihlenen Tell Halaf yerleşiminden almaktadır. Halaf Kültürü'nün Samarra ve Hassuna kültürlerinden kaynaklanmadığı ama onlardan etkilendiği görüşü hakimdir.
Bakla Tepe Höyüğü, İzmir il merkezinin 30 km. güneyinde, Menderes (Cumaovası) ilçesinde, Tahtalı Barajı nedeniyle terk edilen Bulgurca Çiftlik Köyü'nün hemen yakınında yer alan bir Höyüktür. Yıllardır bakla yetiştirilen bir alan olduğundan Köy'de Bakla Tepe olarak bilinmekteydi. Tarihöncesi bir yerleşimin höyükten köy altına kadar uzandığı, sapılan sondalardan anlaşılmaktadır.
Tepecik / Makaraz Tepe Höyüğü, Elazığ İl merkezinin yaklaşık olarak 31 km. doğusunda, günümüzde Keban Baraj Gölü suları altında kalmış olan bir höyüktür. Höyüğün asıl ismi Makaraz Tepe'dir. Fakat arkeolojik yazında daha çok Tepecik olarak geçmektedir. Tepe, 200 metre çapında olup 16-17 metre yüksekliktedir.
Tepecik - Çiftlik Höyüğü, Niğde İl merkezinin kuzeybatısında Çiftlik İlçesi'nin 1 km doğusunda, Melendiz Dağları'nın hemen doğusundaki küçük bir vadi içinde yer alan bir höyüktür. Tepe, 200 metre çapında 4-5 metre yüksekliğindedir. İçinde bulunduğu ova, bir yandan su kaynakları zengin ve verimli topraklar sunarken, diğer yandan yakındaki obsidiyen kaynakları höyük açısından uygun bir çevre sağlamaktadır. Höyüğün bulunduğu ova, Mio-Pliosen ile Pleistosen devrelerde oluşmuş bir krater ovasıdır. Krater, Pleistosen dönemde bir göl halindeydi ve Holosen başlarından itibaren dolmayı sürdürerek bir ova haline geldi. Yerleşmenin başladığı MÖ 6. – 7. binyıllarda kısmen göldü ve yerleşme bir göl kenarında ya da yakınında yer alıyordu.
Demircihöyük, Bilecik il merkezinin yaklaşık olarak 25 km. batısında, Çukurhisar ilçesinin kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Eskişehir Ovası'nın batı kenarındaki höyük 80 metre çapında, 5 metre yüksekliktedir. Yerleşim gördüğü dönemlerde genişlik ve yüksekliğinin çok daha fazla olduğu yapılan sondajlardan anlaşılmaktadır. Buluntular Eskişehir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.
Süberde / Görüklük Tepe Höyüğü, Konya İl merkezinin güneybatısında, Seydişehir İlçesi'nin 11 km. güneydoğusunda, Gölyüzü (Süberde) Köyü'nün 500 metre doğusunda yer alan bir höyüktür. Tepe, Suğla Gölü'nün kuzeybatı kıyısında kalker bir yükselti üzerinde, 700 x 70 metre boyutlarında olup göl seviyesinden 30 metre yüksekliktedir. Esasen söz konusu kalker tepenin adı Görüklük Tepe'dir. Yine de arkeolojik yayınlarda en yakın yerleşimin adıyla Süberde Höyüğü olarak geçmektedir. Yerleşimin, yüzeydeki buluntulara dayanılarak 5 dönümlük bir araziye yayıldığı ileri sürülmektedir.
Nemrut Höyük, İzmir ili'nin Kemalpaşa İlçesi'nin kuzeydoğusunda, Çambel Köyü'nün güneyinde yer alan bir höyüktür. İzmir – Ankara yolu üzerinde, karayolunun 100 metre güneyinde, Bornova İlçesi'nden 26 km. uzaklıktadır. Manisa Dağları'nın güney tepelerinin eteklerinin ilersindedir. Civar köylerde Kemeraltı olarak adlandırılan tepe, topoğrafik haritalarda Karaoğlan Tepe olarak gösterilmiştir. Höyüğü ilk tespit edine Recep Meriç ise Nemrut Höyük adını vermiştir. Höyük civarı verimli arazilerdir, dolayısıyla yoğun olarak, ağırlıkla meyve ve sebze tarımı yapılmaktadır. Gerek tarımsal faaliyetler, gerek toprak çekilmesiyle höyükte ağır bir tahribat süregelmektedir. Olağan yüksekliğini kaybederek bugün 3-5 metre yüksekliğe inmiş olan yerleşmenin kültür dolgusunun önemli ölçüde yok edilmiş olduğu ileri sürülmektedir.
Dedecik-Heybelitepe Höyüğü, İzmir ili'nin yaklaşık 35 km. güneyinde, Torbalı Ovası'nın batı kenarında, Metropolis Antik Kenti'nin 2 km. kadar güneyinde, Özbey ve Yeniköy köyleri arasında yer alan bir höyüktür.
Arvalya Höyük, İzmir ili Selçuk ilçesinin ve antik Efes kentinin güneybatısında, Selçuk - Kuşadası kara yolunun hemen kenarında yer alan bir höyüktür. Gülhanım ya da Gül Hanım olarak bilinen bir tarlanın güney kesiminde bulunması nedeniyle bazı kaynaklarda bu adla geçmektedir. Yerleşimin iskan edildiği dönemlerde Ege Denizi kıyısında olduğu anlaşılmaktadır. Selçuk'a yaklaşık 4 km. mesafededir. Eski adı Kenchios olan Arvalya Çağı kenarında, Küçük Menderes Deltası'na açılan bir vadidedir.
Altın Tepe Höyüğü, İzmir İl merkezinin güneyinde, Torbalı'nın güneybatısında, Cumaovası'nın kuş uçuşu 3 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Höyük'ün doğusundan geçen Tahtalı Deresi'nin oluşturduğu dar vadide, alçak bir sırt üzerindedir. On hektardan geniş bir alana yayıldığı ileri sürülen Höyük üzerinde günümüzde bağcılık yapılmaktadır.
Uğurlu / Zeytinli, Çanakkale İli'ne bağlı Gökçeada'nın batı tarafında, Uğurlu Köyü'nün 900 metre doğu-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Uğurlu Limanı'ndan yaklaşık olarak 1.400 metre, Ada'nın merkezine 23–24 km. uzaklıktadır. Bölge yerel olarak Zeytinli Mevkii olarak bilinmektedir. Yerleşme İsa Tepe'sinin doğu yamacında, bir yamaç yerleşmesi görünümündedir. Çanak çömlek buluntularına bakılarak 300 x 100 metrelik bir alana yayılmış olduğu söylenmektedir. Neolitik Çağ'a tarihlenen çanak çömlek buluntuları ise 100 x 100 metrelik bir alanda görülmektedir. Uğurlu / Zeytinli, şimdilik Doğu Ege Adaları'daki en eski yerleşmedir. Neolitikleşmenin Avrupa'ya aktarımından çok önemli bir konum göstermektedir. En erken yerleşimin Anadolu'dan gelen göçle MÖ 6.500 yıllarında başladığı anlaşılmaktadır. Bu yerleşim MÖ 5.000 dolaylarında Anadolu'dan bağımsız şekilde gelişen bir kültür olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kale Doruğu Höyüğü, Samsun il merkezinin yaklaşık olarak 40 km. güneyinde, Kavak İlçesi'nin Yeni Camii Mahallesi'nde yer alan bir höyüktür. Bazı yayınlarda yerleşmeden hatalı olarak Kale Doruğu yerine Kavak olarak söz edilmektedir. Tepe, yaklaşık olarak 350 x 250 metre boyutlarında olup 25 metre yüksekliktedir. Dik yamaçlı bu tepenin üzerinde bir kale kalıntısı vardır. Kavak Ovası'na hakim durumdaki yerleşme Samsun – Havza – Amasya doğal yolu üzerinde yer alır.
Efeoğlu Höyüğü, Antalya il merkezinin kuzeybatısında, Korkuteli ilçesinin yaklaşık olarak 18 km. kuzeydoğusunda, Büyükköy Köyü'nün 1 km. güneybatısında, Kürükini Mevkii'nin 250 metre doğusunda yer alan bir höyüktür. Yakınındaki kaynaktan dolayı Efeoğlu olarak kayıtlara geçen höyük, ovadan 40 metre yükseklikteki doğal bir tepe üzerindedir, çapı 150 metredir. Tepenin doğusundan Durhasan Deresi geçmektedir.
Eskiköy Yeri, Antalya il merkezinin kuzeybatısında, Korkuteli ilçesinin kuzeyinde, Çomaklı Köyü'nün 3,6 km. doğusunda yer alan bir tepe üstü yerleşmedir. Yerleşme 100 x 60 metre boyutlarında olup ova düzeyinden 35 metre yükseklikteki doğal bir yükselti üzerindedir. Ad olarak verilen Eskiköy Yeri, Çomaklı eski köyünün hemen kuzeyinde yer almasındandır.
Ekşi Höyük, Denizli İli, Çal İlçesi'ne bağlı Dayılar mahallesi yakınlarında yer alan bir höyüktür. Doğu-batı uzantılı doğal bir tepe üzerine kurulu olan yerleşmenin hemen güneybatısında küçük bir göl bulunmaktadır. Yerleşmenin kuzeyinden havzanın en büyük su kaynağı olan Büyük menderes nehri geçmektedir